%'H:.T.f ç ».' yi sonra başbaşa konuşabiliriz! —0 V) Erkek müstahkem olmalıdır! Sayın teyzeciğim, Beğendiğim erkek tipi şudur: Uzunca boylu, geniş amuzlu, muta- vassıt kiloda, sıhhatli, kuvvetli, geniş alırılı, mat renkli, Koyu renkten, parlak, münalı, derin bakışlı gözlere sahip... Siyah, parlak, düz veya hafif dalgalı saçlar, mevzun çene, yuvarlak, kalınca, mânalı dudaklar ve tertemiz, beyaz diş ler, Ahlâk Mütehakkim, temiz kalpli, kafalı, ha! yatı bilen cesur, ne cömert, ne de Her cevap yollıyan okuyucuya hediye verilecek, neticede en güzel cevap sahibi S0, ikinci 25, üçüncü 10 İira mükâfat alacaklar ,şarttır. Musiki ve edebiyattan biraz zevk duymalı, spora karşı merakı ol - gmalı, az, fakat yerinde söz söylemesini ilmelidir. Bunlardan başka tam bir sis, idareli, musikj sever, hassas, evine| ev kadını olması en esaslı şarttır. merbut, tecesüs hissi az; normal kıs- Bilgi itirabile orta mektep mezunu kançlıkta, tesir altında kalmıyan, ken-| bulunmâsı kâfidir. di şuuru ile hareket eden, vekarlı. Yüksek tahsilde asker, veya sivli, mevki sahibi. Manisa : Ak Kez 'TEYZE — Sarih adresinizi gazete- nin bir parçasile beraber yollayırtız, hediyenizi gönderelim. — - Ğ eee Kadın erkekleşmemeli Canım teyze, Muğla, D. T. mutemedi Balâhaddin Sunay —. İ0 « Kadınıu evvelâ ev kadını olması lâzımdır Teyzeciğim, Alacağım kızın tam manasile ev ka - dını olması şarttır. Dikmesini, pişir - mesini, evinin idaresini çok Iyi bilmeli- dir. İyi giyinmesi, söylediklerini din - Beğendiğim kadın ve erkek tiplerini letmesi, dinlenenleri anlaması da lâ - Anlatmadan önce şunu sö; yimaz Evvelâ kızın erkekleşmiş ve erkeğin zımdır, Sakin tabiatli olmalıdır. Tahsil de - ide kadınlaşmış olmamaları lâzim. Öy-| , ecesi benim tahşil derecemle müsavi le bir ş.:euç kız ki ıı(fılinl muhafaza | polunmalıdır. Sonra benim ailemle o- etmiş olmalı. Çehresinin ve vücudü-| yun ailesi arasında servet, görgü, bilgi mün biçiminin ehemmiyeti yok. Vasat | 0 Oimat terbiye noktai nazarından btr güzellikte olması, sadelikten ve sa- müsavat olmalıdır. 'de hayattan hoşlanması, kocasını, üs -| — #eyat derecede eğlence ve moda düş- tüne fazla düşmeden sevebilecek bir| künü kadını sevmem. Boy vasati 1,62- tablatte bulunımsırkâfidirı Asgart or- 1,65, ne şişman, ne zayıf, ten pembe ta mektep, azami lise mezunu olması-| , .yaz, çehre müdevver, ağız ufak, du- *:'ım:edl-mn Ve ruhan tamamen zinde | Gaklar ince göz siyah, kaş siyah, kir - ni isterim. pikler uzun, saçlar tabi ir sağlam olması, nezaket hu- Gdudunu aşmadan hareketleri ve sözle- rile erkek Mar ve kadına karşı kat'iyyen zaafı ol- maması, ayda asgari yüz lira kazana- ,bilmesi kâfidir. Ankara Tarih - Dil - Coğrafya Fakültesinde Macit Soner — 18— Güzel kadının boyu 1,70 olmalı Beğendiğim kadın tipi şudur: yak kü kadın tipi vırcık, bel ince, el, İşte bence ideal dür ve anlatabilmesi, içki, ku-| böyle bir kızla evlenmek isterim. Çorlu Muhiddin mahallesi, Kantarcı sokağı N. 12 teri M. Şen . d0 a İdeal kadın : Güzel ve soğuk kanlı kadın Bence ideal kadın “ipi şudur: Dalgalı, kumral saçlar taşıyan kü - Saçları kumral, gözleri elâ, boyu| çük, mağrur bir baş, temiz alnı, azimle 1,68 veya 1,70, vücudu balık etinde,| gerilmiş olan ince kumral kaşlarının kaşları uzun olmalı. Çehresi hafifçe u- | üzerinde iradesinin ifadesini taşıyor. zun, rengi buğday, Gözler, tatlı ve masum bakışlarile 'Tabiatine gelince ağır başlı olması| kalbinin safiyetini aksettiren parlak, canlı bir ayna. Yüzünün safiyetini de- (9) Dünkü nüshamızda çıkan cevaplara | rinleştiren küçük bir ağız ve tam ma - pı, 24 _ıı. M, 15 numaralar konacak yerda| nasile ufak denilebilecek bir burun. tiyor ve numaraları teselsül ettiriyoruz. Maksattan uzaklaşmıyayım. Bunla- Çönkü penin de zeki bir kız olduğunu bildi - ğim için “ Fkirletimden üzak kalmiyâ- dağından eminim. Çünkü senin gibi hem zeki hem güzel bir mahlük ciddi ve mes'ut olmağa lâyıktır. Ve sön ancak seni mes'ut etmesini bilecek bir adama lâyıksın. Bunun için senin ha- yatın için verdiğin kararın şeklini ve Buvvetini öğrenmek — ihtiyacındayım. Bugünkü vaziyetimi anlatmak ve mak- sadımı izah etmek için müsaadeni rica ederim. Güzel ve zarif Nilüfer. İtiraf ederim ki bugüne kadar sana vaziyetimden ve hislerimden bahset- memekte büyük bir hata işlemişim - 'dir. Bunun acısını ve günâhını gene kendim çekiyorum. Çünkü hayalimi dolduran saadetin bugün bir başkası- na nasip olması tehlikesi ile karşılaş- Saiş bulunuyorum. ş 1- 5 rakamları atılmıştır. Düzel-| Küçük, sivı çenesi, beyaz parlak diş- ve müteebessim bir yüz ki, No. 18 K ı bürhan Cah Fakat henüz ümidim vardır. Zama- nımız vardır. Bunun için seninle kabilse konuş - mak isterim Nilüfer. Yegâne arzum seni mes'ut görmektir.. sana hayatın 'hakikt? çehresini anlatmak fırsatını ba- na vermeni rica ederim. Hayat zannet- tiğimiz gibi her zaman pembe renkli değildir. Hevesler, hayaller çabuk ge- lir geçer, arkadan hayatın maddi ve hakiki çehresi çıkar. Kılıcını İstanbul kaldırımlarında şıkırdatmaktan başka zevki olmayan genç mülâzimin sana çektireceği çizmesinden başka nesi o- labilir? V Yüzbaşı Fikret mektubun bu par- İçasını okuyunca gülümsedi. Fakat bu gülüşünde öyle zehir gibi bir istih- za vardı ki bükülen dudakları bu haka- rete benzer cümlenin bütün mânasını boğup öldürmüştü. Mırıldandı: — Züppe, kaldırım b leri ile tat —— Beğendiğiniz kadın ve erkek .tipleri nedir | | -— bir çift elâ gözün masum kıvrık uzun kirpikleri ile tiyor. Dürüst, mütevazi, uysal, sıcakkanlı, neşeli ve biraz da Türke yakışacak şe- kilde soğukkanlılığa sahip. Bilgi de - (recesi benimkine yakın, hatlâ benimki kadar dahi olabilir. Haydarpaşa sakeri yollar memuru B. Memduh nezdinde Sabri Üa ee DA DA İ Okuyucularımdan ricalarım Açtığım ankete gösterilen büyük alâkatlan memnunum, Cevaplar is- tediğim gibi okunaklı ve kısa.. Yal- nız ihmal edilen bir kaç nokta var ki benim için halli müşkül oluyor. Teyzenizin fazla yorulmamasını is- tiyorsanız onlara da dikkat etmeli - y 1 — İmzalar okunmuyor. Oku - naklı olmalı, hattâ, isim, imzanın yanına bir de alelâde çekilde yazıl- malı, 2 — Bazı mektuplarda adresler vazih değil, yahut hiç yok. Bu tak- tirde adressiz cevapların sahipleri- ne karşı anketimin şartlarını nasıl yerine getirebilir, hediyelerimi ne * reye gönderir ve cevaplarını mü « sabakaya nasıl sokarım? Adres ya- zılmalı, fakat vazih şekilde neşri is- tenmiyorsa bu da ayrıca bildiri! . meli. Okuyucularım — arzularının tamamen yerine getirileceğinden emin olsunlar, 3 — Bazı bayanlar da-adreslerini vazih olarak yazmakla beraber bünların aynen neşrini iste: temediklerini bildirmemişl da tabit beni tereddüde di Bundan sonraki cevap! tanın da tasrihini rica ederim. TEYZE Hediyelerimiz Dünkü 11 . 15 numaralı cevapları gönderen okuyucularımızın bedi - yeleri kol düğmesi, dolma ka'em, çay fıncanı, resimlik, tabaka, vazo olarak seçilmiştir. Bunlardan İstanbul dışın - da bulunan okuyucuların hediyele- ri posta ile adreslerine derhal gön- derilmiştir. İstanbulda bulunan ©- kuyucuların da idarehanemize ge- lip hediyelerini almaları lâzımdır. Pazardan- başka hergün müracaat edilebilir. ——— — — —— We devam etti: « Sana lâyik olduğun yüksek haya- tı vermek için ve hayatı anlamış ve o hayatı yaşatmağı tasarlamış bir erkek lâzımdır. Eğer bu meziyetleri haiz bir hayat arkadaşı ayrıca seni küçül tenberi seven bir yakın dost ise bu, kaderin en hoş bir tesadüfü telâkki e- dilmelidir. Aziz Nilüfer. Müsaade et de sana © Nilüfer rengi gözlerinin — tılısımına dalıp gittiğim gündenberi geçmiş ha - yatımı anlatayım, Doktorluğun, yarı çenebazlık yarı sihirbazlık olduğunu anladığımı gün fakülteden ayağımı çektim. Babam beni İsviçreye gönderdi. Orada ilk za- man Avrupa hayatına adapte olmak için gezip tozacak, sonra istidadıma göre seçeceğim bir ihtisas mektebine gidecektim, Altı ay bütün İsviçreyi gezdim, do- laştım. Alman, İtalyan ve Fransız dil- lerinin ve ırklarınin bir arada kaynaş- tıkları bu memleket pek hoşuma gitti. İsviçre hudutları haricinde birbirinin düşmanı olan bu üç millet İsviçre hu- dutları içinde can ciğer - kardeştirler. : İzmirde Milli İzmir - Milli küme maçları küme maçını Doğanspor 4-2 kazandı Üçok takımı kendisind>n beklenmiyecek kadar fena bir oyun çıkardı, oyuncular hîrbirlerine alışamamışlardı İzmir, 22 (Hususi) — Milli küme maçlarının #lk karşılaşması Alsancak ştadyomunda Doğan spor ve Üçok spor takımları arasında yapıldı. Oyuna Üçokluların vuruşu ile baş - landı, Rüzgâr Doğan sporlular: lehine şiddetle esiyordu. Üçoktan İlyas ikinci dakikada acele etmek yüzünden bir gol fırsatını kaçırdi. Bunu Doğan spor- luların mukabil hücumları takip etti. Sol açık Şeref sıkı bir şüt çekti. Necdet güzel bir plonjonla gola mani oldu. Bi- Faz sonra Üçok aleyhine bir ceza vuru- şu verildi. Fuat güzel bir çekişle takı- mına bir gol kazandırdı. Bunu beş da- kikada sağ açık Mehmedin attığı ikinci gol takip etti. Doğanspor rüzgârla beraber oynar- ken senelerce yanyana oynamış bir ta- kım manzarası arzediyordu. Buna mu- kabil Üçokun ne defans hattı, ne de for. wet hattı anlaşmış bir tarzda bir akın bile yapamıyorlardı. Bu hal bittabi Doğan sporun hâkim oynamasına yar- gdim ediyordu. Devre sonlarına doğru Üçokluların bir türlü —yapamadıkları geğü 42 mct dakikada Doğansporlula - dın penaltıdan Hakkının ayağı ile Üçok ağlarına taktılar. Devre bu şekilde 3/0 Doğansporun lehine bitti. İkinci devre, oyun başladığı zaman Üçok takımının ufak. bir tadilâtla saha ya çıktığımı gördük. Sağ haf Adil orla — muhacim — İlyasla — yerleri - ni Şiddetli — esen 'çokun aleyhine olarak ke - . Üçok spor da yine anlaşma yok z f akınlar bu defa biraz daha oluyor. nci dakikada Doğanspor aleyhi- ne bir penaltı oldu. Sait bunu göle tah vil 11 *nci dakikada Basrinin çok sık: bir şütünü kaleci güçlükle korne- re atabildi. 'Top ekseriya Doğansporlu ların ayağında dolaşıyor. Ve güzel pas ilerhiyordu. 23 üncü dakikada ile- Ti biy fırlayış yapan Fuat kaleci ile kar gilaştiğı halde çektiği top direğe çarp tı ve körner oldu. Korner çekilişinde Zgüzel yer tutan Halit 25 inci dakikada kıkı bir şütle Doğansporun dördüncü golünü kaydetti. Doğanspor hâkim oyu nühü 40 sncı dakikaya Kadar devam et tirdi. Bu ara sağdan hücuma geçen Ü- iştirmişlerdi. da çaklılar Saidin ayağiyle ikinci gölleri ni attılar ve maç 4/2 Doğansporun ga Jibiyetiyle söna erdi: Türk Bulgar atletler karşılaşması 'Türk Spor Kurumu- Atletizm Fede- rasyonu, memleket dahilinde yeniden tesis etmiş olduğu şehirlerarası müsa- bakalardan başka, harict temaslara da hususi bir ehemmiyet vermekledir. At letizm federasyonu sekizinci Balkan 0- yunlarından evvel hariç memleketlerr le üç temsili müsabaka programı ha- zırlamaktadır. Yugoslavya, Romanya ve Bulgaristanla yapılması düşünülen müsabakaların tarihleri Balkan oyun - ları programına nazaran tesbit edile « cektir. Bulgaristanla yapılan anlaşmaya gö re Türk . Bulgar atlefizm teması Ağus tosun başında yapilacaktır, Türk - Bul gar müsabakaları için 100, 200, 400, 600 1500, 5000 koşulu 110 metre mânia, yüksek atlama, uzun atlama, sırıkla ât lama, gülle, disk, cirit atma ile, 4x100 bayrak yarışları yaprlacaktır. Hakem Sofyaya avdet etti Milli küme maçlarını idare etmek üzere Bulgaristandan davet edilen ha kem Kaçef dün akşam Sofyaya hareket etmiştir. Atletizm Federasyonu Reisi Ankaraya avdet etti Yeni atletizm mevsimi hazırlıkların! ve yapılacak müsabakaların program- larını tesbit etmek üzere İstanbula gel- miş olan Atletizm federasyonu relsi Vildan Aşir bugün Ankaraya hareket etmiştir. Devrekte spor sahası yapılıyor Devrekten yazılıyor: Burada spor hareketleri canlanmıştır. Kızılay tarar fından kaymakam Ağgâhın müzahere- tile tertip edilen ilkbahar at koşuları ve pehlivan güreşleri 2 mayısta yapı- lacaktır. Gençler için bir spor sahast istimlâk edilmektedir, —- nin ilk şartı para olduğunu anlamadı-|bu ters akın devam edecekti. Netekim ğımız için garip geliyor. Bu bütün hayatı sadece kendi ha - yamızırn, kendi mahallemizin, semti - mizin, nihayet şehrimizin ve memle- ketimizin içindeki hayat zannediyo - ruz, Ne budalalık. Fakat bu budalalıktan kurtulmak için önce düne, maziye ait duygu ve düşüncelerden kurtulmak lâzım. Atalarımız, babalarımız daracık bir çerçevede yaşamışlar. Ecdadımız bile Viyana kapılarına kadar kılıçla gittik- leri halde kafalarını o âleme sokama- mışlar. Avrupa ile her temasımız kılıç kılıca olmuş, Kafa kafaya gelmemişiz. Halbuki onlar yeni bir medeniyet âle- mine yeni fikirle doğuyorlardı. Biz çok eski bir akidenin dar ve kalın hu- dutları içinde nebati ve hantal bir ö- mür sürüyorduk, Onlar uyandıkça biz uyuduk. Niha- yet elimizdeki kılıcı medeniyetin yeni tilâhlarile çeldiler. Ve Peşteye kadar ilerleyen hudutlarımızı kırdılar. Ora- lâra kadar gittiğimiz halde iğreti çadır hayatından kurtulamayışımızın sebe - bini anlamadan kendimizi Balkanlarda Ve bütün düşünceleri sadece kazan-|bulduk. Fakat bu dönüş durucu bir maktır. Para kazanmak. Bu bi dönüş değildi. Biz. Avrupa hayatını ga garip gelir.. fakat yaşama «|kavramadıkça, onlara — benzemedikçe etti. Tuna boylarını da verdik; Bıh_ müdafaa hattını da verdik. Bugün har Himiz göz de, memleket her taraf” - tan sarılmıştır. Eğer hâdiselerin tabif akışını durduramıyacak ve bu cere * yana başka bir yol verebilecek, masıl diyeyim, dünya yüzünde bir mucize yaratabilecek herhangi bir kudret, bif dâhi bir fevkalbeşer çıkmadığı takdir” de âkibetimiz meçhuldur. Bunu bırakalım da kendimize gele* m. Benim. İsviçredeki hayatımın çok kısmı dünyayı, hayatı anlamağa ça * lışmakla geçti. Götdüm ki dümyü üzerinde her şeye hâkim olan ticâa” rettir. İnsanların ihtiyacı o kadar çok ki medeniyet ileri gittikçe birbirlerile olan alış verişleri kızışiyor. Ve asıl bü” yük kazançlar da böyle işlerde oluyor: İsviçrede aç yoktur. Fukara — yoktur: Dört milyan halkın: muhtelif ıahlfl“" de dört yüz bânkaları vardır. Ve İsviç re halkının bu bankalarda daima işle- yen parası tamam dört milyar İsviçre frangıdır. Bizim para ile aşağı yukar? bir buçuk milyar liradan fazladır. Herkes hayatından memnundur. Her- kes kendine göre saadet bildiği gaye * ye varmakta müşkülât çekmez.. — ÇArkası