10 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

'RELGRAF HABERLER Göring berabarinde bir İtalyan Ticali olduğu halde Fransaya gidecekmiş Havas aı'—msına göre ltalya araziye müteallık me'alib: tı dan, vazgeçmiş, Göring'in İta'ya ile Fransa arasında tavassutta bulunacağı söyleniyor Londra 9 (AA.) — Havas ajansından: Goeringin İtalyayı ziyaretini müteakib beraberinde İtalyan ricalinden biri ol - duğu halöe Fransayı ziyaret edeceğine dair ortada bir şayia dolaşmaktadır. Söy- lend'ğine göre Goeringin İtalyan metali- batını ileri sürmek için İtalya ile Franza arasında tavassutta bulunması muhte - meldir. Roma ve Berlindeki İngiliz ajanların - dan alınan son haberlere göre İtalya hü- kümeti, araziye mütenallik metalibalın - dan vazgeçmiştir. Şimdiki metalibatı ati- deki maddelere münhasırdır; 1 — Tunustaki İtalyan kolonları için 1896 statüsünün iadesi, bu surötle İtalyan ekalliyeti, Tunus devleti dahilinde bir nevi muhtariyete sahib olacaktır. 2 — Djiboutide Hambourgdaki serbest Çeko-Slovak limanına m.ımasıl bir limân ihdası, 3 — Djibouti - Adisababa demiryo - lunun Fransız arazisinde Fransa ile İtal- ya tarafından müştereken idaresi, 4 — İtalyanın Süveyş kanalının idare- sine iştiraki ve kanaldan geçme resminin tenzili. Yugoslavyanın harici siyasetinde değişiklik yok Hariciye Nazırı Yugoslavyanın Fransa, İngıltere, Almanya ve İtalyaya karşı siyasetini izah etti Belgrad 9 (A.A.) — Havas ajansından: | yanın hayatında bir kanun» teşkil ede - 1939 senesi hariciye bütçesinin mü - zakeresi münasebetile Markovich, meb'u- san meclisinde bir nutuk söylemiştir. Mumaileyh, dört buçuk senedenberi Yu- goslavyanın harici siyasetinin değişme - miş olduğunu beyan etmiştır. Bu harici siyaset, eski dostlukların mıı- hafazasından ve sulhü *emin maksadile yeni dostluklar taharrisindcen ibarettir. Fransa ile olan münasebattan bahse - *den hatib, şöyle demiştir: «En esaslı eme'tlerimizden biri, bu eski ve mücerreb dostluğu muhafaza etmek « tir.» Hatib, Büyük Britanya ile olan dostane münasebetlerin bundaa böyle «Yugoslav- .|mada müstenid münasebetlerin muhafe- Hatib, şöyle devam etmiştir: Almanya ile dostane ve geniş münase- betlerde bulunmak bizim harici siyaseti - mizin en mühim tasavvurlarından biri - dr. Yugoslavyanın diğer bir gayesi de hali| hazırda İtalya ile mevcuâ olan tam iti - zasıdır. Hatib, netise olarak, Yugoslavyanın sulhü arzu etmekte, baskalarına nid hiç bir şeyi istememekte olduğunu yalnız devletin tamamiyetini ve Yugoslav mil - letinin hayatf menfaatlerini müdafaaya azmetmiş bulunduğunu söylemiştir. İktısad Vekâleti hususi kalem müdürlüğü Ankara 9 (Hususi) — İktısad Vekâleti hususi kalem müdürü Fettah Zeki sa - nayi tetkik heyetine, hususi kalem mü - dürlüğüne de tetkik heyeli müfettişle - rinden Adnan Suner: taym edilmişlerdir. Romanya Başvekılınm tabutu Bükreşe gönderildi Kan 9 (A.A.) — Bu sabah Kan Rus kilisesinde Romanya Başvekili patrik Miron Cristea'nın istirahati ruhu için bir âyin yapılmıştır. Bu âyinde Raman yanın Paris büyük elçisi Tataresko ve Fransız hükümeti — namına da nazır Patemotre hazır bulunmuştur. - Bunu müteakib, Fransız askeri kıt'aları ta - 'butun önünden geçmişlerdir. Tabut, sa at 17,30 da kalkan trenle Bükreşe mü teveccihen yola çıkarılmıştır. —. — —— Sinemada yangın Ankara 9 (Hususi) — Bugün öğle üze- ri bir filmin provası esnasında Halk si - nemasında film tutuşarak bir yangına se- bebiyet vermiştir. İtfaiye yangını sön - dürmüş, fakat sinema makineleri çalışa- mıyacak bir hale gelmiştir. ÖLÜM Memleketimizin çaok eski tanınmış eczacılarından Güraba hastanesi sabık bas eczacısı ve eski Ekrem Necib ecza deposu müessislerinden,, Tepeüstü ec- zaresi sahibi Necdet Olçayın babası, Ji o mensucat fabrikası sahiplerinden Z c Sirmanın kayin babası Müstafa E vem Olçay üç dAydanberi tutulduğu hestalıktan kurtulamıyarak rahmeti rahmana kavuşmuştur. Cenazesi Şişlide Abidei Hürriyet cad- desi Harzemşah sokağı, Akdeniz apar - tımanından bugün saat on beşte son merasimi ifa edileceğinden dostlarının a * | ermektedir, Amer'kada bitaraflık kanunu tadil ediliyor Vaşington 9 (A.A.) — Ruzveltin dünkü gazeteciler konferansında «bitaraflık ka- nununun barışa hâdim olmamış bulundu- Bu» şeklinde yaptığı beyana: üzerine bu kanunun tadili siyasi mahfellerde günün meselesi olmuştür. Bu kanunun müddeti bir Mayısta sona Almanyada ordu günü Berlin 9 (A.A.) -- 19 Mart Pazar «Or- du günü» bütün Almanyada kıtaatın ge - çidi ve kışlalarda hücum manevralarile tes'id edilecektir. Berlinde ilk defa ola - rak balonlarla hava müdafaa barajları tesis edilecek D. C. A, bataryaları yerle- rini alacakl&rdır Hüviyet cüzdanile Hataya seyahat edilebilecek Aldığımız malümata nazaran, bun - dan böyle, Türkiye Cümhuriyeti ve Hatay vatandaşlarının Türkiyeden Ha- taya ve Hataydan Türkiyeye hüviyet cüzdanlarile seyahat — edebilmelerine müsaade olunmuştur. Gerek Hatay ve gerek Türk vatandaşları bu suretle pa- saport harcı vermeden, memleket da- hilinde seyahat ediyorlarmış gibi ser“ bestçe gidip gelebileceklerdir. İstanbuldaki Alman ve Avusturya mektetileri talebesi maçta dövüştüler — (Baştarafı 1 inci sayfada) ayrılarak birbirlerile dövüşmeğe başla - mışlardır. Kavga gittikçe büyümüş ve bir arzalık stadyom balkonu en büyük-boks maçla- rına sahne olan bir boks ringine dönmüş- tür. İki mekteb talebesini birbirine düşü- ren bu kavga beş dakikadan fazla sürmüş | besi hazırlamakla suçlu olarak sabık baş- serbest | - Bağdadda Eski Başvekil Tevkif edildi Londra 9 (A.A.) — Röyterin Bağdad - dan öğrendiğine göre, bir hükümet dar - vekil Hikmet Süleyman ile elli kadar yüksek rütbeli zabit tevkif olunmuştur, Hükümet tabibleri aras nda tayinler Ankara 9 (Hususi) — Saimbeyli hü - kümet tabibi Necati Girit Bireciğe, Bi - recik hükümet tabibi Osman Dora Kara- casuya, Babaeski hüküme! tabibi Ya - şar Sonat Dursunbeye tayin edilmişlerdir. Balıkesir memleket hastanesinden Ek- rem Baysan İstanbul emrazı zühreviye Tophane muayenehanesi tabibliğine, Zon guldak frengi mücadeie baştabibi Selim Özel Balıkesir memleket hastanesi cil - diye mütehassıslığına nakledilmişlerdir. Ayaş hükümet tabibi Niyazi Ersoy Haymanaya, Çanakkale merkez hasta - nesi operatörü Kâzım Günay Ordu mem- leket hastanesine, Amasya memleket has tanesi dahiliye mütehassısı Suad Atay Vekâlet seyyar emrazı sariye tabibliğine, Kavak hükümet tabibi İhsan Yalgın Ak hisara, Balıkesir hükümet tabibi Ziya| Emre Uzunköprüye tayin edilmişlerdir. Madridde çarpışmalar sona ermedi (Baştarafı 1 inci sayfadı) den âsilerin merkeze doğru yürümekte ol duklarını haber alan general Miaja, mil- li müdafaa koönseyinin emrinde bulunan cephe kuvvetlerinden imdad celbetmiş - Öğleyin radyo ile ilân edildiğine göre, cepheden hareket etmiş olan askeri kuv- vetler Madridin bütün medhallerini tut- müuşlardır. Şehrin muhtelif semtlerinde çarpışmaların devam etfiği ânlaşılmak - tadır. Paris 9 (A.A.) — Madriddeki Fransız konsolosu Pijonneau, dün Paris ile tele- fonla muhabere etmeğe muvaffak ol - muştur. Mumaileyh, komünistlerin hâlâ Madrid varoşlarında Miaja kıtaatına mu- kavemet etmekte olduğunu ve vaziyetin müphem bulunduğunu biliirmiştir. Dün öğle vakti, komünistler İspanya bankası binasına hücum etmişlerse de şiddetli bir müsademeden sonra püskürtülmüşlerdir. Sahillerin ablukası Burgos 9 (A.A.) — İspanyanın Akde - niz sahillerinin tamamile bütün gemilere kapatılacağı, dün akşam bahriye büyük umumi karargâhı tarafından neşredilen bir tebliğde bildirilmektedir, İngilizler tedbir alıyorlar Londra 9 (Hususi) — Lordlar kama - rasının bugünkü toplantısında, cümhu - riyetçi İspanya sahillerinin Frankocular tarafından abloka altına alınması mese- lesine temas eden hariciye nazırı Lord Halifaks, İspanya kara suları* haricinde seyreden İngiliz gemi'erinin kat'i suret- te himaye edileceğini ve hattâ kara su - ları dahilinde bulunup ta bilâihtar batı- rılmak tehlikesine maruz kalan İngiliz gemilerine de yardım için alâkadarlara emir verildiğini- bildirmiştir. Salâhiyettar mahfeller, Frankonün İs - panya sahillerini ablokaya hakkı olma - dığını ve Burgos hükümetinin muharib hakkının henüz tanınmamış olduğunu söylemektedirler. Madridde son vaziyet « Saint Jean 9 (A.A.) — Madrid radyo - sunun bir tebliğinde, general Miaja kı - taatının komünist isyanını bastırdığı te - yid olunmaktadır. Müsademeler — ancak son komünistlerin sığınmış oldukları Cuidad Real ile Puenitollano madenlerin: Holanda muhlemel bir taarruza karşı istihkâmlar yapıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Pierre Bernusn Hitlerin yeni metaliba - tını ileri sürebilmek için Holandaya ve hattâ İsviçreye karşı ani bir taarruzda bulunmağı derpiş etmekte olduğunu yaz- maktadır, Bernus, Hitlerin 1939 senesine aid plâ- nını ifşa edebilecek vaziyette bulundu - ğunu ve Mart ayında tafbik edilmesi lâ- zım gelmekte olan bu plânın tatbiki hu- susunun bir müddet tehir edilmesi muh- |temel olduğunu yazmaktadır. Hitlerin plânı, garb demokrasilerinin vaziyetini zâfa düşürmek için Hainan iş- gali ve İtalyanlar tarafındar Fransa aley- hinde propaganda ve hücumlar yapılması gibi muhtelif istikamette bir takım ih - zari harekât icrasını derpiş etmektedir. Plân, bundan başka Libyadaki İtalyan garnizonunun takviyesini, İtalya tarafın- dan Fransız Somalisi hududu üzerinde bir tazyik yapılmasını, Filistin ve Suriyede tahrikât icrasını ve nihayet İtalyanın se- ferberliğini derpiş etmektedir, Kat'i ha- reketin, İspanyol harbinin hitamını müte- akib İtalyanların metalibatını resmen bil- dirmelerinden sonra icra edilmesi mu - tasavverdir. O zaman Hitler, İtalyanın metalibatına müzaheret etmek için bir nutuk irad edecek ve bizzat kendi me - talibatını ültimaom şeklinde ileri süre - cekir. Müteakiben garb devletlerinin der hal teslimiyetini elde etmek için ani ola- rak Holandaya ve hattâ belki de İsviç - reye karşı bir taarruz yapılacaktır. Hitler, bu iki memleketin ancak mu - vakkaten işgal edilmiş olduğunu ve kat'iy yen bu memleketleri teshir ve fethe; - mek niyetinde olmadığını beyan edecek- tir. Eğer o zaman garb devletleri mü - zakerelere girişecek olurlarsa Hitler, bun dan bilistifade yeni talebler dermeyan e- decektir. Balıkesir yoksulları gözetme birliğinin - çalışmaları Balıkesir (Husust) — Balıkesir yok- sulları gözetme birliği ötedenberi lise- de okuyan fakir — ve yoksul talebeye yemek ve kilab vermekte ve onları pan siyonunda barındırmaktadır. Bip ay kadar önce kurumun yeni ida re heyeti intihabı yapılmış ve eski ida- larında iş bölümü yapmış ve bu arada kurumun varidatının — azaldığını ileri sürerek muhtelif kaza ve vilâyetlerden toplanmış ve kurumun himayesine s- ğgmmış olan lisede okuyan talebeler - den 25 kişinin pansiyondan çıkarılma- sına karar vermiştir, Bu talebelerden isimlerini elde ede- bildiklerim şunlardır: İzmirden Hulüsi, Sacid; Manhnisadan Kemal, Memduh, Sındırgıdan Mustafa, Bürhaniyeden Hikmet; idden Nihad, Vahid, Osman, Ahmed, ad, Süleyman, Balıkesirden Cemal, Şahab, re heveti olduğu gibi değiştirilmiştir. Yeni heyet yaptığı ilk toplantıda ara -! ÂALE 4&& © Guam adası meselesi Yazan: Selim Ragıp Emeç '“:* ir müddettenberi Japonya ile L' GER) Amerikanın munasebetlermî z nazikleştiren bir mesele ortaya çıktı: Gus — am ismi verilen adanın tahkimi meselesi. — Her şey yolunda gittiği ve taraflar ta- — ahhüdlerine sadık kaldıkları takdirde 1949 senesinde Filipin adalarının müsta- — kil bir hale geleceğini kabul eden Ame- rika, bu yüzden bazı endişelere düşmüş- tü. Filipin adaları, Japonyaya karşı A- — merikanın ilk deniz müdafaa hattını teşa — kil ediyordu. Ayni hat, müdafaada oldü- — ğu kadar taarruzda da pekâiâ vazife gö- rebilirdi. Filipin adalarının Amerikadan — ayrılmasmmdan sonra ayni vazifeyi göre- — bilecek bir başka deniz üssünün ihdası — lâzım geldiğini düşünenler ortaya çıktı. — Amerika kara ve deniz askeri mehafili, — bu noktai nazarı müdafaa edenlerin ön — safında geliyorlardı. Büyük Okyanusun — ortalarında, San Fransiskonun garbından — (5400) mil, Havay adalarının şarkından — da 3300 mil kadar uzaklarda bulunan bu. adanın ne derece tahkim edilirse edilsin, Japonya gibi bir devlete karşı Amerika- — nın elin'de büyük bir askeri kıymet ifade » edemiyeceğini iddia edenler de az değil- — dir. Bundan dolayıdır ki Guam adasının tahkiminde ısrar etmek, Japonyaya kar- şi bir nevi tahrik demek olacağı mütale- — ası ortaya atıldı. Filvaki Japon hüküme- —" ti, Amerikanın Guam adasını tahkim e- — dip etmemesine büyük ehemmiyet ver- mekte, bu münasebetle gerek Amerikan efkârı umumiyesinde, gerek teşril mec- — lislerde cereyan eden müzakerelerle çok — sıkı alâkadar olmaktadır. Bunun bir ne« ticesi olarak Amerikada fikirler ikiye aya | rılmıştır: Amerikanın uzak müstemleke- — lerini her ihtimale karşı muhafaza edici tedbirlerin alınmasına taraftar olanlar ve Japonya ile herhangi bir ihtilâfa se- beb olacak vesileleri ihmal ederek yal- — nız Amerikaya münhasır dikkatli bir po- litika takibini istiyenler. Bu ihtilâflı mev« dasının tahkimine aleyhtar olanlar ka- — zanmışlardır. Fakat Amerikan erkânıhar. — biyesi davasından vazgeçmiş değildir. Noktai nazarını ergeç tahakkuk — ettir. mek, için bütün gayretile çalışıyor, Bu 'anin, yakında siyasi bazı ıhtılâtlan' ırması beklenebilir. Selim Ragıp Emeç_ Ü % Hüseyin.. 7;' Yoksulları Gözetme Kurumunun ge- ne ortasında kendilerini yatmak, ye » mek ve dolayısile okumaktan mahrum ettiği vöksul talebeler ne yapacaklm nı şaşırmışlar, bir kısmı elbiselerini sa tarak memleketlerine geri donmüşla. bazı hayvir sahibleri — de acmacak bir halde bulunan talebelerden birkaçını yatacak yer ve yiyecek temin etniij diğerleri de kahve köşelerinde, şura * da, burada aç sefil knlmıştır. ; Sebahtan sabaha: bir tekn& idi. zerinde şöyle bir levha görürsünüz: «Zaferi Milli perükâr salonu>. «İstiklâl meyva pazarıs. da etrafı çiçekli bir yazı: «Vatan kömür deposu.» l ı ş İ iştirakini rica ederiz. |ve hâdise güçlükle yatıştırılmıştır. de devam etmektedir. _ ;(;; /“-"or Bir arkadaşımız çürük gemilere, çirkin binalara milli isimlerin — verilmiş olmasından müteessir, şikâyet ediyor. Ne kadar haklı olduğunu ben de acılığı hâlâ içimden gitmiyen taze bir hatıra ile anlatayım, Geçenlerde Karadeni Ze de bir fiırtma kopmuş, bir iki vabDur batmıştı. Ertesi günü gazetelerin birin: ci sayfalarında şöyle müthiş bir serlevha okudum: hei — Millet battı, Vatan istimdad ediyor. Bu korkunç haber bir dinamit fitili gibi tırnaklarıma kadm işledi. Hakikatte batan «Millet> çürük bir vapur, istimdad eden de gene o maku r"-' Bu çürük teknelere verilen Vatan ve Millet isimleri gümin birinde bir i böyle mahuf bir kava haberle karş'laştırmıştı. ç Şehrin: güneş görmez ara sokaklarında, çarpuk, çürük bir tahta yığını ük Eski yelken bezinden tente gerilmiş çadıra benzer küflü bir yemişçi d kânı. Üzerinde şöyle bir levha okursunuz: j Karanlık yüzlü, korkunç bir mamut iskeletine benzer bir cephenin çatısın. Sırf şatafat ihtiyacile işlenen bu saygısızlıkları önlemek için Beledıye rtin çok titiz davranmaları lâzımdır. Soyadları alınırken bir çoklarının .ıı le dilerine «Atatürk» adı almağa kalktıklarını görmüş ve bir kanunla bu aâ di Büyük ve Ebedi Öndere ayırmıştık. Böyle müsemmalarile alâkalari olm vyan isimler için ide bir kanun mu yapalım? Ü "î İsim saggısızhgı li . '_' Büzhan Cah