— Zanneğerim, dedim. Aitutakiye tığrıyacağız.. burası Atiu'ya en yakın bir ada olmakla beraber avına çıktı - ımız bir geminin yakalanma sahası olması da muhtemeldi. Papaz bu ismi işidince çok samim! bir eda ile: — Güzel, demişti, orada benim bir dostum vardır. Herhalde kendisini bir ziyaret ediniz.. adumı ona zikretmeniz kâfidir. Sizinle görüşmekle bilseniz ne kadar mütehassis olacaktır. Ayni za - manda kendisi bir Hollandalıdır. Bir Hollandalı mı? Ve bizim Fele - menk dilindeki bilgimiz, Alman aksa - hına o kadar kuvvetli bir suretle tuz- Janm; ki... O halde Aitutaki'ye gi - Bince şüphesiz Hollandalıdan başka bir şey, meselâ Norveçli olacaktık. Bu ilk uğradığımız adanın her tarafı Hindistan cevizi, muz, mango ve por « takal gibi meyva ağaçlarile dobdolu id. Bir takım nebatların saplarile örtü- Yü bulunan köyün sokaklarında, cenub denizlerinin, çiçek çelenklerile süslen- miş kara ve parlak gözlü güzelleri gö- rünüyordu. Bütün bu güzeller, alâkalı ve meraklı nazarlarla bu ecnebi sport - menlere bakıyorlardı. Bizim bir bahis Üzerine bu uzun ve tehlikeli sefere Çıkmış olduğumuz hikâyesi yerliler a- rasında derhal vayılmıştn Kücük ge- mimize istediğimiz kadar komanya ve su aldıktsn sonra: — Ver elini Aitutaki! Deyip yelken açmıştık. Hava fenalaşmağa yüz tutmuştu, yağmur da başlamıştı ve bütün gün de devam etmişti. Hem nasıl? gökten ır- maklar boşarırcasına yağan tropikal yağmurun ne olduğunu bilmem bilir misiniz? İşte öyle! Kayığımızın yelken bezinden olan örtüsü kâfi derecede ger- gin ve sıkı bağlanmış bulunmadığın - dan yağmurun içeri girmesini önliye- miyordu. Deniz de ağırlaşmış ve dal - galar bir tevive botun içine girer ol - muştu. O kadar ki saatte iki yüz elli kova su boşaltmak ıztırarında kahyor * duk. Kayığımız'n yanlarındaki hava tank- larında bulunanlar müstesma olmak üzere her şeyimiz ıslanmıştı. Yağmur bir aralık durmuş olmakla beraber dalgalar, serpintiler bu ıslanan eşyamı. zın kurumasına mani oluyordu. Ken - dimiz, cildimize kadar ıslanmış, sırsik- lam olmuştuk. Korunmak imkânı yok- tu. Yataklarımız ve battaniyelerimiz sslanmaktan kurtulmuş değildi. Bu 1s- Tak yataklarımıza uzanmak istediği - miz zaman soğuktan donuyorduk. Va- ziyet bu merkezde olursa uyumak mev- zuubahs olabilir mi? Ekseriya, vardiyaya o kaldırıldığımız zaman onu bir istirahat talâkki ediyor- duk. Hiç olmazsa kol ve bacaklarımızı hareket ettirerek ısınıyorduk. Herhan. gi bir şey pişirmek imkânsız bir hal al mıştı, Sıcak glarak kahvey! bile arasıra bin müşkülâtla pişirebiliyorduk. Bir defa, gözlerimizin önünde bir hortumun teşekkül etmekte bulundu - ğunu müşahade eylemiştik. Bu, Hâtif, 'devvar bir su sütunu idi ve nazarı dik - katimizi celbetmişti. Daha geniş su kütlelerini alarak gittikçe süratini art- tırıyordu. Semada, küçük ve kara bir yağmur bulutu, baca şeklinde teşekkül ederek aşağıya doğru uzanıyordu. De- niz sathındaki sular, serpinti halinde süratla yükseliyor ve semadan aşağı Boğru uzanan mahrutülşekii bulutun başı bu su serpintilerile birleşiyordu . Ve işte bu karşılaşma ve birleşme es. nasmda dehşetli bir gürleme husule geliyor, harekete geçen emme ve bas- ma bir tulumbanın husule getireceği sadanın pek korkunç bir derecesi du- yuluyor, gökle deniz devvar bir sütun. a birbirile birleşmiş bulunuyorlardı. Bu korkunç hortum, döne döne bizim bulunduğumuz tarafa doğru geliyor - Au. Bu esnada kayıgımız sakin ve Ta- #idleşmiş suların orlasında idi. Etraf. mızdaki hava bir yaprağı kımılda - tamıyacak kadar bile esmiyordu. Acaba bu mehib ve hayretengiz (e #ütun bize çarpacak, üzerimizde kırılıp patlıyacak mı idi? Türkçeye çeviren: M, Süreyya Dilmen uğradığımız ada Bu aralık dümende bulunan Leude- mann, otomatik bir hareketle, bizi bu mühlik hortumun seyir hattı üzerin - den çıkarmak ister gibi hareketler ya- pıyordu. Fakat rüzgârsız kayığımızın gitmesine imkân yoktu. Bereketversin hortum bizi içine almazdan önce müt- hiş ve insani sağır edici bir patlayışla çöküyermişti. Bu çöküş su kütlelerinin müteaddid çağlıyanlar halinde denize dökülmekte bulunmasını ve denizin © noktasında daire şeklinde bir kabartı ve şişkinlik hüsule gelmesini intaç et- mişti. Hortumun bu suretle parçalanıp çök- mesi pemimizi bir hayli çalkalandır - mıştı. Biz buna sükrediyorduk. Cenub denizinin bu adaları arasındaki ceve. larllarımız sırasında buna benzer bir çok hortumların tehdidir> maruz kal- mış ve çok müşkülâtla bunlardan kur- tulmuştuk. Üç dün sonra, Aitutaki iskelesinin tam ccvhesinde uzanan çok lâtif ve fa- kat çok tehlikeli riflerin arasında yol bularak Iimana girmeğe çalışıyorduk. Burada hir #eminin mevcudiyetinden eser yoktu, Bununla beraber çök uzak olmıyan bir atide bir geminin gelebile- ceğini düşünmek, buna emin olmak is- tiyorduk.. bizi teselli eden, bu ümiddi. Kayığımız adanın limanına girerken yerlilerden mürekkeb bir kaldbalığın girişimizi temaşa ettikleri, aralarında İngiliz müdürü de bulunan yarım dü- zine bev»z adamın bulunduğu görülü. yordu. Bu zat zayıf, uzun boylu, gözle- rindeki gözlüklerle sanki o vakitki A- merika cümhurreisi Vilsonun kinci bir modeli idi. Onu da ayni Britanik şüphe lerin tesiri altında bulduk. Şu kadar ki bu adam Atiudaki arkadaşı gibi Hattı- üstüva mıntakasının insanı tembelleş- tiren, rahavete sevkeden ikliminden müteessir olmuş görünmüyordu. O, bi- lâkis pek faal ve pek açıkgöz olduğu hissini veriyordu. O, bizim hakkımızda en carlı bir su- rette şüphelenmişli. Ona göre ben, de. nizlerde avare dolaşan Almanlardan bi- ri olamaz mı idim? Tabii, müdür bi - zim ne olduğumuzu iyice anlıyabilmek için debir kullanmağa cesaret edecek vaziyette değildi. (Arkası var) Günün Bulmacası Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya: 1 — Badıklık. 3 — Yürümeğe yarıyan uzuv - Mizaffe- riyet, 3 — Bığır sürüsü - İsimlerden sıfat yap- mak için kullamlan lâhika, 4 — Akaretin geliri - Kismet, 5 — Gazetede çıkan yazı, 8 — Çok olmıyan - Kazanmak maadarın- Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli a e EŞE Galatasaray gene fena bir oyunla Beykozla berabere kaldı Dün bütün sahalar çamur İstanbu! lig maçlarının geri kalan o- yunlarına dün de devam eğildi. Maçlara bazı takımlar eksik kadro #- le çıktılar. Fenerbahçe mevsimin gol rekorunu yaptı. Maçlar, gelecek hafta sona erecek - tir, tatsız oldu. Fenerbahçe, Topkapıya 14 gol atarak yeni bır rökor yaptı Galatasaray 1 — Beykoz 1 Haftanın en mühim oyunu olan Ga. latasaray - Beykoz maçı iki takımın be- rabere kalması neticesi lâyık olduğu ehemmiyeti bulmuş oldu. Haftalardanberi güpel giddn hava maç sabahı bozmuş, alabildiğine yağan yağmur Tâksim stadını pek kısa bir za- man içinde tanınmaz, yürünmez, hele üzerinde futbol oynanmaz hale koyu- vermiştir, Dün, diğer sahaları görmedim, fakat Taksim stadına pelenler orada yapılan bu maçı zevk şöyle dursun mutlaka 2 zab içinde seyrettiklerine hiç şüphe yoktur. Topu sürmek imkânı yok, şüt atmak kabil değil, Pas vermek teşebbüsünde bulunmak boş zahmet. Sahanın bir kısmı çamurdan havuz haline gelmiş, bazı yerlerinde pirinç yetiştirilerek kadar mebzul su var. Oyuna Galatasaray başladı. On da- kika geçti geçmedi, fki tarafı seçmek güç. Biraz koşabilen yere yapışıyor, yerden kslkan tanınmıyor, Galatasaray kolay bir hâkimiyet al - dı. Sağdan yaptığı hücumlar, Beykoz müdafaasını hayli sarsıyor, fakat top da zamkı mıdır, nedir? Saplandığı yerden çıkmıyor. Süleymanm çok u « zaklardan çektiği şüt topun inadını kırdı, 20 nci dakikada Galatasaray ilk golü yaptı. Beykoz canlı oynuyor, Galatasaray buna rağmen hâkimiyeti barakmadı. Galatasaray müdafaasımn İleride bulunuşu Beykozun soldan yaptığı 2 kını kesmeğe mâni olamadı. Bu kuv - vetli hücum Bahadırın güzel bir şütile 28 inci dakikada beraberlik sayısını temin etti, Galatasaray ümid verici bir şekilde oynuyor. Sol açığı oyunda unutmuş © Iscaklar ki hiç isletmediler. Sol açık Sarafim 45 dakikada bir şüt ve fki korner attı. Cemil, güzel bir hücumda yere düş- tü, Sekiz Mehmed sahada kuru bir yer de dolaşmak istemiş olacak ki yüzüstü yerde yatan Cemilin sırtında Adeta do laştı. Bu iniş ve çıkış futbol sahalarm- da görülmemiş garib bir tenezzüh ol. du. Devre 1 - 1 berabere bitti. İkinci devre Galatasaray vaziyeti telâfiye, Beykoz kazandığı beraberliği muhafazaya gayret eder bir oyun tut - turdular. İki takım, bir müdafaa halinde Bey- koz kalesi önünde toplandılar. Bu arada biraz sert oynıyan Sekiz Mehmed, hakem tarafından sahadan çıkaridi. Galatasaray 11, Beykoz w kişi. 'Top, hücumda olan taraftan kur. tuldu. Müdafaa olan taraftan tekme yedi. O vurdu, bu vurdu, nihayet ta - hammülü kalmadığı bir sırada oyun bitti, Ömer Besim Fenerbahçe 14 — Topkapı © Dün, bozuk bir havada yapılan bu maç yeni bir gol rekorile bitti. Topkapı bu maça ancak 9 oyuncu ile çalmıştı. Fenerbahçe, kuvvetli bir hücumla başladığı bu oyunda 6 dakika içinde 2 sayı birden yapmıştır. Topkapı bu sa- yılardan sonra bir aralık canlanır gibi oldu ise de, Fenerbahçe müdafaasını Bu hücumların birinde E - sad üçüncü golü yaptı. Bu ârada Fenerbahçe lehine bir pe- naltı oldu ise de bu fırsatı kaçırdılar. balçığı içinde idi. Bu yüzden maçlar çok zevksiz ve Fikret şahst bir hücumla dördüncü, biraz sonra Nat beşinci golti yaptı. Devrenin nihayetlerine doğru Naci, Esad, Fikret birer gol ânha yaparak devreyi 8 - 0 bitirdiler, İkinci devre Fenerbahçenin çok hâ- kim bir oyunile başladı. Fikret, bir kafa vuruşile ? uncu, bi- raz sonra onuncu, ve hemen arkasın - dan İl inci golleri yapan Fikret birbi- ri üzerine yapılan bu sayıları kafa vu- ruşile kaydetti, Fikret 12 nel golü de gene kolaylıkla attıFenerbahçe bu sa- yılardan sonra ikinci penaltıyı kaçır. dı. Oyunun sonlarına doğru Naci üstüste iki sayı daha yaparak 14 - 0 pibi bir sayı ile bu maç Fenerin kahir galibi- yeti ile bitti. Beşiktaş 6 — Hilâl © Bu maçla Hilâl Hakkıdan mahrum 0- larak sahaya çıktı. Beşiktaş da nedense 10 kişi fle oyna. mağa mecbur katmıştı. Daha ilk dakikalarda Hayatiden Rıd- vana geçen top hemen El'âl ağlarma akğlda Oyunun birinci dakikasında yapılan bu gol Beşiktaşlıları canlan - dırdı. Ve gene 2 nei dakikada top Ha- yatiye, ondan Rıdvana, Rıdvandan ge ne Hayatiye geçti ve ağlara takıldı. Oyun bundan sonra 15 inel dakika ya kadar mütevazin devam etti, 15 inci dakikadan şonrn bir fırsat yakaltyen Bedii 3 üncü golü attı. 27 nei dakika bir kornerden istifade eden Rıdvan, 4 üncü defa olarak topu Hilâl kalesine soktu, devre böyle bitti. Beşiktaşlılar ikinci devreye gene 10 kişi olarak çıktılar, 15 inci dakikada ortadan yapılan bir 0 we Çamurun içinde topu sökme ğe çalışan oyuncular hücumla HilA! kalesine inler. Haya topu 18 pas içine soktu ve sağ köşedef 5 inci defa olarak top VHJâ! kalesin# 30 uncu dakikada Rıdvan 6 ncı def$ olarak topu kaleye soktu. Oyun bun * dan sonra Beşiktaşım 6 . O gelebesil! bitti. İkinci kitme maçları İkinei küme maçlarından Davudo# şa, Beylerbeyi oyunu Şeref stadjndf yapıldı. Beylerbeyi bu maçı 4 - | ka” zanmıştır. Karagümrük, Feneryılma hükmen, Kasımpaşa * da, Bojhidin hükmen galib gelmişlerdir. Kammpasa ikinci güme A grupu bi* rincisi olmuştur. Kadıköyde yapılması lâzım olan E yüb - Ortaköy maçına iki takım da mediğinden hükmen mağlüb saylı lardır. Stadyom kupası Galatasaraya verildi Kurban bayramında yapılan stady kupası meseler* Galatasarayla Fener bahçenin galibiyetleri müsavi oldu! için kupanın kime verilmesi lâzım ol duğu bir mesele olmuştu. İstanbul mıntakası direktör vekili el koymuş, hakem raporile, maçla evvel İmzalanan mukaveleyi tetkik miştir. Hakemin verdiği raporda s takımı mae bitmeden evvel sahayı t kettiH : şekilinde olduğundan tat hiikmen mağlüb sayılmış ve bu su İe Galatasarav bir gol, Fenerbahçe 3 gol yemiş olduğu için puvanları savi olan k'üplerden Galatasaraya pa dün merasim'e vertimiştir. Dün yapılan kır koşusu İstanbul mır#akam dün Torka bir koşusu yapmıştır. Müsabaka iki tenor olarak icra edilmiştir. 3500 metrede Haydarpaşadan AP dullah 13.11 de birinci, Peradan fkinel olmuştur. Sayı hesabile Haydarpaşa 23, Kuf, tuluş 28 'puvan almıştır, 7500 met koşuda Demirspordan Hüseyin 2408 de birinci, Beşiktaştan Artin ikinci muştur. Takım itibarile Kasımpaşa 12 Beşiktaş 15 sayı almışlardır. Ankara lig Maçları Ankara (Hususi) — Lig maç bu hafta da Muhafızgücü stadınds vam edildi. Gençlerbirliği ile gücü arasındaki maç 4-2 Ankarafı cünün galibiyetle biti) Harbiye Galatasaray arasındaki oyunu ©” Harbiyeliler kazandı. Akba kitab evi Her dilden kitab, gazete, mecmi* mekteb kitablarının ve Ankara satış yeridir. Undervud kinesinin acentasıdır. ı