N / General Ross u En çabuk & den kurşun de dir. 49 derecede erir. “SONPOSTA | Garip ve inanılm Dünyanın en cenubun- ağustos 1814 de Biadensburg civarın daki müharebede İngiltz ordusuna ku. manda eden general, aynı gece — Vaşingtonu zaptetmiş ve Beyaz sa- ray da dahti! olmak ü- zere binalârını yakmıştı. bütün hükümet l Hatay'ın Tarihinden Bir Yaprak I Antakya Muhasarası Antakya ve İskenderun Türklüğünün bütün —tarihini bir iki — makaleye sığdırmak, bu —uzun tarihin — hiç bir noktasını tafsil etmemek — de - mektir. Onun için ben bu şanlı tarihin en şerefli ve ayni zamanda en a- gıklı sayfalarından birini, yan! yalnız iik ehlisalibin Antakya muhasarasını bıraz daha mufassal anlatmayı tercih ediyo- rum. Gö mizi milâdın on birinci asrırın son senelerine çevirirsek, şöyle bir vaziyet görürüz. Bizans imparatorluğuna da bir Türk imparatorluğu yari vaziyette Antakya bir Türk- men heyinin idaresinde bir Türk prens- liğinin payıtahtıydı. İslâmiyetten sonra Bizans imparatorluğu milâdın 969 tari- hinden 1084 senesinin sonuna kadar 115 akyaya hâkim olmuştu. Se'çuk oğulları işte bu senenin sonunda ve daha 1 1085 senesinin başında, yani ikin- ayında Antakyayı son Bizans 1 Ermeni (Filaretos) un elinden lerdi. Anadolu Selçukilerinin (Katılmış oğlu Süleyman) şehre girince affı umumi ilân etti ve bu süretle Antakya Anadolu Türklüğile bir- leşti. Fakat 1086 da Süleyman, amcaza- desi olan Suriye hükümdarına oldu ve maktul düştü. İşte bu hâ zerine İrandaki büyük Selçuki - sultanı Melikşah Antakyayı 1087 tarihinde Türk- men, beylerinden (Yağı Sıyan) a verdi. 'Türk tarihinin en şanlı şahsiyetlerin- den olan bu mübarek kahramanın dün- yaya ün salan şerefli adı iki Türk kelime- sinin birleşmesinden teşekkül — etmişti: (Yagı) kelimesi eski türkçede edüşman> demekti; «siyan> şekli de «mağlüb et mekx manasına gelen «<sıyan» masdarın te bu & dan ism'falidi. İkisi birleşince (Yagı S- | yan) «eDüşman bozan» manasını bir hus isim oluyordu. Başta meşhur (İbrülesir? olronk üzere Arab müverrihleri be bü- yük ismi (Bagi Sıyan) şeklinde tahrif etlikleri gibi, (Albert d'Aix), (Guilleumm de Tyı) vesair ehlisalib müverrihleri de (Aghoutian), (Açcien), - (Casslen) — ve (Yüghisyâni) gibi muhtelif şeki''ere sak- muşlardır. İslâmiyetten sonrâ şarkla garbın en bü- yük müsademesi, Osmanlı müelliflerinin «Ehlisaliba ismini verdikleri «Haçlır se- ferlerinin birincisinde olmuştu. Bu ilk ekilsslib muhtelif ardulardan mürekkeb- & Avrupa milletlerinin iştiraki- le Anadolu ve Suriyeyi müslüman Türk- Jerden kurtarmak için ortaya atılan bu » büyüğü de sonradan Ku- edilen (Godefror de Boutl- lon) un kumandasındaki hiristiyan mah- şeriydi. Bu ordu sekiz yüz bin kişilikti: Bunlar Anadolu Türklerile Eskişehir meydan muharebesini yapıp pek çok za- yinta uğradıktan ve Anadoluda tutunmak imkânı olmadığını anladıktan sonra, Ki- likya önlerinden Suriyeye geçmiş v> haz- reti İsanın vatanı olan Palestini 2aptede- bilmek için evvelâ Suriyenin askerlikçe en mühim kapısı demek olan Antakya orduların düs kralı il galesini muhasara etmişlerdi. Bu muha- Sara milâdın 20 teşi vel 1097 tarihin- de başladı. O zaman (Yagı Siyan) on se- nedir Antakya beyliğinde bulunuyordu. Antakya o devrin en müstahkem mov- :kılrı—iıxdendi. Bizanslılar bu meşhur ka- |leyi İstanbul ayarında sayarlardı. İç ka- Tesile muazzam surlarından başka dört yüz kulesi vardı. Tabii vaziyeti de asker- |likçe pek kuvvetliydi. Fakat mubasırlar- la mahsurlar arasında aklın alamıyacağı bir nisbetsizlik vardı: Ehlisalibin müte. assıb müverrihleri çok tabil bir gayret- keşlikle Türk kuvvetleri fazlalaştınp haçlı küvvetlerini mümkün mertebe az gösterdikleri halde, 'bu — müelliflerden İmaeşhur (Ralmond d'Agiles) in kaydına göre haçlıtarın 300,000 Kişilik mevcudu- na katrşı Antakyanın Türk müdafileri ancak 6-7 bin atlı ile on bin piyadeden baretti, Fakat bu an yedi bin kişi, 20 şrinlevvel 1097 den 3-haziran 1088 tari- hine kadar tam yedi ay ön üç gün güzel Antakyayı yeryüzünün en büyük ordu- suna karşı destan kahramanlarını —bile gölgede bırakacak esatiri bir tahammüli; müdafaa etti. Bu müddet içinde birçok huruç bareketleri de yaptılar; haçlıların bütün hücumlarını püs! mahsurları' yerine muhasırlar a mejle başladılar. Bu açlık öyle bir şekil aldı ki, günün birinde — Ehlisalib — kumandanlarından meşhur Tarant prensi (Bohömönd) un ik çek- daki kilise, Gorgia kilisesidir. , Girytviken Sen Bır “kolunu kaybeden bü adam g0 elile, dakikada 66 kelime yazmaktadır. (emrile haç'ılar ellerine geçen Türk ca- suslarını koayun gibi kesip kızartarak ye- mağe başladılar! Hattâ Türk şehidlerinin bile cesedlerini Pişirip yemekten utan- İmradılar! fik Ehlisalibin en meşhur mü- | verrihlecinden papaz (Giyam Dö Tir) bu meseleyi şöyle anlatır: « (Boemon) kuvvetli bir. muhafaza (altında mevkuf bulundurduğu bir takım |Türklerin kendisine getirilmesini emret- t. Zabıta memürları vasıtasi'e bunları derhal idam ettirdi ve ondan sohra bü- Yük bir ateş yaktırıp şehidlerin cesedle- rini hendisile malyeti efradına yemek jelmak üzere büyük şişlere geçirtip kı- |zarttırdı. Zabitlerine bu işin nasıl iş ol- |duğu kendilerinden sorulduğu takdirde İşöyle cevab vermelerini emretti: «— Ordu prenslerile kumandanları bu- n bir meclis akdedip bundan böyle Ehlisalib erdugâhında tutulacak — bütün Türklerin veyahüd onlar tarafından gön- derilecek bütün casusların işte bu su- ret'e gerek prensler, gerek efrad için ye- mek şeklinde pişirilmelerine karar veril- miştir!» of Malmesbury) de bu şenaatin Ehlisalıb ordusunda taammümünden bahsederken Şşu sözleri söyler: «Kızarmış insan eti kokusundan mü tebaki ordu efradının rahatsız olmaması Ön ikinci asrın başlarında yaşıyan İn- | yet | giliz Mmüverrihlerinden rahib (Williams | İnsanın tam 52 diş çıkar. Yalnız süt dişi oldu. Buriyede bir köyde mezarlık- lar o kadar büyümüştür ki mevcud bütün ekin tarlalarının iki misline Alrikada Sierra Leonnda Morgan adlı birisinin smar- ladı bir inell kital 191$ yihada — Adrika — sahillerinin ozaklarında torpillenen gemi- den denze düşem bir tarba ile birlikde suya batmış ve İskoçya sahillerine karaya düşmüştür. Antakyayı 800,000 kiş lik Ehlisalib ordusuna karşı yalnız bir avuç kahraman Türk müdafaa ediyordu. Muhasara haçlıların Türk esirlerini kızartıp yiyecek kadar vahset göstermele:ine rağmen tam yedi ay sürdü. Kale, eğer bir Ermeni dönmesinin | lığına tayin edilır ihaneti olmasaydı belki hiç düşmiyecek, tarihin seyri değişecekti Yazan : İsmail Hami Danişmend için ordugâhtan uzaklara, tâ dağlara çe- kildiler!...> , İki tarafın medeni seviyesi hakkında bir fikir hâsıl etmek için bundan mükem- mel miyar olamaz. Ehlisalib ordusunda gittikçe mühtelif hastalıklar çıkmıya başladı. Yalnız bu hastalıklar günde yüzlerce haçlı —kırı- yordu. Büu vaziyette haçlılar için artık hiçbir ümid kalmamış demekti: Hattâ bu yüz- den birçok firar vak'aları başladı; gittix- çe kontlarla baronlar bile kumanda et- tikleri kıt'alarla beraber toplan sıvışma- ğa başladılar! Bu suretle-kahraman An- takyanın yiğit Türk muhafızları o müd- hiş Ehlisalib ordusunu yarıdan fazlı bir nisbette ımha etmiş oldular! Fakat tam işte bu sırada İnsanlık tari- hinin en murdar çehrelerinden biri işe karıştı: Arab müelliflerinin (Firuz) ve (Ruzbe) ve Avrupa tarihçilerinin de (Emirfar) ve (Firrhus) gibi isimlerle an- bu iğrenç hain, bir Ermeni dön- i. (Firüz) ün uğursuz ve karanlık rolü Eh'isalib ordusunun dağı'acağı sıra- larda oldu: İlk Ehlisalibe bizzat iştirak etmiş papazlardan müverrih . (Ratmo'd d'Agiles) Firuzun «genç bir Ermenis ol- d han' müverrihleri de «dönme» liğinden bahsettiklerine göre, bu sefilin bir Ermeni dönmesi olduğu akkaktır; para ve mevki — sevdasile müslüman olduktan sonra (Firuz) ismi- ıyacak şeyler G ağrında 32 deği, bün- ğun- meşhur Baseball oyunları bi Ve ilk oyun da, Berlinde Al- Amerikalılar arasında oy nandı. Hakem de, oyunda ortaçağ ha. vası yaratmık arzusile maçı, baştan- saşa zırhlı elbiseler giyerek idare etti. ni alan ve Antakya Türk prensinin or dusunda zabit olan bu alçak herif şehir muhasara edildiği zaman kale bru ud üçünün kumandan- ştir. Ehlisalibin laştığını haber aldığı zaman şehirdekl istiyan erkekleri çıkartıp kadınlaril klarını rehine © tadar ihtiy; dan birinin ve; Ant ç e» Tü kya Bey'nin bu Ermeni dö; mühim bir vazife tevdi 'acak ve acınacak bir galle: ve ne itimad eserinden dir! Firzuzün ihane Niman ve hıristiyan müvı sebebler göstermişlerdir: Nb zabitlerir Paoul de C hine göre, Y İalındığından, Ermeni dönmesi gü Jihanete karar vermiştir! Arab mr erinden meşhur (İbnülesir) de F ile satmış old ir, Bir de gene müverrihlerinden — (Bernard le rier) nin izahı vardır: Bu müclüfe göre, bir gün Firuz yetişkin bi nan oğlunu bir iş için kaleden evinc der'r; oğlan eve gelince, Türk gi rinden bir zatı genç üvey ar ları arasında görür! manzaradan o kadar müt hemen geri dönüp gördüğü hali old. Bibi babasına anlatır; işte bunun üze Firuz, karısının kendisine ettiği ihar ikamını kendisi de T etmek surefile almağa karar v bu muhtelif ğu malüm değildir: Bizce bunl. de doğrü ol mubakkaktır ki, Firuzdaki ihane: i denim asil memba: Bunlar değil, me için müslüman olmuş bir dönme olma-! sıdır, Bu fhanet kararmın tatbik şeklin; ge « lecek yazımda anlatacağım. Lord Halifax'ın Ingiliz ananesine merbuliyet' Sot günlerde Berline yaptığı ziy bütün dünya efkârı umumiyesini edeti Lord Halifax bugün İngiltere kabie nesinde devlet nazırı olduğu gibi Ots'ord Ürüversitesinin de - dekanıdır. 1974 da kendisine Hindistan kral naibliği teklif edildiği zaman hemen kabul etmomiğ, babasına gidip muvafakatini alma'ı dü şünmüştü. Babası oğluna: Haydi kiliseye gidelim, dua © cevabını vermişti hakika ikisi birden kiliseye dualarını bitirdikten sonra ba Artık Hindistan kral naibliği bul edebilirsin zannederim, demiş Oğla da — Ben de o fiki! nın en büyük işle etmiştir. | -Bu hâdise Lord Halifax'ını ne derccede |İngliz an'anesine merbut bir adam sldu- .Bunz göstermek için en iyi bir misaldir. le v egül | delim, gidip rday i kak deyim, diyerek dünvas #nden birisini deru'te