Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Dunyanm en hoşa gıden # wü transatlantiği dün limanımıza geldi (Baştarafı 1 inci sayfada) tında ise Avustralya hattı için inşa edil- miş olan «Orion» transatlantiği hazırlan- maş, denize indirilme merasiminin yapıl- masını beklemekte idi. «Orion» un (Gloucester» dükası tara- fından denize indirilmesi kararlaştırıl- miştı. Lâkin prens, yukarıda — söylemiş olduğum gibi, İngilterede bulunmuyor- du; kendisi Avustralyada idi. . Çaresi?.. Bundan kolay ne var? He- men bir telsiz tesisatı vücuda getirildi ve prens Avustralyada «Brisbane» şeh- rinde bir düğmeye dokununca, İngilte- rede tezgâhta bulunan «ÜOrcades» tran- satlantiği de kızağından denize kaydı. Bu suretle binlerce mil uzakta bulun- masına rağmen İngiliz prensi telsizin bir mucizesile yeni transatlantiğin — vaftiz babalığı vazifesini yerine getirmiş olu- yordu. İşte dün sabah limanımıza gelmiş olan «Orcades» transatlantiği şimdiye kadar hiçbir gemiye nasib olmamış bir surette telsiz dalgasile denize indirilmiş bir ge- midir. Dünyanın en şöhretli gemilerinden N birisi (Örient line) şirketinin malı olan «Or- cades» transatlantiği — (23371) — tonilâto maimahrecinde büyük bir gemi olmak- la beraber bu vapur kazandığı şöhretini cesametine borçlu değildir. Çünkü dün- yada <«ÜOrcades» den büyük transatlan- tikler vadır. «Orcades» şöhretini evvelâ şekline, bi- çimine borçludur. Bu gemi şekil ve şe- mail itibarile birdenbire göze çarpan bir fevkalâdelik göstermemekle — beraber dikkatle bakılacak olursa tek bacası, tek direği, buğday sarısı teknesile insanda daha ziyade istikbalin, meselâ (2000) yı- hnın bir teknesi hissini uyandırmaktadır. Evet «Orcades» halkta uyandırdığı te- |. Veccüh ve rağbeti, isminin etrafında ya- rattığı şöhreti müdebdeb ve mükellef salonlarına, her tarafında tatbik edilmiş €n son fen ihtiralarının, keşiflerinin zen- ginliğine olduğu kadar bu tek direk ve tek bacasına medyundur. «Örcades» inşa edilirken mühendisler gemiye tek bir bacanin kifayet edeceğini söylediler. Diğer transatlantiklerin ba- zılarında da tek bir baca kâfi geldiği hal- de büyük gemilerin iki veya üç bacalı olmaları bir an'ane haline geldiğinden ikinci bir baca ilâve edilmek mutaddır ve bu fazla baca bir süs, bir ziynet alâ- metinden başka bir hizmet görmez. Hal- buki «Orcades» in sahibi olan müessese böyle düşünmedi: — Mademki gemiye bir baca kifayet ediyor, bir bacalı olsun! kararını verdi. Bu suretle bilmiyerek, istemiyerek yeni geminin muvaffakiyet ve şöhret âmille- rinden birisini vücuda getirmiş oldu. Ay- ni zamanda da senede (250) İngiliz lirası kadar bir tasaruf temin etti. Çünkü bü- yük bir geminin bacasının senelik boya, raspa ve saire masralfı bizim paramızla senede tamam (1500) liradan aşagı de- Bildir. Şimdi İngiliz mehafili bahriyesi «Ori- ön» un bu muvaffakiyetinden cesaret a- lan diğer büyük vapur şirketlerinin de tek bacalı transatlantikler inşa ettirmek suretile bir yenilik göstereceklerini tah- min etmekte ve (Orient line) müessesesi ileri gelenlerini cesaret ve terakkisever- liklerinden dolayı alkışlamaktadırlar. Eski bir vapur şirketi İngilizlerin ne kadar an'aneye tapan bir millet olduğu malümdür. «Orcades» i yaptırmış olan (Orient line) seyrisefain şirketi ise on altıncı asırda kurulmuş çok eski ve tarihi bir müessesedir. Evvelce (Jamaika) ile İngiltere arasında hamule nakli ile işe başlıyan bu müessesenin is- mi (James Thomson) kumpanyası idi. Bu müesseseye aid büyük yelkenli gemi- ler şeker, hindistan cevizi ve rom taşı- makla meşgul idiler. (1863) yılında müessese ismini degış- tirdi ve «Anderson, Tomson» kumpanyası oldu. Yedi sene sonra firmada yeniden bir tebeddül oldu, bu sefer «Anderson, Anderson ve şürekâsı» haline geldi, (1871) yılımda buharlı gemiler, yel- kenli emektarları ikinci plâna atınca bu eski müessese hemen buharlı gemiler te- darik etti ve bu sefer de eski hamulesin- den başka İngiltereye muz nakliyatına başladı. İngiltere . Avustralya hattı pek az za- | manda büyük inkişaflar gösteriyor, nis- beten cüz'i bir müddet içinde şirketin |bütün yelkenli gemileri yerine vapurlar kaim oluyordu. (1877) yılında Avustralya ile İngilte- re arasında vapur işleten müteaddid fir- malar birleştiler ve (Orient line) ismi- ni aldılar. Artık müessese çok büyümüş .ve dünyanın en azametli seyrisefain şir- ketlerinden birisi olmuştu. İşte bu yüzdendir ki İngiliz denizciler mahfelleri, çok eski ve bittabi an'anepe- rest bir müessesenin tek bacalı, tek di- rekli transatlantik inşa ettirmek gibi, o zamana kadar misli jgörülmemiş bir bid'ate cesaret etmesini büyük bir ye- nilik ve cür'et telâkki ediyorlar. Büyük harpten sonraki faaliyet «Orion» un mensub bulunduğu (Ori- ent line) müessesesi cihan harbinde bü- yük gemilerinden tamam dört tanesini kurban verdi; sayısız şilepleri Alman de- nizaltı gemileri tarafından torpitolandı. (1924) yılında müessese yeni gemiler yaptırmak, filosunu teşkil eden tekne- leri yenilemek için bir program vücu- da getirdi ve işe başladı. Dünyada hü- küm süren iktısadi buhran pek tabii o- larak (Orient line) müessesesinde kendini hissettirmemiş değildi. Lâkin bu eski müessese büyük bir azim ve sebat ile programına devam etti ve (1934) yılın- da da limanımızın misafiri olan (Orca- des) i denize indirdi. (Orient line) şirketinin gemilerinde seyahat eden yolculardan kısmı azamı İngilizlerdir. İngilizler ise açık hava sporlarına bayılırlar. Bu itibarla (Orca- des) de ne kadar spor ve eğlence yerleri varsa hepsi guvertededır Kapalı yerler- de, kamaralarda tenis kordları gibi spor mahalleri yoktur. Geminin arka direği olmadığından bu direğin bulunması icab eden yerde büyük bir yüzme havuzu vü- cuda getirilmiştir. (Ortades) in üst güvertesi tamam (273) kadem uzunluğunda ve (64) kadem ge- nişliğindedir. Geminin uzunluğu ise (665) kademe varıyor. Hamulesile bera- ber mecmu hacmi istiabisi (28400) toni- lâtoya çıkan (Orcades) otuz kadem su çekmekte ve dünyanın en denizci gemi- lerinden birisi olmak iddiasındadır. Ge- mi tamam sekiz kattır ve bu itibarla da hacmine nisbetle şayanı dikkat yenilik- leri muhtevidir. .İngilizler son seneler zarfında yapılan gemilerin tesisat ve mefruşat bakımın- dan gemiden ziyade bir otele, bir köşke benzemesini tenkid ediyorlar ve: — Bir gemi her şeyden evvel bir ge- midir ve bir yolcu kendisinin daima bir gemide bulunduğunu bilmelidir ki se- yahatin zevkini çıkarsın!.. dyorlar. İşte (Orcades) de bu nazariye tatbik edil- miştir ve geminin bütün mefruşatı en konforlu, en modefn ve en azametli transatlantiklerden geri kalmamakla be- raber hep bu düşünce göz önünde tutu- larak vücuda getirilmiştir. (Orcades) in muvaffakiyet ve şöhret âmillerinden en mühimmi de bu imiş. (Orcades) in yeniliklerinden birisi de gemide yangın tehlikesine karşı bütün tedbirlerine alınmış olmasıdır. Meselâ vapurda kullanılan bütün boyalar (yan- maz boya) nev'inden olduğu gibi en son | sistem bir söndürme cihazı olan «Grinell» âletleri de ilk defa olmak üzere (Orca- des) de tesis edilmiştir. Bu sistem gemide bir takım borularla tazyikli suyun dolaşmasıdır. Her kama- ra veya koridorda bu boruların bir valfı vardır. Gemide bir yangın çıkıp ta hara- ret muayyen bir dereceye geldi mi bu valflar kendi kendilerine açılmakta ve borulardaki tazyikli su şiddetli bir şelâle halinde etrafı istilâ etmektedir. Ayni za- manda da zatülhareke bir cihaz geminin tehlike çanlarını öttürmekte ve ateşin hangi noktada patlak verdiğini kaptan mevkiindeki bir tablo üzerinde göster- mektedir. «Örion» an makinelerine gelince.. Bu güzel ve denizci geminin dikkate değer taraflarından birisi de makine ve kazan aksamıdır. (Orcades) in ikiz (Par- sans) sistemi narin makineleri vardır ve bu makineler dakikada (1715) devir yap- SON POSTA Karadenizde Meçhul denizalltı Cemisi var mı? (Baştarafı 1 inci sayfada) murları tarafındankaptan köşkü kıs men dışarıda bir denizaltı gemisinin gö rüldüğü ve meçhul geminin, o sırada İneboludan hareket eden Vatan vapu- runu görünce derhal denize daldığı bil susta Vatan vapurundan deniz yollar idaresine bir malümat gelmediği bize bildirildi. Akdığımız malümata göre bir ey - lülden itibaren denizyolları vapurları doğrudan doğruya — idarenin telsizile konuşmaktadırlar. Bu itibarla idare böyle bir hâdueden haberdar olama - mıştır. Diğer taraftan bu meçhul denizaltı gemisinin görüldüğü hakkında şehrimiz- deki alâkadar. makamlara malümat ve- rildiği de söylenilmektedir. * Bu vaziyet karşısında «SON POSTA», namına telsizle cevablı olarak Vatan va- puru süvarisine müracaat ettik. Klişesini dercettiğimiz telsizin sureti şudur: Son Posta: İstanbul Radyo S. S. (Vatan vapuru) — On al- tida İneboludan kalktım. Evrenyeden 16,30 da tahtelbahiri gördüklerine göre aramızdaki mesafenin uzaklığı ve hava- nın kapalı, denizin çırpıntılı olmasından |. tahtelbahire benzer bir şey görmedik. İ Vatan süvarisi Nuri Vatan süvarisinin bu telgrafı denizaltı gemisinin görüldüğünü teyid etmemek- tedir. Vatan vapuru perşembe günü Ri- zeden dönecektir. Görüldüğü bildârilen denizaltı gemisinin Karadeniz sahil dev- letlerinden birine aid olduğu da şayi ol- muştur. Hâdise henüz kat'i surette ay- dınlanmamıştır. — İrak Meclisi Feshedildi Adana, 3 (Hususi) — Irak parlâ - mentosu kralın iradesile feshedilmiş - tir.. Yeni intihabat iki ay içinde biti - rilecektir. mak şartile mecmu şaft beygir kuvvetini (24000) e çıkarmaktadırlar. Geminin sür'ati saatte yirmi bir mildir. (Orcades) in beheri dörder piçli olmak üzere çift uskuru vardır ve beher piçin sıkleti tamam (3) buçuk tondur ve bu uskurlar pirinçten mamuldür. Geminin dördü büyük, ikisi küçük ol- mak altı tane (Babkok) ve (Vilkoks) sistemi kazanı vardır ve borulu hava 18i- tıcıları ile mücehhezdirler. Geminin su geçmez bölme tertibatı, bu bölmelerin elektrikle ve kendi ken- dine kapanan su geçmez kapıları bir mü- sademe ve kaza vukuunda akla gelen bütün ihtimaller nazarı dikkate alınarak İngiliz denız mecmuaları ıOrıonı için diyorlar ki: «Pek çok kimseler için bir gemi güver- tesi en rahat, en çok sevilen bir yerdir. İşte <Orion» un mimar ve mühendisleri bu noktayı göz önünde bulundurarak Te- simlerini yapmışlardır. «Orion» da her şey insana bir gemide bulunuyor hissini veriyor. Bu geminin güvertesinde öyle kokteyl barları, aynalı, camlı, yaldızlı fakat bir ihtiyaçtan ziyade sırf tecrübe- siz gözlerin lüks ihtiyacıı doyurmak için vücuda getirilmiş lüzumsuz eşya ve mobilya yoktur. «ÜOrion» un güvertesi yolcunun denizi bol bol görebilmesi, de- nizin tuzlu rüzgârile ciğerlerini bol bol doldurabilmesi için tam bir vapur gü- vertesi şeklinde yapılmıştır. Bu gemide seyahat eden yolcu hiçbir mania ile bö- lünmeyen, fasılaya uğramayan bir deniz panoraması seyreder. İşte bu ve bunun gibi görünüşte kü- çük lâkin deniz ve gemi severler naza- rında pek kıymetli hususiyetler yüzün- dendir ki son zamanlarda yapılan tran- satlantikler içinde (Orcades) çok müs- tesna ve şerefli bir mevki kazanmıştır ve bu gemi şöhretini dünyanın en bü- yük gemilerinden birisi olmasına kadar dünyanın en «anlayışlı ve hisli» bir su- rette resmedilmiş gemisi olmasına borç- ludur.: : -AA, Cemalettin Saracoğlu Derhal tahkikata giriştik. Bu hu «| İnin Cenevrede Âkdeniz devletleri kan |him olduğdhu ilâve etmektedir. İngiltere, İta Akdeniz h müzakereler durdu — e "T U y H:?Vnıı_x'ı' İya arasında akkındaki (Baştarafı 1 inci sayfada) : teklifi Resmi mahfiller, İngiliz hükümeti- feransına mühim tekliflerde buluna - cağını bildiriyorlar. Bu tekliflerin fi- loların teşriki mesaisi prensibine da - yanacağı ve alâkadar — her devletin harp gemileri tarafından diğer devlet- lerin ticaret filolarının himayesi ta - ahhüdünü tazammun edeceği anlaşıl - maktadır. İngiliz İtalyan münasebatı gerginleşti Paris 3 (Hususi) — Berlinde çıkan Frankfurter Çaytung gazetesi Akde -« nizdeki son hâdiseleri mevzuu bahse - derek, Musolini ile Çemberlen arasın- da teati edilen mektuplardan sonra sa- lâh bulmuş olan İngiliz - İtalyan mü- nasebatının tekrar gergin bir safhaya girmiş olduğunu yazmaktadır. a Gazete, geçen haftalar içinde Ak - deniz hakkında bir anlaşmaya varmak üzere Londra ile Roma arasında cere - yan etmekte olan müzakerelerin inkı- taa uğradığını da bildirmektedir. İtalya ve Almanyanın vaziyetleri İtalya ile Almanyanın bu konfe « ransa iştirak edip etmiyeceklerine da- ir henüz hiç bir malümat yoktur. Ro- madatn alınan haberlere göre bu husus- ta İtalyan hükümetine henüz davet va- ki olmamıştır. İtalyan gazeteleri, davet vaki oldu- ğu takdirde İtalyanların bu konferan- sa memnuniyetle iştirak edeceklerini yazmaktadırlar. Alman ajansına göre Roma 3 (A.A.) — Dnb ajansı bil - diriyor: İtalyan mahfilleri Cenevrede Akdeniz konferansının içtimaa davet edilmesi meselesi hakkında hissedilir bir surette ihtiyatlı ve ketum davran- maktadırlar. Resmi bir beyanat mev -« cut olmamakla beraber — gazetelerin neşriyatından anlaşıldığına göre, İtal - ya konferansın Cenevrede toplanma sını kabul etmiyecektir. Böyle bir kon ferans için önceden hazırlanmak lâ - zımdır. Gazeteler, ademi müdahale komite- si henüz yaşarken, böyle bir konferan- sa neden lüzum görüldüğünü soruyor- lar. Böyle bir konferansın İtalyanın iş- tiraki olmaksızın içtimaa davet edil - mek istenmesi gazetelere göre büyük bir gaf olacaktır. İtalya ise, Habeşistan meselesi hal- ledilmedikçe, önümüzdeki — Milletler Cemiyeti toplantısına iştirak etmek ni- yetinde değildir. Sovyetler İtalyanlara hücum ediyor Diğer taraftan Sovyet gazeteleri ve bilhassa Pravda, şiddetle İtalyaya hü - cum etmekte ve ÂAkdenizdeki korsan- lık hâdiselerinden doilayı Roma hükü- metini açıkça itham ettikten sonra, bu hâdiselerde meçhul faillerin yakında meydana çıkacağını ve dünyaya teşhir edileceğini yazmaktadır. Malakias. adlı Sovyet gemisinin batı- Tılması hâdisesini mevzuu bahseden Yu- nan Katimerini gazetesi de bu kabil hâ- diseleri takbih ettikten sonra, umumi harb senelerinde Alman tahtelbahirlerin etrafa yaydıkları dehşeti hatırlatıyor ve o zaman, harb dolayısile Almanların hiç olmazsa mazur görüldüklerini, halbuki şimdi böyle bir mazeretin de ileri sürü- lemiyeceğini yazmakta ve vaziyetin va- Akdenize yeni İngiliz torpidoları geliyor Londra 3 (Hüsusi) — Dünkü nazırlar toplantısında verilen karar mucibince | 11 inci diströyer filosu, Şarki İspanya sahilindeki İngiliz muhriplerine iltihak etmek üzere buğgün Akdenize hareket et- miştir. Son zamanlarda İngiliz gemilerine kar- -İnutkundan ve heyeti umumiyeye verdi- — (Mehmet ve Süleyman adındaki üç kar-i Londra 3 (Hususi) — Odesadan Valenma siyaya gitmekte olan bir İspanyol gemis si, Fas limanına uğradığı sıradâ Franköl Geminin, tank ve diğer harb levazımam. tından ibaret olan hamulesi iğtinam edike. Rusyada nefret ve mitingler — ' | Moskova 3 (A.A.) — Tass ajansı bildis. riyor: Timiriazev Sovyet gemisinin fan şist korsanlar tarafından Akdenizde ba-r tırılması haberi, Sovyetler birliği halkı üzerinde derin bir nefret hissi uyandır- mış ve bütün şehirlerde, fabrikalarda, askeri birliklerde ve kolkozlarda, bu çire kin tahrik Hâdisesini protesto eden mie tingler yapılmıştır. İ Bir Sovyet gemisi daha batırıldı 'ı-_. Atina 3 (A.A.) — Reuter ajansının müe - habiri bildiriyor: İtimad edilebilir mahn fellerde söylendiğine göre Blagoev ise mindeki üç bin tonluk diğer bir Sovyet yük gemisi Yunan kara suları harıcınch, torpillenmiştir. İngiliz gemileri hareket ediyor Atina 3 (ALA.) — Skyros cıvanndı torpillenen Molagoef ismindeki Sovyet vapuru mürettebatından sağ kalanları Atinaya getirmek üzere Sövyet sefarete hanesi memurlarından iki kişi Kyrmye gitmiştir. Gijon 3 (A.A.) — Birkaç bin Ispanyol kadın ve çocuğunu tahliye etmek için emir alan yedi İngiliz gemisi henüz ha- reket edememişlerdir. Çünkü Bask sas- hili Almiranto Cervera ve sair asi İspane yol harb gemileri tarafından abluka edil. miştir. . Yü * f İt ( Romen gazeteleri Profesör Afetten Sitayişle bahsediyor Bükreş 3 (A.A.) — Bütün Romen ga-_ zeteleri Bayan Afetin kongrede dünkü sitae ği konferanstan uzun uzadıya ve yişle bahsetmektedirler. Bilhassa Üniversul gazetesi Bayan An fetin müsbet ilimler sahasında mümtaz bir profesör ve müdekkik bir âlim oldu-'_g ğunu kaydile asri hayata emniyetle atle — lan Türk kadınlığını kuvvet ve müvaf- fakiyetle temsil ettiğini yazmaktadır. — — Diminüuatsa gazetesi Bayan Afetin kongrede çok büyük bir alâka uyandır- — dığından bahisle Türkiyede arkeolojik hafriyata dair konferansındaki uzun ve dökümanter izahatı ile ilme bir kazana getirdiğine işaret etmektedir. İdam cezası " Kaç yıldır ?,, (Baştarafı 1 inci sayfada) deşi kasten öldüren ve Mardin ağırceza mahkemesine verilen Sadun oğlu Sa « lihin muhakemesi bitmiş, suçlu ölüm cezasına çarpılmıştır. Karar katile tef—* him edildiği zaman: K — İdam cezası kaç yıldır? diye sor « ' muştur. ğ # Kadın gözü ile Avrupa (Baş tarafı 7 inci sahifede) meleri, kendimizi dünyaya tanıtmak ba— 7 kımından pek faydalı olur. Gençlerimizin de bu seyahatlerden, ' maddi ve manevi, çok büyük ıstıîadeler. temin edecekleri şüphesizdir. Ki Hattâ, Fransa ile İngiltere arasında ö tedenberi yapıldığı gibi, Türkiye ile garb — memleketleri arasında da, mekteb ta- tillerinde, «çocuk mübadelesi» yapmak iyi neticeler verebilir sanıyorum, 5 Sırf bir fikir olarak ileri sürdüğüm bu noktayı, bu işlerle meşgul olanların in- ceden inceye tetkik etmeleri faydasız 'lımıf şı sık sık yapılan hücumlar, bu kararın verilmesinde âmil olmuştur. iş olmıyacaktır. '_ı_v ; M. Berkand 2. — Kayıt ve kabul şeraiti için okula Adres: /— Kültür Bakanhgı Erkek Terzilik Okulu Direktörlüğünden : L — Okulun dikiş ve biçki kısımlarına talebe kaydına başlanmıştır. Sultanahmed Divanyolu. Telefon 22480. müracaat olunması. - (5764), İi TYrAlMEV AA Tu Üü ü i a ——— zrİğ »