| — Gen — reyicedit Erenköy yolu 37 de mütekait | üncü mektep 164 Hikmet Demirel “be muhasibi Cemal Bukarak: «Şimdi, biraz bekleyiniz» di- ye, telâşla dışarı çıktı. '_ıiı sapsarı, vücudü titriyerek doktorun yanında yürüyordu. O kadar kendin- | Nihad, karşıdan kahkahalarla gülüp Colmıyacak şeyler B SON POSTA İkincikânun 4 Geçeiı haftaki | İlmecemîzde kazananlar Hidayet, Iîldnbu' erkek lisesi 828 Y. a s,İstanbul kız lisesi 722 Türkân, Vefa erkek lisesi 2/A dan 445 Cemil, İstanbul | inci meklep 4/B den 416 Ali Mahir, MÜREKKEPLİ KALEM İstanbul 49 uncu mektep 4/B den 32 44 üncü mektep 3/A dan 88 N. Eserova, Fatih Sarıgüzel caddesi 20 nbul ! inci mektep 3/A Beyoğlu l1 inci mektep | 105 Mehmet Özcan. BOYA KALEMİ İstanbul erkek lisesi 985 Tevfik Ay- |bas, İstanbul birinci mektep 3/A dan i, Ankara İsmet İnönü kız kânun tarihli bilmece i en güze )ın.u' arasında birinci ikramiyemiz o- -a bir Kol Saatini İstanbul Gelenbevi orla mektep 2/C den 757 Vedal Ol - güner kazanmıştır. MUHTIRA DEFTERİ 20 inci mektep 134 bul bnnç mektep 30’ dar, Iımı Halil Rifat Paşa cad - 1/138 de Nevin Uz, İstanbul 44 İs- isesl 1166 — Nuredi Ahmet, Konya askert orta mektep he &ap memuru Mes'ut oğlu Orhan, Bey- AC Oğlu 29 uncu mektep 2/A dan 153 Gö-| nül, Mardin orta mektep IZA dan Sa -| 157 gömi Jâhaddin Orcan. | k T İstanbul kültür direktörlüğü evrak İstanbul 7 inci mektep 4 den 309| / | l 4, Mehmet oğlu Ali, İstanbul Lömia Ay tanbul erkek lisesi 728 |/ X oy içeci 2/C den 803 Nihat Özcan, Lütfullah, F aşa demiryolları 5ı |" 48 inci mektep 179 kızı Şükran Tünay, ü m»(ıcp 5/B den Kayacan. KİTAP İs - c K N.İbul Vezneciler Bozdoğan kemeri Ki - razlımesçit 17 de Pakize, Kumkapı tİta mektep 504 İrfan, İstan kara askerlik| mektep 472 Muhsin, Burn ı Nebahat, Lü>| Düzhaşısı Şevket kızı Gülen, Erenköy " İkiz lisesi 2/B den 1013 Türkân Şahin | Başkan, Adapazarı İzmit caddesi 8 de DİŞ MACUNU Fethi Sezen. Mehmetpaşa ir orta mektep Kadıköy kız orta Ankara Işiklar caddesi *p 5/A dan 685 Hakkı, Üçler Su terazisi No, F. Lma.. İzmir erkek lisesi 4/ 1999 Nusret, TARAK İstanbul Cumhuriyet orta mektep 229 Rezan, Erenköy Kozyatağı Sah - yokuşu KART Ankara İnkılâp mahallesi Samsun sokak 24-26 da Mahmut, İstanbul bi rinci mektep 2/B den 136 Kenan, P tevniyal | Ul Konya Hamidiye hanı altında terzi Se yit oğlu Bekir, Ank Hamamönü Koyungöz sokak 25 de Salih oğlu Hayati, Kohya Pörçüklü mahallesi 27| de Semahat, Kayseri erkek lisesi 'T/C 1142 Cabir Güner, Konya orta mek - tep 1/C den 100 Muzaffer, Ankara 2 nci orta mektep 157 Macide Omay, Ankara Cebeci Eriç sokak 26 Rıdvan, Çarşıkapı Divanıâğli sokale 16 da Ali Ertürk, Ankara M. M. vekâleti hesap işleri memuru Suphi oğlu Fikret, Ka dıköy orta mektep 896 Mecit, Ada - Bandırma 2 nci mektep 4 den 491 |pazarı Sabiha ilk mektebi 231 Âbide ü oğlu Kemal Uzeser, İstanbul Ülkü, İzmir Debağhane Yüksek sokak .|7 de Raseha İnal, İstanbul kız M. M. Fransiz mektebilorta 3/A dan 128 Leman, Ai ği Dın-mekır İskân (İsmet İnönü mektebi 2 den M Mmüdürü Sıtkı Gündüz kızı Sevim, İz -'Kunt, Ankara Atatürk ilk mektebi 5 Mit Yeni Turan mektebi 4/A dan 349|dan 310 Hikmet, Şişhane karakolu fa, Ankara Yenicami' Nâ-| Melek apartımanı M, Yılmaz, Ankara zımbey mahallesi Ulukapı cad. !75 de|askeri fabrikalar ambar memüru yüz- | H başı Canip kızı Meziyet, Menemen | PARA ÇANTASI Kubilây ilk mektebi $ den İlgen Özer, İstanbul 52 nci mektep 1/A dan 801 'Lüleburgaz ilk mektebi 2 den Lâti — —e e N de binbaşı İhsan kızı İhsan, Ort Davutpaşa mektep 84 Cahit Çalış, Kızıltop - yası sokak 29 Faika, Fa-| tih Fevzipaşa cad. Zülâliçeşme sokak Bi de Ziya. DİŞ FIRÇASI ——— Resimli zabıta Hikâyesinin hal şekli Müfettiş, uşak Foksu yakaladı. Çünkü: Örümcek, uşağın gayet kısa süren gaybubeti esnâsında eve girmiş ve Mos'u öldürmüş olsaydı, (6 numa Kambiyo EKONOM ve Zahire Borsalarında Vaziyet Buğday piyasasında istikrar temin edildi ralı resimde gördüğünüz) kanla mü- lemma bıçak, beyaz masanın örtüsün (8 numaralı resme bakınız, Hiç bir kan lekesi yok tur.) Binaenaleyh, bıçak, yere atıldı- dığı veya konulduğu zaman kupkuru idi. Kan gayet yavaş kurur. Binaena- leyh bu da katlin 9,30 dan daha çok|| Cumartesi günü borsa açıldığı za - zaman evvel yapılmış olduğunu gös-İ|man Türk borçlarına taleb fazlalaşmış terir. Binaenaleyh, F'okcufı. )',ı_'l_g“ sa ve beher tahvil 20-30 kuruş kadar kıy- at 9,30 da sağ ve salim gördüğü iddi- imadlenebiğdir. ası Yanlışır. Yaandır V n geldiği|| . Ünitürklerin birincileri 22.90, ikin- kadar çabuk kaçıp gitmek isteyen ©. | ileri 21.52, üçüncüleri 21 lira elli ku- rümcek, Mos'un anahtarlarımı arayıp||"ustan kapanmıştır. ğ ta çantaya uyanı bulabilmek için va- Anadolu tahvilâtı ise obligaayonlar 40, mümessiller 43 lira arasında te - kit Aybeımndı de, meşin kapağı, bir bıçakla birkaç saniye içinde parçala- || mevvüç etmektedir. Merkez Bankası lesbamı fiatları da bir mikdar yüksel- yabilirdi. Binaenaleyh hakiki anahta- Hafta nihayetinde abcısı fazla rı bulmak için uğraşmanın evden ve || ayni zamanda efendisinin huylarını, || çıktığından 91 liraya kadar satışlar ol âdetlerini bilen birisi, yanı Foks ol- || muştur. Maliye Vekâleti duğu muhakkaktı. bir karara göre 936 senesi zarfında alı- nıp da bugüne kadar istimal edilme - miş olan harice gönderilecek paralara aid pirimler 937 tarihinden itibaren hü- kümsüz telâkki edilmektedir. I kânunusani 937 tarihinden iti - baren yeniden bastırılan pirimler da- jine gidı ü | gatılacaktır ve bundan böyle mektup, munesini orada da görebil. Bu |fatura ve evrakı müsbitelerin altına derece basit bir şey, akliyeci bir ilim | şerh verilmek suretile kambiyo ve - görüşile mantıklaştırıp Türkiye futbo- | rilmiyecektir. lünü oluz senedir resmen öldürm Zahire Borsasında olanlara ne demeli? Wibanakildide. <mhiti Horik'0 'Tekrar ediyorum; Ti mizde fut lât bi z ” bolü kurtarmak istiyorsanız, zabit kaı- | "nda muamelât biraz inkıtaa uğra - maş olan nazarlarınızı etrafa çevirin . R ve medeni memleketlerde olduğu gihi (Sltr açılmaz hararetli alış verişler ol. köhn ilim donnelerinizi klâsik prog- | muştur. Geçen hafta içinde başarılan ramlarmızı tashih ediniz. en mühim işlerden biri de buğday pi- M. Sami Karayet | yasasının istikrarıdır. Arpalar iyi fi- aa sane eee raeaarenenie oS masESEeE0mA |Atlarla satılmaktadır. Susam fiatlarında Yülovo Şefikbey dddti 30”dü İamarı| tekter. yükeeklik görülmüş ve; yepalı Özer, İzmit Kozluk mahallesi Şerefiye ile tiftik piyasaları gayet müsaid geç- sokak 7 de Güzide Ayta, Büyükder -|M'$tir. bent istasyon müdürü kızı Jale, Gala-| -BUĞDAY : Gelişatın günde 50-60 T vagonu bulmasına rağmen büyük bir firmanın piyasadan külliyetli miktarda Nocl ve yılbaşı tatilleri yüzünden geçen hafta Kambiyo borsasında fazla muamele olmamıştır.. Buna rağmen Ünitürk yükselmiş ve Anadolu grupu tahvilâtında az çok temevvüç müşa- hede olunmuştur. tarafından verilen Memleket Meselesi (Bııtırıfı 10 uncu ııyfımııdı) | mışsa da, haftanın son günü piyasa a- Nureddin oğlu İhsan, Samsun mektebi 2 den 373 Emel, Soful hallesi Yeşiltekke sokak 52 5 Hereke ilk mektep 108 Adnan, 13 ün- gü mektep 204 Atifet, Beyoğlu Bu mektebi 37 Blagov Lütikof, Vefa 203 Hüsnü Ekentok, Adapazarı U- zunçarşı İşik elektrik mağazası İsmail | kızı zat, Ankara su işleri direktör- lüğünden Alâeddin Özkan, Küçük - kek lisesi 131 Ali, Edirne Lâlaşahi şa Cingöz sokşk 14 Nermin mektebi 49 Hadiye Işıldar, Galatasa -| Turnaöz, İzmir Basmahane Yokuşlu ray lisesi Ortaköy şubesi 3/B den 1045 |sokak 9 da Halit, Ankara Gazi lısesi Abbas Fortun, Bursa erkek orta mek. 1/B den 1121 Sulhi Ballık. “Son Fosta,, nın Edebi Tefrikası: 10 SÖNENDALEY Büyül şnşkınlığı uğııdıgın belli. Soruyorsun: «Seza, Sırrı Nihadla ev- |lenmeniz haberinin aslı var mı? Aman İbeni merakta bırakma yaz..» Şimdi belki daha çok hayret edeceksin: Çün- kü Sırrı Nihadla evleneli tam bir bu - |çuk ay oluyor Feride.. Sana gece yarıları çılgınca bir hare- 'ketle onun apartımanına kadar gittiği- | ve onun beni kalbsizce teddet - inokten: çekinmiyerekevinte kâdile ge türdiğini, otomobilde durmadan af di - lediğini yazmıştım. Şimdi de bundan sonra geçen şeyleri yazacağım. Ögün uykusuzluktan, son umıdı-' min de kirılması yüzünden duyduğum ıztırab vücudümü müthiş sarstı. Ya - ;taktan çıkamadım. Tab babam bu ra- ü di me, zannede - Ve Sırrı Nihad ona ürkek nazarlarla| Sokaklarda ilk sütcüler bağırırken onlar apartımandan çıktılar. Seza yü-| Je değildi ki, içinde yabancı bir erkekle böyle sabaha karşı sokaklarda görün- mekten doğan telâş bile yoktu ve Sırrı İmi, kalaşarak ,gelen, kendi apartımanıı da oturan kadınlı erkekli bir grupu gö- ce telâşla ona siper oldu. Genç kızı emen biraz ötede duran otomobiller- den birine sokarak kendisi de arkasın- dan bindi. İKİNCİ KISIM Sezadan Ferideye mektuplar: Canım kardeşim : rek nikâhı bir hafta sonray dı. Zavallı adam - hiç bir şeydn haeri olmadığı için beni çabuk tedavi edip, iyi etmeye çalışıyor, başücumdan ay- rılmıyordu. Nikâh için tâyin edilen gün yakla- MBLU00k' bifileri öeyap. Yözelmee diğim için beni affet. O kadar umül- madık vak'aların içinde kaldım, öyle başıma - geldi: kil. bıraktır -| detâ sersemlemiş gibiyim, Eğer ge- İşiyordu. İztirab içinde idim. Sırrı Ni- günkü sorgu dolu, acele cevap is- hadın bu son hareketi beni müthiş yık- tiyen mektubunu almasaydım — belki|miıştı. Kendimi öyle küçülmüş görü - e yazmıyacaktım. yordum, o kadar perişan bir vaziyette öi ea . idim ki, Ahmet Necibin bile iki gün | Iavla yanmıya başlıyordu. Çünkü ilk gelip sorduktan sonra bir daha görün-|defa babamı ağlarken görmüştüm. mediğinin farkında değildim. Şaşır -|Onun ıztırabla tekallüs etmiş yanakla- mış bir vaziyette idim. çine karışaca -|rında süzülen yaşlar birer damla kı- kım, yeni hayat, beni âdeta korkutu -'vılcım gibi sanki kalbime damlıyordu. yor, kederim derinleşiyfordu. Çünkü|Hiç sesini çıkarmadı, cevab vermedi: Sırrı Nihada duyduğum kin bile içim-|Ben de onun kederinin sebebini bilme- de yanan alevi söndürememişti. den ağlamıya başlamıştım. O zaman Nikâha iki gün kalmıştı. Bir gün ba-|babam parmaklarile yanaklarındaki bam eve gayet düşünceli geldi. Onu| yaşları kurutarak, yüzünü benden ka- şimdiye kadar bu yadar garip bir vazi-|çırmak ister gibi başını eğdi. İnler gibi yette görmemiştim. Yaşına göre dinç'bir sesle mırıldandı: vücudü sanki birdenbire bükülmüş, es-| — — Seza, sen ne yaptın kızım!. Beni, kiden munis ifadeli yüzüne pek yakış-|ihtiyar babanı da hiç düşünmedin mi? tırdığım ak saçları alhnına hazin bir pe-| — Nasıl bekâr bir adamın evine gittin, rişanlıkla dökülmüştü. Ben yatakta i-İnasıl ona yalvardın Sezal! Benim bu ak dim. Odama girdiği zaman her zaman-|saçlarımla ayağına kadar gidip: «Kız- ki gibi yanıma yaklaşıp, saçlarımı ok-İmı al sensiz yapamıyacak.» diye, yal - şamasını ,yüzümü öpmesini bekledim.| varmam yetişmedi mi? Sen ne yaptın Fakat o, hiç bir şey söylemeden ağır, |kızım; sen ne yaptın!..» adımlarla ilerleyip, baş ucumdaki kol-| Demek her şeyi biliyordu. Başıma tuğa çöker gibi oturdu. Ellerini yüzü-|sanki kızgın bir topuz indi. Zavallı ba- ;ne kapıyarak bir müddet öylece sessiz-|bam benden habersiz Sırrı Nihadla ko- ce durdu. Şaşırarak yatağımda doğrul-|nuşmuş, belki de dediği gibi beni al - muş, "oon karkak nüzürlarln bakıyor * | ni İçkü 'ona yakarı M riden dum. Nihayet dayanamıyarak telâşla | ellerimle yüzümü kapadım. Ve ona karyolamdan atladım. Onun yüzüne | doğru atılmak, af dilemek için bir ha- kapadığı ellerini açmıya çalışarak me-|reket yaptım. Fakat ayaklarım dolaştı, SŞ a crütüm : başıma sıcak bir kan dülğaşı çıktı, vü- — Nen var babal! Bu kederin ne «İcudüm uyuşur gibi olarak yere düş « dir 2 tümü Bayılmışım. Zodlukla elletini yüzünden ayır -| — Ayıldığım zaman babam baş ucum- mıştim. Fakat birdenbire acı ile kalbim |da idi. Onun gözlerini her zamanki burkularak bağırdım: şefkati ile üzerimde görünce içim fe- — Sana ne oldu baba!.. Babacığım!. |rahlar gibi oldu. Demek beni affetmis- Gözlerim korku ile açılıyor ve yaş-|ti. buğday toplamasından — fiatlar sâbit kalmış ve düşmekten kurtulabilmişti: Yalnız geçen cumartesi günü 130 va- gön buğday gelihiştir. Alıcılar buğday fiatlarının bir mikdar daha sukut ede- ceğini ümid ettiklerinden mübayaala - rını kısaltmışlardır. Yalnız yukarıda i - şaret ettiğimiz bir firmanın büyük mik- darda alışları piyasayı sukuttan koru - yabilmiştir. Ekstra Polatlılar 6.35-7.10, beş altı çavdarlı yumuşaklar 6.25-6.35. sertler 6.30, ekstra sertler 7.5 kuruştan satılmıştır. munu mulm[.ızn etmektedir. Henüz iş- ler başlamamıştır. FINDIK : Piyasa bir müddettenberi gevşek gitmekte ise de alâkadarlar bu durumu tabif addetmektedirler. Her sene olduğu gibi bu sene de yılbaşı ve yortular münasebetile fazla mikdarda istihlâk edilen fındıkların yerini dok durmak üzere ihracat mıntakalarından yeniden siparişler geleceği kuvvetle tahmin edilmektedir. İç fındıklar 70, kabuklular da 35 kuruştan muamele görmektedir. Ceviz piyasası bugünlerde durgun- laşmıştır. Natürel harman ceviz içleri 40 kuruştan satılmaktadır. TİFTİK : Sovyetler ve Almanlar tif- tik mübayaasına devam etmektedirler. Geçen hafta içinde bazı cinslerin fiat- ları bir mikdar yükselmiştir. Oğlaklar 160, Ankara, Beypazarı malları 145, Kastamonu ve bu âyar beyaz mallar 158 kuruş arası satılmıştır. Engin mallar üzerinde fiat değişik- liği görülmemiş, derili ve kaba mallar geçen haftaki gibi 115-117 kuruştan satılmıştır. YAPAĞI : Sovyetler bir hafta için- de 1500 balye kadar yapağı almışlar - dır. Sovyetlerin bir aylık - faaliyetleri piyasayı sağlamlaştırdığı gibı fiatları da yükseltmiştir. Trakya cinsleri 75 - 78, İzmir malı ve bu âyar kıvırcıklar 70, Anadolu malları 62-65 kuruştan satılmıştır. Yapağıların ilerisi kuvvetli görülmekte ve satışların artacağı kuv- vetle tahmin edilmektedir. T.G. ——— — İyice kendime geldikten sonra beni karşısına aldı: «Kendini topla ve söy liyeceğim şeyleri teessüre düşmeden dinlemeye gayret et.» dedi. Sonra göz- lerine ağır bir gölge düşerek, alnı ıztı- zabla kırışmış ağır ağır anlattı: Bizi o sabah doktorla otomobilde görenler ol- muştu. Sonra Sırrı Nihadın geveze u- şağı da gece yarısı doktora gelen bir genç kızdan bahsederek her şeyi orta- lığa yaymıştı. Ahmet Necib de vak'ayı hemen haber almış, artık nikâhın hiç bir zaman olmıyacağını, sabaha karşı yabancı, bekâr bir adamın evinden çı- kan bir kızı karısı olarak hayatına ka- rıştırmıyacağını acı bir lisanla babama yazmıştı. Bütün bunları herkes duy - muş, benim gece yarısı Sırrı Nihadım apartımanına gittiğimi bilmiyen kal - mamşıtı. Babam bana bunları anlatır- ken sesinde kırık bir titreyiş vardı ve dillerde gezen, macerası tatlı bir hikâye gibi her yerde söylenen bir kız olduğumu anla- mıştım. Şimdi sen bile Sırrı Nihadın apartımanına gittiğimi yazdığın zaman gönderdiğin acı bir tekdirlerle dolu mek tabundaki gibi kızıyor: «Ah akılsız...» diye, köpürüyorsun. Halbuki bilsen bu benim nasıl elimde olmıyarak yap" tığım bir hareketti. Hem de bu kadaf kötü bir netice vereceğini nasıl tahmin edebilirdim. Ah o gece öyle çılgın dür şüncelerle yola çıkmıştım ki.. (Arkası var) £ ben onun anlatışından artık