" Yirmialtıncı yıl No. 7173 Salı 23 MART 937 Hergün sabahları çıkar, siyasal gazetedir. Bü yâlı Şzfı'n, dost Romanya hakkındaki sözleri Her gün kuvvet vekudreti artan bir Romanya yı, bü- tün kalbimizle isteriz Rumen gazeteleri, Atatürk'ün Ankarapalastaki uzun makaleler yazıyorlar sözleri için Bütün medeniyet" dünyası bü- yük bir ızlırab içindedir. Uaiumi Karb ile eski nizamm tamamile kaybetimiş, yörüne yenisini ikama edememiş olan Avrupa gebelerin © korküunç sanelıarile, o dayanılınaz ihtilâçlarile kıvranıb duruyor. Yir- mi senedir çare diye ortaya atılan tedbirler zaman ile iflâs etti. Güzel bit halya, fakat boş bir çareden başka birşey olmadığı mü- teadddid tecrübelerle meydana çık- müş olan Milletler cemiyeti teşkilâtı son günlerini yaşıyor. Eğer buna yeni temeller bulunmazsa — insanlı- Üa yirmi senelik ümidleri altında Bu ninazzam teşkilât da pek yakın- da tamamile göçüp gidecektir. Bir müddettir. yeni Bir çare diye ortaya atılan mıntakavi —iti Mâflar rakib kombinezonların ardı arkası kesilmiyen manevralarile bir- çok- yerlerde çare — değil, sadece Belâ haline sokuluyor. Hiçbir millet teşk ilâtı, kudreti Ve techizatı ne kadar tumam olur- *i olsum yarın gözlerini gene sulh içinde uçacağına emin - değildir. Herkes biribirinden şüphe ediyor, her millet başkammın kuyusunu kazmaya çalışıyor. Bugünkü dünya olan yegâne pren: Bu hal ıııııılıgı insanlığın Yüzlerce asır mesai ile kurduğu medeniyeti nereye götürecek? İşte bir sual ki bütün dünya Mütelekkirlerinin uykusunu kaçırsa Yeridir. Umumi — harbden evel düsya Bizamına bir muvazene prensibi hâkim bulunuyordu. Büyük dev- letler menfaatleri itibarile karşılıklı iki saf teşkil etmişler, küçük mil- letleri de gene ayni csasa göre ar- kalatına takmışlardı. Karçı karşıya Yer alan bu iki manzume arasında İyL kötü bir küvvet tesavisi mev- tud gibi görünüyor ve dünya sulhu işte bu görünüşe istinâd ediyordu. Manzümelerden birisinin sakat bir görüşü bir gün bu muvazeneyi #arstı, mnumt harh dediğimiz facia bu süretle başgösterdi. Dört sene geceli gündürlü kan döktükten ve yirmi milyona yakın $ocuğunu kurban verdikten sonra İtsanlığın artık akıllanacağı ümid edilebilirdi. Müalesef yiteni senelik bir to: Teddüi devresi — geçirdiktem — sonra beşeriyetin bugün karşılaştığı yegâ- he netice korkunç bir boyal se kutudur. Milletler cemiyeti toşkilâtı ken- disinden — beklenen - semerelerden hişbirisini vermamiş, devletler ara- tında biçbir nizam kuramamıştır. Bunun sebebi nedir? Hakikati olduğu gibi, —de Pu ifade etmek Tüzımza bunun ksbahati Milletler cemiyetinde de- Bil, dakat bu cemiyetin esasını teğ- kil eden sihniyettedir. Bugünkü Mülletler cemiyeti teşkilân umumt harb galiblerinin dünya üzerinde Kendi menfantlerini Korumak — için Korduklari her türlü icraf vesaitten Mülirüm bir nevi millerler arası Tühkeme teşkilâtndan başka bir- Tey değildir. Bu mahkemeyi insanlığa iyi kötü müfid kılmak için ya onu Hamdi Nüzhet Çançar — Sonu 2 inci sahifede — Ankara, 22 (Hususij) — Rumen gözeteleri; Büyük Şefimiziv, An. karapalasta söyledikleri — sörleri iri harflerle neşretmekte ve uzun ma- kaleler yazmaktadırlar. Bayram Aduerol gazetesi: “Reisieümhuar Atatürkün hik- met dersleri,, başlığıyle yazdığı uzun | bir başmakalade bu beyanatı. telsir ye tahlil etmekte ve Atatürkün devlet zimamdarlarının — vazileleri hakkındaki düşüncelerinin yüksek. liğini tebarüz ettirmektedir. te yazısını — Atatörkün — Türk-Rumen dostluğundan hararetle babsetmiş elduğunu kaydederek bitirmektedir. Rümen gözetcleri; Büyük Şe- fimizin Romanya hariciye nazırı Bay Antonesko hakkında sitayişkâ- rane sözler — söylediklerini ve Ro- manya hakkında: “Her - gün kudreti - urtan * bir Romanyayı bütün kalblerimizle is- teriz. - Dostloğumuz o — kadar sıkı ve emindir ki, Romanya daha kuv: vetli Oldukça, biz de kendimizi kovvetli addedeceğiz.,, sözlerile ih- tisaslarım ifade boyurduklarım ya- zıyorlar. Toprak ve köylü bayramı çok güzel geçti Mektep merdivenlerinde istiklâl marşı dinlenirken , Köylü kızlarımız Köy kalkınmasını temia eden köy kanununun tatbikı günü, pazar gününe tosadüf ediyordu. O gün, ayhi zamanda toprak — bayramı idi. Bu münasebetle, Burnava - zirast mektebinde büyük bir bayram tet- tib olunmuşta. kumandanlar, beledi- Bay Behçet Salih Valimiz, ye reisi doktor do bayrama — iştirak Mektebde fovkalâde ür bava ve hazırlık vardı. Civar köylüler akin 'akın geliyor: lardı. Bunlar arasıtda milli kıya: fetle gelen genç kızlarımız ve ke- dınlarımız da vardı. Türk vatammı, şehir ve merkez değil, bir toplu. luk ve tam vatan halinde telâkki etmişlerdi. günlere mah- eden cumhuriyet, münevverle, şe- hirli ile koylüyü burada birleştir- miş bulunuyordu. Mekteb, bir çay yiyaleti hazırlamıştı. Fovelâ istiklâl marşı çalındı ve ardınca Halkevinden Kız — munallim mektebi müdürü Bay Mustafa Rah- mi Balaban, onun — ardınca zirmat — Sonu 5 inci sahijede — v ee od Telafon; 3776 bi * B. Mussolini Trablusgarbdan'acele olarak Romaya' döndü Kublây abidesi dibinde! kublây ihtifalinden muhtelif intibalar Arab şürası —— me— Vatanilerin Hatay hakkındaki muza- heret teklifini şid- detle reddetti. İstanbul, 22 (Hususi) — Filistindeki yüksek Arab şü- rası, Suriye Vatanilerinin, Hatay işinde askeri muza- heret *teklifini şiddetle - ved- detmiştir. Deniz kazası Körfezde bir hâdise oldu Motörlerden bir - batlı, Salih kaptan kurtuldu, babası kayboldu. Evelki akşm körfezde Kara- burun — kazasının Mordoğan burnu ile Uzunada arasında bir deniz kazası olmuş, iki motör biribirine çarpmıştır, Bunlardan — birisi batmış, içinde bulünan iki kiştden biri denizde kaybolmuştur. Vak'a şöyle olmuştur: İzmir liman reisliğinde ka- yıdlı İsmail oğlu Bay Salihin (Derviş) adındaki motörü Ka- raburuna götürmek üzere İz- mirden 15 çuval un, bir mik- tar çimento ve mühim miktar- — Sonu 6 ıncı sahifede — Muallimlerimiz ve lisan Damlupınar okulunda muallimler için açılan Fransızca ve Almanca dil kursları büyük alâka görmüştür. Resmimizde kurta devam eden mu: allim ve muallimelerden bir kısmını görüyoruz. Dün, 10 bis- Türk Mone mende, mukaddes inkılâp şe- hitlerimiz Kul ve arkadaş- larının mhlık:ıını:’ taziz. etmiş, Büyük Önder Atatürk'e ve onun yüksek inkılap eserlerine < I ; Valimiz dedi ki: “icabında mukaddesatı- mız için öleceğiz!,, Kublâyın anası gençlere dedi ki: Oğlumu kaybettim. Fakat siz, hep birer Kublâysınız. bağliklderını deyid' öylemiletiri Biri saat 13 de, diğeri saat 13,25 de Basmahane istasyo- nundan hareket eden iki özel tren, binlerce İzmirliyi Mene- — Sonu 6 ıncı sahifede — Bezı'üa: geli 'yor! Milli küme maçları pazar günü başladı. Damaem — — z İzmirde Doğan Doğanspor 4 - Üçok 2 İstanbulda Beşiktaş 2 - Fenea I, Galatasaray -Güneş 2-2 berabere Ankarada G. Birliğ 4 - A Gücü 2 Doğanspor, Üçok kalesi oııılııdı Pazar günü Alsancak saha: sında milli küme maçlarının ilk hafta temaslarına şahid olduk. Havanın fenalığına rağ: men saha oldukça kalabalıktı. Yapılân 5000 metre mukave- met koşusundan sonra Do- ğganspor - Üçok takımları milli küme birinciliği için karşılaştı ve Doğanspor takımı - güzel bir oyunla Üçok takımını 4-2 mağlüp etti. Doğanspor takı- minin bü - farklı galibiyetini temin eden âmillerden biri, Üçok takiımının — isabetli bir kadro ile çıkmamiş olmasıdır, Maamafih Üçok için bu se- bep, mühimce bir mağlübiyeti kapatacak kadar esashı sayıl- mıyabilir de.. Çünkü Doğan- spor takımı oyun imtidadınca tam bir enerji sarfetti ve azimle oynadı. Hattâ tam for- münü bulmuş çok yüksek bir takım zevki ve ahengi gös- terdi. Bilhassa Hakkının tev- zialı, müdafi Adnanın yüksek oyunu, diğer müdafilerin gü- zel yer tutuşları Üçok muha- cimlerine serbest adım atmak imkânı bile vermiyordu, Rüz- gârn kuvyelli esişi de Doğan- spor için bir avantaj olmuştu. Doğansporun, çok seri bir oyun çıkaran muhacim hattı da — Sonu 6 ıncı sahifede —