10 Mart 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s e Yi ÜLÜS Kai KE Nüi G 10231939 İnsan ve küllür: Çetin 1918 de doğanlar bugün yirmi yaş- larını aşmışlardır. Otuz ve kırk ya. şındaki nesiller ise, büyük harbi tanı- mışlar fakat ondan önceki barış dev. resi hakkında iyice bir fikir edineme- mişlerdir. Öyle ki, 20 sinden 40 ına kadar o. lanların tanıdıkları yegâne barış dev resi, 1918 den günümüze kadar uza. nandır. Japonya, Çin ve İspanya i- çin, bu barış devresi epey zamandır, nihayete ermiştir. Habeşistan için de böyle. İtalya'daki insana gelince, o. nun için de barışın İlezzeti, Habeş harbi ve İspanya'ya yapılan yardım dolayısiyle mayhoş dur. barış mümkün olduğu kadar kendi lehine bitirmiye çalışacaktır. Dikkat edilirse, müeyyidesi eko. nomik tazyik olan tarafın barış şartı k.arşıdakilerı'n politik tazyiklerine bi .rnihıyet vermeleridir. Müeyyide- leri politik tazyik olan berikilerin i- se barış şartları; ötekilerin ekono. ı;ık tazyika bir nihayet vermeleri- ir. Devlet adamlarınm karşılıklı nu- tuklarında, bu şartların Koşulmakta olduğunu görmek kabildir. Fakat a- rada, harbe hazırlık bütün hızı ile ve korkunç rakamlarla devam et- Umumiyetle 1918 den 1939 a ka- dar olan devre, kısa süren feyiz ve bereket yıllarından sonra dünya eko. nomi krizini getirdiği için, bütün in- sanlık adma, ferah ve kolay bir dev. re sayılamaz. Nitekim, bugün, ekonomik kriz * denizinin ortasında ancak seyrek ba- zı refah adalarına rastlanmakta; ve politik gerginlik durmadan arttığı ve bu yüzden herkesin silâhlanması ge- rektiği için, bu seyrek refah adala- rı da, kabaran kriz denizinin içine gittikçe daha fazla gömülmektedir. Ortalıkta, yeni bir silâhlı dünya harbinden henüz haber yoktur. Fa- katpropaganda harbi ile ekonomik harp, her tarafta, bütün şiddetiyle devam etmektedir. Bu iki harp ya. tıştırılmazsa, kendilerine netice ara- maktan vaz geçmiyeceklerdir. Eko- nomik harbin neticesi, karşı taraf e. konomisini gittikçe artan bir felce uğratmak olduğundan, tabiatiyle bu karşı taraf, hiç olmazsa propaganda harbini lehine çevirmiye çalışacak ve bundaki zaferin bir müeyyidesi olmak üzere, mevzii olarak yarat- maktan çekinmediği silâhlı ihtilâfla. ktedir; “barış,, kelimesini hiç kimse ağzından düşürmediği halde.. Aynı zamanda diplomasiler, hiç bir devirde olmadıkları kadar faaldir. İnsanlık bazan gayet kısa barış devrecikleri tanıyarak vaktinin ço- ğunu harbe tahsis etmiştir. Fakat o barış devrelerinin en kısası dahi, bu. günkü barış kadar, mevcudiyetinden ikide bir şüphe edilir bir hal alma- mıştır. Bugünkü barış, vâdeye bağ- lanmış ianelerle yaşamaktadır. Vâ. deler, son zamanlarda bir yılı aslâ geçmedikleri halde, bazan da ay he- sabı üzerinden kırdırılmaktadır. Ve bu gidişle, barış bonolarının ay hesa. bı üzerinden tanzim edilerek hafta. lık fasrlalarla kırdırılmasına da şa- hit olacağız. Bu ne çetin barıştır ki, insanlığın rahat bir hali olmaktan çıkarak o- nun çirkin bir tik'i olmuştur. Bir göz, dünyamızın çehresine baksa, bu çeh. renin t ve gayri d Halk sinemasında bir yangın çıktı Hemen yetişen itfaiye ateşi söndürdü Dün saat 11.30 da matbaamız yanın - daki Halk sinemasında bir yangın çık- mış, rüzgârın çok şiddetli esmesine rağmen itfaiyemizin gayretiyle kısa bir zamanda söndürülmüştür. Saat 10 da sinema idaresi bir filmin tecrübe - sine başlamış ve bu tecrübe esnasında film henüz anlaşılmıyan bir sebepten tutuşmuştur. Bu tutuşma neticesi ola - rak diğer bir kısım filmler de ateş al - mıştır. Sinema idaresi derhal itfaiyeye haber vermiş ve itfaiye gelinceye ka - dar makine dairesinin kapısını kapa - mak suretiyle alevin sinema salonuna sirayetini önlemiştir. Kısa bir zaman - da yetişen itfaiye makine dairesinin ön ve arka pencerelerini alev ve film - lerin neşrettiği zehirli gaz — içersinde bulmuştur. İtfaiyemiz boru ve zehirli gaz maskeleri de kullanmak suretiyle yangını söndürmüştür. Yangın sebebi- nin tahkikatmna başlanmıştır. Yangım yüzünden bir kısrm filmler yanmış ve makineler ufak miktarda zedelenmiş - tir. Zarar miktarı henüz tesbit edile - memiştir. Sinema bir kat güne kadar yeniden çalışmalarına başlıyacaktır. Nevyork Sergisinde ç Alalürk w başı müddetler zarfında, d ağzı- nı ve burnunu oynattığını görecek ve, ya düzelsin yahut büsbütün çar- İstanbul, 9 (Telefonla) —- 1939 Nevyork dünya sergisi Türkiye heye- ti reisliği, sergide devlet pavyonuna pılsın diyecektir. Düny çehre. si, güzel ve rahat bakılır olmaktan, o kadar çıkmıştır. rıyahut silâhsız politik tazyikleri Burhan BELGE Maarif kadrosu genişletilecek — Maarif Vekâleti çok mühim bir kanun projesi hazırladı 1 lmak üzere güzel sanatlar aka- demisi profesörlerinden heykeltraş Sadi Bara'ya yaptırdığı ve sergi i- çin bronzdan döktürdüğü bir metre 40 santim irtifamdaki Atatürk başı - nm alçı modelini üniversiteye hedi - ye etmiş ve model bugün rektörlüğe teslim edilmiştir. Bu baş memleketi- mizde bu büyüklükte yapılan ilk hey- keltraş eseridir ve fevkalâde muvaf- faktır. klering anlaşması Türkiye ile İsveç hükümeti arasın- Günün peşinden Makine Köylüler Milli Şef'den makine is- temişlerdir: türk toprağının hasreti motör gücüdür. Seneler değil, asırlar- danberi karasapanın hafif ucunun gi- rebildiği toprak tabakalarında artık bereket ve verim kısırlaşmıştır. Ba- şağı, olgun bir baş gibi gövdesi üstü- ne eğdirecek kudret, toprak altındaki kaçak sularımız gibi derinliklerde saklı duruyor: kendisini türk köyü- nün refahı emrine verecek olan maki- neyi özliyerek... de makine sayısı ancak 15.711 idi. lâzımdır. tırlamanın tam sırasıdır: mektir.” Milli sigortacılığımız: fikrinden hemen şu sual geçti: “— Aacaba yanan mağazalar sigor- talı mı idi? Devlete ait olsun, millete ait olsun; bile içimizi sızlatır: hele bu yok olan- dışarıdan getirdiğimiz — maddelerden olursa... Yanan eşyanın dört buçuk milyon liraya yakın sigortalanmış olması, te- essürümüzü azaltmıştır. Fakat bizi a- tay'ın kabul etmiş olduğu yeni sigor- ta kanunun bir müsbet eseriyle daha karşılaşmış ol d R ürans- lardan dolayı harici iştirâkler sebebiy le bu miktarın 120.000 liradan gayrisi Yeni Türk - Alman ticaret anlaşması Anlaşmanın esasları ve tatbik şekli neşrolur)du Türkiye ile Almanya arasında 31-1-939 tarihinde Berlin'de imzalanan südet alman mıntakaları ile Türkiye arasındaki ticari mübadeleler protokolu yüksek tasdikten çıkmış ve dün de resmi gazete ile neşredilmiştir. Südet alman arazisinin Al- Topraklarımız hâlâ karasapanın hük mü altındadır Rakamlar biraz eski ol- makla beraber — uzun boylu değiş- memiş olduğu için — bize bir fikir verebilir: türk topraklarını işliyen a- let ve makinelerin topyekün sayısı 1.413.509 idi. Bu büyük rakamın için- Geride kalan 1.397.798 sayısının 210.794 ü pulluk, 1.187.004 ü karasa- pandır. Bu rakamın bugüne kadar ne kadar değişirse değişsin, gene, kara- sapanın türk köyünün alım yazısını karartmakta olduğunu — hakikat. ol- duğu için acı da olsa — kabul etmek Köylünün kendisinden israrla maki ne istediği Milli Şef'in şu sözünü ha- “— Bizim için bir derdi bilmek, o- nu yarı yarıya halletmiş olmak de- Sultanhamam yangınını duyanların bir kaza neticesi heder olan tek kuruş lardan çoğu, döviz veya mal vererek sıl memnun eden, geçen sene Kamu - manya ile birleşmesi üzerine Türkiye cümhuriyeti hükümeti ile alman hükümeti, ticari mü - badeleler ve tediyat hakkında aşağıda yazılı hususlar üzerin- de mutabık kalmışlardır. Türkiye ile Almanya arasında 27 mayıs 1930 tarihli ticaret mukavelena- mesi ve müzeyyel itilâflarının, gene iki hükümet arasında 25 temmuz 1938 ta- rihli ficari mübadele ve ticari tediyata dair anlaşmaların (Türk - Alman kli - ring analşma) ve zeyillerinin halen me ri olan hükümleri Türkiye ile Südet alman arazisi arasındaki ticari müba - delelere dahi 1-2-1939 tarihinden iti - baren tatbik olunacaktır. Avüsturya eyaleti ile Rayş'ın diğer kısımları arasındaki gümrük hududu kalkıncaya kadar, Avusturya gümrük mıntakasında meri olan gümrük ka - nununun tatbik edildiği südet alman arazisi kısmına Avusturya'nın türk - «falman ticaret münasebetlerine ithali - ne dair 25 temmuz 1938 tarihli proto - kolün birinci maddesinin 3, 4 ve 5 inci fıkralarının hükümleri teşmil edilecek tir. Bugüne kadar Türkiye'ye muvasa - lât etmiş olup kontenjantman müşkül- lerinden dolayı serbest ticarete arze - dilememiş olan südet alman arazisi menşeli mallar, Türkiye ile Almanya arasında 25 temmuz 1938 tarihli ticari mübadelelere dair anlaşma hükümleri- nin çerçevesi dahilinde Türkiye'ye idhal olunacaktır. Südet arazisinin Rayş ile birleşme - sindenberi Prag üzerinden tesviye e - dilmemiş olup südet alman arazisi fir- malarının ihracattan mütevellid Tür - kiye'deki borçlularından ve müteka « bil türk firmalarının südet olman a - *tiri b cılığımız bütün beklenilmiyen hâdise- lere karşı menfaatimizin bir garantisi Alrmnman tedbirler sayesinde sigorta- aG mse bELE eZi TalACAKTR tediye zamanları bugünkü tarihe ka - dar hulül etmiş olanlar dahi türk - al - man kliring tarikiyle tediye olunacak- | Sataçöğlü Ve çöcuklarıy -- Sıhiyede yapılan yeni. — fâyinler Saimbeyli hükümet tabibi BB. Ne- cati Girid Birecik hükümet tabibliği- ne, Birecik hükümet tabibi- Osman Dora Karacasu hükümet tabibliğine, Babaeski hükümet tabibi Yaşar So- nat Dursunbey hükümet tabibliğine, Balrkesir memleket hastanesi zührevi. 'e müteh Ekrem Bay İstan- bul emrazı zühreviye teşkilâtı - Top- hane müayenehanesi tabibliğine, Zon- guldak frengi mücadele baş tabibi Se- lim Özel Balıkesir memleket hasta- nesi cildiye mütehassıslığına, Zongul dak frengi sücadele tabibi Ali Rıza Şenemre mezkür mücadele baş tabib- liğine, Ayaş hükümet tabibi Niyazi Ersoy Haymana hükümet tabibliğine, Çanakkale merkez hastanesi operatörü Kâzım Günay Ordu memleket hasta- nesi operatörlüğüne, Amasya memle- ket hastanesi dahiliye mütehassısı Su ad Atay vekâlet seyyar emrazı sariye tabibliğine, Kavak hükümet tabibi İh- san Yalgın Akhisar hükümet tabibli- ğine, Balıkesir merkez hükümet tabi- bi Ziya Emre Uzunköprü hükümet ta bibliğine, Tarsus memleket hastanesi eczacısı Rüveyde Erişir Bursa verem Basdalk Ği : lığma ta- e disp i yin edilmişlerdir. — Saracoğlu ailesinin teşekkürü Şükrü Saraçoğlu ve refikası Saadet l Rüşdü Saraçoğlu ve refikası Ulfet H Saraçoğlu, '/,d Hâmid Saraçoğlu ve refikası Neri-” man Saraçoğlu ve çocukları, tır. Ü Ki — taraftan okullarımızın idare ve tâlim '. ü Maarif Vekâleti mektep kadroları hakkındaki kanuna bağlı bir numaralı cetvelin değiştirilmesi hakkında bir kanun projesi hazırlamıştır. 1 haziran 1939 tarihinden itibaren yürürlük mev- kiine girmesi istenilen bu projenin hazırlanması mucip sebep- ler lâyihasında şöyle izaHf edilmektedir. “Maarif Vekâletine bağlı İise ve öğretmen okullariyle orta okulların talebe sayısı her yıl 12000 - 18000 ara. sında artmaktadır. 1937/938 ders yı- lıeda bu okullarda 1801 sınıf ve şube- ye devam eden 91.621 talebeye mukabil bu ders yılı 2088 sınıf ve şubede 105 bin 632 talebe okutulmaktadır. Bu he- saba göre önümüzdeki beş yıl içinde ” talebe sayısının bugünkü mevcuda gö- re 75.000 kadar çoğalacağı tabiidir. Her yıl mevcudu 15.000 artan talebe için vasati bir hesapla her yıl yeniden 300 dersanenin açılmasına ihtiyaç ha- sıl olacağından önümüzdeki beş yıl i- çinde dersane sayısının da 1.500 kadar arttırılması ve bundan başka irfan ih. tiyacının memleketin her tarafında şiddetle hissedilmesinden dolayı kaza. larımızda yeni orta okullar açılması lâzım gelecektir. Bunun tabif bir neticesi olarak bir — unsurları kadrolarının bu talebe, der- Yeni kadro ile Vekâlet, maarif mü- dürlerinin sayısını 9 fazlasiyle 70e, maarif müdür muavini, muallim ve sta. jiyer sayısını 1907 fazlasiyle 6275 e, dahiliye şefi sekreter ve memur sayı- sını 350 fazlasiyle 750 ye çıkarmayı teklif etmektedir. Vekâletin teklif ettiği kadroda 90 lira asli maaş- lr 80, 80 lira asli maaşlı 190, 70 lira as- Hi maaşlı 270, 55 lira asli maaşlı 298 öğ- retmen ve kültür direktörü, 55 lira ma- aşlı 2 kültür yardirektörü, 45 lira ma- aşlı 318 öğretmen ve kültür direktörü, 45 lira maaşlı 2 kültür yardirektörü, 40 lira maaşlı 416 öğretmen ve kültür direktörü, 40 lira maaşlı 4 kültür yar- direktörü, 35 lira maaşlı 770 öğretmen, kültür direktör ve yardirektörü, 30 li: Ta maaşlı 2020 öğretmen ve stajiyer, 25 lira maaşlı 1720 öğretmen ve staji- yer, 22 lira maaşlı 110 öğretmen ve sta- da 20 ikincikânun 1939 da şehrimiz- de aktedilen feni ticaret ve klering laş yüksek tasdikten çıkmış ve dün resmi gazete ile de neşrolunmuş. tur, Çocuk Dergisi Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezi tarafından çıkarılmakta olan (Çocuk) adlı derginin 19 uncu sayısı çıkmıştır. Yurt yavrularının sağlık, sosyal ,kültürel durumlarının inkişa - fmna hizmet eden bu kıymetli dergiyi çocuklara, çocuklu ana ve babalara tav siye ederiz. jiyer, 17,5 lira asli maaşlı 60 öğretmen ve stajiyer, 45 lira maaşlı 5, 40 lira maaşlı 5,35 lira maaşlı 10, 30 lira ma- aşlı 15, 25 lira maaşlı 15 dâahiliye şefi, 45 lira maaşlı 5, 40 lira maaşlı 5, 35 li. ra maaşlı 15, 30 lira maaşlı 15, 25 lira maaşlı 100, 22 lira maaşlı 100, 20 lira maaşlı 150, 17,5 lira maaşlı 200, 14 lira maaşlı 110 sekreter ve işyar bulun- maktadır. olmuştur, Onu artık telâfi edici ve ra- hatlık verici milli kuvetlerden sayabi- liriz. Bir süt hikâyesi: Samanpazarı civarında, Denizciler caddesinde oturan bir lattı; “— Evime çiftliğin, temiz, pastorize sütünden muntazaman alı- rım, Sütü yakın zamanlara kadar ci- vardaki bakkalllardan temin etmek ka bildi. Birkaç gün evel müşterisi oldu: ğum bakkal o gün sütün gelmediğini söyledi. Yakın bakkalları araştırdım, bulamadım... Sebebini öğrenmek iste. dim: «— Çiftliğin bize süt getiren araba sının hayvanı hasta! ” dediler. O gün sütü evime epey uzak olan merkez ma ğazaımdan_temi»n ettim. Ertesi günü tekrar yokladım, gene süt yok.. Mü- essesenin merkezinden vaziyeti öğren- mek istedim: Anladım ki süt getiren arabanın hayvanı ölmüştür: Bizim ci- Şimdiye kadar başlanmış olan husu- okuyucumuz, muhtelif bakımlardan üzerinde durul- maya değer olan bir süt hikâyesi an- güzel, si takas muamelelerinin tasfiyesine, Türkiye ile Çekoslovakya arasında 7 Analarının ölümünden doğan acı- larına her şekilde. iştirâk edenlere teşekkürlerini edaya gazetemizi tav- sit etmişlerdir. nisan 1938 tarihli kliring anlaş - nın buna müteallik hükümlerine tev - fikan 31 ağustos 1939 tarihine kadar devam olunacaktır. Yukarıda yazılı hükümlerden ticari tediyeyi alâkadar edenlerinin tatbiki - ne müteallikstetkik modoliteler hak - kında Türkiye cümhuriyeti Bankasiyle Deutshe Verrechnungs - kasse mütabık kalacaklardır. Merkez varda hâlâ süt yoktür! a Süt meselesini halletmiş Ankara- dan başka şehirlerimizin mevcut ol- duğunu hatırlamıyoruz. Sıhhi ve - te- miz süt, başşehrin vatandaş — sağlığı için — gerçekleştirdiği biridir. meselelereden Büyük tedbirlerden halkın temin e- deceği faydaları, küçük aksamalar do- layısiyle azaltmryalım! KUTAY HA Y S Dün hava kapalı ve * fırtınalı geçti | Dün şehrimizde hava kapalı, fırt- nalı ve karlı geçmiş rüzgâr cenuptam bilâhare garpten saniyede 20 kadar hızla esmiştir. En yüksek ısı 14 derece kaydedilmiştir. Yurdda hâva Ege Orta Anadolu ve Karadeniz kıyılarında fırtrnalı ve ya- ğışlı, diğer bölgelerde yer yer yağışlı geçmiştir. 24 saat içindeki yağışların kare metreye bıraktıkları su miktarı metre AKUUKAKAKAAKAMAKAKAKAA K KA KKK AA AA TU AAA AAA AAA AUAYA KUN AA KA KA KA KK AAA KA KA KA KA AAA AYAT A KA YA KUK KA AA KA N IKUKUN AYA YAK AAAT KKK KAKA KKK AAA AAA AAA KKK AA KA MAT KA AAA AAA LAT AA N — © sane ve okul tezayüdü ile mütenasiben Edirne'de 21, Isparta'da 16, İstanbul "':: .genişletilmesi.. qiğer zarafy:an okulları- qur'd'e hücum nanır; aynı zamanda bırakılır. 15, Hayrabolu'da .12’ 4 Lüleburgaz'da —— mızda hâlen istihdam edilmekte olan v 3 Bunların en başında gelenler. |11, Gelibolu, Tekirdağı ve Kırklare- de:îı öğretmenler _yîrin; aısîıl iâğ -| — Hikâyeyi bilir misiniz? den birisi de uçartmadır. Bir haf. |linde 7, Bandırma ve Edremid'de 17, — Fetmenler tayini suretiyle okul kadro Mahallı K İ D & b AA Bursa ve Biga'da 15, Bergama'da 12, îz larının takviyesi, bu surtele kadrosu " g a;ı :::: luginlegınd.n birisi ı . o adan belrı, î“kllındum ml;ılufıklı Yalova'da 11, Kocaeli'de 8, Muğla'da genişliyecek olan idare ve tâlim un- ağırcA- hasşalakyoR, VOĞ SOT - kemar İ wenakla uğ - 20, Çanakkale'de 10, Balıkesir'de 9, surlarının 1702 numaralı kanun hü- kümleri dahilinde terfi işlerinin gere- ği gibi yürütülmesi zaruretleri karşı- lar birer ikişer gelip adamcağızın hatırını soruyorlar. Fakat mahalle- nin imamı her gün öğleden sonra çat Pafalar verildikten sonra hasta: bu parayı almalı idim. raştıklarını görüyorum. Uçurtmaya bayılırım. Belki bunda çocukluk günlerinden kal - Kangal'da 6, Sıvas ve Yozgat'ta 3, Is- lâhiye'de 13, Dörtyol'da 5, Erzincan'. da 6, Van ve Erzurum'da 2, Şile'de Üm — sında hâlen tatbik edi - ) : i H » i dır. '.;; M e:c ğu%:u :zdâîeıı!(ııel;;eg /091:3 dâelras kapı geliyor, efen:ıyı 'ııyır:! edi- vö_ Parayı aldın ya, artık, gözüme küz ıımı bir îîlemı:: kv: oyun myı:mnı ızkî?;ıtîî: tbaulzuîîıoîî;:rdı el y) Er LE y , Bir, iki, etle; a ünme, diyor: toğrdü siri ' M urtma, bi — yılımdan itibaren ihtiyaca kâfi gelmi- yan Bir, iki beş DA siyar e Za SN » diyor; çünkü seni gördük. Dünkü gazetede şu başlığı oku- ğ TRm L SA toprak üzerinde kalınlığı Yozgat, Ulu- eĞi r bi y yi yecektir. h Okullarda talebe sayısının her yıl h ,gîttik&anmuı ve ders vasıtalariyle okul kütüpanelerinin bu inkişafla mü. tenasip olarak zenginleştirilmesi, o- kul sekreterleriyle, memur kadrosu- nun da genişletilmesine ihtiyaç gös- termektedir. Bundan başka direktör- lerle yardirektörlerin terbiye, tedris ve inzıbat işleriyle daha yakından alâ- kadar olabilmeleri için mali ve maddi işlerde kendilerine müsmir ve mües- sir bir surette yardım edecek olan sek- reterler ve memurlar kadrolarının hem kemiyet ve hem keyfiyet bakımından takviyesine lüzum vardır. Bunun i. rolar ihtiyaç yıp gittikçe hastanın canı sıkılmıya başlıyor. Nihayet bir gün soruyor: — İmam efendi, bana bir hal o- lursa cenazemi yıkamak, ölümü kal- dırmak için ne kadar para istersin? — Aman efendim, allah gecinden versin! Öyle lakırdı mı olur? — Yok yok imam efendi, sen de- diğime bak; kaç para istersin? Söy- le! Nihayet, imam efendi, muayyer: bir miktar söylemiye mecbur o! yor. Bunun üzerine hasta, kâhyasına lar. çe ölümümü beklediğini hatırlıyo- rum, azraili görmüşüm gibi oluyor. Uzatmıyalım, imam efendi, para- yı kesesine koyduktan sonra kapıyı örtüyor, çıkıp gidiyor. Birkaç saat sonra hastaya: —E fendim, diyorlar, imam efen- di tekrar geldi; müsadeniz olursa yanınıza gelecek. 4 — Gelsin bakalım, derdi neymiş? Birkaç saat önce gördüğü mua. meleye içerlemiş olduğu anlaşılan *mam, içeriye girip aldığı parayı hastanın yastığına bırakıyor: — Neye getirdin hocam? köpürte köpürte yıkadıktan sonra i4. ü ei dkn tbi h dum: “General Miaja ve hariciye nazırı 'Besteiro'nun sulh teklifine rağmen Frankistler Madrit'e hücuma hazır- lanıyorlar.,, Ve yukarıda anlattığım hikâyeyi hatırladım. Demek ki Frankistler de muharebe etmeden Madrit'e gir- menin tadı çıkmıyacağı kanaatinde. dirler! —T.İ. Ucurtma! Çocuk oyunlarının esrarengiz bir takvimi vardır: Zıp zıp, kaydı. da insanlarda ilk defa uçmak, ha - l e p KS günlerden kalmış bir hatıra değil midir? Uçurtmanın Japonya'da yalnız küçükler için değil, büyükler için de mahalli ve milli bir eğlence ol. kışla ve Siirt'te 2, Mardin'de 5, Elâ- zığ'da 7, Sıvas'da 14, Malatya'da 15, Van'da 16, Erzincan ve Kars'ta 18, Bayburd'da 20, Kangal'da 30, Muş'da 31, Erzurum'da 39, Sarıkamış'ta 77 santimetredir. Rüzgârlar Trakya, Kocaeli ve Ese bölgeleriyle orta Anadolu'nun ve Ka- duğunu bir yerde ol 0. rada bazan beş on kişinin güçlük- ğ dakil : malar uçurulurmuş. Çocuklar, her sene uçurtma u- çurmıya başladıkları zaman hatı . rıma gelir: Neden küçüklerin bu masum eğ- — her tarafında aynı mevsimde oy - B V H c MA N yı düşünmeyiz? Tainlli radeniz'in garp kısımlarında şimati garbi ve garpten saniye'de en çok l1l, diğer bölgelerde cenup ve cenubu garbi istikametlerinden saniyede en çok '7 metre kadar hızla esmiştir. En yüksek ısılar İzmir ve Bodrum'da 14 Konya'da 15, Antalya ve Trabhzon'da 18 derece, en düşük ısılar da sıfırım çindir ki bu proje hazırlanmış ve kad-| emrediyor, söylenen parayı fazla- İmam cevap veriyor: rak, çelik çomak, esir almaca gibi —| den “Türkkuşu” propa - |altında Van ve Elâzığ'da 7, Erzincan'-” nispetinde tevsi edilmiş- siyle getirip hocafendiye veriyor- — Böyle tadı çıkmıyor; ben sizi — oyunlar, büyük bir şehrin h d ik'için Saydek - İda 8, Erzurum'da 11, Kars'ta 16 dere- cedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: