SON POSTA I Kırkağaç mıntakasında akala pamuğu yetiştirilecek Kırkağaç (Hususi) — Kuvunlııivlhııar idaresinin harice | Vecizeler Aşka ve kadına dair Beyazın adı varsa, esmerin tadı var. Sözü; insanlar için değil, çikolata — ile badem ezmesi için söylenmiştir. ir kadın şapkasının hatıraları “Son moda şapka arkadaşlarım, bugüğânüze sakın güvenmeyin, benim halimi göz önünde tutun!,, * sipariş citiği iplikler peyderpey piyasaya çıkarıldı« gibi Çukurova fabrikalarının iplik« leri de İstanbula getirilmeeğ başlan: mıştır. le meşhur olan kasabamız tütün, ü- züm ve pamuklarile de oldukça kıy- met almıştır. Kırkağaç'ın kapalı pa- muk kozaları elyafı ve temizliği itiba- Mayıs, 1934: Nihayet kadife halinde fabrikadan Çıkabildim. Doğrusu ya; beni yapan ustalar bile, putunu kendi yapıp kendi tapanlar gibi bana taptılar. Çünkü ren- ğim çok parlak, yüzüm çok yumuşak- tu> Bu fabrika, fabrika olalı benden iyi kadife çıkarmamıştı. * Haziran 1934; Bir mağazadayım.. Beni evvelâ tez - gâhların üzerlerine koydular. Maj tun kırmızı yanaklı şişman sahibi düdakları kırmızı kadın - tezgâhtarları zevkle seyrettiler; mağaza sahibini! içi titredi: — Ah şunu yüzde yüz kfirla satsam! dedi. Tezgâhtarların içli — Ah şundan hiç olmaz r kalık kendimize alabilsek. Fakat mev- gimim değilmiş, beni kâğıtlara sardılar ve kaldırdılar, * Eylü) 934: Üzerimdeki kâğıtları itinayla çıkar- dılar. Ve bir gelini koltuğa oturtur gi- bi beni vitrine koydular.. O günü hiç Beni başlarına giyenler oruyuran Unutamıyorum. Gelen bana bakar, ge- Çen bana bakar, -vitrinin önünde bir - birlerine beni gösterip: — Alsak! Diyen kadınlar mı istersiniz. Benim yüzümden karılarını azarlıyan erkek - Sevdiklerimden biri Bütün bir kışı onun başında geçirdim ler mi istersiniz. Hattâ hattâ birbirle- rile tokatlaşanlar mı?.. * Teşrinlevvel 934, Vitrine çıktım, mağazaya girdim. Beni okşıyanlar oldu, buruşturanlar oldu. Nihayet bir parçamı kestiler, ve bir pakete koydular. Paket açıldığı zaman kendimi bir çok genç kızın arasında buldum. Hepsinin ellerinde iğneler, şapkalar vardı.. Bana bakıyorlardı. — Ne güzel bir şapka olur. Dediler. * Teşrinisani 934; Şapka oldum. Ve bu sefer de şapka | hâlinde vitrine çıktım. Üzerime de: «Son moda» Diye bir levha takmışlardı. Gelen bakar, geçen bakar, Herkesin gözü ge- ne bende. Bazan içeri gitip beni başia- Tina giyenler oluyordu. Bunların ba - zısını sevmiştim.. Bazısına da çok kız- mıştım, Meselâ, sevdiklerimden biri yah saçlı, simsiyah gözlü, findık kur - du gibi bir kızcağızdı. Çantasında yedi tane liracığı vardı. Birer birer saydı verdi de beni alamadı. — Sekiz liradan bir kuruş aşağı ol - maz! Diyorlardı. Kızdıklarımdan biri de çirkin, sevimsiz, hantal bir kadındı: Beni başına giyip aynaya baktığı za: man böyle bir başa konmak kibirime dokunmuştu. Benim sekiz liradan aşa- «Ye kürküm ye> sözü kış içindir. Yaz | rile Türkiyenin en birinci sayılan pa- ğ verilmediğimi duyar duymas, ne dese beğenirsiniz: — Kumaşı iyi değil, şekli de boşuma gitmedi.. Almam. Dilim olsaydı; söylemiyeceğim söz kalmıyacaktı. * Kânunuevvel 934: Nihayet alındım. Beni beğenip alan tam manasile güzel bir bayandı. Hele beni giyip te sokağa çıktığı zaman sarı saçlarının kıvırcık büklümleri kenar - larımdan öyle hoş bir tarzda göründü ki; kadınlar kıskanarak baktılar, er - kekler bayıldılar. Bütün bir kışı önun başında geçir - dim, * Nisan 935: Gardroptayım, artık sokağa çıka - mıyorum. Benim yanıma bir keten, bir de hasır iki şapka daha peldi. Sarı saçlı sahibim gardroptan hep onları a hyor, benim yüzüme bile bakmıyor. * srinlevvel 935: Sahibimin başındayım. Fakat neden gelince «ye kürküm ye» yerine ipekli robum ye» derler, * Herkesin duymasını istediğiniz söz varsa onu bir kadına esırdır, baş - kası duymasın!» diyerek söyleyiniz, * Güzellerde vefa tabil olrmyacak. Güzellerde vefa olsaydı, çirkine ne ka- lırdı? * Sarıgüzelde ev sahibi olmak, sarışın güzelin gönlüne sahip olmaklan daha kolaydır. * Erkekte göz pekliği, Kadında gönül pâklığı şarttır. Aşk, genci deli, ihtiyarı aptal yapar. * Aşk kapıdan girerken mantik pen - cereden kaçar. — Beni seveni severim: diyen Pi - yerloti ya hiç sevilmemiş, yahut ta hiç sevmemiştir. * Münekkidi dinlemiyen bir kadınla, aynada kusurunu görmiyen ka rasında hiç fark yoktur. * Her kadın, kendinden daha çirkin kadınla dost olmayı, beraber gezmeyi ister. * Güzele güzel deyiniz kızmaz. Amma sakın çirkine çirkin demeyiniz. ** earereneLrEnAmAA. se beni bugün kendisine hiç te yakıştı- ramadı. Bir çok mağazaları dolaştık, Ve ni - hayet benim yerime bir başka şapka &- hndı. Sahibim onu başına giydi. Ya - kışmıştı amma. Ne bileyim bir türlü dilim varıp ta: Yakışmış, diyemedim. * Teşrinisani 935: Başıma neler geldi bilseniz; bayanın gardrobuna bir daha giremiyeceğim. Çünkü bayan beni hizmetçiye verdi. Onun sapsarı kıvırcık saçlarından hiz- metçinin kirli saçları üstüne dıişmkkW ne acı.. Artık yüzüme bakan bile yok. * Nisan 936: Şapka değilim ben, ayakkabı bezi - Biraz sonra denize atılacağım yim.. Ayakkabıların arasında duruyo- rum ve onları parlatıyörum. * Mart 937: Hatıralarımın sonuna geldim. Çün - kü ölüme gittiğimi çok iyi anlıyorum. Dün gece beni çöp tenekesine attılar. Ve sabahleyin çöpçü aldı. Şimdi göti Biraz sonra denize atılacağım.. rüyor.. Son moda şapka arkadaşlarım.. Bu- gününüze güvenmeyin.. Benim bugü- nümü göz önüne getirin! *«ye|mukları meyanındadır. bir |doğmaktadır. Zira nüfus başına iki Mizahçı i İSTANBUL Ticaret ve Zahire 22/3/937 Arazisi az o- lan bu mıntakada böyle mühim mah- sul elde etmek çiftçinin gayretinden buçuk dönüm arazi isabet etmektedir. 2903 nümaralı pamuk islâhi kanunu- na göre kasabamıza ekilmek üzere a- çık kozalı pamuk olarak (Akala) pa- mukları tercih edilmiştir. Vekâlet ta- rafından ziraat dairesine on bin kilo tohum yollanmıştır. Tohumların gel- diği gün köylü sevinç tezahüratı yap- mış davul ve zurnalarla sokaları do- laşmıştır. Gönderilen miktarın kâfi gelmiyeceği zannolunmaktadır. Taze peynir fiatjarı Yeni taze beyaz peynir İstanbul pi- yasasına gelmeğe başladığından (iat lar hissolunacak derecede düşmüştür. Umumiyet itibarile fiatlar geçen sene|| y iz . bu haftaki fiatlardan da düşüktür. Ge- || yulât çen sene 720 kuruş olan Edirne beyaz î“ peyniri bu yıl 680 kuruştur. Kaşar pey || Xet niri fiatları normaldir. Yeni kaşar mah || Fasulye sulü on beş gün sonra pnyasaya gele- cektir. İplik buhranı kalmadı İstanbul piyasasında pamuk ipliği | bollaşmaştır. Uyuşturucu maddeler in- | | Asağı Yukarı K. P. 4 426 A4SI, 000 000 0 00 Kunduz derisi Çakal derisi 'Tavşan derisi Buğday Çavdar Arpa İstanbul Borsası kapanış fiatları 22 -3 - 1937 PARALAR ? Liverpul : Şikago * Vinipek : Anvers : Londra Buğday Buğday Buğday Arpa Wasir Alış — Salış N 1 Sterlin 61900 — 6190 Keten T. : 1 Dolar 123,00 — 126,00 FPindik O, : 20 Pr 1L00 1M4,00 5 Fındık L Mi c e YN v N el B ——— Matbuat hatıraları (Baştarafı 8 inci sayfada) pimiz yerli yerimize yerleştikten sonra vaziyet te tabii seyrini aldı ve doyum olmaz bir muhit teessüs etti. Ben akşama doğru gazeteye gelir « dim, Ben gelene kadar Etem İzzet, bir çok yazıları önümdeki sepetin içine (: tif ederdi. Muntazam çalışan bu a: | daşın mesaisinden memnundum. Ol | gelmesile benim işim hayli hafiflen « mişti. | Mesai saatlerinde hepimiz başları « Ümız önlerimize eğilmiş, durmaksızın ÇEKLER barıl harıl çalışırdık. B ZEÇE Na | vakitler, iş, şimdiki gi ahları Açış Kapanış e ser sürmez, gece alNA el Londra y | &700 siso | n . B R " Nev-York 0.7916 — 0,7909 bütün mesaj bitmiş olurdu. Bu saattem Parls 1712025 17.102s | sonra biz, her türlü külfet ve kuyut « Milâno 1564 — 150119 Eltan âzade, vazifesini bitirmiş bir insa- Brüksel 47025 — 4.6945 Krir $e Tarünu eli ae 48.7358 — 88.5925 n huzur ve sükünu için Cenevre 36167 — SANO izi ceplerimize kaor, gül Bofya 645056 — 644012 şur, eğlenirdik. Bu hayat, aşağı yukarı Amsterdam 13” 1:&*: bir bohem hayatı idi. ;;:u ,:Aw 433 Son zamanlarda Osman Cemal, bu A D dee ” iLd işe bir de içki faslı ilâve etmeği ihmal Berlin 1.9683 — 1.9650 | etmedi. İş bittikten sonra hepimizden Varşova 41766 — 417 ayrı ayrı para toplar, gidip dışarıdan Budapeşto ıı:ııııı»;; ı;:“?':ı aldığı içki ve mezeleri getirirdi; fakat aü Se 6860 sa6e İ Per nedense, Etem İzzetin son zaman- Yokohama 21186 — 2.77160 larda fazla parası bulunduğunu sezmiş Moskova MA MSR |olduğundan adam başına bizden me - “tokholm ğ SKM 31383 selâ onar kuruş toplamışsa ondan mu- ESHAM hakkak yirmi kuruş koparmağa uğra * şır, bu hususta aman zaman din| Açılış — Kapamş di Anadolu gın. © 60 peşin 00.00 — 0000 Bir iki devirden sonra bizden topla - A, Şın. © 60 vadeli| 2300 2815 nan paranın miktarı indiği halde E . Bomanti - Nektar w * e Mitei temden tahsil olunan paranın miktarı Aslan çimento 00.00 — Da,da e pal Merkez bankası — | 9250 9250 îrı:rd:. Meî!a bu defa blzdken topla « İSTİKRAZLAR an para adam î_ıış.nnbeş uruş et « ; AZLAR — Ü çnişse ondan tahsil olunan para, bu se « Açılış — Kapanış fer 20 kuruştan 40-50 kuruşa çıkmış 'Türk borcu 1 peşin | 0000 — 00.00 olurdu. »i Ş Ü veüdil GÜL < SAĞE Mesai haricindeki bu faslı ikmal et- » » TI vadeli| 0000 0000 ü tikten sonra güle eğlene caddeye çı « TAHVİLÂT azıt meydanında soluğu alır- : Vecdetle Osman Cemal ay- Anadolu I pe, ni semtli oldukları için onlar Fa » I vadeli ini, Etem Kasımpaşada v . l pe stürdüuğum içi » N va a oturduğum Anadolu mü. peşi ni tutarak evlerimize ŞÖ Z