4 Egiâl - Dünyanın en hoşa giden .w transatlantiği dün limanımıza geldi (Baştarafı 1 inci sayfada) Tında ise Avustralya hattı için inşa edil- miş olan «Orion> transatlantiği hazırlan- maş, denize indirilme merasiminin yapıl- masını beklemekte idi. «Orion» un (Gloucester» dükası tara- fından denize indirilmesi kararlaştırıl- mıştı. Lâkin prens, yukarıda — söylemiş olduğum gibi, İngilterede bulunmuyor- du; kendisi Avustralyada idI. Çaresi?.. Bundan kolay ne var? He- men bir telsiz tesisatı vücuda getirildi ve prena Avustralyada «Brisbane> şeh- rinde bir düğmeye dokununca, İngilte- rede tezgâhta bulunan <«Orcades» tran- satlantiği de kızağından denize kaydı. Bu suretle binlerce mil uzakta bulun- masına rağmen İngiliz prensi telsizin bir mucizesile yeni transatlantiğin — vaftiz babalığı vazilesini yerine getirmiş olu- yordü. İşte dün sabah limanımıza gelmiş olan «Orcades» transatlantiği şimdiye kadar hiçbir gemiye nasib olmamış bir surette telsiz dalgasile denize indirilmiş bir ge- midir. Dünyanın en şöhretli gemilerinden . birisi (Örient line) şirketinin malı olan «Or- cades» transatlantiği — (23371) — tanilâto maimahrecinde büyük bir gemi olmak- la beraber bu vapur kazandığı şöhretini cesametine borçlu değildir. Çünkü dün- yada «Orcades» den büyük transatlan- tikler vadır. «Orcades» şöhretini evvelâ şekline, bi- Çimine borçludur. Bu gemi şekil ve şe- Mail itibarile birdenbire göze çarpan bir fevkglâdelik —göstermemekle — beraber ıdeıı başka İngiltereye muz makliyatına başladı. İngiltere . Avustralya hattı pek az za. manda büyük inkişaflar gösleriyor, nis- beten cüz'i bir müddet içinde şirketin bütün yelkenli gemileri yerine vapurlar kaim oluyordu. (1877) yılında Avustralya ile İngilte- re arasında vapur işleten mütcaddid fir- malar birleştiler ve (Orient line) ismi- ni aldılar, Artık müessese çok büyümüş ve dünyanın en azametli seyrisefalin şir- ketlerinden birisi olmuştu. İşte bu yüzdendir ki İngiliz denizciler mahfelleri, çok eski ve bittabi an'anepe- rest bir müessesenin tek bacalı, tek di- rekli transatlantik inşa ettirmek gibi, o zamana kadar misli Kgörülmemiş bir bid'ate cesaret etmesini büyük bir ye- nilik ve cür'et telâkki ediyorlar. Büyük harpten sonraki faaliyet «Orlon» un mensub bulunduğu (Ori- ent Hne) müessesesi cihan harbinde bü- yük gemilerinden tamam dört tanesini kurban verdi; sayısız şilepleri Alman de- nizaltı gemileri tarafından torpitolandı. (1924) yılında müessese yeni gemiler yaptırmak, filosunu taeşkil eden tekne- 'lcri yenilemek için bir program vücu- da getirdi ve işe başladı. Dünyada hü- küm süren iktısadi buhran pek tabii o- larak (Orient line) müessesesinde kendini hissettirmemiş değildi. Lâkin bu eski mücssese büyük bir azim ve sebat ile programına devam etti ve (1934) yılın- da da limanımızın misafiri olan (Orca- des) i denize indirdi. (Orient line) şirketinin gemilerinde seyahat eden yolculardan kısmı azamı İngilizlerdir. İngilizler ise açık hava sporlarına bayılırlar. Bu itibarla (Orca. |des) de ne kadar spor ve eğlence yerleri . | varsa hepsi güvertededir. Kapalı yerler. a uyandırdığı te- nin etrafında ya- rattığı şöhret ü salonlarına, her lar fen ihtiralarının, keşillerinin zen- ginliğine olduğu kadar bu tek direk ve tek bacasına medyundur. sOrcades> inşa edilirken mühend Bemiye tek bir bacanın kifayet edeci söylediler, Diğer transatlantiklerin ba- zılarında da tek bir baca kâfi geldiği hal- de büyük gemilerin iki veya üç bacalı olmaları bir an'ane hali geldiğinden ikinci bir baca ilâve & ek mutaddır ve bu fazla baca bir süs, bir ziynet alâ- metinden başka bir hizmet görmez. Hal- buki «Orcades> in sahibi olan mücssese böyle düşünm — Mademki gemiye bir baca kifayet ediyor, bir bacalı olsun! kararını verdi. Bu suretle bilmiyerek, istemiyerek yeni geminin muvaffakiyet ve şöhret âmille- rinden birisini vücuda getirmiş oldu. Ay- ni zamanda da senede (250) İngiliz lirası kadar bir tasaruf temin etti. Çünkü bü- yük bir geminin bacasının senelik boya, raspa ve salre masrafı bizim paramızla senede tamam (1500) liradan aşağı de- ğildir. Şimdi İngiliz mehafili bahriyesi «Ori- on» un bu muvaffakiyetinden cesaret a- lan diğer büyük vapur şirketlerinin de tek bacalı transatlantikler Inşa ettirmek suretile bir yenilik göstereceklerini tah- min etmekte ve (Orient line) müessesesi ileri gelenlerini cesaret ve terakkisever- liklerinden dolayı alkışlamaktadırlar. Eski bir vapur şirketi İngilizlerin ne kadar an'aneye tapan bir millet olduğu malümdur. «Orcades» i yaptırmış olan (Orient line) seyrisefaln Şirketi ise on altıncı asırda kurulmuş çok eski ve tarihi bir müessesedir. Evvelce (Jamaika) ile İngiltere arasında hâmule nakli ile işe başlıyan bu müessesenin iz- mi (James Thomson) kumpanyası idi. Bu müesseseye aid büyük yelkenli gemi- ler şeker, hindistan cevizi ve rom taşı- makla meşgul idiler. (1863) yılında müessese ismini değiş- tirdi ve «<Anderson, Tomson» kumpan yası oldu. Yedi sene sonra firmada yeniden bir tebeddül oldu, bu sefer «Anderson, Anderson ve şürekâsı» haline geldi. (1871) yılında buharlı gemiler, yelk- kenli emektarları ikinci plâna atınca bu €sk! müessese hemen buharlı gemiler te- darik etti ve bu sefer de eski hamulesin- sler |de, kamaralarda tenis kordları gibi spor Ümahalleri yoktur. Geminin arka direği ğından bu direğin bulunması icab iş | eden yerde büyük bir yüzme havuzu vüs İcuda getirilmiştir. (Orcades) in üst güvertesi tamam (273) kadem uzunluğunda ve (64) kadem ge- nişliğindedir. Geminin —uzunluğu ise i | (665) kademe varıyor. Hamulesile bera- ber mecmu hacmi istiabisi (28400) toni- İâtoya çıkan (Orcades) otuz kadem su çekmekte ve dünyanın en denizci gemi- İlerinden birisi olmak iddiasındadır. Ge- mi tamam sekiz kattır ve bu itibarla da |nacmine nisbetle şayanı dikkat yenilik- leri muhtevidir, İngilizler son seneler zarfında yapılan gemilerin tesisat ve mefruşat bakımın- dan gemiden ziyade bir otele, bir köşke benzemesini tenkid ediyorlar ve: — Bir gemi her şeyden evvel bir ge- midir ve bir yolcu kendisinin daima bir gemide bulunduğunu bilmelidir ki se- yahatin zevkini çıkarsın!.. dyorlar. İşte (Orcades) de bu nazariye tatbik edil- miştir ve geminin bütün mefruşatı en konforlu, en modefn ve en azametli transatlantiklerden geri kalmamakla be- raber hep bu düşünce göz önünde tutu- larak vücuda getirilmiştir. (Orcades) in muvaffakiyet ve şöhret âmillerinden en mühimmi de bu imiş. (Orcades) in yeniliklerinden birisi de gemide yangın tehlikesine karşı bütün 'u—db(rll'rme alınmış olmasıdır. Meselâ vapurda kullanılan bütün boyalar (yan- maz boya) nev'inden olduğu gibi en son sistem bir söndürme cihazı olan «Grinell» Aletleri de ilk defa olmak üzere (Orca- des) de tesis edilmiştir. Bu sistem gemide bir takım borularla tazyikli suyun dolaşmasıdır. Her kama- ra veya koridorda bu boruların bir valfı vardır. Gemide bir yangın çıkıp ta hara- ret muayyen bir dereceye geldi mi bu valflar kendi kendilerine açılmakta ve borulardaki tazyikli su şiddetli bir şelâle halinde etrafı istilâ etmektedir. Ayni za- manda da zatülhareke bir cihaz geminin tehlike çanlarını öttürmekte ve ateşin hangi noktada patlak verdiğini kaptan mevkiindeki bir tablo üzerinde göster- mektedir. «Örionn an makinelerine gelince.. Bu güzel ve denizci geminin dikkate değer taraflarından birisi de makine ve kazan aksamıdır. (Orcades) in ikiz (Par« sans) sistemi narin makineleri vardır ve bu makineler dakikada (1715) devir yap- SON POSTA Karadenizde Meçhul denizaltı Cemisi var mı? (Baştarafı 1 inci sayfada) mürları tarafındankaptan köşkü kıs men dışarıda bir denizallı gemisinin gö rüldüğü ve meçhul geminin, o sırada İneboludan hareket eden Vatan vapu- runu görünce derhal denize daldığı bil diriliyordu. Derhal tahkikata giriştik. Bu hu « susta Vatan vapurundan deniz yollar idaresine bir malümat gelmediği bize bildirildi. Aldığımız malümata göre bir ey - lülden itibaren denizyolları vapurları doğrudan doğruya — idarenin telsizile konuşmaktadırlar. Bu itibarla idare böyle bir hâdiseden haberdar olama - mıştır. Diğer taraftan bu meçhul denizaltı gemisinin görüldüğü hakkında şehrimiz- deki alâkadar. makamlara malümat ve- rildiği de söylenilmektedir. * Bu vaziyet karşısında «SON POSTA» namına telsizle cevablı olarak Valan va- puru süvarisine müracaat ettik. Klişesini dercettiğimiz telsizin sureti şudur: Son Posta: İstanbul Radyo S. S. (Vatan vapuru) — On al- tıda İneboludan kalktım. Evrenyeden 16,30 da tahtelbahiri gördüklerine göre aramızdaki mesafenin uzaklığı ve hava- nın kapalı, denisin çırpıntıl. olmasından tahtelbahire benzer bir şey görmedik. Vatan süvarisi Nuri Vatan süvarisinin bu telgrafı denizaltı gemisinin görüldüğünü teyid etmemek- tedir. Vatan vapuru perşembe günü Ri- zeden dönecektir. Görüldüğü bildirilen denizaltı gemisinin Karadeniz sahil dev- letlerinden birine aid olduğu da şayi ol- muştur. Hâdise henüz kat'i surette ay- dınlanmamıştır. Irak Meclisi Feshedildi Adana, 3 (Hususi) — Irak parlâ - mentosu kralın iradesile feshedilmiş - tir.. Yeni intihabat iki ay içinde biti - rilecektir. mak şartile mecmu şaft beygir kuvvetini (24000) e çıkarmaktadırlar. Geminin sür'ati saatle yirmi bir mildir. (Orcades) in beheri dörder piçli olmak üzere çift uskuru vardır ve beher piçin sikleti tamam (3) buçuk tondur ve bu uskurlar pirinçten mamuldür. Geminin dördü büyük, ikisi küçük ol- mak altı tane (Babkok) ve (Vilkoks) sistemi kazanı vardır ve borulu hava 8- tıcıları ile mücehhezdirler. Geminin su geçmez bölme tertibatı, bu bölmelerin elektrikle ve kendi ken- dine kapanan sü geçmez kapıları bir mü- sademe ve kâza vukuunda akla gelen bütün ihtimaller nazarı dikkâte alınarak inşa edilmişlerdir. İngiliz deniz mecmuaları «Orion» için diyorlar ki: ? «Pek çok kimseler için bir gemi güver- tesi en rahat, en çok sevilen bir yerdir. İşte «Orion> un mimar ve mühendisleri bu noktayı göz önünde bulundurarak re- simlerini yapmışlardır. «Orien» da her şey insana bir gemide bulunuyor hissini veriyor. Bu geminin güvertesinde öyle kokteyl barları, aynalı, camlı, yaldızlı fakat bir ihtiyaçtan ziyade sırf tecrübe- siz gözlerin lüks ihtiyacmı doyurmak için vücuda getirilmiş dTüzumsuz eşya ve mobilya yoktur. «Orion» un güvertesi yolcunun denizi bol bol görebilmesi, de- nizin tuzlu rüzgârile ciğerlerini bol bol doldurabilmesi için tam bir vapur gü- wertesi şeklinde yapılmıştır. Bu gemide seyahat eden yolcu hiçbir mania ile bö- lünmeyen, fasılaya uğramayan bir deniz panoraması seyreder. İşte bu ve bunun gibi görünüşte kü- çük lâkin deniz ve gemi severler naza- rında pek kıymetli hususiyetler yüzün- dendir ki son zamânlarda yapılan tran- satlantikler içinde (Orcades) çok müs- tesna ve şerefli bir mevki kazanmışlır ve bu gemi şöhretini dünyanın en bü- yük gemilerinden birisi olmasına kadar dünyanın en s«anlayışlı ve hisli» bir su- rette resmedilmiş gemisi olmasına borç- ludur.> A. Cemalettin Saracoğlu da teati edilen mektuplardan sonra sa- lâh bulmuş olan İngiliz - İtalyan mü- ı,ı sık sık yapılan hücumlar, bu kararın (Baştarafı 1 ünci sayfada) teklifi Resmi mahfiller, İngiliz hükümeti- nin Cenevrede Âkdeniz devletleri kon feransına mühim tekliflerde buluna - cağını bildiriyorlar. Bu tekliflerin fi- loların teşriki mesaisi prensibine da - ve alâkadar — her devletin yanacağı harp gemileri tarafından diğer devlet- lerin ticaret filolarının himayesi ta - ahhüdünü tazammun edeceği anlaşıl - maktadır. İngiliz İtalyan münasebatı gerginleşti Paris 3 (Hususi) — Berlinde çıkan Frankfurter Çaytung gazetesi Akde « nizdeki son hâdiseleri mevzuu bahse - derek, Musolini ile Çemberlen arasın- nasebatının tekrar gergin bir safhaya girmiş olduğunu yazmaktadır. . Gazete, geçen haftalar içinde Ak - deniz hakkında bir anlaşmaya varmak üzere Londra ile Roma arasında cere - yan etmekte olan müzakerelerin inkı-| taa uğradığını da bildirmektedir. İtalya ve Almanyanın vaziyetleri İtalya ile Almanyanın bu konfe - ransa iştirak edip etmiyeceklerine da- ir henüz hiç bir malümat yoktur. Ro- madan alınan haberlere göre bu husus- ta İtalyan hükümetine henüz davet va- ki olmamıştır. İtalyan gazeteleri, davet vaki oldu- ğu takdirde İtalyanların bu konferan- sa memnuniyetle iştirak edeceklerini yazmaktadırlar. Alman ajansına göre Roma 3 (A.A.) — Dnb ajansı bil - diriyor: İtalyan mahfilleri Cenevrede Akdeniz konferansının içlimaa — davet edilmesi meselesi hakkında hissedilir bir surette ihtiyatlı ve ketum davran- maktadırlar. Resmi bir beyanat mev . cut olmamakla beraber | neşriyatından anlaşıldığına gi İtal - ya konferansın Cenevrede toplanma - sını kabul etmiyecektir. Böyle bir kon ferans için önceden hazırlanmak lâ - zımdır. Gazeteler, ademi müdahale komite- gazetelerin si henüz yaşarken, böyle bir konferan-| bir profesör ve müdekkik bir âlim oldu- Sayta 11 İngiltere, İtalya arasında Akdeniz hakkındaki müzakereler durdu Londra 3 (Hususi) — Odesadan Valermk siyaya gitmekte olan bir İspanyol gemie si, Fas limanına uğradığı sırada Franko 1 Geminin, tank ve diğer harb Jevazımas tından ibaret olan hamulesi iğtinam edile Rusyada nefret ve mitingler Moskova 3 (ALA.) — Tass ajansı bildir riyor: Timiriazev Sovyet gemisinin fak şist korsanlar tarafından Akdenizde bü« tırılması haberi, Sovyetler birliği halkt üzerinde derin bir nefret hissi uyandır. miş ve bütün şehirlerde, fabrikalarda, askeri birliklerde ve kolkozlarda, bu çife, kin tahrik Kâdisesini protesto eden mie tingler yapılmıştır. Bir Sovyet gemisi daha batırıldı Atina 3 (A.A.) — Reuter ajansının müue mindeki üç bin tonluk diğer bir Sovyet yük gemisi Yunan kara suları haricinde | torpillenmiştir. İngiliz gemileri hareket ediyor Atina 3 (A.A.) — Skyros civarında tarpillenen Molagoef ismindeki Sovyet vapuru mürettebatından sağ kalanları Atinaya getirmek üzere Savyet sefarete hanesi memurlarından iki kişi Kymi'ye gitmiştir. Gijon 3 (A.A.) — Birkaç bin İspanyol kadın ve çocuğunu tahliye etmek için emir alan yedi İngiliz gemisi henüz ha- yol harb gemileri tarafından abluka cdnf miştir. " Romen gazeteleri Profesör Afetten Sitayişle bahsediyor Bükreş 3 (AA.) — Bütün Romen gaa teleri Bayan Afetin kongrede dünkü nutkundan ve heyeti umumiyeye verdi- 3 konferanstan uzun uzadıya ve silae yişle bahsetmektedirler. Bilhassa Üniversul gazetesi Bayan A» fetin müsbet ilimler sahasında mümtas taraftarları tarafından tevkif edilmiştir, — habiri bildiriyor: İtimad edilebilir mahe fellerde söylendiğine göre Blagoev ise — reket edememişlerdir. Çünkü Bask sas | hili Almiranto Cervera ve sair asi İspane — sa neden lüzum görüldüğünü soruyor-| ğunu kaydile asri hayata emniyetle ati - lar. Böyle bir konferansın İtalyanın iş- tiraki olmaksızın içtimaa davet edil - mek istenmesi gazetelere göre büyük bir gaf olacaktır. İtalya ise, Habeşistan meselesi hal. ledilmedikçe, önümüzdeki — Milletler Cemiyeti toplantısına iştirak etmek ni- ,yetinde değildir. Sovyetler İtalyanlara hücum ediyor Diğer taraftan Sovyet gazeteleri ve bilbassa Pravda, şiddetle İtalyaya hü - cum etmekte ve Akdenizdeki korsan- hk hâdiselerinden dolayı Roma hükü- metini açıkça itham ettikten sonra, bu hâdiselerde meçhul faillerin yakında meydana çıkacağını ve dünyaya teşhir edileceğini yazmaktadır. Malakiâs adlı Sovyet gemisinin batı- Tılması hâdisesini mevzuu bahseden Yu- nan Katimerini gazetesi de bu kabil hâ- diseleri takbih ettikten sonra, umumi harb senelerinde Alman tahtelbahirlerin etrafa yaydıkları dehşeti hatırlatıyor ve ©o zaman, harb dolayısile Almanların hiç olmazsa mazur görüldüklerini, halbuki şimdi böyle bir mazeretin de ileri sürü- lemiyeceğini yazmakta ve vaziyetin va- him olduğdhu ilâve etmektedir. Akdenite yeni İngili idol. geliyor Londra 3 (Hususi) — Dünkü nazırlar toplantısında verilen karar mucibince 11 inci diströyer filosu, Şarki İspanya sahilindeki İngiliz muhriplerine iltihak etmek üzere bugün Akdenize hareket et- miştir. Son zamanlarda İngiliz gemilerine kar- verilmesinde âmil olmuştur. lan Türk kadınlığını kuvvet ve muvafs fakiyetle temsil ettiğin! yazmaktadır. Diminuatsa gazetesi Bayan Afetin kongrede çok büyük bir alâka uyandıre dığından bahisle Türkiyede arkeolojik hafriyata dair konferansındaki uzun ve getirdiğine işaret etmektedir. İdam cezası Kaç yıldır ?,, (Baştarafı 1 inci sayfada) İMehmet ve Süleyman adındaki üç karel deşi kasten öldüren ve Mardin ağırceza mahkemesine verilen Sadun oğlu Sa « Hhin muhakemesi bitmiş, suçlu ölüm cezasına çarpılmıştır. Karar katile tefe kim edildiği zamal dökümanter izahalı ile ilme bir kazana — — İdam cezası kaç yıldır? diye sor « — nuştur. Kadın gözü ile Avrupa (Baş tarafı 7 inci sahifede) meleri, kendimizi dünyaya tanıtmak ba- kımından pek faydalı olur. Gençlerimizin de bu seyahatlerden, maddi ve manevi, çok büyük istifadeler, temin edecekleri şüphesizdir, Hattâ, Pransa ile İngiltere arasında ö — tedenberi yapıldığı gibi, Türkiye ile garb memleketleri arasında da, mekteb — ta- tillerinde, «çocuk mübadelesi», yapmak iyi neticeler verebilir sanıyorum. 9 Sırf bir fikir olarak ileri sürdüğüm bu, 4 noktayı, bu işlerle meşgul olanların in- <eden inceye tetkik etmeleri faydasız bim iş olmıyacaktır. M. Berkand Kültür Bakanlığı Erkek Terzilik Okulu Direktörlüğünden : 1 — Okulun dikiş ve biçki kısımlarına talebe kaydına başlanmıştır. 2. — Kayıt ve kabul şeraiti için okula Adres: Sultanahmed Divanyolu. Telefon 22480. LÜ aBai ee ÜÜ l ae müracaat olunması, (5764).