10 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Mart Resmimiz Londrada çıkan Deyli Telgraf gazetesinin idarehanesini ve gazetenin çık- madan evvel geçirdiği safhaları göstermek- tedir. Bu safhalar Türk gazetelerinin nasıl çık- tığını bilen okuyucular için pek de meç- hul sayılamaz. Yalnız arada büyük bir te - sisat nisbeti farkı vardır. Resmi tetkik e - den okuyuculara şunu da söylemeyi unut - mıyalım ki (Deyli Telgrafi gazetesi günde 500,000 - 600,000 satan bir gazetedir. Gene ayni şehirde, yani Londrada — (Deyll Eks - pres) gibi günde (2,000,000) dan fazla sa - tan gazeteler mevcuddur ki onların tesisa - tını düşünürken nisbeti bittabi daha fazla büyültmek lâzımdır. Şimdi numara sirasile (Deyli Telgraf) gazetesini gezelim, Aşağıdaki numaraları resimde arayıp bu- ai SON POSTa üyük gazeteleri nerede ve lunuz: (1) Başmuharrir, (2) Tahrir müdürü, (3) Heyeti tahririye muavinleri, (4) Muhbirler, (5) Banat kısmı müuharrirleri (resim daire- si), (68) Mürettibhane, (T) Fotoğraf dalre- Bi, (8) Besim dairesi, (9) Müsahhihler dai- rezi, (10) Döküm dalresi, (11) Döküm dai - resi, (12) Makine dalresi (burada muazzam tabı makineleri vardır), (13) 'Tevzi dairesi V— 64 sene sonra alevlenen tarihi münakaşa —) | C— bdülâzizin ka iddiaları doğru mudur? ledildiği Sultan Aziz, Topkapı sarayında geçmiş kanlı faciaları hatırlıyarak: “ Acaba, Beşiktaşta bir mahalde ikamet edemez miyim ?,, diye yalvarıyordu -— Fakat Sultan Aziz bu cevabnameyi ©- kurken yüzünde yeis ve keder alâmet- leri beliriyor; okumasını bitirdikten son- ra: — Süphanellah.. acayib... Diye söyleniyor.. sonra Mehmed Beye dönerek: — Bunu kendisi mi yazdı?. Diye, soruyor. Sultan Aziz, yatağının üzerinde oturu- yor. Mektubu, yatağının kenarına koyu- yor. Derin bir düşünceye dalıyor, Bu sırada, den'z tarafımdan bir taokım gürültüler ve bağırışmalar duyuluyor. Halk, nümayiş yapıyor. Sultan Aziz bu gesleri duyar duymaz: — Ben, bu hali beğenmiyorum, ve pek çirkin görüyorum. Âsker ve ahali tara- fından icra edilen nümayişler, fikrime dokunuyor. Acaba bize suikasd mi ede- cekler?, Diyor. Hafız Mehmeâ Bey, derhal mukabele ederek: — Aman efendim., müsterih — olunuz. Zaman, o gibi badirelere müsaid değil- dir ve, nefsi nefisi hümayununuz, emni. yeti kâmile altındadır. Hiçbir kimsenin, efendimiz hazretlerinin bir kılına hata getirmesi tasavvur edilemez. Böyle ah-| vale, ihtimal vermeyin:z. Hamdolsun, emniyetteyiz. Hatırı hümayununuzu hoş tutunuz. Diye, cevab veriyor. Fakat bu sözler, Sultan Azizi tatmin etmiyor... - Evvelce de arzettiğimiz gi- bi - eski kanlı ihtilâllerden, bazı padi- şahlara yapılan suikasdlerden bahsettik- ten sonra: ; — Allah aşkına olsun, şayed böyle bir hal hissetmekte iseniz, her nasıl ederse- niz ediniz., bit miktar (sem) tedarik edip bana yetiştirin. Diyor. Hafız Mehmed Bey, gene bir takım te- selli verici sözler söylüyur. Hayat korku- sundan garib evhamlara kapılan hüküm- darı, bir dereceye kada: müsterih ede- biliyor. Fakat, Sultan Azizin etrafındaki ab- luka çemberi, şiddetle daralıyor. Sabık hükümdar ile Topkapı sarayına kapanan valide sultan, şehzadeler, kadınlar ve bendegândan mürekkeb olan (18) kişi- den hiç biri, haricle en küçük bir ihti- lâtta bulundurulmadığı gibi, hariçten de bunlara vukubulan en küçük temas va- sıtaları kesiliyor. Yalnız (irtibat) vazife- si, Hafız Mehmed Beye veriliyor. Fakat onun da daimi surette tarassudu — için, yüzbaşı rütbesinde bir zabit terfik edi- liyor. Sultan Aziz, bu dar çember içinde sı- kıldıkça sıkılıyor. O sarayda vukubulan kanlı faciaları hatırlıyor. Oturduğu dai- rede şehid edilen 3 üncü Sultan Selimin kan kokularını duyar gibi oluyor. (Devamı 10 uncu sayfada) (burada memurlar gazeteleri paket yapar ve başlarının üzerindeki asangörle gönde - rirler), (14, 15, 16) (Makine dalresinde bası- lan gazeteler müteharrik şeridler üÜzerinde tevzi dairesine gönderilir, orada paket ya- pılır, tekrar ayni yoldan aşağı indirilir. ve kamyonlara yüklenir), (1) İkinci tevziat dairesi, (18) Umumi müdür, (19) Tahrir ve idare daireleri, (20) İlân müdürü, (21) He- nasıl çıkar? <—i - t yeti tahririye daireleri, (22) İçtima salonu (23) Yemek salonu, (24) Muharrirlerir. ye- mek odası (25) Gazete mensublarının ye « mek odaları, (26) Mutfaklar, (27) Asansöl ve merdivenler — (28) Marangozhane, (29) İlânat büroları, (80) İş büroları, (31) Umumi methal, (32) Dehliz, (33) Asansörler, (34) Büyük merdiven, (36) Çıkış kapısı, (37) Fle- et sokağı, Garib ve meraklı şeyler Kuşaklı usk süratleri Almanya bugün seksen beş milyo - nu bülan nüfusunu doyurabilmek için var kuvvetile çalışmaktadır. Aylardan- beri gıdasının mühim bir kısmını de - nizlerden temin etmeğe — başlamıştır. Son zamanlarda balık sarfiyatı pek faz la artlığından çok süratli balıkçı ge - mileri inşası zaruriyeti hasıl olmuş - tur. Fakat süratli vapur inşa eylemek mühim bir masraf meselesidir. On mil süratten sonra makinelerin kudretinin bir misli — arttırılması icab eder. Meselâ 1,000 . tonluk — bir balıkçı gemisi farzedelim: 11 mil sürat temin edilmesi istenirse 650 beygirlik ma - kine iktiza eder. Fakat ayni geminin 12 mil sürat ile seyreylemesi için makinelerin kuvve - tinin 1280 beygire — çıkarılması lâzım gelir. Bu da mühim bir masraf meselesidir. Masraftan tasarruf etmek suretile a - zami randımanın — temini için Alman mühendisleri vapur uskurlarının etra- fına resimde görüldüğü gibi bir kuşak geçirmeğe başlamışlardır. Bu çember geminin kudretini yüzde 30 ile 50 arasında arttırmaktadır. Mah rukattan fazla sarfiyat olmaksızın ge- minin sürati arttırılmaktadır. Bu kuşak bilhassa fena havalarda te- sirini göstermektedir. urlarla gemi artırıldı « , Bir tecrübe yapılmıştır. Kuşaklı us « kura malik bir balıkçı gemisi dalgalı bir denizde 350 beygirlik motörile 830 'beygir kuvvetindeki motöre malik ge« mi kadar sürat temin eylemiştir. Bugün Almanyada — bilhassa küçüle ve vasat çaptaki gemilerin 500 ünden fazlasında bu kuşak kullanılmaktadır. Yapılan kömür hesabı bir balıkçı ge « misi için bir senede 760 ton kömür tas sarrufu imkânını isbat eylemiştir. Bu usul Fransada dahi tatbik edil « meğe başlanmıştır. D # Te -— eee rer c arama ee © seen ni ——— — p —

Bu sayıdan diğer sayfalar: