Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ı_ FHadiseler Karşısında SİNEMA VEÇOCUK On altı yaşından küçük olanların si- nemalara, tiyatrolara alınmaması dü- şünülüyor. T iyatro muharriri bir makale yaz- mıştı; makalenin içinde; «Tiyatro bir' mektebdir» Cümlesi vardı. Düşündü. Cümlenin ar- kasına şöyle bir kayıd koymak ihtiyacını duydu: «Bu mektebe on altı yaşını ikma! et - miş olanlar kabul edilir.» (Gazetelerden) * Çocuk Aanasının söylediğini bir ders gibi ezberledi. — 'Trende yaşımı sorarlarsa altı, sine. mada sorarlarsa on altı diyeceğim! * Kırklık kadın söyledi: — Keşki on altı yerine yirmi beş ol- saydı. Ötede beride «beni sinemaya al - mıyorlar» derdim. _ * Bir sinema ilânmın altında şu tarzda bir haşiye görebiliriz: ) «Sinemaya geleceklerin nüfus tezke - relerini hâmil olmaları mecburidir.> * On beş yaşındakiler konuştular: — Sinemaya almazlarsa almasınlar, si- nema kapısındaki fotoğrafları seyret - meyi de yasak edemezler ya! * On altı yaşından küçük olanı sinema. ya almamak kolay.. fakat ona eğlenecek yeri de hazırlamalı değil mi? İsmet Hulüsi İnanılmıyacak bir rakam Hava dahilinde mütemadi süurette hareket haiinde ©- lan ve içinde gaz bulunan habbeler her saniyede bir kaç milyar defa is- tikamet değiştir - mektedirler. İstanbulda 532 milâd senesinde, bir araba yarışında hakemin verdiği karar yüzünden vukua geldi ve takriben 30 bin adam öldü. Tarihin en büyük isyanı Bisiklete binenler ehliyetname alacaklar Belediye bisikletlerle bisikletlere binenler hakkında yeni bir talimatna- me hazırlamıştır. Yeni talimatnameye göre bütün bisikletler birer numara plâkası taşıyacaklardır. Bisiklet kullan mak isteyenler birer ehliyetname- ala- caklar, ehliyetsiz olarak bisiklete bi - nenler şiddetli cezaya çarptırılacaklar - dır. Bisiklet kullanacaklar on yaşını te| cavü zetmiş olacak ve ancak seyrüse- fer merkezinden imtihan neticesi bir ehliyetname alacaklardır. Kira ile bisiklet veren müesseşseler hüviyetlerini polise bildireceklerdir. Bu| gibi yerlerdeki bisikletler fenni mua - Keyhüsrevin ordusu Keyhüsrevin ordusunda 5 milyondan fazla asker vardı. Bunlar yanyana dizil- selerdi 4000 kilametreden fazla bir uzun. luk temin ederlerdi. * İngiliz meclisi ve elektrik Muhafaza- x kârlıklarile meş - X / / hur olan İngilizle- , rin memleketle -' ' rinde en muhafa - zakâr insanları ça. tısı altında topli - yan Lordlar kamarası elektriğe bundan 55 sene evvel, Avam kamarası ise 24 se- ne evvel kavuşmuştur. Motörlü kara nakil vasıtalarında gürültüye mâni olacak tertibat Motörlü deniz nakil vasıtalarının fazla gürültü çıkarmamaları için bir imüddet evvel motörlerine bazı hususi tertibat konmuştu. Bu sayede deniz na- kil vasıtaları seyirleri esnasında az gü- rültü yapmaktadırlar. Aynı usul kara motörlü nakil vasıtalarına da tatbik e- dilecektir. Makinelere ilâve olunacak hususi tertibat sayesinde motör gürül- tüsü mümkün mertebe azaltılmış ola- aid bir talimatname hazırlamaktadıx yeneden geçirilecek, sağlam bisiklet - ler için birer cedvel tanzim edilecek - CGONUL ISLER Okuyucularıma Cevablarım Gedikpaşada Bay «Hikmet Can> a: Sualinizi epeyce yersiz buldum. Bir doktora sorsaydınız öğrenmekte çok geciktiğiniz bu mesele hakkında sizi tatmin edebilecek malümatı Aalmakta zorluk çekmezdiniz. Gene öyle yapınız. * Kasımpaşada Bay Ali Fikriye: Eski zaman kilisesi derdlinin derdi- ni dökmeye muhtaç olduğunu düşün- dü. Bir sırrın yabancı kulağına gitme- sındeki mahzurları takdir etti. «Günah çıkarmak» meselesi bu mülâhazanın neticesidir. Fakat cahil papaz vaziyeti derhal suiistimal etti, cenneti satacak derecede ileri gitti. Kadının mahrem derdlerinde ise siyah cübbenin altında iken de erkekliğini unutamadığını gör- dü, masal mevzuunu hakikatten olma- sa bile ihtimalden alır. Bugün vaziyet nasıldır? Size anlatmak imkânına ma- lik değilim. Fakat madem ki hıristiyandır, me- dem ki mutekiddir, üzerine düşmeme- nizi tavsiye ederim. Sizin için zarar ihtimali mevcud değilse hâdisede ısrar etmek tamamen faydasızdır. Bırakınız. Bildiği gibi hareket etsin, i * Sarıyerde Bay (**) e: dan birine benzemesini mutlak bir kaide clarak kabul etmiş değildir, de- desine, büyük dedesine, benziyebilir. Dikkat ediniz fena bir yola giriyorsunuz. siyah kalmamak üzere. Bu meselede ayni görüşe sahib olamayız. ziyetini anlat, yanına dönmek istedi- Bini söyle. Baba bucağı senin yaşında- ki bir çocuk için her zaman lâzımdır. Baban herhalde sana muvafık cevab verecektir. Oraya geldiği vakit tekrar müracaattâa bulu- | nursun. LİSLERİCE, Tıb kanunu çocuğun ana ve baba- ceddine de * İzmirde Bayan «P. Z.» e: Siz gençsiniz, benim ise saçlarımıda * Ilgında Mustafa Akkuşa: Çocuğum, Evvelâ babana bir mektub yaz. Va- gidersin, zamanı TEYZE caktır. Belediye daimi encümeni buna| 20 senedir'yatak yüzü görmiyen iki kardeş Yukarıda — resimlerini — gördüğü - nüz bu iki kardeş — İngilterede Bromley — civarındaki —tarlalarda ya« tar, kalkar, ormanlarda gezerler. Bü - yüğü Boer harbile, büyük harbde, kü - çüğü de dünya harbinde bulunmuşlardır. Filozof tabiatli kardeşler, 20 senedir ne Havagazi, elektrik, seyahat, su ve elbise, yatak için tek bir metelik bile sarfetmiş |. değildirler. Kendilerine yetecek kadar parayı da, çiftliklerde yanaşmalık etmek, atları ti- mar etmek, düven sürmekle kazanmakta- dırlar ve bu hayattan da memnundurlar. İki kardeş zengin bir ailenin çocuğu - durlar. Vaktile hizmetçi, uşaklarla dolu, mükellef bir şatoda yaşıyarak, çiftçilik tahsıl etmişlerdir. Sonradan askerliğe girmişler ve bu sayede dünyayı dolaşmış- lardır. Her türlü hayatı görmüşlerdir. İki kardeş 20 senedenberi de yatak yü- zü görmemiş olduklarını, çalı çırpıdan yapılma kulübelerinde yattık.larmı ifti - harla söylemektedirler. N erkeği Zehırleyen kadm Marie Kohn Nevyork 29 (Hususi) — On bir kadın ve bir erkekten mürekkeb bir jüri he - | yeti aslen Alman olan Mrs. Anna Marie | Kohn adındaki kadını ölüme mahküm et- Miştir. Bu adam Ohio'da elektrikli san- dalye ile idam edilen ilk kadın o:acaktır. Marie Kahn, muhakeme neticesinde şimdiye kadar evlendiği 11 yaşlı adamı, arsenikle tedricen zehirlemek suretile öl- dürdüğünü itiraf etmiştir. Dünyanın en büyük santi Afrikadadır Dünyanın en büyük saati Cenubi Af- rikada Dirban şehrinde bulunmakta- dır. Bu saat şehrin tayyare istasyonun- dadır ve uçmakta olan tayyarelerin sa- ati görmeleri için yapılmıştır. Saatin kaç olduğunu gösteren kubh- besinin kutru 70 metredir. Beyaz mer- iİmerden yapılmıştır. Tayyarecilerin iyi- ce görebilmeleri içi nufki olarak mey- dnna dıkılmıştır bir vergi, ne de ev kirası vermişlerdir. |. İ dise cürmü meşhud müddeiumumiliğine Dolandlık çlusu kadın mahkemede Adalet — isminde, — oğluna — almak bahanesile Balıkesirden İstanbula getir « diği kızın 60 lira para ve eşyasımı dolan- dırdığı iddiasile, yakalanan Hatice Su - day, namı diğer Fethiye adliyeye veril -| miştir.- Suçlu, yanındaki bir çocuğu ile beraber, sorgusu yapılmak üzere, dün Sultanahmed 1 inci sulh ceza hâkimi Re- şidin huzuruna çıkarılmıştır. 52 yaşında ve üç çocuklu olduğunu söy- liyen Hatice Suday, hâdiseyi mahkemede şöyle anlatmıştır: — İsmim Haticedir, Fethiye değil. Yal. nız rahmetli kocam bazan beni Fethiye diye çağırırdı. Somalıyım. Ben kimseyi dolandırmış değilim. Hâdisenin mahiyeti şudur: Şimdi Eskişehire tayin edilmiş bulu - nan bir oğlum vardır. Oğlum geçenler- de Aydına gitmişti. Dönüşte Balıkesire de uğramış, orada Adalet ile tanışmışlar.. Aradan bir müddet geçtikten sanra, kı - zın yengesi Emine bana bir mektub gön- derdi: «Gelin oğlunuzun beğendiği kızı bir de kendiniz görünüz» diye.. Bunun üzerine, ben de kalktım, Balıkesire git - tim. Gelirken, benim mahdum: e— Anne, dönüşte kızı da birlikte al da, öyle gel» nikâh merasimini burada yaparız. Ben bir de ev tutup, döşiyeceğim, dedi, Gittim, kızı gördüm, beğendim ve yâ«. nıma aldım, eşyalarını denk yaptırdık, İs- tanbula döndük.. Halbuki, bu müddet zarfında oğlum Balıkesirden hbazı mek - tublar almış, kızdan caymış.. Amma, bi- zini haberimiz yok.. Oğlum köprüye çı - kınca bana vaziyeti anlattı. Ben de eş - yayi emanetçiye, kız ile birlikte gelen yengesini ve ablasını da götürüp bir o « tele bıraktım. Ne kendilerini dolandır - dir, ne de söylenilen 60 lirayı aldım.. Bu işte ben, oğlumun nârına yandım. Hlâkim Reşid, bu izahatı dinledikten sonra, suçlu kadına sormuştur: — Peki amma, sen eskiden âe Fethiye ismi altında Ziraat Bankasını dolandır - mışsın. Buna, ne dersin?.. Sonra, bahset- tiğin oğlun da ortada yok?.. — Vaktıle bankayı dolandıran ben de- ğilim.. Benim hiç sabıkam yoktur.. Oğlu- ma gelince, o şimdi Eskişehire gitti, çün. kü, biz İstanbula geleli 4 gün oluyor. Yapılan sorgusu neticesinde, suçlu Ha- ticenin tevkifine karar verilmiştir. Sütücede Kâmili öldüren Muhiddin mahküm oldu Sütlücede, bir kavga esnasında başına vurduğu bir baston darbesile Kâmilin ö- lümüne sebebiyet veren mezbaha işci - lerinden Müuhiddin Ağırcezada neticele - nen müuhakemesi sonunda 5 sene müd . detle hapse mahküm edilmiştir. Adliyede bir hakaret hâdisesi Dün adliyede bir hakaret hâdisesi ol - muş ve derhal zabıt tanzim edilerek, hâ - * intikal etmiştir. Tebligat kaleminde bir iş takib eden Galib Nemli isminde biri, işinin reticelendirilmemesi üzerine, bir - denbire hiddete gelmiş ve: —. Hepinizi rafa koyayım, diyerek, teh- ligat başmemuru Mustafa ile müddeiu - mumilik makamını tahkir etmiştir. Suçlu derhal, cürmü meşhud kanunu üzerine, müddeiumumiliğe — verilmiştir. — Galib Tahkikata nazaran suçluniın vaktile Ziraat Bankasını da dolandırdığı ınlaşılıyor, kadın tevkif edildi Hatice senedenberi «manyayi tahtel hat» ismim de dimaği bir hastalığın mevcud olduğu« nu iddia etmiştir. Bunun üzerine suçlu adliye doktoru Enver Karana sevkedilmiştir. Yapılam muayenesi sonunda Galib Nemlinin Tıbı bı adlide müşahede altına alınmasına kam rar verilmiştir. İi Kazanç vergisi beyannameleri Geçen haziranda kazanç vergisi kanım: nunda yapılan tadilâtla, o vakte kadali ticaretgâhlarının gayrisafi varidatına gö re, maktu kazanç vergisine tâbi olan id halât ve ihracat tacirlerile komisyoncu « lar, kanundaki tadilin Resmi gazeteyla neşri tarihinden itibaren beyanname ver« meğe ve defter tutmağa mecbur tutul « maktadırlar. ! Bazı idhalât ve ihracatçılar bunu yan- lış anlamış olduklarından Ticaret odası- na müracaat etmekte ve oda tarafından kendilerine izahat verilerek tereddüd- leri izale ve kendileri tatmin edilmekte « dirler. İhracat yapacaklar ihracat vesikası al- mağa mecbur olduklarına göre, bu vesi- kayı alanlar velev ihracat yapmasalal bile ihracatçı sayılacaklardır. Ve defter tutmak mecburiyetine tâbidirler. Keza, bir defa dahi ithalât yapanlar da ithalâtçı farzedilmekte ve defter tutmak mecbu « riyetinden istisna edilmemektedirler, Fam raza bir bakkal sattığı bütün malları pi « yasadan alsa da, yalnız bir defa için bis kalem mal idhal etse idhalâtçı farzedil « mekte ve defter tutup beyanname ver 'q meğe tâbi tutulmaktadır. Poliste: Bir otomobil 'bir tramvaya çarptı Şoför Onnik idaresindeki otomobil dür' Beyoğlunda vatman Hayrullah idaresindeki tramvay arabasına çarpmış, bu çarpışmada her ikisi de hasara uğramıştır. Kazaya sebes biyet veren şoför adliyeye verilmiştir. Bir yangın başlangıcı Balat, Hızırçavuş mahallesinde, Yenicadda sokağında terzi Basrinin evinde elektrik tel- lerinin kontak yaparak pencere perdelerini tutuşturmasile bir yangın çıkmış, itfaiye tas rafından büyümesine meydan — verilmedel Nemli a'lınan ıfadesinde kendisinde iki söndürülmüştür.