Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
sevkedilmek üzere İstanbula geldiler. Oorını karşılamak ; yve alkışlamak - isteyen| —— SEHıR ı HABERLER Dost İngiliz Amiralı intibalarını anlatıyor Misafir İngiliz denizcileri dün askeri merasimle jabideye çelenk koydular İngiliz amirali abide önünde defteri imzalarken Limanımızda misafir bulunan dost İngilterenini Akdeniz — donanmasına mensup beş gemiden mürekkep filo - nun kumandanı Vis Amiral Vels, dün akşam Dispeç kruvazöründe mükellef bir kokteyl partisi vermiştir. Donanma komutanı Âmira! Şükrü Okan'ın, harb filosu komutanı Âmiral Mehmet Alinin, general Cemil Cahi - din ve diğer yükşek deniz subayları - mız ile bir çok ecnebi askeri ataşelerin ve güzide davetlilerin hazır bulundu - Bu bu kokteyl bartisi pek neş'eli ve sa- mimi bir hava içinde geçmiştir. Vis Amiral Veis, kendisile görüşen bir arkadaşımıza şu beyanatta bulun - muştur: — İhtisaslarımı diyebilirim size? Maliada, geçen sene, Türk donan « masına büyük bir hüsnü kabu! göster- diğimiz söyleniyor. Halbuki bize kar- şı burada gösterilen —misafiryerverlik Ve samimi kabul çok daha üstündür. soruyorsunuz. Ne Bundan dolayı minnettarlık hislerimi bildirmek isterim. Bir kaç günden sonra Karadenize çıkacak ve Varnayı ziyaret edeceğiz. Dönüşte, İstanbulda durmadan doğru Akdenize gideceğiz. — Akdenizdeki vaziyeti nasıl bulu - yorsunuz? — Akdenizde cereyan eden hâdise - ler alâkayı muciptir. Maahaza bu hâ- diselere büyük bir ehemmiyet verile - mez. Bunların yegâne mahzuru tica - ret gemilerinin sigorta fiyatlarının art masında olmuştur.» İngiliz bahriyelileri, başta Vis Ami. ral Vels olduğu halde düian sabah Tak- sime giderek âbideye çelenk koymuş- lardır. Bu münasebetle askeri me.a - sim yapılmıştır. Yugoslavya 'sahillerinde Belgrad, 3 (A.A.) — Düffyanı en büyük harp gemisi olan İngiliz saffı - harp kruvazörü Hood, Split'e gelmiş - tir. Askeri ve sivil makamat ile halk İngiliz donanmasının — mümessillerini hararetle karşılamışlardır. Yeni subayların bir kısmı dün geldiler Süvariler, kıtaatı fenniyeye ayrılanlar ve topçular da bugünkü trenle gelecekler ve âbideye çelenk koyacaklar Dün gelenler Dün, saat 12,40 da Haydarpaşaya muvasalat eden hususi bir trenle, ge - - çen yıl Ankaraya naklolunan Harbiye mektebinin ilk mezunları kıt'alarına İstasyon, daha saat ondan itibaren, gelecek zaljitlerin; akrabalarile, arka- daşlarile dolmuştu. Ankara Harbiyesinin ilk mezunla- bir çok kimseler de, istasyonu doldu - ran kalabalığı arttırmışlardı. -Fakat, çocuklarını, kardeşlerini kar şHamak üzere Haydarpaşaya — koşmuş olanğardan bi'r çokları sukutu hayalej — e — - — —HO —. den bir grup uğradılar. Çünkü İstanbula gelen altı yüz me- zun, yalnız piyadeler, ve jandarmalar« dı. Tren istiap etmediği için, süvariler, kıtaatı fenniyeye ayrilanlar ve top - çular, bu sabah hareket edecek olan ikinci bir katara kalmışlardı. Genç zabitlerimiz, dün köprüye geç hmişler, ve oradan evlerine dağılmiş - lardır. Diğer arkıdaşları da geldıkten son- ra, Taksim -âbidesine çelenk koyacak- h lar, ve müteakıben de tayin olunduk- ları kıt'alara haveket ödeceklerdir. | - | ı. "W Vai Hamamcılar dün belediyeyi protesto ettiler Kırkçeşme suyunun kesilmesi yü - zünden Evkafla ve diğer alâkadarlarla belediye arasında ciddi bir ihtilâf baş göstermiştir. Belediye, Kırkçeşme suyunu kes - mek isteyince Evkaf idaresi bu suyun yerine cami şadırvanlarına şehir suyu isale edilmesini talep etmiştir. Beledi. ye gular idaresi de şehir suyunu cami Şadırvanlarına kadar getirmek için i- cap edecek tesisat masrafını tesbit et- miş ve Evkaftan istemiştir. Bu para evvelce de yazdığımız vechile 22 bin liradır. Evkaf Umum Müdürlüğü bu tesi - sat masrafını veremiyeceğini belediye- ye bildirmiştir. Evkaf bu cevabında da elde mev - cut kanunun kendisine bahşettiği hak- tan istifade etmiştir. Belediye sular idaresine gelince; Kendisine tesisat masrafi verilmediği takdirde camilere terkos musluğu ta- kamıyacağını Evkaf idaresine bildir « '| miştir. Sıhhiyenin müdahalesi Sıhhiye Vekâleti İstanbul hıfzıssıh- ha mütehassıslığı koli basil mevcut ol- duğundan halk tarafından Kırkçeşme isuyunun kullanılmamasının. teminini belediyeden istemişti. Cami şadırvan- ilarında ve daha bazı yerlerde henüz Kırkçeşme suyunun kesilmemiş oldu- ğu görüldüğünden bu suyun halkın sıh hati bakımından hemen kesilmesi için kelediye reisliğine ikinci bir tezkere Yazılmıştır. Hamamcılar belediyeyi protesto ettiler Hamamlarından — Kırkçeşme suyu kesilen hamamcılar 48 saat mühletle belediyeye bir protesto çekmişlerdir. Hamamlarına Kırkçeşme suyunun ya tekrar veya terkos suyunun parasız o- larak verilmesi için evvelce yapmış ol dukları müracaata 48 saat zarfında ce vap verilmediği ve kesilen suları açıl- madığı takdirde haklarını istemek için icap eden kanuni muameleye teves - sül edeceklerini ve zarar ziyan isteye- ceklerini bildirmişlerdir. Belediyede bir Kırkçeşme suyu komisyonu kuruldu Kirkçeşme süyünün filtre edilip mikropsuz bir halde şehre isalesi mi, yoksa terkos terşih havuzlarına dö. külmesi mi daha doğru olacagı hak - kında bir karar vermek üzere belediye sular idaresinde bir komisyon teşkil e- dilmiştir. Komisyon çalışmalarına baş- lamıştır. Evkaf Avrupadan Su makinesi Getirtiyor Vakıflar idaresi elinde mevcut mamba sularından daha asri bir şekilde istifa- de edebilmek için Avrupadan yeni 'makineler getirecektir. Bu hususta mü racaat yapan ecnebi makine firmaları- nn projeleri üumum müdürlük tarafın- dan birinin projesi beğenilmiştir. Ma- kineler yakında sipariş edilecektir. Evkaf idaresinin memba sularını su satanlar, membaında damadanasını 15 kuruşa almaktadır. Bu suyu şehre ge- tirmek için icap eden nakliye masrafı- maktadır. Keza içinden iki bardak su çıktığı halde küçük şişeler beş kuruş mukabilinde satılmaktadır. Halkın sıh hati bakımından bu suyun ucuz suret- te istihlâk edilebilmesi için Evkaf ida- resi tetkikat yaptırmaktadır. Vakıflar idaresi memba sularını şehre kendisi getirecektir. Bu suretle nakliye mas - rafları asgart hafide indirilecektir. Şeh rin muhtelif yerlerinde halkın kolayca bu suları temin etmeleri'için bir çok satış şubeleri açılacaktır. EVLENME İıpırtı Bıhhıt Mudüm Dolştor Murad askerlik şu'Besı başkanı !.:elâ.l ülün ev- lenme merasimi 9 — 9 - 987 a günü “k mı her iki tarafın akrabaları, dostları ve yüksek zevatın huzurlarile Parkotelinde tes'- MMryiğim ter iş e ıwmm ıaam ııııiı_ -a dÜi a-. dan tetkik edilmiş, Alman firmaların - || nı su satanlar yaptıklarından peraken.- | de satış esnasında su satışı bahalı ol-| Fatihte belediyeye ait hayvan has- tanesinde bekçilik yapan Mustafa, ken disine emniyet edilen hastaneden ame. Liyat bıçakları v. s. gibi bazı fenni a - lât ve edevat çalmış; sonra da, gece ya- rısına değru belediye garajının önün- de duran, tanzifat otomobilinin lâstik- lerini kesmeğe tesşebbüs etmiştir. Fa - kat, 125 lira kıymetinde olan otomobil lâstiklerini keserek, tam sıvışacağı sı- rada, diğer bekçi arkadaşları tarafın - dan görülmüştür. Bekçi Mustafayı cad deye akseden gölgesinden tanıyan ar - kadaşları, yanına yaklaşmışlar ve suç- luyu cürmü meşhud halinde yakala - mışlardır. Yakalanacağını anlıyan bek çi, elinde bulunan çaldığı diğer eşyayı bu sırada bir kenara saklamıştır. Dün, cürmü meşhud müddeiumu - miliğine sevkedilen suçlunun, Sultan - ahmet | inci sulh ceza mahkemesinde duruşması yapılmıştır. Mustafa mahkemede cürmünü in - kâr ederek, suçunu şu şekilde tevil et- miştir: — Ben hastanenin bekçisiyim, İn - san, koftdine emanet edilen mala, do - kunur mu, hiç?.. Bir yanlışlık oldu. Be ni, huzurunuza suçlu diye çıkardılar. Fakat, bunları asıl çalan ben değilim.. Bir başkası olmalı... Bütün inkârına rağmen suçu sabit olduğundan, Mustafayı hâkim Reşid | ay hapse mahküm etmiştir. Tevkifane firarilerinin muhakemesine başlanıldı Hapishaneden firar etmekten suçlu katil Abdullah ile arkadaşı Tevfik ve bu firar hâdisesinde vazifelerini ihmal den suçlu hapishane gardiyanlarından İsmail ve Hurşidin duruşmalarına, As- liye üçüncü ceza mahkemesinde dün de bakılmıştır. Dünkü celsede suçlu gardiyan İs - mail! Hakkı dinlenmiş, bu hâdisede hiç bir suçu olmadığını iddia ederek, şun. ları anlatmıştır: — Benim şimdiye kadar böyle Giç bir mahkümiyetim yoktur. Mahkeme huzuruna da, ilk defa çıkıyorum. Hâ - disenin olduğu gece, saat dörtte nöbe- ti aldım, fakat bu sırada başka işlerle meşgüldüm. Çöpçülerin başında, sabah temizliğinin yapılmasına dikkat ediyor dum. Ben altı kovuştan ibaret olan, ikin- ci kısmın gardiyanıyım. İşimi — bitirip döndüğüm zaman, kapının açılmış ol- duğunu gördüm. Baktım, mahkümlar- dan Kürt Musa dışarı çıkmış dolaşı - yordu. Ona sordum, bana kapıyı açık buldum, çıktım, dedi. İçeri girdi - 1 — Daimi Encümenin Bir hekçı çi hırsızlık yaparkeıı arkadaşı tarafından yakalandı ğim zaman, Tevfikle, Abdullahın her zamanki yerlerinde olmadıklarını gör“ düm. Gardiyanları vaziyetten haber « dar ettim. Çünkü bu ikisinin hapisha- nede düşmanları vardı. Bir hâdise ol “ masından şüphelendik.. Her tarafı a * radığımız halde mahkümları bulama * mıştık. Nihayet, işi sergardiyana bildirdik, Meğerse bunlar kapıya anahtar uydur- muşlar, kapıyı kendilerine siper yapa- rak dışarı çıkmışlar, sonra da pencere- den atlıyarak kaçmişlarmış.. Bu, bir sâ niye işidir.. Başka tarafta*meşgulken, nasıl haberdar olabilirdik.. Reis, suçlu Abdullaha sordu: — Ne dersin bunlara?.. — Evet biz kap'ıya anahtar uydura * rak kaçtık.. Çünkü, kovuşlardan ser « bestçe dışarı çıkılabilir.. Fakat bütün kovuşlara girmek için, büyük koridor kapısı vardır ki, işte biz bu kapıyı aç- tık, dedi. Duruşma, evrakın tetkiki için iddia makamına verilerek, muhakeme başka bir güne bırakıldı. Melek siheması & Eylülde Açılıyor Getirttiği filmlerin, kıymeti, salonunun rahatlığı ve güzelliği ile büyük — bir şöhret temin eren Melek Sineması, 8 Eylül Çarşam- ba günü akşamından itibaren yeni sinemâ mevsimine girmektedir. Melek Sinemasının bu sene için temin ettiği filmler meyanında bilhassa son za - manlarda büyük bir şöhret kazanan Robert 'Taylor'un çevirdiği filmler mümtaz bir mev- ki işgal etmektedir. Bu kıymetli yıldızın bü sene Greta Garbo, Jean Harbow Elenor Po- wel, Barbara Stanvyek ve Jean Grayvford'la çevirdiği bütün filmleri Melek. Sinemasının ekranında görebileceğiz. Bundan başka sinemanın angaje ettiği filmler âarasında Greta Garbo - Charles Ba- yer'nin «Kontes Valeska», Mariene Ditric - hin aÇıplak Melek», Janette Mac Donald - Melson Eddy'nin «Leylâklar açarken», Dani- elle Darrieux'nün «Cici Annes, Charles Bo- yerin «Zehir» Martha Eggerthin cAşkım se- nindir», Greta Garbo - Robert — Taylorün «La Dame O Kamelya» Jeannette Mac Do- naldın «Ateş Böceği» gibi en güzel filmleri mevcut olduğu gibi Clark Gable, Jeann Gravlford, Norma Shearer, Eleanor Povell, Myrna Loy, Nelson Eddy, Jean Harlovun dâa filmleri vardır. ERTUĞRUL SADİ TEK bu gece (Beylerbeyi) Pazartesi (Bebek) Salı (Süoadiye plâj) Çarşamba (Büyükada) Tiyatrosunda ISTANBUL BELEDİYESİNDEN: 10-8-937 tarihli karzriyle İstanbul Beledıye sınırı içinde sırtta, omuzda ve başta her nev'i eşya ve gıda maddeleri taşınması ilân edilmişti. ve satılmasının yasak edildiği evvelce gazetelerle | 2 — Bu yasak Eminönü, Fatih, Beyoğlu ve Be- şiktaş Belediye Şubeleri teşrin ve diğer Belediye cektir. 1 İkinci teşrin tarıhlermden itibaren tatbik edile- mıntakalarında 1 Brinci Şubeleri mıntakalarında 3 — Bu tarihlerden sonra taşıma İşleri ve seyyar satıcılık mazbut ve muntazam el arabalariyle - veya motörlü vasıtalarla lâzımdır. İ7 e it edilerek şen bif gees ıeçmımiıtu. Yeniw “ c gel »ıcabeden';”'vîsıtaîar şmıdîden hazırlanmak üz lıeyfıyet tekrar ilân olunur. “ n veyahut elde taşınabile- cek küçük kaplarla yapılacaktır. : 4 — Elde taşımak suretile satılan her nev'i, eşya ve gıda maddelerinin bunların nev'i ve ma- hiyetlerine uygun kaplar içinde bulundurulması | rca îlmmek v a | * 5857 ,,