4 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milli küme davası _halle_d_i_l_r[ı_elidir Profesyonel teşkilâtı yürü- tülsmeyen yerlerde milli küme meselesinin de yürümesine imkân yoktur Sadun Galiple, eski futbolcülerden Suphi Batur, her biri bir gazetede kar- şılıklı münakaşaya girmişlerdir. Bu hâ- dise nihayet kendilerini alâkadar eden bir iş olmaktan dışarı çıkmaması icap ederken, ortaya klüpçülük meseleleri- “hin de atıldığını görüyoruz. Biz bilhassa Güneş klübü ile olacak münakaşalarda iki klübün biribirine girift vaziyetleri dolayısile klüpçülük fikirlerinden tevakki etmek zaruretin- deyiz. Her iki arkadaş bu noktayı göz- önünde tutmalıdırlar. Meselenin esası- ha gelince; bidayette mesele iki noktai nazar ihtilâfından ibaret idi. Birisi olur dedi, öteki olmaz dedi. Her iki fikir kabili münakaşadır. Le- hinde ve aleyhinde söylenecek lâkırdı çoktur. Yalnız Suphi Batura birçok nokta- larda hak vermek zarureti vardır. Bundan da Sadun Galip güncenme- sin, Zeki Rıza, Sadun Galip ve arka- daşları öteden beri futbolün terakkisi için profesyonelliğin bir zaruret oldu- ğunu söylemektedirler. Filhakika ci- han sporu her sahada amatörlükteni pro fesyonelliğe geçtikçe ilerlemiştir. Yal- hız; bizini memleketin tabif teşkilâtı, |, parası, nihayet spor teşkilâtı buna mü- sait değildir. T En basit bir Romanya profesyonel ta —kımının senelik masrafı yirmi bin lira- Yi'Bulmaktadır. Halbuki bizim memle- kette bu para güç kazanılır. Sahamız yoktur, 'seyircimiz yoktur ve nihayet bir profesyonel takımı doğuracak para- mMiz yoktur. Yarım profesyonellik ise esasen per- de arkasından tatbik edilmektedir. Şehir temasları amatörlük esasati da hilinde kabil değildir. Maçlar, İstanbul- “da yapılacak ve maçların bir ikisi ha- riç, zararla neticelenecektir. Buna mu- kabil de federasyon bütçesine para bu- lunduğu takdirde beş bin lira konacak tır, Amatör takımların İzmire seyahat- leir asgari bir hesapla dört güne mü- tevakkıftır. Ankara yolculuğu da üç gün sürer. Ekserisi mektep talebesi 0- lan sporcuların mevsimli, mevsimsiz bir yerden bir yere gitmeleri imkânsız- dır. Yapılan taktik yanlıştır. Ne için Ankara, İzmir ve İstanbul milli küme- ye alınıyor da, Eskişehir, Uşak, Trah- zon ve Adanadaki hakikaten İstanbul dördüncüsü âyarında veya buna faik klüpler alınmıyor? Bu da bir mesele teşkil eder. Eğer milli kümeden müstait, müte- Vazin klüplerin çarpışması ise, bunu mahalli likler, gözönüne getirilerek yapmak ta kabildir. Geçen sene küme- hin on ikiye çıkmaşının mahzurlu ol- duğunu bağıra bağıra söylemiştik. Bu- gün mahzurlu olduğunu gören vekmilli küme esasını müdafaa eden zevat, dün on iki klüp likini müdafaa etmişlerdi. Acaba hatalarını mı anladılar, yoksa Maksatları mı değişti ? Çavuşoğlu Kıymetli pehlivanımız Koç Ömer öldü “Türk !nillî güreş takımının en iyi güreşçilerinden biri olan Koç Ömer dün Cerrahpaşa hastanesinde vefat et- miştir. Geçen sene Sovyet Rusya ve Ma- tarlara karşı yapılan —müsabakalarda Mmuvaffakiyet kazanan Koç Ömer 56 - kilonun şampiyonluğunz kazanmış < kiymetli bir güreşçi idi. | Gazetemiz vasıtasile yapı- Kiryako Melihi Maça davet Ediyor * » * lan bu meydan okumanın Melih tarafından samimi- yetle karşılanacağını ümit ediyoruz! Boksör Kiryako Memleketimizin tanınmış boksör- lerinden Kiryako, dün — matbaamıza gelerek bize bir takım müracaatlarda bulundu. ' Amatör bir böksör olan Kiryako- nun haklı gördüğümüz bu arzusunu yerine getirebilmek için bütün söyle- diklerini büyük- bir dikkatle dinledik. “Amatör bir sporcunun kendi haki- ki kıymetini ölçebilmek için yaptığı bu teklif bize çok mülâyım göründüğün- den bu işde tamamile bitaraflığımızı muhafaza etmek şartile Kiryakonun teklifini okuyucularımıza bildiriyoruz: Amatör boksör Kiryako, memleke- tin en kuvvetli boksörü olarak tanın- mış olan Galatasaraylı Melihi maça da- vet etmektedir. Boks hareketlerinin bir an'anesi o- lan bu meydan okumayı eğer melih kabul edecek olursa maç amatör niza- matı mucibince yapılacaktır. Boksörlerin mensup olduğu klüp- lerden biri bu maçı organize edecek- b Müsabaka önümüzdeki iki ay için- de Melihin dilediği tarih ve yerde ya- pılacaktır. İki boksörün menercerleri müsaha- ka şartlarını tesbit edeceklerdir. Kiryako sözleri arasında şunları da demiştir: «Senelerdenberi Melih ile karşılaş- mak istiyorum. Bu arzuma bir türlü muvaffak olamadım. İ Memleket içindeki boksörlerle çar- piışmayan Melih ile maç yapmak iki- mizin de hakikt kıymetini meydana çıkaracağı için bu müsabakanın ne şe- rait içinde olursa olsun yapılmasını ar- zu ediyorum.» Gazetemiz vasıtasile yapılan bu de- finin Melih gibi kuvvetli bir boksörü- müz tarafından samimiyetle karşılana- cağını ümit ediyoruz. Balkan kupası Nisanda yapılacak Bir müddet evvel Sofyada toplan- mış olan Balkan kupası murahhasları bu sene müsabakaların Yunanistanda yapılmasına karar vermişlerdi. Yunan spor teşkilâtının futbol iş- lerine bakan komitesi, Balkan oyun- larının büyük paskalye yortuları için- “de yapılmasına karar vermiştir. J a— —0 — — Yemekten sonra Misafif saat birde gelmiş- ti, saat yedi oldu. Hasis ev sahibi misafirden özür di - ledi: — Saât yedi olmuş, size bir fincan kahve bile ikram etmeyi unutmuşum.. Misafir güldü: — Zarar yok, dedi, esasen akşam yemeğine kalacağım, kahveyi yemekten sonra içe- TrTım, *& o4 renç erkek genç kıza yal- vardı: — Ne olur, dedi, bana bir randevu verseniz beni ihya edeceksiniz... Ne gün olur - sa olsun; nerede olursa ol - sun, Yalnız o gün hava ne Korkmadan Lokantanın duvarında! böyle bir levha vardı: «Lokantamızın hususi dok-' toru vardır», Meraklı müşteri garsonu çağırdı: — Bu levhayı niçin astı -i nız? — Müşterilerimizin zc hirlenmek tehlikesinden korkmadan yemeklerini ye- meleri için! s*ook o ik Niçin İş istemiye gitmişti, mü < essesenin müdürü sordu: — Evli misiniz? — Bekârım! — Alamam. — Niçin? fazla sıcak, ne de fazla so - ğuk olsun.. Hem öyle bir yer olsun_ lg yan yana oturaca- ğımız bir kanape bulalım! — Bu aksam muhakkak tiyatroya gitmeyi istiyor - sun, piyes çok mu güzel?.. — Onu bilmem, fakat yeni yaptırdı ğım elbisem — Ben bu müesseseye al- dığım adamların itaate aliş- mış insanlar olmalarını is « terim! ! çok güzel! Erkek — Sizin söyliyeceğiniz bir tek kelime bana en ummadığım zevki verecektir. Kadım — Sersem! İSTERİM Ben kadını hem güzel, Hem de kurnaz isterim.. Amma her şeyden evvel; Yüzü beyaz isterim.. Saçı sarı kıvırcık, Sarı amma pek açık; Oynak olsun azıcık; Çok değil az isterim.. Söyledim size işte, Anladınız elbette.. Acelem yok bu işte; Gelecek yaz isterim!.. * * 4' z * eee r r Yüz derece — Bizim apartımanın kaloriferi yir- mi dereceden fazla ısıtıyor. — Bu bir şey mi, bizimki yüz dere- | ceyi geçiyor. — 272? — Dört oda bir salon var. Her birin- _ deki termometre yirmiyi gösterse yüz etmez mi? Ahirette, kalb sektesinden — ölene sordular: Eksproes — Nasıl geldin?.. — Ekspresle! Ne kadar — Ben bir dul kadınım. — Ne kadar zamandanberi? — Kocamın öldüğündenberi. Tabancalı hırsız banka kasadarınq. | bağırdı: — Eller yukarı, kasada ne var? — Üç büçük kuruş, fakat... — Fakat ta ne oluyor? — Fakat, diyecektim, şey daha ia:ı.r-[f la istiyorsanız cebimden ekliyeyim, L ben de hakeza. — İSTEMEM Ben gençleri severim, İhtiyarsa istemem.. Güzelce olsun derim; Ayıbı varsa istemem.. Yüzü gözü karışık; Burnu büyük istemem; Olamam çünkü âşık; Sırtımda yük istemem.. Olmasın gözü şaşı; Eğri çene istemem; İstemem kelse başı; * * Gene gene istemem.. İhtiyar kadın — Şu erkeğe hbakın gözü hep bende, Getiçlerden biri — Tanırım, bir antika meraklısıdır. İşe yaramaz — Burada bir a - damın bacağı kırıl - | —— BSiz marangoz musuünüz? ; — Hayır dökto - rum! — İşe yaramaz.. Bacağı kırılan ada - mın bacağı tahta - dandı: ai ... Hakeza — VGeçen sene Niste idiniz değil * mi bayan, sizi ora - da gördüğümü ha - tırlıyorum. — Ben Nise hiç KD ge ÜU A : gitmedim. — Ne iyi tesadüf 0i l — Neclâ da çok tuhaf bir kadın, ne söylesen bir kulağından giriyor... — Öbür kulağından çıkıyor mu? — Öbür kulağından çıksa iyi, ağzından çıkıyor. Kadın söyledi: “yüz seneden Tazl geliyor. — İyi amma, Hiğ konuşmadan yüy seneden fazla nas yaşıyabileceksin? *& * & züğü bana alacal mısın, — almıyacı mısın? Söyle baka « yım, k - ültimatom mu? Kadın — Hayır, tek taş pırlanta! — Konuşmadan — — Bazı balıklar — yaşarlarmış.. İnsa "î nın bunu duyduğu zaman balık olacağı d Ültimatom değil — Kadın — Bu yüs çi * ( U Ü hur y Erkek — Bu bir. y Kİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: