B'r gece Lüleburgaz havalisinde bir kaç haneden ibaret bir köyü, 50 - 60 kişilen mürekkeb bir Bulgar eşkıyası basmıştı. Köye izinli gelen bir Türk askeri karısı va iki çocuğu ile köy kulelerinden birine girmiş, paslı bir martinle sabaha kadar eşkıyayı yanına sokmamıştı iklarında, Abdülhamid| ı evvel, bunlar gelirler. inın önünden — itibaren muhtelif erlerine dizilirler. Ve bilhassa camideki (hünkâr mahfeli) - nin altındaki eğri büğrü geçidin muh- telif noktalarında beklerler.. hünkâr ca- mide bulunduğu müddet zarfında, bu- zadan hiç kimseyi geçirmezlerdi. dıya onu isticvab ederdi. Hulâsatan anlattığım şu vazifeler| O gün, öyle geçmişti Akşam üzeri mukabilinde, tüfekellerin sa"ı)da çok Abdülhamid biraz gezmek için bahçe- büyük imtiyazları vardır, Evvelâ, Ab-ıxe inmişti. Tam (av köşkü) n üne dülhamidden başka, hiç kimseden e- geldiği zaman, birdenbire önünü iki mir almazlar. Ve; bilâ kaydüşart, hiç! Arnavud tüfekci kesmişti. Bunlardan bir kimseyi -hattâ, bizzat seraskeri bi- İbiri, Abdülhamidin burnunun dibine le- âmir tanımazlar. Tek âmirleri var-|kadar ilerliyerek, gayet lâübali bir li- — Peki.. Diyerek' çekilmişti. Fakat bu emrin, hiç de hoşa gitmediği halinden belli idi. Abdülhamid nasılsa, Tahir paşanın kaline dikkat etmemişti, Eğer onun İböyle hoşnudsuzluk eseri gösterdiğini hissetseydi, hiç şübhesiz ki uzun uza- Cuma selâ camle gelmedi Ve binek ta diraO da, tüfekci Tahir paşa... Tahir| aşa da bunları iyi kullanmak, ve kız- dırmamak mecburiyetindedir. Çünkü! ve bnh.ım:ı' ı albada ya:an—nk'a bmbcr, dlukluk: âdctlı.n ve hattâ ti mo—.»ı-le( hakkında ız bir mu- arız kes 'etkâr ve perva: (rdî muhtelif sebcb' rle askerli! ktı temayüz ederek Abdülhamidin nazarı dikkatini celbeden zabit ve askerlerdir. Meselâ; bir gece, Lüleburgaz havali- ginde yi elli altmış kişiden mürekkeb bir Bulgar eşkıyası basmıştı. Bu köyün bir ki sinde de taştan yapılmış bir küle dı. Bu külenin sahibi, ikinci ordu kıt" larının birinde askerdi. Fakat hasta ol- duğu 'çin izinli gelmişti. Köy basılır ba- sılmaz, bu asker derhal zevcesi ve iki çocuğu ile kuleye kapanmış; nn'ndeW bulunan paslı bir mâartin tüfeği ile sa- baha kadar bu eşkıyaya dayanmış; hiç birini, kule kapısına ayak bastırmamış- tı. Ortalık aydınlanırken, hükümet kuvvetleri yelişmiş, eşkıyalar da kaç- mıştı. Her hâdisede olduğu gibi, bu vak'ada da usulen saraya bir rapor ve- rilmiş ve bu raporda, bu kahraman 'Türk neferinden bahsedilmişti. Abdül. hamid bu raporu okür okumaz derhal bu neferi celbetmiş, mülâzimlik rütbe- sile tüfekci bölüğüne kaydettirmiştir. Arab tüfekcilere gelince; bunlar da Suriye, Filistin, Havran gibi Arab di- yarında askere alınmış olan eşraf ve şeyhzadelerdir. Bunlar da, kendilerine göre bir parti teşkil etmişlerdi. Fakat adedleri pek az olduğu için Avnavud- dardan son derecede çekinirlerdi Esasen Arnavudlar, hiçbir rekabete tahammül edemezlerdi. Size, Abdülha- midi korkusundan titreten bir vak'a anlalayım: züruna knbul nlmış Prens, huzur- da bulunduğu esnada, bir münasebet getirerek: — Huzurunuza böyle dağ kıyafetile çıkmak istemezdim. Fakat ne yapayım ki, memleketimizin âdeti olduğu için ömrümde şimdiye kadar sivil elbise giymedim,. demişti. Abdülhamid: — Bilâkis.. ben bu kıyafeti çok seve- tim. Hattâ; bazan bu kıyafette, Kra- dağlılardan mürekkeb bir müfreze kilini tasavvur ederim.. diye cevab Baişti. Prens ten son Nikola, Karadağa avdet ettik- amide bir sıirpri— şlemeli bıxcr mı!h takım ptırmış; Abdülhamide gön- sin bu hediyeri, Abdülhamidi « Tahir paşayı çağıra- tak, bu—Jar.n nJckcı bölüğüne. kâyde- dilmesi için emir vermişti. Tahir paşa, sadece: | san ile: — Bizden ne kötükik gördün, be e- fendi? demişti. Abdül!ı.ımid hlç ümid etmediıîi bu — Kölü!u'(. ne demek? Siz benim en sadık adamlarımsınız. Böyle bir şeyi aklımdan bile geçirmem, Diye cevab vermişti. O zaman tü- fekci ile Abdülhamidin arasında şu mu- havere geçmişti sadık adam değiliz.| ğırtarak, mai Eğer .me (-mrxşeun olsaydı, onları ge- tirtmezdin. — Onlar kim? — Karadağ gâvurları, Bir Doktorun Günlük Notlarından Kızıl hastalığı -- Mevsim Joabi son zamanlarda şurada burada görülen lek tük kızl vak'ıları münasebetile kızılın ârâzı hakkında bazı malümat vermek faydadan hâll değil- dir. Kızılın ön dört gün kadar süren bir devir tefrihi vardır. Devri tefrih demek, mik- Tobun vücude girmesinden ilibaren hus- talığın ilk ârâzının meydana çıklığı gü- ne kadar geçen devre demektir. Bu dev- re üç, beş, sekla, on gön olduğu gibi ba- zan on beş gün kadar olabilir.. Ondan sonra birdenbire yükselen bir ateşle Perşembe K7 Bademelkler kızarır, Şişer, ta müşkülât çıkar ve bademi rinde difteriyi bile hatıra getiren wmn kâzibler, beyaz deri parçaları meydana çıkar. Derecei hararet yüksek devam ©- derken nihayet 24-48 saat zarfında bü- tün vücudü kaplamağa başlıyan ve ismi He müsemma kızıl bir gömlek gibi ço- cuğun vücudü örtülür. Bu döküntü kır- mizidir. Onun üzerinde daha koyu rerik- te noktalar örülür. Kolfarı ve bede- ni saran bu döküntü bir iki gün İçinde n_vııxı..rı doğru İner, Normal bir kızüs hastalık müddeti Ihtilât yıp'ı»ar'ı, ise | cel 'hu aret ellerden baş; meğe başlar. Bütün vücudden kâh ke- pek, küh bü deri parcaları dökülür. Bazan ©o kadâr olur ki bütün yalak bu deri parçaları e dolar. Bu deri dökme devrinin hitamı 6 haftadır. Onun için 42 gün kızıla düçar olanlar tecrid edü- mek moeburiyetindedir. Kızilin tedavisi ve ihtilâtları çok mü dir. Yarın bundan bahsedeceğiz. (*) Bu notları kesip saklayınız, yahud bir albüme yapıştırıp koleksiyon yapmız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. f—> FARUKİ'nin Üüzere deril ühim- CıCI SÜRMESI Avrupa rimellerinden üstündür. Yakmaz! Dökülmez!! Leke yapmaz !!! Her yerde arayınız. Öar zz mamamm zz Tanara / İ | | Abdülhamid; karşısına dikilen, ve öfkesinden suratı kıpkırmızı kesilerek bıyıkları titriyen bu adamın şu perva- anda hissetmişti. Kıskançlık, bu şımarık adamı bir kaplan kadar vahşileştirmişti. Abdülhamid, bu hale gelen bir a- damla konuşmayı lüzumsuz addetmiş- ti. Şimdi onu tevkif ettirmek de müm- kün değildi. Çünkü, birbirine son de- recede merbut olan ve daima aynı his- siyatı taşıyan diğer tüfekcilerin taban- caları çekerek sarayı altüst çok muhtemeldi. Onun için Abdülha- mid, elile tüfekcinin omzunu okşıya- rak: — Ne münasebet, onları, ben getirt- medim. Karadağ beyi misafir gönder- miş. Benim, sizinle (Besa) m var. Hiç sizin yerinize başkasını getirir miyim? diye, tüfekcinin hiddetini teskin etmiş- ti. Fakat, bu cür'etkâr adamların böy- lece yolunu keserek kendisini sert bir| lisan ile tehdid etmeleri, Abdulhımıdın hakle gücüne gitmişti. Saraya av- det eder etmez, derha! Tahir paşayı ça- etine bu kadar yüz ver- diği için onu tekdir etmek istemişti. Fa- kat tam ona haber göndereceği zaman, Tahir paşa ağır ağır oda kapısından İ- çeri girmişti. (Arkasnı var) Eugünkü program £ Birincikânun 1937 Perşembe İSTANBUL Öğle neşriyalı: 12.30: Plâkla Türk musikisi, 1250: Havadis 13, Plâkla Türk musikisi, 13,90: Muhtelif plük neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18.30: Plâkla dans musikisi. 19: Şan: Ba- yan İnel taraftından, piyano ve keman Te- fakalile. 19.80: Spor müsahabeleri: Eşref e- fik tarafından. 19.55: Borsa haberleri. 20: Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafından Türk Musikisi ve halk şarkıları. 20.30: Hava rapo- Tü. 20.33: Ömer Rıza tarafından arabca Böy- lev, 20,45: Fasıl saz heyeli: Okuyanlar: İh- rahim, Küçük Safiye, Ali, keman Cevdet, ka- 2un Muammer, klârnet Hamdi, |15: Orkestra. 22.16; Ajans haberleri, 2'-30 |Prükla sololar, opera ve operet parçaları. 22. 50: Son haberler ve ertesi günün programi. 2 Birincikânun 1827 Perşembe ANKARA Öğle neşriyatı: 12,30: Muhtelif plâk neşriyatı, 19,50: Plâk: 'Türk musikist ve halk şarkıları, 13,15: Dahi- li ve hartel baberler. Akşam neşriyatı: 1830: Muhtelif plâk neşriyatı. musikisi ve halk şarkıları: 10: Türk lakbule Çakar ve urkadaşları). 19.30: Saat üyarı ve arabea| * 'Türk musikisi ve halk şerkı-| (Hikmet Rıza Sesgür ve arkadaşları:) | 20.15: Kâzım Nemi Durü: Terbiye, 20:30: Piâkla dans musikisi. 21: Ajans haberleri, 21. 15: Stüdyo salon orkestrası. 2156: Yarınki program ve İşliklâl marşı. || Nöbetci || Eczaneler Buğece nöbetçi olan eczaneler şunlar. dir: İstanbul cihetifdekiler: Aksarayda: (Sarım), Alemdarda: (Ab- dülkadir), Beyazıdda: (Cemil), Bamatya- da: (Erofilos), Eminönünde: (Beşir. Ke- mal ), Eyübde: ( Arif Beşir ), Fe « nerde : — ( Bmliyadi ), — Şehreminin - de: (Nazım), Şehzadebaşında: (Asaf), Karağümrükte: (Suad), Küçükpazarda: (Necati Ahmed), Bakırköyünde: (Hilâl) Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk), tada: Çİsmel), Taksimde: (Niz: Kurtuluşta: ( Necdet ), Yenişehirde: (Parunakyan), Bostanbaşında: — (İtimad) Beşiktaşda: (Nall Halid). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üzsküdarda: ( İmrahor ), Sariyerde: (Nuzi), Kadıköyünde; ( Saadet, Osman Hulüsi), Büyükadada: ( Şinasi Rıza ), Heybellde: (Tanaş) Gala- 8) S P OR 5n Mevsimin ilk kır koşusu haftaya yapılıyor 12 Kânunuevvelde yapılacak olan müsabaka, Şişli ile Hürriyeti Ebediye tepesi arasında olacak ysız hareketinin netdlen ileri geldiğini bir|- Geçen senelerde yapılan kır ko Beyoğlu Halkevi senelik kır koşuları programını tesbit etmiştir. Bü müsabakalar her ayın i!k haftası yapılacaktır. Birinci müsabaka 12 kânu- lnuevvd pazat günü bütün klüblere açık olarak yapılacaktır. Beş bin metrelik mü- sabaka Şişli - Hürriyeti Ebediye yolu a- rasında olacaktır. Rasing Arsenale maglüb oldu Her sene harb malülleri menfaati için Fransanım Racing klübile Pariste maç yapan meşhur lngllz takımı Arsenal ma- Ççın ilk devresini 2.0 bitirmiştir. İkinci devrede daha ziyade oyun göstermekle vakit geçiren Arsenal oyunu 2-0 kazan - mışt Güneş takımı merkez muhacimi Rasi- hın bu maçta Racing takımında oynıya- cağı Vı'lî!ımlg ise de Fransızlar Rasiht öy- | “Yedicanlı spor aşığı Exeter timi oyuncularından Leex, bir ragbi maçında sol muhi oynarken, boynu kırılmış. Farkına varmamış, ve O. yunu bitirmiş, aradan bir müddet gonra bir kaç maç daha yapmış, neden gonra baynunda bir gayri tabillik bissedince | doktora gitmiş. O zaman boynunun kırık dığını anlamış. Kaldırıldığı hastanede bir surette tavandan asılı olduğu halde kalan Lee, Iyileşmiş ve şimdi âe te: tiket ve goif oynamakta imiş. İngiltere lig maçları İngiltere g maçlarının on yedinci haf- tası oyunları hor tarafta büyük kalabalık önünde yapılmıştır. Arsenal 4 — Seeds United 1 ki ha nberi takımını en kuyvetli lde sahaya çıkaran Arsenal bu çok İ takımı ilk devrede 21 mağlâb | , vaziyete sokmuştur. Arsenal biri penaltı- İdan olmak üzere ikinci devre, |daha yaparak &1 galib gelmiştir. iyetten sonra ÂArsenal ligde al. ığa kadar yükselmiştir. Bu maçta ) kişi bulunmuştur. Manester City 3 — Grimsby 1 Lig şampiyonu Mancster ilk devreda 1-1 berabere olan maçı 3-1 kazanmıştır. Manester ügde henüz onuncu vaziyette- dir. Bu maçta 30,000 kişi bulunmuştur. Sunderland 1 — Charlton 1 osı galibi Sunderland bu maç- ni mağlüb edebilmek ıqın çok gayret sarfetmiş ise de iki ta « İzafm tik dakikalarda yaptıkları birer sa. İyıdan sonra oyun berabere bitmiştir. üç ay dimdik tıncıl 3B.0 |Sunderland liğde dokuzuncu vazıyette -| * İdir. Maçta 20,000 seyirci bulunmuştur. W.B. Albion 2 — Brentfor O Lig ilderi olan Brentfor ligde on ikinci vaziyette olan Albion takımına 2-0 mağ- | İlüb olmuştur. Maçta 20000 kişi bulun - çi | muştur. Aston Villa 1 — Sheffild O İkinci lig takımlarının bu maçı çok ha-| raretli olmuşlur. A. Villa yirmi beşinci dak:kada yaptığı bir sayı ile bu maâçı 1.0| h olarak bitirmiştir. Bu maçta 35,000| | kişi bulanmuştur, dügiltere futbol maçları birinci 'İzin « |. de yapılan oyunlarda 253,000, ikinci lig ayunlarında 177,000 kişi seyircy bulun - ; |öldürül şularından biri başlarken başlamış clam kral kupası oyunlarınım birinci turufıda ise 898,804 kişi hazır be Junmuştur. Romanya takımı geldi Romanyanın Trikaler takımı şehrimi ze gelmiştir. Cumartesi günü saat 144 de Şişli ile pazar günü de saat 11 de Ps ra takımile oynıyacaktır. Galatasaray klübü de Trikalerle bit maç yapmak için futbol federasyonun. dan müsaade istemiştir. Müsaade verik diği takdirde bayramın üçücü günü Ga- latasaray - Tarikaler maçı yapılacaktır. Müsabakalar Taksim stadında yapılacak- tır. Trikaler takımı on beş futboleü, bir idareci ve bir anirenörden mürekkebdir. Pehlivan güreşleri Manisa Karsoğlanlı köyü okulu hima ye heyetl tarafından okulun yoksül ç- cukları menlaatine bayramın ikinti gü- nü tertib edilen pehlivan gü şağıdaki ikramiyel ö0, ortaya Bergamada bir soygunculuk teşebtüsü | Balıkesir (Hususi) — Bergamaya bağlı |Sarıcalar köyünde bakkal Zihni iki ar « kadaşı ile birlikte dükkânda otururlar « ken #llerinde tabanca bulunan meçhul iki adam ansızın kapıya dikilmişler ve k—ı-vul..v—.ı-'m çıkarın paraları diye ba ardır. Bakkal Zihni ve yanındaki |ıh arkadaşı bu, beklenilmiyen fehdi€ da şa r, bir müddet o duklari yerde korku ile dona kalmışlar. karşıs Şi | teravide bulunmasından istifade ederek baskın yapan soyguncula. rın elinden kurtulmayı düşünen bakkal ir kararıı ı_’ımbıvı sür._.ı . nasılsa k.ıpıdan dışarıya f:rî:mağı mu - vaffak olmuş, korku ve heyez sinde köy odasına koşmuştur. Hâdise tetefonla Bergama j: sına bildir'lmiş, bir müfreze Jandarma o- omobille derhal köye yetişmişse de soy- guncuların kaçtıkları görülmüştür. Balhıkesir hududuna doğru kaçtıkları tahmin edilen soyguncuların takibine şid detle devam edilmektedir. Tirede iki şoför öldürüldü Tire (Husuşi) — Burada Taştepe mnku'ıdp feci bir cinayet olmuş, iki öldürülmüştür. —Tireden tütün yerek İzmire hareket eden Bul- dan'a mensub 12 numaralı kamyon yol da durdurulmuş, şoförü Eminle mua- vini Ali, kafalarına üç kurşun sıkılarak hüşlerdir. Katiller cesedleri de otomobilden çıkarıp yola bırakmış! an içeri « lar- dır. Arkadan gelen şoför Baki, cesedle- ce Tireye koşarak jandarmaya haber vermiştir. Jandarma ve m ıdıleıu*ııımî m JLrv 3 enirken, şoför ncı şoförler d yük a- len vukua geldiği anlaşıl- xrar.î.ı Katlİ veya Kkatiller âraştırılmak mustur. Simal ve cenub ligleri arn;mdn