Milli küme davası halledilmelidir | Profesyonel teşkilâtı yürü- | tülsmeyen yerlerde milli | küme meselesinin de yürümesine imkân yoktur | Sadun Galiple, eski futbolcülerden Suphi Batur, her biri bir gazetede kar- Şılıklı münakaşaya girmişlerdir. Bu hâ- dise nihayet kendilerini alâkadar eden bir iş olmaktan dışarı çıkmaması icap ederken, ortaya klüpçülük meseleleri- hin de atıldığını görüyoruz. Biz bilhassa Güneş klübü ile olacak Münakaşalarda iki klübün biri 'r:._r_ıe Birift vaziyetleri dolayısile klüpçülük fikirlerinden tevakki etmek zaru: deyiz. Her iki arkadaş bu noktayı göz- önünde tutmalıdırlar. Meselenin esası- ha gelince; bidayette mesele iki noktai nazar ihtilâfından ibaret idi. Birisi olur dedi, öteki olmaz dedi. Her iki fikir kabili münakaşadır. Le- hinde ve aleyhinde söylenecek lâkırdı çoktur. Yalnız Suphi Batura birçok nokta- larda hak vermek zarureti vardır. B an da Sadun Galip güncenme- sin. Z. Rıza, Sadün Galip ve arka- daşları öteden beri futbolün terakkisi için profesyonelliğin bir zaruret öldu- ğunu söylemektedirler. Filhakika ci- han sporu her sahada amatörl fesyonelliğe geçtikçe i nız; bizim memleketin - tabif teşkilâtı, parası, nihayet spor teşkilâtı buna mü- sajt değildir. En basit bir Ramanya profesyone! kımının senelik masrafı y bin lira- Yöbulmaktadır. Halbuki bizim memla- kette bu para güç kazanılır. Sahamız Yoktur, "seyircimiz yoktur ve nihayet bir profesyonel takımı doğuracak para- mız yoktur. Yarım profesyonellik ise esasen per- de arkasından tatbik edilmektedir. Şehir temasları amatörlük esasatı da hilinde kabil değildir. Maçlar, İstanbul- da yapılacak ve maçların bir ikisi ha- riç, zararla neticelenecektir. Buna mu- kabil de federasyon bütçesine para bu- lunduğu takdirde beş bin lira kanacak tır. Amatör takımların İzmire seyahat- leir asgari bir hesapla dört güne mü-| tevakkıftır. Ankara yolculuğu da üç| gün sürer. Ekserisi mektep talebesi 0- lan sporcuların mevsimli, mevsimsiz bir yerden bir yere gitmeleri imkânsız- dır, Yapılan taktik yanlıştır. Ne için Ankara, İzmir ve İstanbul milli küme- ye abnıyor da, Eskişehir, Uşak, Trab-| zon ve Adanadaki hakikaten İstanbul | dördüncüsü âyarında veya buna İaik klüpler alınmıyor? Bu da bir mesele| teşkil eder. Eğer milli kümeden müstait, müte- vazin klüplerin çarpışması ise, bunu mahalli likler, gözönüne getirilerek yapmak ta kabildir. Geçen sene küme- hin on ikiye çıkmasının mahzurlu ol- duğunu bağıra bağıra söylemiştik. Bu- gün rhahzurlu olduğunu gören vemilli küme esasını müdafaa eden zevat, dün ©n iki klüp likini müdafaa etmişlerdi. “Acaba hatalarını m: anladılar, yoksa Maksatları mı değişti ? Çavuşoğlu Kıymetli pehlivanımız Koç Ümer öldü Türk milli güreş takımının en iyi güreşçilerinden biri olan Koç Ömer dün Cerrahpaşa hastanesinde vefat et- Miştir. Geçen sene Sovyet Rusya ve Ma- tarlara karşı yapılan müsabakalarda Muvaffakiyet kazanan Koç Ömer 56 ilonun — şampiyonluğuna kazanmış “ kiymelli bir güreşçi idi. Kiryako Melihi Maça davet Ediyor * * * Gazetemiz vasıtasile yapı- lan bu meydan okumanın Melih tarafından samimi- yetle karşılanacağını ümit ediyoruz! | H Boksör Kiryako Memleketimizin tanınmiş boksör- lerinden Kiryako, dün — matbaamıza a|gelerek bize bir takım müracaatlarda bulundu. Amatör bir boksör olan Kiryako- nun baklı gördüğümüz bu arzusunu iyerine getirebilmek için bütün söyle- diklerini büyük - bir dikkatle dinledik. Amatör bir sporcunun kendi haki- ki kıymetini ölçebilmek için yaptığı bu teklif bize çok mülâyım göründüğün- den bu işde tamamile - bitaraflığımızı muhafaza etmek — şartile Kiryakonun teklifini okuyucularımıza bildiriyoaruz: Amatör boksör Kiryako, memleke- tin en kuvvetli boksörü olarak tanın- mış olan Galatasaraylı Melihi maça da- vet etmektedir. Boks hareketlerinin bir an'anesi o- lan bu meydan okumayı eğer melih kabul edecek olursa maç amatör niza- matı müucibince yapılacaktır. Boksörlerin mensup olduğu klüp- lerden biri bu maçı organize edecek- tir. Müsabaka önümüzdeki iki ay için- ida Melihin dilediği tarib ve yerde ya: pılacaktır. İki boksörün menercerleri müsaba- ka şartlarını tesbit edeceklerdir. Kiryako sözleri arasında şunları da demiştir: “Senelerdenberi Melih ile karşılaş- mak istiyorum. Bu arzuma bir türlü muvaffak olamadım. Memleket içindeki boksörlerle çar- pişmayan Melih ile maç yapmak iki- mizin de hakikt kiymetini meydana çıkaracağı için bu müsabakanın ne şe- rait içinde olursa olsun yapılmasını ar- zu ediyorum.» Cazetemiz vastasile yapılan bu de- finin Melih gibi kuvvetli bir boksörü- müz tarafından samimiyetle karşılana- cağını ümit ediyoruz. Balkan kupası Nisanda yapılacak Bir müddet evvel Sofyada toplan: mış olan Balkan kupasi murahhasları bu sene müsabakaların Yunanistanda yapılmasına karar vermişlerdi. Yunan spor teşkilâtının futbol iş- lerine bakan komitesi, Balkan oyun- larının büyük paskalye yortuları için. /de yapılmasına karar vermiştir. Yoıiekton sonra Misafik saat birde gelmiş- ti, saat yedi oldu. Hasis ev sahibi misafirden özür di - ledi: — Saği yedi olmuş, size bir fincan kahve bile ikram etmeyi unutmuşurm.. Misafir güldü: — Zarar yok, dedi, esasen akşam yemeğine kalacağım, kahveyi yemekten sonra içe- rim, *.. Randevü Genç erkek genç kıza yal- vardı: — Ne olur, dedi, bana bir randevu verseniz beni ihya edeceksiniz... Ne gün olur - sa olsun; nerede olursa ol - sun. Yalnız o gün hava ne fazla sıcak, ne de fazla so - Buk olsun.. Hem öyle bir yer olsun lşl yan yana otüraca- ğimız bir kanape bulalım! — Onu — Bu akşam muhakkak tiyatroya gitmeyi istiyor - sun, piyes çok mu güzel?.. bilmem, fakat yeni yaptırdı Zzım çok güzel! Korkmadan Lokantanın duvarında' böyle bir levha vardı: «Lokantamızın hususi dok-' toru vardıra. Meraklı müşteri gersonu çağırdı: — Bu levhayı niçin astı - nız? — Müşterilerimizin zo hirlenmek tehlikesinden korkmâdan yemeklerini ye- meleri için! *** İş istemiye gitmişti, mü < essesenin müdürü sordu: — Evli misiniz? — Bekârım! — Alamam. — Niçin? seye al- dığım adamların itaate aliş- — Ben bu mües elbisem Erkek — Sizin söyliyeceğiniz bir tek kelime bana en ummadığını zevki verecektir. Kadın — Sersem! Yüz derece — Bizim apartımanın kaloriferi yir- mi dereceden fazla ısıtıyor. — Bu bir şey mi, bizimki yüz dere- ceyi geçiyor. — — Dört oda bir salan var, Her birin- deki termometre yirmiyi gösterse yüz etmez mi? İ İSTEMEM Ben gençleri severim, İhtiyarsa istemem.. Güzelce olsun derim; Ayıbı varsa istemem.. Yüzü gözü karışık; Burnu büyük istemem; Olamam çünkü âşık; Sırtımda yük istemem., Olmasın gözü şaşı; Eğri çene istemem; İstemem kelse başı; Gene gene istemem.. * * İşe yaramaz — Burada bir a - damın bacağı kırıl * mış. — BSiz marangoz Mmüsunüz? — Hayır dokto - rum! — İşe yaramaz.. Bacağı kırılan ada - man bacağı tahta - dandı: ... Hakeza — Geçen sene Niste idiniz değil mi bayan, sizi ora - da gördüğümü ha - tırlıyorum. — Ben Nise hiç gitmedim. — Ne iyi tesadüf ben de hakeza. (4 '////// Ekspres Ahirette, kalb sektesinden — ölene sordular: — Nasıl geldin?.. — Ekspresle! Ne kadar Ben bir dul kadınım. — Ne kadar zamandanberi? — Kocamın öldüğündenberi. İSTERİM Ben kadını hem güzel, Hem de kurnaz isterim.. Amma her şeyden evvel; Yüzü beyaz isterim.. Saçı sarı kıvırcık, Sarı amma pek açık; Oynak olsun azıcık; Çok değil az isterim.. Söyledim size işte, Anladınız elbette.. Acelem yok bu işte; Gelecek yaz isterim!.. * * Ekleme Tabancalı hırsız banka — kasadarıı bağırdı: » — Eller yukarı, kasada ne var? — Üç buçuk kuruş, fakat... — Fakat ta ne oluyor? — Fakat, diyecektim, şey daha !ııı; la istiyorsanız cebimden ekliyeyim. İhtiyar kadın — Şu erkeğe bakın gözü hep bende, Gernçlerden biri — Tanırım, bir antika meraklısıdır. — Neclâ da çok tuhaf bir kadın, ne söylesen bir kulağından giriyor... — Öbdür kulağından çıkıyor mu? — Öbür kulağından çıksa iyi, ağzından çıkıyor. Konuşmadan Kadın söyledi: ı — Bazı balıklar: yüz seneden (ı-dı* İ yaşarlarmış.. İnsa - seneden fazla yaşıyabileceksin? ... Ültmatom değil Kadın — Bu yüs züğü bana alacalf almıyacakk — mısın? Söyle baka « yım. BAA * ültimatom mu? Kadın — Hayıl tek taş pırlanta!