Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— AE E c CÇek - Macar - Avusturya ittifakına doğru mu? Avusturyanın buna mütemayil olduğu anlaşılıyor, fakat Macaristandan kuvvetli itiraz sesleri yükseliyor ' Londra, 22 (A.A.) — Morning Post gazetesinin Roma muhabiri, Avusturya kabinesinde yapılan tadilât dolayısile Avusturya Nasyonalistlerine karşı bun dan böyle daha ziyade şiddetli mua- mele edileceği mütaleasını serdetmek- tedir. Muhabir, devam ediyor: «Son zamanlara kadar Avusturya hü kümeti, Twuna havzasındaki memleket lerin teşriki mesaisine lehtar görünme miştir. Bununla beraber son ay içinde Başvekil, Habsburglar saltanatınır ia- desi hususunun imkânsızlığına kail ol- muş ve şayet Avusturyanın istiklâlini muhafaza etmek matlüp ise, yeni dost lar tedarik etmek zarüretini idrak eyle miştir şimdi Avusturyanın kendisile bir likte Habsburgların boyunduruğundan kurtulmak için asırlarca mücadele et- miş olan ve ÂAlman hâkimiyetine gir meğe hiç te mütemayil olratyan Çek- oslavakya ve Macaristan ile teşriki me saiye hazır olduğu işrab edilmektedir. Budapeşte, 22 (A.A.) — Nasyonalist mMmebuslardan ve «suj magarsağ» gaze- tesinin baş muharriri Stephan Milotay, bugün gazetesinde yazdığı bir makale- de ezcümle diyor ki: «Bir Viyana - Peşte - Prag mihveri teşkili projesinin iç yüzü şudur: | — Çek paniği, 2 — Çekoslovakyanın Alman ekalli yetleri meselesi gibi meselelerle alâka dar olan dahili va barici vaziyetı, 3 — Polonya ile münasebatın ancak şöyle böyle mevcut olması, 4 — Dahili ekonomik buhran, Macaristanda ancak sosyal demok - ratlar bu Çek plânlarına alâka göstere bilirler. Bu, Alman ve İtalyan dostlu- ğuna derin bir tarzda bağlı salan mem leket efkârı umumiyesinin ekseriyeti- ne tamamiyle muhaliftir. Yahudi kap! talistliği de bu mihvere iaraftardır. Çünkü Avusturya, Macaristan ve Çek oslovakya arasında yapılacak bir itti- fakta kendi işleri için yeni bir mahreç ve kazanç ihtimalleri görmektedir. Biz| Alman genişlemesi tehlikesinden bah- sedenler şunu düşünmelidirler ki, Ma- caristan asla hiç bir fenalık yapmamış tır. Buna mukabil, karşılarında her şe- yi ezen, bir milyon Macarı son nefesi- ne kadar tazyik eden ve Macaristana tecavüz için Bolşevikleri kullanacak o- lan bir Çek emperyalizmi vardır.» Tcra teşkilâtı Islâh edilecek Ankaradan bildirildiğine göre İcra teşkilâtımızın halkı sıkıntıdan kurtara- cak ve günü gününe işleyecek surette tanzimi için Avrupadan bir mütehassıs getirilmesi kararlaştırılmıştır. Bu mü- tehassıs İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerimizde tetkikat yaparak bir rapor verecektir. Balkan Ek nemi konseyi Atina 22 (Hususi) — Balkan An- tantı devletleri ekonomi konseyi âza- ları dün Delfüs'e giderek oradaki eski âsarı ziyaret ettikten sonra bugün bu- raya dönüp mesailerine başlamışlar- dır. ' Konsey müzakerelerinin çarşamba günü biteceği tahmin edilmektedir. Misafir Hintiiler Başvekilimiz tarafından kabul - edildiler Hindistanın Parsee cemaati lider - lerinden Dr. Jal Pavri ile - hemşsiresi Bapsy Pavry bir hafta kalmak üzere Ankaraya zitmişlerdir. İki kardeş Baş- vekilimizle Hariciye Vekilimiz tarafın- dan kabul edilmişlerdir. Buradan Lon- 'draya gideceklerdir. — —- Belçika Kralı Londraya gitti Londrada seyahate büyük ehemmiyet veriliyor Londra, 22 (Hususi) — Belçika Kra- h üçüncü Leopold, bugün buraya gel- miştir. Kralın ziyareti hususi mahiyette ol makla beraber, siyasi mahafilde büyük bir alâka uyandırmıştır. İngiliz nazırları ile muhtelif temas lar yapacak olan Kralın, garb paktı me selesini de görüşeceği tahmin edilmek tedir. - Kral Leopold, yarın, öğle yemeğin! İngiliz Kralı ile birlikte Buckingam sa rayında yiyecektir. Hariciye Nazırı Edenin Kral tara - fından Brüksele adavi #dileveği süvlern mektedir. Paris, 22 — Journal gazetesi şöyle yazıyor : Öyle anlaşılıyor kı İngiltere, Garp paktı hakkındaki Belçika projesi ni kabule mütemayil bulunuyor. Son ra İngilterenin, müzakereli: Belçika - nın bitaraflığını garanti den bir Fran- sız - Alman anlaşmasının esas tutulma sını istemektedir.» —— — İngiliz karikatürü | iru> İspanyada Hükümetçiler İlerliyor Madrid. 22 (A.A.) — Havas Ajansı muhabirinden: Hükümetçiler, dün Guadalajara cep hesindeki ileri hareketlerine devam ve öğleden sonra Brihuega'nın 20 kilomet re şimalinde kâin Collogoz kasabasını işgal etmişlerdir. Hükümetçiler, sabahleyin Parilia de Hita kasabasını işgal etmişlerdi, Madrit, 2: — Cumhuriyetçi kuv - vetler dün öğleden sonta Yela, Mase- göoso ve Cogollar kasabalatamıı işgal et- mişlerdir. Bu üç kasabadan hepsi de İtalyan ta biiyetinde olmak üzere ,74 esir getiril- miştir. Aragon yolunda 60 İtalyan, silâhia: rile beraber teslim olmuşlardır. Bugün yapılmış olan ileri hareketi 6 ilâ yedi kilometre derinliğindedir. Avila, 22 — Madrit cephesinde ol - duğu gibi Oviedo etrafında da muha- rebe betaat peyda etmiştir. Şimdi hükümet küvetlerinin şehri al mak için, hepsi de mükemrmel silâhlar la mücehhez 35,000 kişiyi hattı harbe sevketmiş oldukları anlaşılmıştır. Bu kuvvetlere 40 tank, her kalibre- den 200 parça top, havan topları, bin- lerce mitralyöz TMüzaheret ediyordu. Ayni zamanda efradın ellerinde mü- him mikdarda el bombası bulunuyordu. İzmir açıklarında Bir deniz kazası İzmir, 22 (Hususi) — Derviş mo- törü İzmirden yüklediği bakkaliye eş- yasile Karaburuna doğru giderken Merdoganli Ahmedin mukabil cihet- ten gelen yelkenlisi ile çarpışmış ve Derviş motörü batmıştır. Motörde bu- lunan Salih dalgalarla mücadele ede- rek Uzun adaya .çıkmışsa da babası yetmiş yaşındaki İsmail boğulmuştur. Kazanın müsebbibi — olan yelkenlinin sahibi Ahmet firar etmiştir. Za- bıta kendisini aramaktadır. Çöp işi halledi di Ankaradan bildirildiğine göre İs - tanbul halkının sıhhatinin korunması için sehrin muhtelif merkezlerinde çöp fırınlar: yapılması, bunun için de Ay- firmaları ile temasa geçilmesi hakkında İstanbul vilâyetine salâhi - yet verilmiştir. Çöp fırınları yapılıncaya kadar çöp- ler denize dökülecek, fırtınalı havalar- da da sahilde mavnalarda bekletilecek- tır. g Ş İran Şahının doğum yıldönümü Atatürk ile Rıza Şah Pehlevi arasında taati edilen telgratlar Ankara 22 (A.A.) — İran Şa- hı Rıza Şah Pehlevinin doğumu- nun yıldönümü münasebetile Re- isicumhur Atatürk tarafından çe- kilen tebrik telgrafı ile buna gelen cevap aşağıdadır: Alahazreti Hümayun Rıza Şah Pehlevi Şehin Şahı İran Tahran Zatı Şâhanelerinin doğum gün- lerinin yıldönümünü en samimi kardeşlik duygularile kutlular ve şahsi saadetlerile, kudretli idarele- ri altında her gün daha ziyade in- kişaf etmekte olan dost İranın re- fehi hakkında hâlisane temennile- rimi arzederim. Atatürk Türkiye Reisicumhuru Kamâl Atatürk Doğum günümün yıldönümü münasebetile Zatı Devletleri tara- fından izhar buyurulan muhabbet- li tebrikler ziyadesile meserret ve teşekkürlerimi mucip olmuştur. Ben de kendi tarafımdan Zatı Dev- letlerinin selâmetlerini ve yüksek idareleri ve Önderlikleri altında dost ve komşu Türkiyenin saadet ve pâyidarlığını samimi kalbimle dilerim. Rıza Şıh Pehlevi Eski İsveç Elçisi vefat etti Stokholm 22 (A.A.) — İsveç'in Türkiyedeki eski orta elçisi B. Vallen- berg bugün vefat etmistir. Düzeltme ve itizar Balıklı Rum hastanesine konan AÂta- türk büstü töreninin tafsilâtını dünkü nushamızda — yazmıştık. Bu meyan- da — dercettiğimiz — İstanbur — Vali, Belediye Reisi ve Parti Başkanı Bay Muhiddin Üstündağın güzej nutkunda mânayı değiştiren dört mürettip yan- Lşı kalmıştır. Nutkun başlangıcındaki «Memlekette bütün varlığını iade e - den... ,bize hayatın nimetilerinden zevkle ve rahatça istifade ihtimalle- rini bağışlayan Atatürk»e sözlerinin doğrusu şudur : «Memlekete bütün varlığını iade e- den... bize hayatın nimetlerinden zevkle ve rahatça istifade imkânlarını bağışlayan Atatürk.» Daha aşağıda, Balıklı hastanesinden bahseden cümledeki «meydanında duy duğu şükran borcunun...» doğrusu : «vicdanında duyduğu şükran borcu» ve «şifa vermeğe koşan insan yürekleri- ne» cümlesinin de doğrusu: «şifa ver- meğe koşan insan yüreklilere» dir. Özür dileyerek düzeltiyoruz & Küçük Belçikanın istiklâli manen tehlikede Yazan: Selim Ragıp B eş devlet arasında yapılması dü- müzakereleri, denilebilir ki ehemmi- yetli bir dönemeç noktasına vâsil olmuş tur, Bu müzakereler karşısında ve bun lara başka bir istikamet verdirecek şe- |kilde cevap veren Almanya ile İtalya haricinde, Fransa ile İngilterenin vazi- yetidir ki, müzakereleri tarihi bir saf- haya sökuyor. Binnetice, şimdi bu son iki devletle Belçika arasında çok mü- him bir münakaşa zemini açılıyor. Ya- kında Londraya gidecek olan Belçika Kralının bu seyahati, bilhassa bu me- sele ile alâkadardır. İleride, Almanya ile İtalya karşısında daha müessir birz şünülen Garbi Avrupa misakı 'surette konuşabilmek için, bu devlet- ler, Belçikadan, berveçhi peşin büzı noktalarda muvafakat istemektedirler. Halbuki Belçika, böyle bir şeye yanaş- mak istemiyor. Çünkü: Küçük Belçika, gerek Almanya ve İtalya, gerek İngil- tere ve Fransaya karşı tamamen mü- savi muamele yapmak istemektedir. Bunun icabı olarak, eğer memleketi Fransa ve İngiltere tarafından tehdide Uuğrarsa, icabında Almanya ile, eğer Al manya tarafından tehdit görürse, ica- bında İngiltere ve Fransa ile birlik ol- mak emelini güdüyor. Bunu açıkça söylüyor. Halbuki İngiltere ile Fransa, böyle bir ihtimali dahi akla getirmek istemiyor ve Belçikanın, her zaman için muhtemel bir Alman taarruzuna karşı hazırlanması lüzumunda ısrar e- diyorlar. Bu hal, bu küçük devleti, bü- yük komşularının bir nevi vesayeti al tına sokmak gibi birşey oluyor. O da, bunu istemiyor. Garbi AÂvrupa misakı münasebetile cereyan eden konuşma- ların aldığı nâzik şekil bundan ileri gel mektedir ve şimdilik, muvafik” bir hal şekli alacağı da zannedilemez. Şu ha- le göre küçük Belçikanın mânevi is: tiklâli tehlikede sayılabilir. , Selim Raşıp Alman Elçiliğinin bir tekzibi Ankara 22 (A.A.) — Almanya Büyük Elçiliği tarafından nesri ricasi- le gönderilmiştir: Son günlerde bazı İstanbul gazete- leri Almanyadan Türkiyeye — ihracat yapılmasına Alman hükümetince mü- saade edilmediği hakkında bir haber neşredilmiştir. Bu haber, doğru değil- dir. Romanyada bir yangın faciası Bükreş 22 (A.A.) — Şiddetli bir yangın Moldavya'da Boldo köyünü yakmıştır. Bir çok — çocuk ölmüştür. Yangında kül olan evlerin sayısı 200 dür. — I-S ıbaht ân Sabaha | niyetinde imiş,. ceğine inanmak hatadır. mua ve kitaplar ço olur. Neşriyatın Maarif Vekâleti hesabına yapılacağını parasız dağıtılacağını düşünürsek büsbütün nevmit oluruz, Çünkü Ve- kâletin muhtelif neşriyattan satın aldığı stoltların gönderildiği yerlerde ipleri bile çözülmeden balye halinde tozlanıp gittiği malümdur. Yapıla- cak çocuk neşriyatının da ayni âkıbete uğramıyacağını Muallim Maarif Vekâleti çocuk terbiyesi ile daha ciddi meşgulrdlmak kararmı vermiş. Bunun için bir takım çocuk neşriyatı yapmak, bilhassa köy ço- cuğunun terbiyesi üzerinde müessir olacak bir neşriyat sistemi bulmak Böyle şeyler düşünce halinde hoş görünür. Yapılacak neşriyatın eksir gibi, âbıhayat gibi tesir edeceği zannedilir. Fakat tatbikata geçince bü- tün nazariyelerin evham ve hayalâttan ibaret olduğu anlaşılır. ; Bu fikirler, bu projeler belki de meselâ Almanya gibi pedagoji sis - temleri kuvvetli tecrübelerle iyi neticeler vermiş memleketlerde metod haline gelmişlerdir. Fakat her memleketin bir hususiyeti vardır. Avru- padan alacağımız her şeyin ayni şeklile, ayni neticeyi bizde de vere - Çocuklar için ne ._;ibi neşriyat düşünülüyor. Basılacak gazete, mec - uklara ne süretle dağıtılacaktır. Hediye mi edilecek, para ile mi satılacak? Bugün hususi teşebbüslerle yapılan çocuk neşri - yatının ne kadar verimsiz olduğunu görüyoruz. Mekteplerdeki fakir ço- cukların yekünu, onlara sıcak yemek yedirmeyi düşünen hayır mües- seselerini ümitsizliğe düşürecek kadar çoktur. Çocuğa gıdasını veremiyen babadan kitaptan başka mecmua ve gazete parası da istemek haksızlık ve köylere kadar kimse temin edğğıez na kalırsa çocuğu yetiştirmek için önce muallimi yetiştirmeliyiz. İyi bir muallim çocuk için binbir mecmua ve kitaptan daha kuvvetlidir. Bürhan Cahit