4 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

4 Ocak 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Genç kız nişanlısına baktı: Artık beni seyr sun?. — Bu da ne demek? — Ben anlıyorum. Eskiden babam kapı dışarı edinceye kadar evden çıkmazdın.. şim- di onu beklemedi; > len çıkıp gidi- yorsun!,, iyii ... Hangisi Ayyaşın çocuğuna sordu - lar; — Bir bıçağın en fazla kul lanılan tarafı hangisidir? — Tirbuşan tarafı. Ma İnsanlar da tıpkı kuşlar gibidir - si > nasıl anladın? SURU nasil mı anladım. Gayet basit: İi kabili da saçma ile avlamak * Hangisinden korkmalı Anlayışlı söyledi: —Bir erkek mak lâzımdır, Anlayışsız sordu: — Neye? to istiyordur, Hai Yaramazlık g- Ten yemiş ver « mem dedin de, —İYİ baba o. saydım ne derdim? » — Yaramazlık ete — — Buş Jeştirdi.. ya iki tane birden alıp giy - — Niye? — Yirmi Yaş gençleşirdin de... üşüyorum derse korkmamalıdır.. fakaş bir kadın üşü- yorum dedi mi işte o zaman ( kork- —— Erkek, öyüyorum, dedi mi bir ($9Y istiyor demektir. Kadın üşüyo- Pim. dedi mi muhakkak kürk mam yere oi — Günden güne daha ağırlaşıyorsunuz bayan.. — Tuhaf şey, halbuki herkes benim günden güne hafifleştiğimi iddia ediyorlar. Ya getirmezse İkisi de birer genç kızdılar.. Biri sarr- şındı, öteki esmer, Esmer sarışına 50f- du: — Nişanlınla evlenmeyi niçin gecik « tiriyorsun?. Sarışınm, pembe yanaklıların, ten- disini bir kat daha güzelleştiren bir gü lümseme peyda oldu. — Sebebini söyliyeyim, dedi, nişan- ım şimdi bol bol hediyeler getiriyor. Evlendikten sonra getirmez diye ev - lenmeyi geciktiriyorum. ... Daha tuzlu Kadın sokağa çıkmıştı. Dört saat son- ra geldi: — Bilsen kocacığım, dedi, nerelere gittim ,nerelere gittim. — Gene bir kaç defa otomobil tut - muşsundur., hiç saymadım. m — Çocuğun bütün mendillerini yı - karken yırtmışsın, şimdi yeniden men- dil mi alalım? — Lüzum yok bayan, ben ona eile — Karınızla hınüz tanışmadım. Keşki ben de öyle olsaydım. Mektebe gelmiyen İki kardeşten biri mektebe gelmiş öteki gelmemişti. Muallim gelene sor- du: — Kardeşin niye gelmedi? — Dün öğleden sonra evde oyun 0y- nadık da.. — Pencereden en fazla sarkabilme oyunu o kazandığı için mektebe gel * medi. Pencereden tepesi aşağı yere yuvarlandı. Kazançlı iş Kadın berberi, saçını ondüle yaptır fı kadın müşterisinin olmıyan sakalı nı traş ediyordu: — Bir gün, dedi, iki kadın müşteri birbirlerile bir kavga ettiler.. saç saça, apka beni on yaş daha genç- başbaşa geldiler. — Tabii sizin de canınız sıkılmıştır. — Bilâkis memnün olduk. Biraz ev - vel her ikisi de saçlarını yaptırmışlar dı, yeniden yaplırmıya mecbur kaldı- lar. izne Bayan hizmetciyi çağırdı: — Yavaş yavaş sana kızmı- ya başlıyorum. Hizmetci cevab verdi: — Ben eceleci değilim, ba- yan nasıl isterseniz öyle ol - sun! ... Sabırlı — Tam yirmi dakikadir şu gişenin önünde duruyorum. Artık patlıyacağım.. — Ben yirmi senedir gişe- nin arkasında durduğum hal de hiç sesimi çıkarıyor mu - yum? — Ben karm ağrısından şikâyet e - derdim. Şimdi de kocam baş ağrısın - dan şikâyetçi, — Sizi tedavi edelim kâfi. Kocanızın, — Bilâkis ancak bır kere... Çünkü artık karın ağrısından şikâyet edip ba- Şını ağrıtmazsınız. Açık göz sinemada ki bilet almıştı. Birinci mevkie sıp bop dakine: — Gördünüz mü, dedi, mevki bilet alır, birincide rum Kimse de farkına maz. Yanındaki: — Öyle amma, ikinci ile birin- vermelisiniz... cinin (farkını — Size ne oluyor? parasını “1 yanına sokuldu. yok. - Onu rum, sayıyorum. — Birinei katta oturduğunu söy- ledin, halbuki dördüncü katta e - turuyormuşsun.. — Ben merdivenleri dörder dör- der çıktığım için kendimi birinci katta oturur sddederim. ikinci mev» ka- bir yere oturdu. o Yanın- İİlar «Sür saymıya başladı; hasta bakr — Aceleye ri biliyo - Bayıltılaca « ğım için her ihti “ mele karşı üzerim - deki parayı bir kere | & TİYATRO Şehir tiyatrosun da. SURTUK Yesari zade Mahmut Esadın piyes- lerini eski Darülbedayide tik.. Mahmut Yesarinin iki operetini ge- çen mevsimde Halk MezEİE wa ii sene yepyini Bir eserini Şehir Tiyatrosunda görüyoruz. Mahmut Yesari bizde yetişen ade- di çok az tiyatro yazıcılarının en bir şında gelenlerden biridir. Hayatı olduğu gibi gören ve oldu- ğu gibi gösteren Mahmut muhakkak ki dünün tiyatrosu için bir kazançtı. Bugünün tiyatrosu için de bir kazanç. tar. Yarının tiyatrosu için de bir ke- zanç olacaktır. Mahmut; Şehir tiyatrosunda oyna» nan: «Sürtük» Adlı eseri için. hayattan üç dilim, demiş.. Böyle bir piyes için en iyi ta- rif bu tariftir. Sürtükde ,evin erkeği var. Bu er kek bir kadınla nikâbsız yaşamakta dır. Kadın erkekten ayrılır ve gider. O gittikten sonra eve bir sürtük gelir. Bu babasız, kaldırımlarda doğ- muş, kaldırımlarda büyümüş bir kız- dır, Evin erkeği Sürtüğü alıkoyar. O- nu temizletir, giydirir. £ Sürtük evde evin kadını olur. Fakat bu çok devam etmez.. Sürtük kendini kaldırımlardan salona getireni de beğenmez ve gider. Çünkü artık o kibar bir bayandır. kaldırım sürtüğü değildir. seyretmiş» operetinde sey» Sünüğün gelişi, Sürtüğün yaşayır şı ve Sürtüğün kibarlaşışı bütün bun- » de temiz bir Tisanla ve çok güzel anlatılıyor.. Karışık vak'a- lar konulmamış, müthiş vak'alar ol. muyor. Amma o kadar güzel tertip e- silmeyi öğretirim. — Sinemanın ( sahibi (o benim! İyi baba lay orum — Sen iyi Hasis ameliyat © a Mi a isek e) | 7aKsif ile terkos Se hcsına yatmadan) İl İstiyenler çoğalıyor.. Söylediği şudur: Beş on gün önce Son Postada bi okuyucu mektubu görmüştüm. Su- lar idaresinin havagazı ve elektrik şirketlerinin eserine uyarak tak - sitle tesisat yapmasını istemiyordu. Ben de ayni vaziyette olduğum için talebi pek hoşuma gitti, fakat ara - dan epey zaman geçliği halde et raftan ses sada çıkmadığını göl ce göze çarpmamış olduğuna hük - mettim. Meseleyi tazelemekliğime müsaade eder misiniz? Bukınız ben bir evde oturuyorum. Yirminci asırda susuz bir evde O - türmanın fecaatini bilmez değilim. Fakat tıpkı dedelerimiz gibi mahal- lenin çeşmeğinden sakaya su taşıt - makla ihtiyacımı gidermiye çaşı - yorum. Bu suretle harcadığım pa - ranın bir terkos abonesinden eksik olmadığını da biliyorum. Yakat ne yapayım? Sormuştum, bana tesisa - tan 40 küsur liraya malolacağını Karagümrükte oturan bir okuyu- cumuz bu meseleye temas ediyor, dilmiş ki üç perde daha doğrusu haya tın üç dilimi.. Üç portakal dilimi lez- öeille'yenilibiliyor; Vulisene daha yök mu? diyor, Sürtük'ün temsili, Şehir tiyatrosu temsillerinin en muvaffak olanıdır des sek bir hata yapmış (olmayız. Güzel bir dekor içinde oynanan oSürtük'ün en yorucu ve en esaslı iki rolü Hüseyin Kemalle, Neyire Neyire verilmişti. Bu rollerde Hüseyin Kemal ve bilhassa Neyire Neyir san'at kudretlerinin fev kine çıkmış sayılabilirler, Hüseyin Kemal bütün sahnelerde konuşuyor, anlatıyordu. En küçük bir hata yapmış olsaydı. piyes mahvo- #urdu. Fakat Hüseyin Kemal bu en küçük hatayı bile yapmadı. Neyire Neyir eserin temeliydi. Böyle bir role ilk defa çıkıyordu. Bilmediği bir tipin dilile konuşuyor, bilmediği bir tipin jestlerini yapıyordu. Neyire Neyir kudretini burada gösterdi. Bil mediği tipin dilini yadırgamadı. Jestini benimsemişti. Birinci perdede bir ki bar kadın oldu. Ve bu üç tipi biribirin den ayrı olarak canlandırdı, Yaşlı komşu, Said bir softa ağzile mükemmel konuştu. Şaziye makyajile, giyinişile, konuşma terzile yaşlı bir kötü kadın tipini yaşattı. Samiye çok iyi idi. Cahide Talât, Sami, Avni ve rolü olan diğer bi artistler «Sürtük» de paylarına düşen vazifeyi bihakkın yapmış sayılabilir * ler. İkinci hizmetçi rolüne çıkan Mu- azzez daha acemidir, fakat yarın için ümit verebilir. İsmet Hulüsi söylemişlerdi. Bu parayı def'atel bir yere getirmekliğim mümkün de ğil, Buna mukabil ayda dört beş Wi- ra taksit parasını kolaylıkla vere - bilirim, İstanbul suyu şimdi belediyenin- dir, belediye de halkındır, o halde ir ben bu taksit usulünü kabul etme - sini belediyeden istemeyi hakkım telâkki ediyorum. Lütfen yazınız. “Karagümrük: Hakkı Nuri Sert * Okuyucularımızın sorgulerme cevablarımız M. Cahit İmroza: — Size sıra ile başta klüsik şair - lerimiz Fuzuli, Nef'i, Nedim, Nabi, . Şey Galip olmak üzere Tevfik Fik- ret, Cenap Şehabeddin, Abdülhak Hömit, Yahya Kemalin eserlerini, son devrin heccilerini, Nâzım Hik- meti tavsiye ederiz. Bundan başka yabancı bir di) bikyorsanız, yabancı bir edebiyatı takip etmekten de geri kalmayınız. Meselâ Alfred de Mus set'nin Les Nutis (Geceler), Rolla ve Contes d'Espagne les ftali isimli eserlerini tavsiye ederiz. Lâtin şair“ lerini de ihmal etmeyiniz

Bu sayıdan diğer sayfalar: