Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SON POSTA Yazan: Ziya Şakir B'r gece Lülebursaz havalisinde bir kaç haneden ibaret bir köyü, 50 - 60 kişilen mürekkeb bir Bulgar eşkıyası basmıştı. Köye izinli gelen bir Türk askeri karısı ve iki çocuğu ile köy kulelerinden brine girmiş, paslı bir martinle sabaha kadar eşkıyayı yanına sokmamıştı Cuma selâmlıklarında, Abdülhamid camie gelmeden evvel, bunlar gelirler. Ve binek taşının önünden itibaren muhtelif nöbet yerlerine dizilirler. Ve bilhassa camideki (hünkâr mahfeli) - nin altındaki eğri büğrü geçidin muh- telif noktalarında beklerler.. hünkâr ca-| mide bulunduğu müddet zarfında, bu- radan hiç kimseyi geçirmezlerdi. Hulâsatan anlattığım şu vazifeler mukabilinde, tüfekcilerin sarayda çok büyük imtiyazları vardır. Evvelâ, ÂAb- dülhamidden başka, hiç kimseden e- mir almazlar. Ve; bilâ kaydüşart, hiç bir kimseyi -hattâ, bizzat seraskeri bi- le- âmir tanımazlar. Tek âmirleri var- dırxO da, tüfekci Tahir paşa... Tahir başa da bunları iyi kullanmak, ve kız- dırmamak mecburiyetindedir. Çünkü tüfekcilerin hemen hepsi, ve bilhassa rütbelileri, Arnavudluğun birer dere- beyi zadeleridir. Bunlar, Yıldız sarayı- nın çÇatısı altında yaşamakla beraber, Arnavudluktaki âdetlerini, ve hattâ serkeşliklerini muhafaza ederler, hoş- larına gitmiyen her hangi bir mesele hakkında cür'etkâr ve pervasız bir mu- arız kesilirlerdi. Bunların arasında bulunan Türkler; muhtelif sebeblerle askerlikte temayüz ederek Abdülhamidin nazarı dikkatini celbeden zabit ve askerlerdir. Meselâ; bir gece, Lüleburgaz havali- sinde birkaç haneden ibaret bir köyü, elli altmış kişiden mürekkeb bir Bulgar (* eşkıyası basmıştı. Bu köyün bir köşe-| sinde de taştan yapılmış bir kule var-. dı. Bu külenin sahibi, ikinci ordu kıt'a- larının birinde askerdi. Fakat hasta ol- duğu için izinli gelmişti. Köy basılır ba- sılmaz, bu asker derhal zevcesi ve iki çocuğu ile kuleye kapanmış; evinde; bulunan paslı bir martin tüfeği ile sa- baha kadar bu eşkıyaya dayanmış; hiç birini, kule kapısına ayak bastırmamış- tu Ortalık aydınlanırken, hükümet kuvvetleri yetişmiş, eşkıyalar da kaç- mıştı. vak'ada da usulen saraya bir rapor ve- rilmiş ve bu raporda, bu kahraman Türk neferinden bahsedilmişti. Abdül-. hamid bu raporu okur okumaz derhal | bu neferi celbetmiş, mülâzimlik rütbe- sile tüfekci bölüğüne kaydett'u*miştir_ | Arab tüfekcilere gelince; bunlar da Suriye, Filistin, Havran gibi Arab di- yarında askere alınmış olan eşraf ve şeyhzadelerdır Bunlar da, kendilerine göre bir parti teşkil etmişlerdi. Fakat adedleri pek az olduğu için Avnavud- | lardan son derecede çekinirlerdi. Esasen Arnavudlar, hiçbir rekabete tahammül edemezlerdi. Size, Abdülha-. midi korkusundan titreten bir vaka anlatayım: Karadağ Prensi Nikola, Abdülhami- de arzı tâzimat için İstanbula gelmişti. Abdulhamıd Prensi milli kıyafeti ile huzuruna kabul etmişti. Prens, huzur- da bulunduğu esnada, bir münasebet getirerek: — Hüuzurunuza böyle dağ kıyafetile çıkmak istemezdim. Fakat ne yapayım ki, memleketimizin “âdeti olduğu için ömrümde şimdiye kadar sivil elbise giymedim.. demişti. Abdülhamid: — Bilâkis.. ben bu kıyafeti çok seve- Ttim. Hattâ; bazan bu kıyafette, Kara- dağlılardan mürekkeb bir müfreze teş-i kilini tasavvur ederim.. diye cevab ver- mişti. Prens Nikola, Karadaga avdet ettik- ten sonra, Abdulhamıde bir sürpriz yapmak istemişti. Karadağ asilzadele- rinden on beş delikanlı seçerek bun- lara sırma işlemeli birer milli takım elbise yaptırmış; Abdülhamide gön- dermişti, Prensin bu hediyesi, Abdülhamidi memnun etmişti. Tahir paşayı çadım— rak, bunların. tüfekci , bölüğüne;kayde- dilmesi için emir vermişti, Tahir paşa, sadece: | ! * düa a a Her hâdisede olduğu gibi, bu — Peki,. Diyerek çekilmişti. Fakat bu emrin, / | Abdülhamid; karşısına dikilen, ve öfkesinden suratı kıpkırmızı kesilerek hiç de hoşa gitmediği halinden belli! bıyıkları titriyen bu adamın şu perva- idi. Abdülhamid nasılsa, Tahir paşanın haline dikkat etmemişti. Eğer onun böyle hoşnudsuzluk eseri gösterdiğini hissetseydi, hiç şübhesiz ki uzun uza- dıya onu isticvab ederdi. O gün, öyle geçmişti. Akşam üzeri Abdülhamid biraz gezmek için bahçe- ye inmişti. Tam (av köşkü) nün önüne geldiği zaman, birdenbire Öönünü iki Arnavud tüfekci kesmişti. Bunlardan biri, Abdülhamidin burnunun dibine kadar ilerliyerek, gayet lâübali bir Ji- san ile: — Bizden ne kötülük gördün, be e- fendi? demişti. Abdülhamid, hiç ümid etmediği bu muamele karşısında birdenbire şaşıra- rak: — Kötülük, ne demek? Siz benim en sadık adamlarımsınız. Böyle bir şeyi aklımdan bile geçirmem. Diye cevab vermişti. O zaman tü- fekci ile Abdülhamidin arasında şu mu- havere geçmişti: — Hayır.. biz, sadik adam değiliz. Eğer bize emniyetin olsaydı, onları ge- tirtmezdin. — Onlar kim? sız hareketinin neden ileri geldiğini bir|- anda hissetmişti. Kıskançlık, bu şımarık adamı bir kaplan kadar vahşileştirmişti Abdülhamid, bu hale gelen bir a- damla konuşmayı lüzumsuz addetmiş- ti. Şimdi onu tevkif ettirmek de müm- kün değildi. Çünkü, birbirine son de- recede merbut olan ve daima aynı his- siyatı taşıyan diğer tüfekcilerin taban- caları çekerek sarayı altüst etmelerli çok muhtemeldi. Onun için Abdülha- mid, elile tüfekcinin omzunu okşiya- rak: — Ne Mmünasebet, onları, ben' getirt- medim. Karadağ beyi misafir gönder- miş. Ben_im, sizinle (Besa) m var. Hiç sizin yerinize başkasımı getirir miyim? diye, tüfekcinin hiddetini teskin etmiş- ti. Fakat, bu cür'etkâr adamların böy- lece yolunu keserek kendisini sert bir lisan ile tehdid etmeleri, Abdülhamidin fena halde gücüne gitmişti. Saraya av- det eder etmez, derhal Tahir paşayı ça- ğırtarak, maiyetine bu kadar yüz ver- diği için onu tekdir etmek istemişti. Fa- kat tam ona haber göndereceği zaman, Tahir paşa ağır ağır oda kapısından İ- — Karadağ gâvurları. çeri girmişti. (Arkası var) AHRADYO Bir Doktorun l Günlük Perşembe AÇA Noti d ND Eugünkü program o ar'n_ an ( ) 2 Birincikânun 1937 Perşembe y A İSTANBUL Kızıl hastz:lıyı FOK v ieyalik 12.30: Plâkla Türk musikisi. 12.50: Havadis Mevsim icabı son zamanlarda şurada |13:05: Plâkla Türk musikisi, 13,380: Muhtelif burada görülen tek tük kızıl vak'aları münasebetile kızılın ârâzı hakkında bazı * malümat- vermek faydadan hâli değil- dir. Kızılın ön dört gün kadar süren bir devir tefrihi vardır. Devri tefrih demek, mik- robun vücude girmesinden itibaren has- talığın ilk ârâzının meydana çıklığı gü- ne kadar geçen devre demektir. Bu dev- re üç, beş, sekiz, on gün olduğu gibi ba- zan on beş gün kadar olabilir. Ondan sonra birdenbire yükselen bir ateşle re- fakat eden boğaz ağrısı calibi dikkattir. Bademcikler kızarır, şişer, yutkunmak- ta müşkülât çıkar ve bademciklerin üze- rinde difteriyi bile hatıra getiren gişayi kâzibler, beyaz deri parçaları meydana çıkar, Derecei hararet yüksek devam e—ı derken nihayet 24-48 saat zarfında bü- , tün vücudü kaplamağa başlıyan ve ısml ile müsemma kızıl bir gömlek gibi ço- cuğun vücudü örtülür. Bu döküntü kır- mızıdır. Önuün üzerinde daha koyu renk. te noktalar da görülür. Kolları ve bede- ni saran bu döküntü bir ikli gün İçinde ayaklara doğrü İner, Normal bir kızlın hastalık müddeti ihtilât yapmamiış İse sekiz dokuz gündür. Ondan sonra dere- cei hararet düşer ve yavaş yavaş evvelâ ellerden başlamak üzere deriler dökül- meğe başlar. Bütün vücudden kâh ke- pek, kâh büyük deri parçaları dökülür. Bazan o kadar olur ki bütün yatak bu deri parçaları ile dolar. Bu deri dökme devrinin hitamı 6 haftadır. Onun icin mek mecburiyetindedir. Kızılın tedavisi ve ihtilâtları cok mühim- dir. Yarın bundan bahsedeceğiz. (*) Bu notları kesip saklayınız, yahud bir albüme yapıştırıp koleksiyon yapımız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza ıeüıcbilir. f—» FARUKİ'nin e 1&&-4 CiCi SÜRMESİ Avrupa rimellerinden üstündür. Yakmaz! Dökülmez!! Leke yapmaz !!! Her yerde arayınız. 42 gün kızıla düçar olanlar tecrid edil- || plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18.30: Plâkla dans musikisi, 19: Şan: Ba- yan İnci tarafından, piyano ve keman Te- fakatile, 19,380: Spor müsahabeleri: Eşref Şe- fik tarafından. 19.55: Borsa haberleri. 20: Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafından Türk Mmusikisi ve halk şarkıları. 20.30: Hava rapo- ru. 20.33: Ömer Rıza tarafından arabca söy- hün Muammer, klârnet Hamdi, tambur Sa- lâhaddin, ut Cevdet Kozan, (saat âyarı). 21. 15: Orkestra, 2215: Ajans haberleri. 22.30: Plâkla sololar, opera ve operet parçaları. 22. 50: Son haberler ve ertesi günün programı. 2 Birincikânun 1937 Perşembe ANKARA Öğle neşriyatı: 12,30: Muhtelif plâk neşriyatı, 12,50: Plâk: |Türk musikisi ve halk şarkıları, 13,15: Dahi- li ve harici haberler. Akşam neşriyatı: 18.30: Muhtelif plâk neşriyatı. 19: 'Türk | musikisi ve halk şarkıları: (Makbule Çakar vı- arkadaşları). 19.30: Saat Âyari ve arabca 'neşriyat. 19.45: Türk musikisi ve halk şarkı- ları: (Hikmet Rıza Sesgür ve arkadaşları:) '20 15: Kâzım Nami Duru: Terbiye, 20.30: î Pıakla dans musikisi. 21: Ajans haberleri, 21, 15: Stüdyo salon orkestrası, 21.55: Yarınki program ve İstiklâl marşı. Nöbetci Eczaneler Buğece nöbetçi olan eczaneler şunlar- dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Sarım), Alemdarda: (Ah- dülkadir), Beyazıdda: (Cemil), Samatya- da: (Erofilos), Eminönünde: (Beşir Ke- mal ), Eyübde: ( Arif Beşir ), Fe « nerde : ( Emilyadi ), —Şehreminimn - de: (Nazım), Şehzadebaşında: (Asaf), Karagümrükte; (Suad), Küçükpazarda: (Necati Ahmed), Bakırköyünde: (Hilâl), Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk), tada: (İsmet), Taksimde: Kurtuluşta: ( Necdet ), (Parunakyan), Bostanbaşında: Beşiktaşda: (Nall Halid). Baoğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: ( İmrahor ), Sarıyerde: (Nurti),, Kadıköyünde: ( Saadet;, Osman Hulüsi), Büyükadada: ( Şinasi Rıza ), Heybelide: (Tanaş). Gala- (Nizameddin;, Yenişehirde: (İtimad) lev, 20,45: Fasıl saz heyeti: Okuyanlar: İb-| rahim, Küçük Safiye, Ali, keman Cevdet, ka-| —. gggggg Mevsimin ilk kır koşusu haftaya yapılıyor Geçen senelerde yapılan kır ko Beyoğlu Halkevi senelik kır koşuları programını tesbit etmiştir. Bu müsabakalar her ayın ilk haftası yapılacaktır. Birinci müsabaka 12 kânu- nuevvel pazar günü bütün klüblere açık olarak yapılacaktır. Beş bin metrelik mü- sabaka Şişli - Hürriyeti Ebediye yolu a- rasında olacaktır,. Rasing Arsenale maglüb oldu Her sene harb malülleri menfaati için Fransanın Racing klübile Pariste maç yapan meşhur İngiliz takımı ÂArsenal ma- çın ilk devresini 2-0 bitirmiştir. İkinci devrede daha ziyade oyun göstermekle vakit geçiren Arsenal oyunu 2-0 kazan - muştir. Güneş takımı merkez muhacimi Rasi- hın bu maçta Racing takımında oynıya- cağı vazılmış ise de Fransızlar Rasihi oy- natmamışlardır. Yedicanlı spor aşığı Exeter timi oyuncularından Leex, bir ragbi maçında sol muhacim oynarken, boynu kırılmış. Farkına varmamış, ve O. yunu hbitirmiş, aradan bir müddet sonra bir kaç maç daha yapmış, neden sonra beynunda bir gayri tabiilik hissedince doktora gitmiş. O zaman boynunun kırıl- dığını anlamış. Kaldırıldığı hastanede üç ay dimdik bir surette tavandan asılı olduğu halde kalan Lee, iyileşmiş ve şimdi âe tenis, kriket ve golif oynamakta imiş. İngiltere lig maçları İngiltere lig maçlarının on yedinci haf- tası oyunları her tarafta büyük kalabalık önünde yapılmıştır. Arsenal 4 — Seeds United 1 İki haftadanberi takımını en kuvvetli şekilde sahaya çıkaran Arsenal bu çok “|kuvvetli takımı ilk devrede 2-1 mağlüb vaziyete sokmuştur. Ârsenal biti penaltı- dan olmak üzere ikinci devrede iki sayı daha yaparak 4-1 galib gelmiştir. Bu galibivetten sonra Arsenal ligde al. tıncılığa kadar yükselmiştir. Bu maçta 38,000 kişi bulunmuştur. Manecster City 3 — Grimsby 1 Lig şampiyonu Manester ilk devrede 1-1 berabere olan maçı 3-1 kazanmıştır. Manester liigde henüz onuncu vaziyette- dir. Bu maçta 30,000 kişi bulunmuştur. Sunderland 1 — Charlton 1 Kral kupası galibi Sunderland bu maç- ta kuvvetli rakibini mağlüb edebilmeck için çok gayret sarfetmiş ise de iki ta « rafın ilk dakikalarda yaptıkları birer sa. l yıdan sonra oyun berabere bitmiştir. | Sunderland lıgde dokuzuncu vaziıyette - dir. Maçta 20,000 seyirci bulunmuştur. W, B. Albion2 — Brentfor © Lig iideri olan Brentfor ligde on ikinci | waziyette olan Albion takımına 2-0 mağ- Jüb olmuştur. Maçta 20,000 kişi bulun - muştur. Aston Villa 1 — Sheffild O İkinci lig takımlarının bu maçı çok ha- raretli olmuştur. A. Villa yirmi beşinci dak:kada yaptığı bir sayı ile bu maç: 1.0 galib olarak bitirmiştir. Bu maçta 35,000 kişi bulunmuştur, İngiltere futbol maçları birinci ligin - de yapılan oyunlarda 253,000, ikinci lig! oyunlarında 177,000 kişi seyirciş bulun - raustur. Simal ve cenub ligleri arasında k Piğeinala l iladü 12 Kânunuevvelde yapılacak olan müsabaka, Şişli ile Hürriyeti Ebediye tepesi arasında olacak şularından biri başlarken başlamış clan kral kupası oyunlarınım birinci turufda ise 898,804 kişi hazır bı» lunmuştur. Romanya takımı geldi Romanyanın Trikaler takımı şehrimi ze gelmişlir. Cumartesi günü saat 14,4/ de Şişli ile pazar günü de saat 11 de Pa ra takımile oynıyacaktır. Galatasaray klübü de Trikalerle bir maç yapmak için futbol federasyonun. dan müsaade istemiştir. Müsaade verik diği takdirde bayramın üçücü günü Ga- latasaray - Tarikaler maçı yapılacaktır. Müsabakalar Taksim stadında yapılacak- tır. Trikaler takımı on beş futbolcü, bit idareci ve bir antrenörden mürekkebdir. Pehlivan güreşleri Manisa Karaoğlanlı köyü okulu hima ye heyeti tarafından okulun yoksul ço- cukları menfaatine bayramın ikincti gü- nü tertib edilen pehlivan güreşlerine a- şağıdaki ikramiyeler verilecektir: Başa 50, ortaya 25, ayağa 15 lira. DA LAİ Bergamada bir soygunculuk teşebtüsü Balıkesir (Hususi) — Bergamaya bağlı Sarıcalar köyünde bakkal Zihni iki ar « kadaşı ile birlikte dükkânda otururlar « ken ellerinde tabanca bulunan meçhul iki adam ansızın kapıya dikilmişler ve kıpırdamayın.. çıkarın paraları diye ba gırmışlardır. Bakkal Zihni ve yanındaki iki arkadaşı bu, beklenilmiyen tehdid karşısında şaşalamışlar, bir müddet ol- dukları yerde korku ile dona kalmışlar- dır. Köylülerin teravide —bulunmasından istifade ederek baskın yapan soyguncula- rın elinden kurtulmayı düşünen bakkal Zuhni ani bir kararla lâmbayi söndür - müş, karanlıktan istifade eden Zihn: d nasılsa kapıdan dışarıya fırlamağa müu « vaffâk olmuş, korku ve heyecan içeri « sinde köy odasına koşmuştur. Hâdise telefonla- Bergamâ jandarma - sına bildirilmiş, bir müfreze jandarma o- tomobille derhal köye yetişmişse de soy- guncuların kaçtıkları görülmüştür. Balıkesir hududuna doğru kaçtıkları tahmin edilen soyguncuların takibine şid detle devam edilmektedir. Tirede iki şoför öldürüldü Tire (Hususi) — Burada Taştepe mevkiinde feci bir cinayet olmuş, iki kişi öldürülmüştür. —Tireden tütlün yükliyerek İzmire hareket eden Bul- dan'a mensub 12 numaralı kamyon yol da durdurulmuş, şoförü Eminle mua- vini Ali, kafalarına üç kurşun sıkılarak öldürülmüşlerdir. Katiller cesedleri de otomobilden çıkarıp yola bırakmışlar- dır. Arkadan gelen şoför Baki, cesedle- ri görünce Tireye koşarak jandarmaya haber vermiştir. Jandarma ve müddeiumumilik der: hal 'tahkikata başlamış, tahkikat neti- cesinde, önce tütün yüklenirken, Şoför- ler arasında, yabancı şoförler de yük a- lıyor, gibi bazı sözler geçmiştir. Hâdi- senin bir soygunculuk için değil, bir kin yüzünden vukua geldiği anlaşıl- 'makta, katıI veya katıner araştınhnakı ledni —., B "'ı»ı.__ , © he Ke Ka AF G