Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| Spor istişare heyeti bugün Başve - kilimizin bir nutkundan sonra mü - zakerelerine başlıyacaktır. Müza - kere edilecek meselelere ait tafsilâ- tt bugün ikinci sayfamızda bulacak- sınız. Ulus Basrmevi Saıı ÇnnkmıCıddeıi, Ankara 1 7 Telgrıf:_—î-_ll:s » Ankara SONKÂNUN /— TELEFON BĞ F 0 0 elT ; ae Yazı işleri 1062-1063 E KURUŞ —e ağam , Ur ADIMIZ Ekrem Gönig meselesi etrafındaki neşriyat Adliye tahkikatını bitirdi Ankara Müddeiumumisinin gazetemize beyanalı Bu meseleye dair yazı yazanlar elil gö_sleremediler Adliye Vekilinin beyanatı haricindeki neşriyat hiç bir d Ankara Cümhuriyet Müdaeiu- mumisi B. Baha Arıkan Muharrirlerin indi tahminlerinden ibaret ! Tayyare kaçakçılığı hâdisesi dolayısiyle bazı İstanbul gazete- lerinde intişar eden son yazılar münasebetiyle Ankara Cümhuri- yet Müddeiumumisi Baha Arıkan, kendisini ziyaret eden bir ar- kadaşımıza, şunları söylemiştir: — Hâdisenin mahiyetini sayın Adliye Vekili Parti içtimamında izah etmişti. Hâdise hakkında, bundan başka söyliyecek bir şe - yim yoktur. Tahkikatın zübdesi, sayın vekilimin beyanatında, ta- mamiyle mündemiçtir. Kelime ve ıstılahlarımıza istikrar vere 1 — Reis mi, başkan mı? İdare bitik mi? Müsteşar mı, yönetger mi? Vekil mi, Bakan mı? Müza- kere mi, görüşü mü? Hemen her kıraat kitabı par - çasında veya her ajans tebliğin- de yahut her gazete yazısında aynı vazifeler, aynı mefhumlar, ayfır hizmetler için başka türlü kelimeler kullanıyoruz. İdare ve belediye başında bulunanlardan kimine vali, kimin€-ilbay, bazı- larına belediye reisi ve bazıları- na şarbay yahut uray başkanı di- yoruz. Acaba bu kararsızlığa ni- hayet veremez miyiz? Osmanlıcada dil meselesi, sâ - delik cereyanı ile çok eskiden başlamıştır. Sultan Mahmut bir Tuna seyahatinden döndüğü va- kit, bu seyahatin hikâyesıni ya - zan bir efendiye şu ihtarda bu- lunmuştu: “— Eğer risalenizi halka anlatmak için yazıyorsa- nız, neden “gerdüne” gibi kim- senin bilmediği kelimeler kulla- nıyorsunuz? Niçin “araba” demi- yorsunuz?,, Bir dili, lügat bakımından, sâ- deleştirmek ve tasfiye etmek için ne yapmak İâzımdır? Bir keli yi mutlaka aslı başka dilden ol- duğu için atmak, ve onun yerine, velev eski metinlerden, hattâ ve- lev iycat ederek, öz kökten yeni bir kelime koymak mı? Böyle bir tasfiyecilik ifratı yalnız bizde vukubulmuş değildir. Fakat bütün tecrübelerde daha tabit bir usul hak kazanmıştır: meselâ şimdiki yugoslav dilinin bânisi addolunan Karaçiç, sırpça söz, konuşma ve kullanma dili - mizdeki sözdür, diyordu. “Yas - tık” m eski islâv metinlerinde karşılığı bulunabilirdi. Ancak Karaçiç yaşadığı zaman, halkın yatakta baş koyduğu şeyin adı “yastık” tı. Bugün de öyledir. Bir sırp hanımına, kendisinden işittiğim kelimelerden birçoğu - nun aslı türkçe olduğunu söylü - yordum. Bir aralık ağzından “teferüç,, kelimesi çıktı. Hayret- le baktım. Bana dönerek dedi ki: * —. Korkarım, bunun da türkler- den kalma olduğunu iddia ede- ceksiniz!,, ö Lügat hususunda ilk kaide tes- b . I « . F. R. ATAY türkçüleri olmuştur: her türkçe- leşen kelime bizimdir! git- glüc Lu kullmucluru, Kullazuna se konuşma dili, nihayet kendi ahen gini verir. Mal artık kal gibi te- lâffuz olunmaktadır. Biz onun eski telâffuz hâlini “mâliye” de muhafaza ediyoruz. Bazı kelime- (Sonu 8 inci sayfada) Muhterem Başvekil Celâl Bayar, gene aynı grup içtimamda matbuatta intişar eden yazılara işaret ederek:; “Bu yazıyı yazanların mütaleasına müracaat edilmesini ve bir muhbir şek linde isticyap edilmelerini...” emir buyurduklarını beyan eylemişlerdi, Başvekilin bu yüksek direktifleriy- le memuriyetimiz, tahkikiyle meşgul bulunduğu tahkikatın tenviri maksadı ile, İstanbul müddeiumumiliğine bir ve UU Uusuüsta yazı yazanı Mmuharriricrin celbedilerek muhbir sıfatiyle malü- matlarına müracaat edilmesini iste - mişti, İstinabe evrakı geldi İstanbul müddeiumumiliği memu- Hitler'in fevkalâde murahhası yüzbaşı Wiedemann Almanya'nın ŞARKİ AVRUPA'DA talepleri mi? —— Sömürge istekleri Londra, 16 a.a. — Deyli Herald ga- zetesinin bildirdiğine göre, Hitler'in fevkalâde, murahhası yüzbaşı Fritz Wiedemann, gelecek hafta içinde Lon- dra'ya gidecektir. Mumaileyh, İngilte- re hükümetiyle temasa geçerek alman müstemlekelerinin iadesi meselesini görüşecektir. Yüzbaşı — Wiedemann, Hitler'e Almanya'nın şarki Avrupa'da yapması muhtemel yeni bir talebine karşı İngiltere'nin hissiyatını bildi- ren rapor da gönderecektir. Bu gazete, Fon Ribbentrop, 26 son- kânunda Polonya'da Beck ile görüşe - ceği zaman Polonya'nın müstemleke istiyeceğinin şüphesiz olduğunu yaz- makta ve bu taleplerin şubatta kont Ciano Varşova'ya geldiği zaman tetkik edileceğini ilâve eylemektedir. Netice olarak Deyli Herald, Polon- ya'nın Almanya tarafından kendisine yapıları teklifleri kabul ettiğini, fakat Almanya'nın tazyikine rağmen komin- tern aleyhindeki pakta iltihak etmek (Sonu 5. inci sayfada) istemediğini kaydetmektedir. ) B. Hasan - Âli Yücel Başvekil dün İktısat Vekâletine gitti Başvekil B. Celâl Bayar dün saat 10.30 da İktısat Vekâletine gitmiş ve İktısat Vekili tarafından karşılanmış- tır. Başvekilimiz İktısat vekâletinde bir müddet kalmış ve bu müddet zar - fında İktısat vekâletine ait işler etra- fında İktisat Vekilinin verdiği izaha- ti dinlemiştir. Başvekilimiz Celâl Bayar'ın af yetiştiricilerine kıymelli bir yardımı Başvekil Celâl Bayar, Fransa'da birçok koşular ve damızlık konkurları kazanan ve Türkiye'ye geldikten sonra da hemen bütün koşuları kazanmış 0- olan safkan ingiliz atını, memleket at- larının islâhi maksadiyle, Bursa yetiş- tiricilerinin istifadesine tahsis etmiş- ler ve bu kıymetli atı Bursa'ya gönder- bit edenler, meşrutiyet devrinin mişlerdir. MAARİF VEKÂLETİNİN TALİMATNAMESİ Mekteplerde spor — yurtları kuruluyor Beden terbiyesi kanununun tatbikatından olarak bütün mek - teplerde birer spor yurdu kurulacağını yazmıştık. Maarif Vekâle- ti bu hususta etraflı tetkiklerde bulunduktan sonra bir talimatna- me hazırlamıştır. Zinde bir gençlik kütlesi yaratmak ve mektep- lerdeki spor çalışmalarını nizam ve kontrol altına almak gayesini güden bu çok mühim talimatnamenin mühim hükümlerini kayde- diyoruz. İlk iş olarak üniversite ve yüksek okullarla, liselerin ikinci devrelerinde, öğretmen okullarında, tecim liseleri ve erkek sanat okullariyle kız enstitüle - rinde birer “talebe spor yurdu” kürü- lacak ve yurt kurulduğu okulun adiy- le anılacaktır. “Ankara erkek İisesi talebe spor yurdu” gibi... Bir okulda birden fazla talebe spor yurdu kurula- mıyacak ve yurdun forması, o okulun forması olacaktır. Spor kümeleri, spor bölgesi İki veya daha ziyade spor yurdu kurulmuş olan yerlerde bu yurdlardan mürekkep bir küme teşkil olunacaktır. Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şe- hirlerimizde ise her semtte bir küme vücuda getirilecektir. Bir vilâyet çev- resi dahilinde bulunan bütün yurdlar da bir bölge teşkil edeceklerdir. - Bir spor bölgesinin başkanı vilâyet valisi, bir şehrin spor kümelerinin (Sonu 5. inci sayfada) B. Sabif Aykut İstatistik Umum Müdür vekili oldu B. Celâl Aybar'ın Ziraat vekâleti müsteşarlığına tayini dolayısiyle açık bulunan istatistik umum müdürlüğü - Başvekilimizin A G. saraylılara yüksek ilfifafları Ankara Galatasaray kulübünün kon- gresi münasebetiyle kongre başkanı B. Sadi Batu Başvekil Celâl Bayar'a aşa- Bıdaki telgrafı çekmiştir: Sayın Celâl Bayar Başvekil Ankara Yıllık kongre halinde toplanmış 0- lan Ankara Galatasaray spor kulübü â- zaları, spor hayatımızın rasyonel esas- lar üzerinde tanzim ve inkişaf ettiril- ,nesi hususunda cümhuriyet hüküme - tince alrnmış ve muvaffakiyetle tatbik edilmekte bulunmuş olan isabetli ted- birlerden dölayı şükran ve minnet duy- gulariyle birlikte en derin saygı ve sevgilerini sunarlar. Kongre reisi SADİ BATU Başvekil, aşağıdaki telgrafla cevap ne, umum müdür muavini Sabit Ay - kut vekâleten tâyin olunmuştur. (a.a.) vermiştir: (Sonu 5. inci sayfada) KURAUKAAMAKUNRA KMK ARAK KA KA KA UU AAA KA NN MA KA KUK A KA N A KUK A NKKK KUN K E KK RRRRRKR KA y ALMANYA İLE - 150 Milyon marklık kredi anlaşması dün imza edildi L Berlin, 16 a.a. — Anadolu Ajansının hususi — muhabiri bildiriyor : : Yüz elli milyon marklık kredi mukavelename- si bugün saat | 2 de Hariciye Nezaretinde Müsîe- şar Baron Weizaecker ve Orta Elçi Clodius ile Hariciye Umumi Kâtibi B. Numan Menemenci - oğlu ve Antalya Mebusu Cezmi Erçin tarafla - rından samimi bir hava içinde imza edilmiştir. ( Bu hususta D: N. B. Ajansının verdiği tafsilât üçüncü sayfamızdadır I. Menemencioğlu ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı “izganuununanan a PPPT EEEERREERPE T e ç belellelelelalekake b bt kelekekekelekelelekekekelekekekelelelale lti lelekelei .. BÜTÜN MÜŞKÜLÂTA RAĞMEN B. Çemberleyn yatıştırma siyasetine devam edecek Roma görüşmelerinin âkisleri elân devam etmektedir. Londra resmi mah « filleri, bütün müşkülâta rağmen B. Çemberleyn'in yat ştırma siyasetine de- vam edeceğini tebarüz ettirirlerken, italyan ve ingiliz hükümetlerinin fikir- lerine tercüman olan gazeteler, Roma görüşmelerinden esasen gürültülü ve heyecanlı neticeler beklenmekte olduğunu, ingiliz - italyan dostluğunu bir kere daha teyide vesile olan bu ziyaretin, bilhassa psikolojik bir ehemiyeti | olduğunu kaydetmektedirler. Fransız gazeteleri ise, İtalya'nın isteklerini Fransa'ya bildirmek için is « panyol harbinin neticesini beklediğini yazıyorlar. Diğer taraftan B. Muso - E Jini'nin İngiltere'ye,ispanyol topraklarında gözü olmadığı hakkında yeniden teminat verdiği bildirilmektedir. Roma görüşmelerinin âkisleri hakkındaki haberler 8 inci sayfamızdadır. 9004 Ekrem König meselesinde Taklit mühür ve imzalarla asılları Ekrem König tarafından İspanya'ya yapılan evrak sahtekârlığı olduğunu haber vermistik_'âl'e kaçakçılığı hâdisesinin resmi Bu gün bir muharririmizin bu hâdise etrafında elde ettiği, vesikaların fotoğrafilerini asıllariyle mukayeseli olarak neşrediyoruz. e Burada Milli Müdafaa Vekâleti mühüriyle Gereral Kâzım Özalp'ın imzasının aslını, hakikisini görüyorsunuz !'ul_gaqd;ıkı klişede Hariciye Vekâleti İ , mühüriyle, Müsteşar Agâh Aksel'in j imzasının aslı ve hakikisi görülmektedir ÜÜ aüi Le Ministre de la Vefense Nationsle A Jâdyı/ ) Halbuki yukarı koyduğumuz ve Milli Müdafaa Vekâleti mühüriyle, General! Kâzım üğzaı'ğ"r" g:z;;_'"' gösteren klişe sahtekâr tarafından sahte olarak kullazılan mühür ve dahi görül zanın ve mühürün yukarıdaki aslı ile hiç bir atâkası ve hattü möşaheheti görülmemektedir. Ay başka biçimde ve çarpık, yazı Türkiye “Comhüriyeti" j şeklindedir. Bu kliş_ede de Hariciye Vekâleti mühüriyle Hariciye Müsteşarı Agâh Aksel imzasının sahtekâr tarafından taklit edilmiş şeklini görüyorsunuz. Bunun da yukarıya aslını T W PN SAAT SS N ;;M_M—.- h İ lt koyduğumuz Hariciye Vekâleti mühüriyle ve Agâh Aksel'in hakiki imzasiyle hiç bir alâkası görülmemektedir.