4 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

4 Eylül 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA SİNEMA Bir Türk kadın artist! Berlinde film çeviriyor Alman sinema gazete ve mecmuaları bayan Adaletin gösterdiği muvaffakiyetten hararetle bahsediyorlar Adalet, Berlinde son çevirdiği filmlerden birinde Buridan bir müddet evvel gazetele- rimizde Adalet isminde bir Türk kadın Artistinin Avrupa sinema stüdyoların- da muvaffakiyetle çalıştığı ve Avru- pada isminin tanınmağa başladığı ya- zılmişti. Bayan Adalet, elyevm Berlinde bu- lunmakta, şöhret ve muvaffakiyetini Bitgide artırmaktadır. Birçok Alman si. nema gazete ve mecmualarında hak- HANGİSİ kında çok sitayişkğrâne yazılar intişar etmektedir. Bu genç kadın uzun sencler İstah- bulda çalışmış, müteaddit ve uzun A nadolu turneleri yaptıktan sonra Ra dosa, oradan Beyruta ve Kahıreye gi miştir. Mısırdaki büyük muvaffakiy ti üzerine Berline celbedilmiş ve bilfi- il sinema stüdyalarında çalışmağa baş- lamıştır. -— —— Soldaki resim mütenasib vücudü, ve danslı Katrin Hepburn erkek artistler İçin ne diyor? “ Şimdiye kadar beraber oynadığım artistlerin en kudretlisi Charles Boyerdir ,, Şöhreti gün gı artan. meşhur Amerikalı film y 1 Katrin Hepburn, şimdiye kadar on iki erkek san'atkâr ile film çevirmiştir. Bu san'atkârların başlıcaları şunlardır: Cohn Barrimur, Colin Clive, Duglas Ferbanks'ın oğlu, Frederik Marsh, Cohn Beal, Paul Lukaş, Herberi shall, Charles Boyer. Kendisinden bu san'atkârlardan han- Bgisini tercih eylediği ve sebebi sorul. muştur. Katrin Hepburn'un cevab; şu olmüştür: — Hepsi küvvetli san'atkârlardır. Bence biribirinden ayırd edilemezler: San'attaki şahsiyet ve kudreti dolayı- sile Charles Bayer başta gelmektedir. Rolleri tam manasile benimsiyerek yu- par. Onunla film çevitmekten büyük zevk duymaktayım, İkincilik: Frederik Marsh'tadır. Ba- na kızmıyacağını bildiğim için onun hakkında şu mütaleada bulunacağım: Kuvvetli san'atkârdır ama yüzde yüz erkek san'atkâr değildir. Fazla nazık- tir. Kadınlaşmış gibidir. Erkeğe yak:- şacak sert rolleri istemiye istemiy par. Belki de bana böyle geliyor! den, sosyete adamı rolleri ona daha iyi gidiyor. Az daha vatandaşım Charles Laug- ton'u unutacak idim, İşte biz mükem- mel san'atkâr, fevkalââe kuvvetli bir şahsiyet daha. Mar- AHA GÜZEL filmlerdeki| san'atkârlarından Heli Finkenzeller'e aiddir. Mmuvaffakiyetile tanımmış olan güzel Lois January'nin, sağ-|daha -eski bir tâbirle «nazarrüba olduğunu siz tayin edi- daki resim ise nazarı dikkati celbetmeğe başlıyan yeni film|niz Sayfa 9 Bir denizaltı gemisi nasıl ya verdikleri (Boştarafı 1 inci sayfada) Fakat, denizalftında bu motör işe yara- müz.. Çünkü mazotun yanıp ta gaz ol- Masi için bol hava İâzımdır ve tahtelba- hir, denizin altına girince, bu kadar ha- vayı bulumaz. Binacnaleyh, suyun altında da yürü- yebilmesi için, öona, havaya muhtaç-öF madan işliyebilen bir diğer makine lâ- Zzamdır. İşte tahtelbahirleri su altında yürüten bu ikinci makine, elektrikten küvvet alarak işler. Yani elbahir, suy üstünde başka bir makine ile işler. Tahtelbahirin suya dalışına gelince... Tahtelbahirlerde, dalma- sarnıçları var- dır. Bu sarnıçların altlarında birer ka- pak var. Üzerlerine de, hava kaçırmama- ları için valflar konulmuştur. Altlarında- ki kapaklar ve bu valflar açılıverince, sarnıçlara birdenbire sular hücum öder dolunca, ağırlaşan altına — inivermesi l6 ve sarnıçlar suyla tahtelbahirin suyun bir dakikalık işdir. Gemiyi tekrar suyun yüzüne çıkar- mak için, dalma sarnıçlarına - doldurul- müş olan bu su müzayyik hava ile bo- şaltılır. Bu muzayyik hava, tahtelbahirin çe- lik depoları içinde muhafaza edilir. Bu depolarda havayı doldurmak için ayrıca hava makineleri çalıştırılır. Çünkü bir denizaltı gemisinin hayatı Mmuzayyik ha- yadır. Mürettebat ne ile yaşar? Gemi mürettebatı -ne ile yaşar, diye- eeksiniz, gemide bulundurulan müvelli- dülhümuza ile... Bir denizaltı gemisin- de, müvellidülhumuza ile hayat, vasati olarak üç gün idame edilebilir. Denizaltı gemisi görebili Denizaltı gemisi suyun kameti pusulasile bü- metre derinliğe daldık- dürbü fakat gideceğ lur ve vasati tan sonra, pereskop denilen denizin Ü: ü gözetliyebilir. Daha de- rine dalarsa, denizin üstünü göremez. Denizaltı gemisi ne kadar derinliğe dalar? Azami 100 metreye kadar - dalabilir. Dahâ derinlerdeki su tazyikine teknesi mukavemet edemez. Tahtelbahiri görmeye imkân yok mudur? Tahtelbahir, hiç şüphe yok ki, saon as- rın İcad ettiği en korkunç silâhlardandır. Bugürikü denizaltı gemilerinde, 15 kilo- altında başka, | 'İra me kalanır ? Mütehassıslarımızın “Son Posta,, ya cevapilar metre menzilli seri ateşli bir veya ikl Orta çapta top ve müteaddid mitralyöz vardır. Hele buğün, krüvazör cesametinde de- nizaltı gemileri yapılmaktadır. Bunlar, bir defa aldıkları mahrukat ve mekü- lâtla, âçık denizlerde aylarca dolaşabi- lirler, Fakat buna mukabil, denizaltı gemi- leri aratabilecekleri — tehlikelerden korunmak de birçok çareler vardır. Evvelâ, zaltı ğemilerinin en müd- hiş düşmanları tayyarelerdir. Vakıâ, de- mizaltı grrr i görür gı.rvrcz Fnkn( uy,rc. 20-30 metre derine de dalsa, onu görebilir. bugünkü harb gemilerinde, ga» s «dinleme âletleri» vardır. Bu âletler, denizaltı germnisindeki pervane- nin gürültüsünü, sekiz, ön bin metre me- safeden duyabilirler, Hattâ sade duy- makla kalmazlar, onların ne kadar mesas fede ve hangi istikamette bulundukları- nı bile tesbit edebilirler. Yalnız, denizaltı gemileri için, bu din- leme ületinin şerrinden korunma çares leri de vardır. Onlar, yakın bir tehlike sezerlerse, makinelerini durdururlar; ve kendilerini arayanları şaşırtırlar. Hattâ eğer bulundukları yerde, deni- zin derinliği müsaidse, dibe oturup bir iki gece düşmanın ve tehlikenin geçmes , sini bekliyebilirler. Şu halde, kendisini korumasımı iyi bi- len bir denizaltı gemisini ele geçirmek Ymkâınsızdır? İmkânsız denemez.. Fakat ısrarla, sabırla ve .çok dikkatle aramak Vâzımdır. Onları ele geçirmek için, gö ci denizaltı gemileri bulundurma- kdır. Onların mevcüdiyetle ihbar & decek € kli ağlar kurulmalıdır. Son- selâ, umumi harpte İngilizler «ka- pan gemileri» yapmışlardı. B ren tüccar gemilerinden hakikatte hepsi de, tebdili müdhiş birer harb gemisiy bu kapan gemilerile birçok tahteli ilar zâhi- zdı. Fakat fari hir- leri avladılar. Şimdi de, bütün bu çarelere baş vür- mak, ve ihtiyaten kıyı sularına, o suları kapatacak ağ manla hatları tesis etmek lâzımdır! Bunların diblerine de mayin dökülmelidir. Hulâsa, tahtelbahir, her gizli düşman kadar tehlikelidir ve d milletleri, bu yeni başlıyan tahtelba z anda ye düşmekte haklıdırlar, Sovyetlerin Uzakşarkîa hazırlıqı (Bağtataji Tinöt sağfaday ması yüzünden endişeye düşen Sovyet Ru Uzak Şarkta ana Hmanı olan YVladivostok'a ordular, harp tayyare - leri, topçu kuvvetleri ve denizaltı ge- mileri yığmaktadırlar, Bügünkü tahminlere göre, burada- ki 1000 tayyare ile, âazami sür'atli H100 tank, ve muhtelif manevralarda yetişmiş 200 bin asker bulunmakta « dır, Bu muazzam kuvvet, sekiz sene, U- zak Şarktaki orduyu idare eden Kızıl ordunun en kuvvetli şeflerinden Mare şal Vasili Blüsher'dir. Binlerce Japon askeri garba, Şanghaya daoğru ilerler - ken, Rus kuvvetleri de Şarka doğru a- kın etmektedi Stalin'in: «Gayet müstacel bir şe - kilde ilerleyiniz» emri, üzerine, Garbi Siberyadan buraya tahtelbahir ve top çu kuvvetleri gönderilmiştir. Son zamanlarda inşa edilen düzine- lerle tahtelbahirler Japorni denizine h- dirilmiş .huîuıırraklıdı. Mareşal Bluher bir nutkunda: — Eğer Uzak Şarkta bır harb patlak verecek olursa, bu tecavüze seri bir dar be ile cevâp vereceğiz.. Biz hududu - muzu en keskin dişlere bile mukave - met edecek şekilde betonarme ve çe . likten bir kilitle kapamış yuz. Japonlar, hudut boylarımızca ateş- Je oynuyorlar. İlk beş, senelik plânı » bulunuyo |t rını, m demiştir, Mareşal Blüher 1920 de is ve birinci muharip ş tuğu Çin ordularının. lemelerini bü biyeci ve cesur bi ker dilmektedir. Sovyet Rusya, Uzak Şarktaki tayya | “| net iye bahse « r€ kuvvetlerinin kullanılmasına büyük bir ehemmiyet atfetmektedir. Limanda bin tane tayyarenin bu » lunduğu resmen ilân edilmesine rağ men bu hakiki miktarım ne olduğu bel- li değildir. Bu hususta da azami ketü- miyet muh'ıhn nlımm..n!..dır Şehir Tiyatrosu temsillerine baş'ıyor ki aydan iti- caktır..Bu e- operetlerden Şehir tiyatrosu önümü se başlıy Fransız tiyatrosunda maada hafif vodviller ve ke oynanacaktır. Feriha Tetvfiki haberi ve balet heyetinin R ceğine dair çıkan şayla baren temsil he Amiral Horti İtalyada Cenevre 3 (AA.) ibi Horiy, Xa Maca Saint - Göthard gitmek üzere dürt Kanton gö- Jlü nu:'_r.dı. kâin Brunnen'den bu sa « mizin çocukları olan !ayyanlenmııle]bıh #tomobille hareket etmiştir. ee el DÜĞEĞÜÜk d eee

Bu sayıdan diğer sayfalar: