10 Mart 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(uMA Ulus Basrmevi Bugün 4 üncü sayfada Çankırı Caddesi, Ankara ğ 10 Kurbağa damgası Hdüraf; Ulus - Aakara Edgar Wallace'ın büyük ve sürükleyici MART TELEFON bir romanmmna başladık 1939 İmtiyaz sahibi 1144 S 6 mcı sıayfayiıızda 4 FE BN Başmuharrirlik 1371 enego ö emi - « Yazı Müdürlüğü — 1062-1063 5 KURUŞ ?Aîî.baa Müdürlüğü — 1061 DIMIZ ANDIMIZDIRM Büyük bir seyahat romanı dare 101 Milli Şefimiz Mâden Tetkik Arama Enstitüsünden çıkarken halk tarafından alkışlanıyor Milli $ Maden Tetkik Arama Enstitüsünü ziyaret ettiler Petrol arama faaliyet Cümhurreisimiz Milli Şef İsmet İnönü, beraberlerinde Başve - kil doktor Refik Saydam ve İktısat Vekili Hüsnü Çakır ol.duğu halde, saat on beşi beş geçe Mâden Tetkik ve Arama Enstitüsü: nü şereflendirmişlerdir. Doğruca petrol arama grupunun giden Milli Şef burada bir saat lar hakkında uzun boylu izahat efiimiz v i ile alâkadar oldular faaliyette bulunduğu kısma yirmi dakika kalmışlar ve arama- almışlardır. Milli Şaf'i taşriflarinda ve avdetlerinde civarda toplanan halk sevgi tezahürleriyle karşılamışlar ve uğurlamışlardır: ğ Kai İsmet İnönü ve Başvekilimiz M.T. A. ya geliyorlar <« Sf söylüyor! Mahmut Esat Bozkurt İnönü'nün, üniversitelilere hitap edeceğini, İzmir - Ankara yolunda, trende öğrenmiştim. Ankara istasyonuna çıkar çıkmaz, doğru evime koştum.. Radyomun karşısına oturdum. Va- kıt henüz erkendi.. Fakat, Şefi din- lemek merakı, beni, sabırsızlandırı. yordu. Radyoyu bir iki defâ açtım, kapa - dım. Ses seda yok!. Hitabe onbirde olacaktı. Halbuki saat ancak dokuz buçuktu! Saat on.. Radyoyu bir daha açtım! Ne sesler Ya Rabbı !. Ortalık mah - şere dönmüş.. Fakat besbelli.. Türk gençliğinin sesleri ! , Umudlarla, inanlarla, heyecanlar- la dolu sesler .. Yarınların hâkimi sesler ! Saat onbire geliyor, hareket, kıp - rayış gittikçe artıyor. Sanki radyo, h d kırılacak, çatlıyacak A gibi.. Tam onbird on var.. ( Yaşa ) larla ve ( alkışlar ) la karışık, kıyametler, tufanlar kopu - yor. Belli ki, Şef geliyor.. Atatürk ihtilâlinin bayrağmı ta - #ıyan, İNÖNÜ geliyor ! Kıyametler, tufanlar bayrağın ö - nünde sükün buldu. Ve bu sükü- nun içinde güvenli bir ses yükseldi. Bu, Şef'in sesi . . Şef söylüyor !. Şef söyledi. Ve Türk sensliği dinledi. İnönü'nün hitabesi, alkış - selleri arasında, gençliğin varlığına karıştı. Onun varlığında kaynadı! Buraya kadar, süren satırları, ta - Tihe bir belge hizmeti görsün diys karaladım. * Şef'in, Türk gençliğine büyük hi - tabesinin ehemiyeti, bence, şu nokta. lar içimde toplanmaktadır. 1) Türk gençliği ve üniversitelileri, bu memleketin en büyük kıymetidir. ve milletin büyük meseleleri ona açılır, Türk inkılâbının yüksek farika - larımdan birisi de bu oldu. ATATÜRK'ün nutkuyle, Devlet Şefimizin son söyleviyle bu hakikati tatbikat alanında tecelli etmiş görü- Yyoruz. ınkı'âp hesabımna kaydedebilece - ğimiz büyük kazançlardan birisinin de bu olduğunda şüphe yoktur. (Sonu 6 ıncı sayfada) gemiler müsa * |şamına kadar sürecektir. Bulgar Başvekili Bulgar Başvekiline sekiz gazeteci, hariciye siyasi işler Müdürü, Bulgar Demiryollar Müdürü refakat ediyor Memleketimizi ziyaret edeceğini e- goe welce haber verdiğimiz dost Bulgaris- tan Başvekili Ekselâns doktor Köse- üvanof 16 mart perşembe sabahı İs - tanbul'a gelecektir. B., Köseivanof, aynı gün akşam hu- susi trenle Ankara'ya hareket edecek ve 17 mart cuma sabahı şehrimizde bulunacaktır. Muhterem misafirimi- zin Ankara ziyareti, 19 mart pazar ak Misafirimiz, pazar akşamı gene hu- susi trenle İstanbul'a hareket edecek- tir. Dönüşte İstanbul'da ne kadar ka- laca*r henüz Belli değildir. Bulgar Başvekiline Madam Kösei - wanof ve kızlar;: da refakat etmekte- dir. iz bulgar gazetecisi de Bul- gar Başvekilinin refakatinde bulun maktadır. B. Köseivanof'un maiyetin- |de hususi kalem müdürü, hariciye si- 'yasi işleri müdürü, bulgar demiryol - lar umum müdürü, protokol şefi bu- lunmaktadır. Sofya elçimiz B. Şevki Berker de misafirimize refakat et- hbir yemek vardır. mektedir. B. Köseivanof'un Cümhurreisimiz 17 mart perşembe günü Ankara Pa- |tarafından kabul edilmeleri de muh- Mas'ta bir yemek verilecek ve bu ye- |temeldir. Kendilerini şehri gezdir- meği bir suare takip edecektir. 18 |mek için bir program hazırlanmakta- mart rüuma günü bulgar elçiliğindeldir. Galç Bulgar Başvekili S. E. Köseivanof bütün gemilere kapandı Sahile üç milden fazla yaklaşan dere edilecek Deniz harp bölgesine giren gemiler de denizaltılar tarafından batırılacak Burgos, 9 a.a. — İspanya'nın Akdeniz sahillerinin tamamiyle bütün gemilere kapatılacağı, dün akşam bahriye büyük umumi karargâhı ta - rafından neşredilen bir tebliğde bildirilmektedir. B. Göring Fransa ile İtalya'yı uzlaştıracak Dolaşan . bir şayiaya göre Mareşal İtalya'dan Fransa'ya geçip Paris'te favassulfa bulunacak Mareşâl Göring 1 — İspanya'nın Sagunt ile Arda a - rasındaki sahilleri bütün gemilere ka- patılmıştır. Hiç bir gemi Akdeniz'de - ki frankist deniz kuvetleri kumandan- lığının hususi bir müsaadesi olmaksı- zın sahilden üç mil mesafeye kadar o- lan mıntakaya giremiyecektir. Bu em- re muhalefet eden gemiler, zapt ve müsadere edilecektir. Denizaltılara verilen kati emirler 2 — Bütün kaptanlar ve mücehhiz - lere Kartaca açıklarında — ve Torre - Lanesa ile Palos burnu arasında bütün deniz cephesinde denizaltılar demir - lemiş olduğundan buralara sahilden itibaren üç mil mesafede kâin mınta - kaya girecek olan bütün gemileri, han- gi bayrağı hamil olursa olsunlar, batır- mak emrinin verilmiş olduğu ihbar e- dilmiştir. Madrid'de sükün Paris, 9 a.a. — Madrid'den gelen ha- berlerde dün akşamdanberi paytahta vaziyetin fevkalâde selâh bulmüş ol - duğu bildirilmektedir. Albay Ortega, yeni askeri komite ile komünistler a - rasında bir itilâf temin etmek için mü- zakerelerine devam etmektedir. (Sonu 7 inçi sayfada) İktisat Vekili Sümerbank'ta tetkikler yaptı İktısat Vekili B Hüsnü Çakır dün öğleden evel Sümerbank'a giderek tet- kiklerde bulunmuş ve umum müdür B. Nurullah Esat Sumer'den bankanın (Yazısı 7 inci sayfada) faaliyeti hakkında izahat almıştır. ü İngiliz Harbiye Nazırı Hor - Belişa bir manevra esnasında AVRUPA'DA BİR HARP ÇIKARSA İngiltere Fransa'ya 19 fırka yollıyacak Bu kuvetleri Fransa'ya taşımak için de hususi tedbirler alındı .u İngiliz Harbiye Nazırının verdiği izahat Londra, 9 a.a. — Dün akşam Avam Kamarasında Avrupa kıtasında muhtemel bir harp halinde ingiliz kara ordusunun bir harbe iştirâki te - şebbüsü meselesi üzerinde bir nutuk söyliyen Harbiye Nazırı B. Hor - Belişa, fransız ve ingiliz menfaatlerinin biribirine bağlılığı hakkında Baş- vekil B. Çemberleyn'in beyanatını hatırlatmış ve demiştir ki : (Sonu 5 inci sayfada) geliyor B. Köselvanof 17 mari cuma günü Ankara'da bulunacak Kendi demokrasimiz F.R. ATAY Geçenlerde amerikan mecmu- alarından biri, bir rejimler har- tası neşretti. Bu hartanın Türki- ye kısmı üzerine yarım ay işaret- Wleri konmuştu. Alt taraftaki işa- |retler tablosunda yarım ay şöy- le izah edilmiştir: Kemalist tipi tek parti! Hartayı tertip eden zat, bizim rejimi diktatürler arasından u- | zak bulundurmağa bilhassa itina etmiştir. C.H.P. ne bir sınıfın, ne de muayyen bir zümrenin sanca- ğinı taşıyor. C. H. P.'yi İsmet İn- önü üniversite nutkunda şöyle anlatmıştır: “Cümhuriyet Halk Partisi şimdiden memleketin bü- tün menfaatlerini ve bütün ev- |Hâtlarını kucaklıyan bir siyasi ai- le haline gelmiştir. Vatandaşlar büyük partinin teşkilâtı içinde, her türlü hizmet ve inkişaf im- kânını bulmaktadırlar.., Gerek parlâmanter, gerek oto- riter rejimlerde partiler tabii bir parçalanma esasına dayanmak- tadırlar. Aradaki fark şudur ki hüriyet idarelerinde her parça meşru ve siyasi bir teşekkül için- de toplanmıştır. Zor idarelerinde ise, muayyen bir sınıf veya züm- reye mensup olanlardan gayrisi için, bu hak kabul edilmemiştir. |Muhtelif partili memleketlerde |dahi, siyasi faaliyette bulunmak- tan menolunan sınıf veya zümre- ler de vardır. Osmanlı saltanatı 19 uncu as- rı asyal bir yarı - sömürge olarak geçirdiği için, garp memleketle- irinde bu parçalanışlara vücut ve- |ren tezat şartları esasen kendi i- |çinde doğmuş değildi. Bizler ne İzıt menfaatlerin biribiri ile mü- cadele ve biribirlerini muraka - be etmesine, ne de bu menfaat - lerden herhangi birinin diğerle- ri zararına hâkim olmasına ça - İlışan bir idare tarzı aramak mev- kiinde bulunmadık. Türk milleti- ni ancak suni olarak parçalıyabi- lirdik. Askeri, siyasi, iktısadi ve içti- |mai bir kurtuluş mücadelesi için- de bulunuyorduk. Bu mücadele yeni değildi. Hemen hemen bir buçuk asırlık tarih, onun esasla- rını ve hedefini tayin etmişti: garp medeniyeti âlemi içinde bir yeniçağ devleti ve milleti olacak- tık. Türk milletine bir asırdan fazla vakit kaybettiren teşettüt ve buhran devrine nihayet ver- m.ek hayati bir zaruret idi: eski- yi tasfiye edecek, yeniyi tesis e- decektik. Eski nizamda şahsi menfaati olanlar, hiç şüphesiz inkılâp teşebbüslerini gönülden kabul etmiyecekler ve ilk teced- düt günlerindenberi devam eden mukavemetlerini kullanmak isti- yeceklerdi. Kemalizm, bu muka- vemetleri meşru tanımadı ve on- larla herhangi bir muvazaa ara- madı. Fakat yeni rejimin esasla- rmı da Kamutay kanunları ile teyit etti. Bu kanunlara itaat et- mek şartı ile, bütün vatandaşları hareketinde serbest bıraktı. Yeni rejimin en nazik safhası, imkılâpçıların, harpte olduğu gi- bi, sulhta da muvaffak olmaları idi. Yeni rejim, süratle maddi eserlerini vermek, yeni iktısadi menfaatler yaratmak, mâzi ile her mukayesede haklı ve müspet çıkmak lâzımdı. Nazariye müna- kaşası halkı pek az alâkadar e- der. En büyük zafer destanları (Sonu 7 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: