Ge riag bayan, aradığınız anahtar Tessa, "m Boy Sok de La kay Sanak için 2d bi iyi para Yon öd Vay YAR çok alan, v New Fakat reslinden anh- Sok bulunmadığı için) lik kıymetini takdir e Bildiler. Bu yüzden res- Mk ye ve Pan bulamıyordu. Yag kira Onların tavan aralarında k > &Y orada yatar kal- unda bir aylık kirayı Pansiyon sahibi onu Yeni bir pansiyon a- 8Y sonu pansiyon sahibi İmişti. Ressam Bolçizer dolaşmış bir tavan a - Pansiyon sahibi ona lçizer de başınin sahibine göste - . bu odada nasıl | Mag, 18 Panaj e YOR sahibi bu söze ok İz, dedi, . Yakta mı uy K anız tavana değecek de Hoş Sözler Doktorun tavsiyesi Ev sahibi radyoda sık sık istasyon de-| Biştiriyordu, misafiri: | — Niçin bu kadar sık sık istasyon de- Biştiriyorsunuz? Dedi. Ev sahibi cevab verdi: — Doktorum tavsiye etti. — Doktorunuz mu tavsiye etti? — Sık sık yer değiştirmelisiniz? dedi, * Kıskanç değilim Çapkın adam sokakta tesadüf eği kadına: — Sizinle beraber gelebilir miyim? Dedi. Kadın çapkın adama hiddetii hid- deli baktı; —- Ben evli bir kadınım bay! Çapkın erkek gülümsedi: — Zarar yok bayan, ben hiç kisxanç değilimdir. * Tenbel sözleri 'Tenbeller konuşuyorlardı: İ — Pazar günleri ne yapıyorsun? : — Evimde oturup dinleniyorum — Ya başka günler? — Gene evimde oturuyor, pazarın gel! Tie | mesini bekliyorum. * İçkiye dair İçki aleyhtarı söyledi: — İçki insanın ömrünü azaltır. İçkiye alışkın da söyledi: — Hakkınız var bay, ben de bunu bi- liyorum. İçmediğim zaman günler bana o kadar uzun geliyor kil * Sana ne Çocuk ağlıyordu; sordular; — Neye uğlıyorsun! — Babam; anneme, at, dedi, Annem de babama, eşek, dedi, bunun için ağlı“ yorum. — Sana ne? — Bana ne olur mu, babam eşek an- nem at olunca ben de katır oluyorum. VECİZELER Sevene: — Sevme! Demekle, ölüye: — Diril! Demek arasında hi. yoktur. | l w Sevildim ve sevdim diyen kimse ya bir yalancıdır, yahud da sevmek ve sevilmek nedir bilmiyordur, * Sevilene: — Niçin sevildin? Derseniz aynaya bakar, fa- kat size cevab vermez. Çünkü niçin sevildiğini kendisi de anlıyamamıştır. * Sevenin yüzü gülmez, hele bir sev de gör. * En uzun sevgiyi tefrika ha- linde neşredilen romanlarda bulabilirsiniz. Bunların oara- sında dört aydan fazla süren- leri de vardır. SON POSTA — weceleri vakit geçirmek için ma- $a temsi oynuyoruz, — Beni aflediniz bay direktör. Nu- mara yanlışmış.. piyangoda beş yüz bin Nrolik ikramiye bana çıkmamış, — Affedersiniz sizi gözüm wrıyor, bir yerde birlikte yemek yemiştik zannediyorum. Bay Hoşgör, iyi adamdı, hoş adamdı amma pârâ sarfetmekten hiç hoşlanmaz. dı. Daha doğrusu herkesin para verip girdiği yerlere her zaman parasız girmek yolunu &radı. Bazan bunda muvaffak o- lur, bazan da yakayı ele verirdi, Bay Hoşgör, trene binmiş, bir kompar- timana yerleşmişti. Tren hareket ettik- ten bir müddet sonra kondöktör kompar- imanın kapısını açtı. Elindeki zımbayı şıkırdattı ve bağırdı: — Bilet! Yanı başına valizini koymuş uyukla- yan yolcu uyandı.. ceblerini aradı, bileti buldu, kondüktöre uzattı. Kondüktör bi - leti zımbasile deldi. Onun yanımda otu- ran çocuklu bayan da biletini verip del- dirdi, Sıra Bay Hoşgöre gelmişti. Bay Hoşgörün biletini eline alan kondüktör: mektedirler. Kâh oraya giderken, kâh o-| kaçakçılığının yanında kadın — Bunun kıymeti yok. Delinmiş bilet! Dedi, Bay Hoşgör güldü; cevab verdi: — Size zahmet olmasın diye bir evvel- ki sayahatimde deldirmiştim. Sayfa 9 Dünyanın (Hong - Kong)da hapis namuslu adam */, 1 Hong-Kongun Hong-Kong (Birincikânun) — Bugün bütün Çinin bir tek büyük şehri katmış- tır, O da Hong-Kongdur. Hoş bu şehir » de tam manasile İngilterenin hâkimi - yeti altındadır ya... Hong-Kong, d'inya- da eşine ratigelinmiş bir âlemdir. Son seneler zarfında Şanghayın ehemmiyeti Hong-Kongu bastırmıştı. Fakar Şangha- yın ma'öm akibetinden sonra Hong-Kong koca Çin ülkesinin en büyük şehri ol - muştur. Hong-Konga (Sarışikago) denilmek - tedir. Bu şehir ikiye ayrılmaktadır. Eski şehir dağın eteğinden balıkçılık limanına kadar davanmaktadır. Yeni şehir ise ti- cari limanın etrafma yayılmış bulunmak- tadır. Hong-Kong deyip geçmemelidir. Bu şehirde 3000. otel, 350.000 Avrupalı; 1.000.000 Çinli, Japonyalı; 25-30,000 Ame- rikah ve Avustralyalı bulunmaktadır. Ne ihracat, ne idhalât, ne de değerli bir iş ile uğraşmıyan bu mühim halk kütlesi nev'i şahsına münhasır bir âlem teşkil eylemektedir. Hong-Kongda her. kes tüccardır.. Orada hiç istirahat saati yoktur. Herkes bütün günün imtidadın- ca çalışmaktadır. Hong-Kongda muntazam iş sahib: iki zümre vardır, derler. Biri «polise; diğeri «demiryolları» mensubinidir. Central Sguare'in etrafına yayılmış bu lunmakta olan modern şehir büyük, mun- tazam binalardan, mağazalardan müte « şekkildir. Gece, gündüz buradı müdhiş kir faaliyet göze çarpmaktadır. Gündüzleri herkes sağa solu gitmekte; şile meşgul olmakta; bankalara git - mekte, - istitraden şunu kaydedelim ki Asya kıt'smında en çok bankası ölan şe- hır Hong-Kongdur - Çayhanelerr devam etmektedir. Hapisanelerde hiç yer yokl. Ssbahtan akşama ve akşamdan sabaha| / kadar Hong-Kongda ateşli bir hayat sü- rüp gıder. Başlıcrs büyük gazinolar: Montmartre - Gay Paris - Montparnassa. dir. Gündüzler! «row: larda vakit geçiren hulk, geceğeri «gö downs» larda dans e- dip durur, Dünyada yorulmadan para ka. zanilan yegâne yer Hong-Kong olduğun. | dan burası ayni zamanda ahlâk bakımın-| dan dünyanın en berbad merkezidir. Hong-Korgda bir hala içinde sadir o- lan tevkif müzekkerelerinin sayısı vasatt 2.3000 dir! Beş senedenberidir ki bir mahküm müddeti mahkümiyetini tama- mile doldurmamıştır! Düşününüz bir kere: 1933 senesinden « beri Hong-Kong hapishanelerinde hiç ve korkunç şehri yalnız ağır cürümler işleyenler cezalandırılıyor! Çinin bu en büyük şehrinin polis müdürü: “Burada en garib haneler o kadar dolu ki Ou geçmez,, diyor! meşhur barlarından biri Hong-Kongda kumar bir âlet halındes dir. Bu şehrin en mergub sporu «sirkatş tir. Her gün, her dakika, her yerde sirkaf caridir. Hâkimler katilleri yersizlikten mahküm edemezken sarikleri düşününüz İbr kere... Kimse saat taşıyamaz olmuş « | tur.. Cüzdun yeleğin iç cebine yerleşti « rilir ve Allahe emânet edilir. Üç otel emindir. Diğerleri ise... Otel bahöine gelelim: Hong-Kongda ciâden muntazam üç büyü otel vardır; Biri Metropole otelidir. En fazla kala- balık olan otel de budur. Diğer ikisi de kibar, temiz ötellerdir. Geride kalan 12997 otele «free hötelss yani serbest ote) derler... Yani bunların polisçe kontrolü tesadüfe bağlıdır. Doğrusunu söylemek icab ederse polisin otelleri kontrole hiş te vakti yoktur... İşi gücü hırsızları, kâs tilleri takib eylemektir... Yukarıda saydığımız üç büyük otelin başlıca odalarında muhkem kasalar vam dır, Yolcular kıymetli eşyalarını o kasa» lara koyarlar. Hong-Kongda hiç bir sigorta kumpan. yası sirkate karşı sigortayı kabul eyle « mez. Ofleilerin her odasında hırsızlara, yankesxilere karşı korunma usulleri yas zılıdır, Şehir halkının yüzde doksanı şüpheli Hong-Kong polis müdürünün ismif Garflelddir. Bu zat geçenlerde bona de di ki: — Hong-Kongda tam manasile adam- ların mikdarı ancak yüzde onu bulmak- tadır. Yüzde yetmişi hırsız, yankesici « dir. Yüzde yirmisi de tüccardır amma, yaptıkları ticaret dolandırıcılıklarını sete reden bir maskedir! İşte bundan dolayi dır ki ağır cürümleri cezalandırabiliyo « iruz! Diğerlerini çezalandirmağa imkân bulamıyoruz. Çünkü yerimiz yok! Ye » rimiz olsg dahi öyle muazzam bir levazım ve taayyüş meselesi karşısındı kalacağız > Bu beyanat mühim ve çok manidar « dır. Şehir *valisinin ismi Sir Geofiroy Northcottur. O da ayni fikirdedir.. Bu valiye göre bu şehrin zihniyetinde bir tes beddül yaratmak için yarım asırlık bir zamana ihtiyaç vardır. Buna değin Hong-Kong selahat içinde yaşıyor... Hong-Kang dünyanın en dikkate de « Ber, en tipik şehridir, Büyük binaların yanında berbad inşaat göze çarpar. Hır « sızlar, yankesiciler büyük mehafile mens sub salonlarda “bulunurlar. Oralarda, kendi evleri gibi icrayi hükmederler... Serseriler şehri alabildiğine yer kalmamıştır! Ancak dört seneden fazla hapis cezası alanlar buralara ka - bul edilmektedir. Yeni mahkümlar Singapoura gönderi). rada muhakkak sıvışmanın yolunu bul - makta, yeniden şehre gelmektedirler, So. kakta töstgelinen halkım dörtte üçü mu- akkak hapishane kaçkını, yahud ki ka- çakçi, kumarbazdır. Hong-Konga bir bakımdan «Serserilep şehri» aerimektedir ki doğrudur, Bu sep seriler silâh kaçakçılığının. temin eyledi» ği en yüksek kârdan geçiniyurlar... Silâh ticareti, mükeyyifat tcureti de yer almıştır. Kas dın ticareti çok geniş bir sahayı kapla » miş bulunmaktadır. Burada «namuslu> kadın bulmak çok müşküldür. Esasen (Devamı 0 uncu sayfada)