10 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

ŞA ee daha fazla Mekteblerde kız talebe erkek talebeden çalışıyor! Bir dostumun darı dünyada bir tek oğ- lu var. Bu bir tek bay mahdum dostumun dari dünyada bir tek üzüntüsüdür. Bana göyle derd yanar: — Çalışmıyor.. her gün top peşinde... Sinemada. Bir gün kitab açıp ders çalış- tığını görmedim, Kızlara bakıyorum da yüreğim sızlıyor. Cayır cayır çalışıyorlar. Vallahi istikbal onların.. Bir ahbabımın da iki oğlu ile bir kızı var, Ö da: — İki oğlan bir kız edemiyorlar. İkisi de bir sınıfı iki senede geçiyorlar, Kızın yaşı onlardan ufak olduğu halde daha Üstün sınıfta. Diye şikâyet eder, Bu suretle aileler arasında garib bir kanaat hasıl oluyor! Kızlar erkeklerden daha fazla çalışı - yorlar!.. İşte bu kanaatin ne dereceye kadar doğ ru olduğu düşüncesi benim bugünkü an- ketimin mevzuunu teşki! ediyor. Öğretmenlere şu susali sordum: — Kız talebe mi çok çalışıyor, erkek talebe mi?.. * Sabık Üniversite profesörlerinden, İs- tiklâl Jisesi fransızca öğretmeni — doktor Vehab Berkem şu cevabı verdi: <— Kız talebe benliğini, bugünkü ha - yat şartlarınım yarına aid endişesini er - keklerden daha ztyade hissediyor. Kız ta- lebenin benliğine biraz daha fazla hür- meti var. Haysiyeline son derece hasis ve hassas olduğu için derslerime erkek tale « beden daha itina ile çalısıyor. ve erkekle- ri fersah fersah geçiyor. Bunu muhtelit mekteblerde edindiğim kanaatle söylü - yorum. Kızlar erkek arkadaşlarının ö - nünde mahçüp olmamak gayesile de faz- la çalışıyorlar. Lisan öğrenme hususunda lse erkek arkadaşlarma daha büyük bir faikiyet gösteriyorlar. Kabiliyetleri de erkeklerden ziyadedir. Şurasını da kabul etmek lâzım ki, kızlar, erkeklerden daha zekidirler. Erkek talebe hayatın müş - külâtını, kendisini bekliyen yarını pek düşünmüyor. Engelleri, maniaları hesaba katmıyor. Belki de bir erkek gürürile bun lara ehemmiyet vermiyor. Lâkin kızlar bu mânlalara ellerile temas etmiş sihi hassasivet gösteriyor, titizleşiyor. çalı - pıyorlar.> * Sualimi kinel olarak İstanbul erkek Nsesi edeb'vat Gğretmeni Agâh Sırrı Le- vende tevcih ettim. Hem bır erkek İise- sinde, hem de muhtelit bir mektehde ders okutan değerli mürebbi sualimi şöyle ce- vablanıdırdı: — Umumivetle kız talebenim, erkek talebeden daha muntazam çalıstığı söy - lenmektedir. Sehebler tahlil edilince hu neticrenin tabif olduğu görüFir. İvi ve disiplin! bir alle hayatı icinde yasıvan ve vefişen kız talebe anâ ve babasının mürakabesi al - tında, haricf âlemle olan irtibatı daha normal! olacağından, vaktini — dersler'ne ayırmak imtânını daha kolavlıkla elde e- decektir. Yalnız gene diktati relhetmek- te olan bir nokta da kiz talehen'n daha fazla exzberc'lidte istinad etmesi, erkek ta- Jebenin ise sahsf! mesat bakımından daha verimli neticeler elde etmesidir. Bilhassa genişce bir mevzumu ihtiva eden her ban-| gi bir edek'vat vaz'fesinde bu daha ka - laylıkla göze carpar. Kız talebe verilen çercevenin haricine cıkmakta cok İhti - yatlı davrandığı halde, erkek talebe mev- zuu daha fozla genisletin. — derinlestir - mektedir. Maamaf'h, normal iki tip a - hındıdı takdirde, kız ve erkek talebe ara- sında calışma bakımından büyük bir fark görülmez.» * Yüce Ülkü lisesi Söratmenlerinden, e- ki maarifci muharrir M Sami Ksravelin #ikirlerine gelince; bakımız o ne diyor: «— Bence ikisi de rcalışmıyorlar,. Kızlar da, erkekler de. bana sorarsanız, tale - benin çalışmaması kendi kabahatlerinden ziyade muallimin, mektebin kusurudur. Sebebi de şudur: Muallimter okutma tar- zını yalnız tedris noktai nazarmdan be - nimsemiş bulunuyorlar. Halbuki okut - mak demek, yalnız katı ve statik ders vermek, çocuğun kafasını doldurmak de- mek değildir. Talebe çalışmıyorsa kabahat hocadadır. Çalışma, okuma usulü kilisevari bir tarz- da devam ettikçe ve muallimlerimiz de cuklarda okuma isteksizliği devam ede- cektir, Şimdi sualinize gelebiliriz. Kız - larda mı, yoksa erkeklerde mi okumadan nefret çoktur. Yani hangist derslerine karşı daha alâkalıdır? Erkek talebe ile kız talebe arasındaki çalışma farkı iki türlü mütalea edilebilir. Haddi blüğa giren erkek çalışmasile, haddi blüğa eren kız talebe arasında biyo- lojik, hattâ fiziyolojik bakımdan bariz benzememzlikler vardır. Bu ilmf noktaj nazarı biraz vuzuhlan - dırmak isterim. Biyolojik bir hâdisedir ki, kız talebede blüğa erdiği zaman eve çekilmek, yuva kurmak hiss; galibdir. Bu sebeble çalışamaz. Binaenaleyh hariçle olan hayatını kazanma fikrinin eksilme- si de bu yüzden hâsı! olur. Bu ilmi netice ve noktaj nazar gösterır ki, blüğa eren kız talebe daima erkekten daha az çalışır. Eğer içtimaf zaruretler kızı zorlar, müs- takillen hayatını kazanmak âkıbetine namzed bırakırsa (bugünkü hayat gibi) ©O zaman insiyaki hâlâtının haricinde bir zorlama yapmış olacaklır. Bu takdirde fazla çalışır. Fakat erkeğir daha az ça - lışmasile elde ettiği neticeyi yakalıya - maz.» * Sen Mişel lisesi edebiyat, Kasımpaşa orta okul türkçe öğretmeni Kemal Emin Boranın kanaatleri şu merkezdedir: e— Benim okuttuğum derste, yani e - debiyat ve türkçede kızların erkeklerden daha ziyade çalıştıklarımı söyliyemem. Fakat daha ziyade anladıkların. iddia e- debilirim, Bahusus yazı yazmakta daha fazla bir anlavışları görülüyor. Dikkate şayandır ki, dafma hüzünlü yazılarda şen yazılardan daha ziyade muvaffakiyet gös- teriyorlar, Bununla erkek talehe arasında yazı yazan yoktur, demek istemiyorum. Fakat sayı itibarile kızlarda iyi yazı yazan daha fazladır. Bu hattâ yanlıssız, doğrudürüst imlâ yazmakta da böy - ledir. Erkek talebe gezecek, tozacak year- leri fazla ve erkek olmak itibarile biraz da serbestileri bulunduğundan gezip toz- mak belâsile çalışmağa pek vakit bulamı- yorlar galiba.. kızların daha çok ana, ha: ba idaresi altında bulunmaları, derslerile biraz daha fazlaca meşgul olmalarını te- min ediyor. Fakat anlamak itibarile mu- şüphesiz erkeklerden daha sathidir.» * £ Aldığım cevabları buraya kaydederken, neticenin biraz erkek talebe aleyhine doğru meylettiğini gördüm. Şu halde si- nema iptilâsı, spor merakına mağlüh ol - kayese edilecek olursa, kızların bilgileri| : IÜH FOSTA Cümhurreisi dün peirul arama işlerini tetkik buyurdular (Baştarafı 1 inci sayfada) liyette bulunduğu kısma geçmişler ve burada bir saat yirmi dakika kadar niş izahat almışlardır. Cümhurreisi Enstitüye girer ve çı * karlarken civarı dolduran halk tara - fından alkışlanmışlar ve ve büyük te- zahürler yapılmıştır. . . Kastamonu seyahatinin meticeleri Ankara 10 (Hususi) — Cümhurre - isimiz İsmet İnönünün Kastamonu , ve havalisinde yaptığı seyahat ve tetkik - ler nelicesinde müşahade buyurduk - ları hususlara ve emirlere aid hazır - lıklara başlanmıştır. Alâkalı daire ve müesseseler kendilerine aid işler Üze- rinde tedbir almaktadırlar. Bu meyan da Dahiliye Vekâleti alâkadarlara bir tamim yapmış, köy elbiselerinin köy- lüler tarafından yapılması ve köylere el tezgâhlarının sokulması hakkında hazırlıklara başlanmıştır. Bulgar Başvekilinin Ankara seyahatı (Baştarafı 1 inci sayfada) arada Bulgaristandaki Türklerin anava - tana yerleşmeleri meseleleri tetkik edi - lecektir. : Köseivanof Cümhurreisimiz tarafından da kabul edilecektir. Misafirimiz Köseiva- nof Ankarada iki gün kalacak ve 19 Mart Pazar akşamı gene hususi trenle İstan - bula hareket edecektir. Misafirimiz şerefine ilk akşam Anka - rapalasta Başvekilimiz tarafından bir ak- şam yemeği verilecek, bunu bir suvare takib edecektir. Ertesi gün Bulgaristan elçisi bir yemek verecektir. Köseivâanofu şehrimizde gezdirmek için hususi bir prog ram hazırlanmaktadır. Dost memleket başvekiline refikaları, kerimesi, hususi kalem müdürü, siyasi işler müdürü, Bul- gar demiryollar umum müdürü ve hari- ciye protokol şefi ve sekiz Bulgar gaze - teci refakat etmektedir. Sofya elçimiz Şevki Berker ve refikası da Köselva - nofla beraber gelecektir, Havza Halkevi açıldı Halkeyleri yedinci yıldönümü günü Hav - zada da Halkevi açılması, umumi bir sevinç ve neş'e ile karşılanmıştır. Yapılan törende kaymakam Şevket Eker çok güzel bir söy - lev vermiş ve bu söylevinde — Halkevlerinin varlığının ehemmiyetini, Cümhuriyetin bu çok güzel eserlerinin manalarının büyüklü- mustur. Nusret Safa Coşkun ğünü veciz bir lisanla ifade etmiştir. YZ —laz- — OSMAN LI (24(6/1933 tarihli 2435 Bermayesi : ihtiyat akçesi : Borsa emirleri. TÜRK ANONİM ŞİRKETİ ——— —— ——— ——— 10.000.000 ingiliz Lirası dâ 1.250.000 Iingiliz Lirası vee ee L —— İ Türkiyenin başlıca Şehirlerinde Ai PARİS, MARSİLVA ve NİS'de kl LONDRA ve MANÇESTER'de MISIR, KIBRİS, YUNANİSTAN, İRAN, İRAK, FİLİSTİN ve MAVERAYI ERDÜN'de üit Merkez ve Şubeleri | VUGOSLAVYA, RUMANVA, YVUNANİSTAN, SURİYE, LOBNAN ve HATAVY'da Filyalleri Ve bütün Dünyada Acenfta ve Muhabirleri vardır ?' Her nevi Banka Muameleleri yapar Hesabı cari ve mevduat hesapları küşadı. Ticari krediler ve vesaıkli krediler küşadı. Türkiye ve Ecnebi memleketler üzerine keşide senedat skonlosu EÜ Esham ve tahulât, allın ve emtaa Üzerine avans. VÜYÜ Ü'ı BANKASI ; çe TESİS TARİiHi 4863 E;: Statüleri ve Türkiye Cümhuriyeti 1le münakit mukavelenamesi iıî"' 2292 Numaralı 10/6)1933 tarihli kanunla tasdik edilmiştir l Numaralı Resmi ÖGazete ) Kt bu zihniyeti bir papaz gibi taşıdıkça ço- Senedat tahsilâh ve saire, P.'ı'. Hı — e ea aa | ıl'!: En yüksek emniyet şartlarını haiz kiralık %İî_ Piyasanın en müsait şartlarile (kumbaralı veya :î:: kumbarasız ) tasarruf hesapları açılır- i(ıı kalarak petrol aramaları üzerinde ge- | | leştirme işi o derece ileri götürülmüş * Çcaktır. Fransaya sevki derpiş edilen sevkedeceğini noilterenin Fransaya 19 fırka Berlinde — hayretle karşılandı — ilân etmesi —— . (Baştarafı 1 inci sayfada) mim bir stratejik ihtiyat kuvveti vü- cude getirilmiştir. Bu kuvvet, şimdilik Filistinde 16 taburdan mürekkeb iki fırkadan müteşekkildir. Hindistan or - dusu da, daha şimdiden, Akdeniz gar- nizonlarına dört piyade taburu ve bir süvari alayı vermiş bulunmaktadır. Anavatan ordusu Anavatan ordusuna gelince, makine- tür ki bugün nizami ordunun dört pi - yade fırkası efradının yarısı; bir defa- da, bir yerden diğer bir yere naklolu - nabilir. Bundan başka, sahra nizami or dusu, geniş mikyasta, otomatik silâh - larla, antı tank tüfeklerle ve miktarı gittikçe artırılacak ağır ve hafif tank - larlg teçhiz olunmuştur. İhtiyat ordu Avam Kamarasına, şunu bhildirmekle memnunum ki hükümet ihtiyat kara ordusuna nizami orduda olduğu gibi ve ayni mikyasta bütün — modern silâh - ları vermeği kararlaştırmıştır. İGene şurasını bildirmekle memnunum ki ihtiyat ordusu, bu suretle, Avrupa kıt- asmda muhtemel bir harbe iştirak ede- bilmek üzere hazırlanacaktır. Bütün bu sebeblerle, hatlâ bugtin dahi çıksa, İngilterenin Avrupa kıt'a - sında vukua gelecek mühtemel bir har be iştirak kabiliyeti, Umumi Harhde- kinden çok daha müessir olacaktır. Hore - Belisha, 1914 te bir taburda iki makineli tüfek varken bugün her İngiliz taburunda 52 makineli tüfek bulunduğunu da kaydetmiştir. Hava bütçesi 250 milyon sterlin Londra 9 (AA.) — Hava nazırı Kingsley Wood bugün Avam Kama - rasına 1939 hava bütçesini tevdi et - miştir. Bu mürasebetle söylediği nutukta bütçenin 250 milyon sterlin gibi mü - him bir yeküna vardığı ve bugüne ka- dar hava nezaretnin böyle yüksek- bir bütçeyi asla parlamentoya tevdi etme- miş olduğunu kaydeylemiş ve demiştir ki: «Bütçenin bu kadar yüksek oluşu * nun sebebi sipariş edilmiş olar mo - dern tayyarelerinin çok olması ve ye niden birçok tayyare —meydanlarımnın yapılmasıdır. Tayyare, moötör ve yeni fahrikalar inşaatında elde edilen te - rakkiler ümid edildiğinden çok daha ileri olmuştur. 1939 senesi içinde yeniden 20 tay - yare istasyonu kurulacak ve hava or - dusunun mevcudü 120 bine çıkarıla - caktır. Londranın havadan müdafaası Londranin müdafaa balonu barajı tamamlanmıştır. Memleketin diğer mü him merkezlerinde de balon barajları yapılacaktır. Önümüzdeki aylarda ye- ni üç pilot mektebi daha açılacaktır. İlk hattı harb tayyarelerinin yekünu İçinde bulmmduğumur Manmt ayın'n sonunda İngilterenin ilk hattı harb tay yarelerinin mevcudü 1750 alacaktır. Bu rakam 1940 Nisanının birinde 2370 3 bulacaktır. Şimdi İngilterede tayyare imalâtı için hergün 250 bin sterlin sarfedilmektedir. Havas ajansına göre Londra 9 — Havas Ajansından: Hore Belisha'nın icabında berri Av- rupada harekât icrasına davet edilecek heyeti seferiyenin ehemmiyeti hakkın- daki dünkü ifşaatı siyasi mehafilde büyük biş hevecan tevlid etmiştir. Sa- lâhiyettar mehafil, hiçbir zaman İn - giltere hükümetinin bu kadar kat'i ve reşmi beyanatta bulunmamış oldu - ğuna ehemmiyetle işaret etmekte muvazzaf ordu ile ihtiyat ordusunun müştereken berri Avrupada harekât icra etmesinin bir plânın mevcudiye- tine alâmet olan katt bir tehdid teş - kil etmekte olduğunu beyan eylemek- tedtrler. Teknisyenlere göre askeri sevkiyat âtideki şekilde yapılacaktır. Gönderi - lecek ve ihtiyat ordusu fırkaları da talimleri ikmal edildikçe sevkoluna - kuweü&ondokuzhrkachmfbamto-' 'kil ettiği hakkındadaki fikri malüm - — |şı Almanya tarafından taarruz hazir 1' a| vle etmek değil, hudusüne mâni olmakta mu- a Almanyada nasıl karşılandı? | Berlin 9 — Yarı resmi bi memba ıı dan bildiriliyor: ı" İ Berlin siyasi mehaflilleri, İngi' 'eva harbiye nazırı Hore - Belisha'nın A - ',' vam Kamarasındaki nutkuna tüyük —— bir alâka göstermişlerdir. Yalnız av - « rıca tebarüz ettirildiğine göre, bu ada İ en evvel nazırın İngiliz silâhlanması hakkındaki bu nutkunda maddi tezas | yüdlerden ziyade bizzat bu nutku il * < ham ettiği görülen zihniyettir. Bu nim tukla şu cihet müşahade olunmaktadır —— ki birkaç zamandanberi Reisicümhur < Ruzvelt'in — otoriter devletlere kar; gösterdiği tecavüzkârlık, umumiyet <« — le, siyasi rejim muhalefetine rağmen bu otoriter devletlerle dostluk zihnîyı- : ti içinde iş birliği yapmak istediklerini söyliyen devletler üzerinde dahi te * îrrmı hissettirmekten hali kalmamış » Almanyanın her devletin kendi hı— yati menfaatlerini müdafaa için lüzum lu addettiği silâhlarla silâhlanmalarır nın her devlet için meşru bir hak teşe | e gaha Bapa ğ Bi Ti MAT AUT Pa z A izdla YN dur. Bundan dolayı, Berlinde hayretle —| karşılanan cihet, yalnız İngilterenin — Fransaya lüzumunda 19 fırka sevke- — debilmek için hazırlık yapmış olduğu- — | nt ilân etmesidir. Vakıâ, Almanyanın —— Fransaya karşı, hiçbir tecavüz myeüf İ yoktur. Fransanın Almanyaya karş E böyle bir niyeti mevcud değildir. Biz — naenaleyh, bu beyanatın hedefi anlas şılamamaktadır. î, Almanyanın garbde aldığı müdafaa — tedbirlerinden sonra, Almanya Üüze « — rine bu gibi beyanat ile tesir icra edi « lebileceğini zannedenler çok yam]mnîl tadır., Bundan başka Berlinin fikri şudıı ki, demokrat itlâk olunan devletler b:h taraftan silâhlanarak, difler taraftan da otoriter Hükümetli milletlerin hakı — l taleblerini ve hayati menfaatlerini anlamaktan imtina ederek &şhe müsbet bir yardımda bulunmaktan başçevirir '. ler ise, Avrupanın sulhperver ve sa - — lim bir inkişafına ciddi surette sed çeh miş olacaklardır. Gazetelere göre Ç Berlin 9 (A.A.) — İngiltere harbıyq nazırı Hore Belisha'nın dün Avam Ka marasındakji beyanatını mevzuu bahk — seden Hamburgeı- Frendom Blatt di - yor ki: İ «Hore Belishanın beyanatı Alman “ < — yanın kat'i bir vaziyet almasını icab — | ettirir. İngilterenin kayıdsız ve şarisız ——— olarak Fransaya yardım etmek kararı '*İ, asabiyet ve blöfle karışık bir tecavüz b den başka bir şey değildir. Alman ef - — —— kârı umumiyesi bu vaziyeti bir tür!& J| izah edemiyor. Çünkü Almanya, de - f mokratik devletlerin kendilerine kar- îı; landığını ileri sürerek dünyayı telâşa E vermelerini ve bir takım tedbirleri & -*—' ' maları muhik gösterecek ne beyanat « ta bulunmuş ve ne de bu gibi tedblr ” lere tevessül eylemiştir. ; Şehırda zabıta vak' ala yüzde elli azaldı (Baştarafı 1 inci sayfada) — Ya cinayet? : — Hiç olmuyor diyebilirsiniz. Hulâıa.' , cürümler, dikkate şayan bir şekilde azal- mıştır. Maamafih, zabıtamız daima mü « — teyakkızdır. Bizim prensibimiz vak'anın — hudusünden sorra Mmuvaffakiyet temin — W vaffakiyet temin etmek, yani asayişin ı'm'ı% hafazası bakımmdan her hangi bir cürmo mâni tedbir almaktır. S — Şehrin asayişini, evvelki senelere — nisbetle tetkik edersek... öt — Vâsıl olacağımız netice şudur: £- 50 nisbetinden fazla hir salâh gorürsunuı.? Geçen aylarm istatistiklerini tetkik et - tim. Bu mukayeseyi o suretle yapıyorıım.f Size bunları, isterseniz, rakam halinde de* verebilirim. Sadri Akaya teşekkür ettim. D b 4 lacaktır. SıbihAlıçım