Osmanlı ülkesine k Bizans sürayırım büyük merasi Snu kapısında görünen teşrila: ME Muru, elindeki asayi üş defa yere VUT Uktan sonra bağırdı: Bali Komşumuz ve dostumuz Osman ,f']" Orhanın muhterem elçileri imp> L'::)mm"“ hürmetlerini arza geliyor” Salon bir anda derin bir muı]jğe tömüldü. Bütün başlar dehlizc oBT ;uı'"_“' Uzaktan tok ve sert ayak S€f” İeri işitiliyordu. Sarayın İöş 99 W kapıdan beyaz burma * ğ Dilfl.k siyah gözlü, dik ve genç V ile yedi Osmanlı elçisi göründü. to Açılan gözlerin önünden impara> hhın tahtına kadar yaklaştılar Vt diz p selâm verdiler. uj ilerden biri koynundan bit mek- 'iı[ı, Çıkararak öptü ve başa koyduk- Sonra İmparatora uzattı:: Salonun tu TMutena yerinde-iki taht kurulmuş- eç tiların birinde henüz çocük di kadar küçük olan 1 diğerinde kalir pe' Yuaniğ Palogo * 4 deri VE saktanât k ;'uğı'ihuy" Kantaküzen — oturuyor © lü, (*) ; â| uzun boylu gör kaldırdı: i mahzuz et- arıkb, Ücül- kî_"“künn mektuba Bezdirdikten sonra başını İllez Haşmetlü kralınız. bizi mirzı TİCA Edeceğim, dnl:î:_' !xlu, kara gözlü — İmparator Hazretleri, iZ sizden kızınız S | &5 bahtiyarlığın imkânsızlı ebir k Şevketlâ - Sultanımızın” YAt? Vekliti, İmparatoriçe An dö Bavun Ca tana yapmıştır. Başta henüz çok genç $4Y ipürk elçisi dedi. Sulta- y istiyor. ilan İmpa- Ttor p. merasim “loâu:îıîğ'îmîm; k:;ım_ıık_ b T tek isimle serapa dikKât B Kantaküzen alâkasını pelli etmeme $e Çalışarak: ğ — Bize bu hususta izahat W_"Mmze Müsaadeniz var değil mi? dedi. Çi sükünetle anlattı * — — —. ı_' An dö Savua ile aranızdaki mud: B siz daha iyi bilirsiniz Haşmetiiki #kibiniz Sırp Kralından başka ik ı Ve kuvvetli bir müttefik daha temin © ai elçiler 89! "k;ğ: smum yilee G Teceğini vadederek muavenet îSlEdi' Şimdi sizden alacağımız CevaDa göre, elçlere cevap vermiş olacağız. Kantaküzen bu izahat karşısında & He itidalini kaybetmemiş, bütün DA — kasını kullanarak elçileri ikna etmiş V oğullarına MuUVA> taht içine oturtulmuşt ipek im sa-;lin & dınlıği | dü Tak- |Y İküzen beyar dedi. Size kat'i bir ceVAP vurtb)l-, içi bırakmal SON. PO Teodora & Yazan : Ragıp Şevki . : . len Bizanslı gelin kapalı bir * tın etrafından ipek perdeler, sarkıyordu g birden bire fazlalaşlı ve nihayet uzak- laştıkça kayboldu, gitti. Güzel Teodora putlar diyarından, minareler ve kubbeler diyarına ayak ılıiu:ı[;ı gün, Sultan Orhan altmış yaşı- Wi a ıkar çıkmaz, bütün n doldurmuştu. Fakat yüzü hâlâ gü * Alay ”"’î”,âk.kım döküldüler. |zeldi. Çatık kaşları, geniş omuzları, be- I çe gölürme- | yaz sakalile, yirmi yaşında bir genç ka- En önde dik leri gidi- |dar sağlam duruyor, burma tülbent des | te mrmurk ığlık çığlığa bağırıyor, ge- |tarı ile Osman oğullarının ülkesine bü- yordu. Ha'_ ('îe göslef"mc“"i istiyor- | yük bir kudretle hükmediyordu. linin kendileri! Teodora bu yeni hayatı derhal be - Söğüt ovalarında at koşturan kapısından çıktı. ve tozlu | Türklerin gür ve tannan sesleri, bağlar !ap:'x.oı alarak nihayet |da, bahçelerde şari söyleyen kızla - h w'dıe“ Ş rın neşesi, ince söğütler, koyu yeşil Silivriye p “adırlar |çamlar, sarayın aydınlık odaları güzel B B Hzek derhal çadırla Çal * yın aydın. ları güze Sımb?gâü':ı:î_’îî trafında İmpa- | Bizanslıya aykırı gelmedi. Hele kocası- kunll_d“'r Mi ile üç kızının çadırları İnın birinci karısı Nilüfer Hatun, ona ratoriçe İrini! en güzel arkadaşlığını vermişti. (***) yer aln“ff“— başladı. İmparator Kanta- Aradan bir yıl geçmeden Teodara, uormmz atı üzerinde, etrafında dev |kocası, iki ortağı ve dört üvey 9, le a ae e Birlikle geldi ve tahtın |birlikte Bizansa, babasiına miğafir gi- Jet elerini-kendi eliyle açti. rordi, pel İk biribiri üstüne binerek geline __Suıuın Orhan muhafız askerlerile Üs Hs" atraftan takdir, hayret, hay - küdara gelmiş, İmparator. tarafından 'bak;â( 'e meclübiyet avazeleri duyulu- Ihuyuk ve mutantan bir merasimle kar- ranlık Vt Ş ğ şılanmıştı. İki gün damatla kayin pe » yordu. ya, yarı bellerine kadar çıplak, der durmadan aylandılar, biribirlerine t Teodol uş b kırmış dürani dokuz | muhteşem ziyafetler çektiler.. Orha - z gğ“'mm' ortasında, gül Y he- |ran dört oğlu ile üç karısı, Kantaküze- '1n solmuş bir halde gör indü. | nin alle erkânı ile bir arada eğlendiler, ğ ı ellerinde tuttuğu meş bir ırnda_ı_rzzp avlandılar. :ımîıkî::ıîe";g;t'; ;ümrüî gibi par- Kantaküzen Sultan Orhana Kostan- e ı::*l Ş r B tinyeye çıkmasını, Vlokerne sarayında HyroĞU., birkaç gün istirahat etmesini rica edi- d'Ş::Fex'gnı;ıknığı yordu. Fakat Orhan bu teklifi kabul et- üdül meşhur şarkıcıları ortaya gıkıyo! iyor, donanması ve askerleri arasın- zel Teodoranın güzelliğini, dan bir dakika bile ayrılmıyordu. : zibesini, anlatan şarkılar Ziyaretin son günlerinde Teodora Ik en neşeli ve çılgın eğlenceleri ile Kostantinyeye geçti, iki gün iki gece hgl ğ nym;wfd“' sarayda, anasının. ve kız kardeşlerinin gülu e Tit Slemberya ovası tam iki gün iki ge- arasında kaldı. Nihayet iki gün sonra | Üati takrak kahkahaları, çapkın babasının verdiği hediyelerle kocası - müsikisi, güzel seslerile çınladı durdu. götürı'i u. Tah h?lılar b'L;eXeri ve başında parlayan küs ü e yola çıkarıldı. çuğ Şîîilîıe)lıh. kapalı bir t;:hı_ içine o- lurl:k'nuşlu. 'Tahtın etrafında ipek per- deler, ipek halılar sarkıyordu. bir gdebdebe içinde | nin Trinon (**) yollarda sakt) ünür görünmez, borular ve başladı. Bizansın Ni ca- rlar, | <L ZĞ ee OSMANLI SARAYINDA KADIN ELLERİ 12 — Prenses ——— —— — aa Riine KSS ş | Hikâye | Musikişinasın aşkı Sök - Nâ » Berçmen Tanınmış bestekâr Berliotz, odasına |söylemekle şaka söylediğimi mi zannc- girince Madam Furtye birden şaşırdı. diyorsunuz? KEmin olunuz ki (Garip Onun da sabah erkenden kendisini zi- | şarkılar), (İtalyada Herold) ve (Stilla yarete geldiğini zanneden Madam ba- Monti) yi bestelediğim zaman hup si » ğardı: zin ruhunuzla ve sevginizle meşk Sen de mi M. Berliotz her sabah |dum.Ah.. Hayır, hayır, sizi hiç b beni iki defa ziyaret edeceksin? man unutamadım.. Sonra gülerek ilâve etti: Konuşurken bestekârın sesi ij — Geldiğin için sana darılmıyorum; | Ve sık sık içini çekiyordu. Her iki ko- beni mazür gör!. Biliyorsun ki bu şehir lunu kavuşturarak Madamın önünde ahalisi çok saygısız insanlar da... durmuştu. Berliötri “Furıye bestekârın kendi önünde diz —. Size bir loca - bileti getirmiştim. gııkeceğ!n_i sezerek öfkesinden kıpkırmı (Eşlilye berberi) adındaki operette bu- ZI oldıı: Sonra sandalyesinden halk lunmanızı istedim. Çünkü şarkıları ben rak bağırdı: a bestelemiştim de.. — Yemek yemek üzere çocukların — Maatteessüf M. Berliotz; kocam - | Yalına gidiyorum ben.. Vakit geçiyor, mın ölümünden sonra tiyatroya gitme- beni mazur görün artık. meğe karar verdimdi. M. Berliotz da ayağa kalkmıştı. — Fakat benim bestelerim söylene-| — Evet.. Siz hakikaten bir anasınız, . — Hem de nineyim M. Berlioiz; es« — Besteleriniz söylense biles Rica-e-|kiden sizden altı yaş büyjiktüm. Şimdi üskira; de öyle ama, sözleriniz bende gençlik. Ve onu uğurlamak üzere kapıya doğ- tesirinden ziyade ihtiyarlık tesiri bırak», - ru yürüdü.. O vakit bestekâr: tı._hmı sizden çok daha yaşlı olduğu- — Madam beni aftediniz!. Size ayrı-|Mü hissettim.. t ca söyliyeceklerim vardı da.. Berliotz iri vücudile ayakta dimdik ' — 'Nedir? Neden bahsedeceksiniz? |durarak parlak gözlerini kırptı: —— — — İlk tanıştığımız zamanlara ait bir - Yaşlarımız mevzuubahsolamaz. de meseleyi sizinle görüşmeğe gelmiştim. |di, Değil mi ki kalpler gençtir. Madem- — Fakat ara yerden ne kadar zaman (ki evden çıkıyorsunuz, size refakat ot- geçti. Son ayrıldığımız zaman siz on iki | Meme müsaade eder misiniz? yaşındaydınız ve şimdi altmış-yaşında- Madam, hayır diyemedi. Onu bir a. sınız. Bense altmış altısına giriyorum.. |Talik odada yalnız bıraktı, Biraz şonra — Lâkin siz hayatın ve gençliğin yıl- giyah elbiselerini giymiş bir halde döü- dızı olarak kaldınız., nerek : — Hangi çağa ait temsil ve hâtıralar-| -- Hadi çıkalım dedi., dan - bahsediyorsunuz. Nasıl olur? Siz| Brotö caddesini konuşmadan geçti -) on iki yaşında bir çocukken ben on se- Jer. Madam ufak tefek vüeudlleu)%rli- kiz yaşında bir kızdım; beni nasıl sev- otz'un iri boyu yanında çocuk gibi kalı- miş olabilirsiniz; o zamanki rüyalardan |yordu. Bestekâr geniş şapkasile büyük ne kalabilir ki.. ihtilâlden kalma artistleri andırıyor —ı — BSizi -temin du. ederim ki ©on- Madam bir a 4 lar rüya değildi. ralık: ” Ben sizi hakika- — ÖOğlum biraz ten — sevmiştim . uzakta oturur de« Ve başkasının di. Artık buradar arasında sizi gör- ayrılalım.. dükçe kıskançlık- — Şimdi mi? tan deliye döner - Hayır rica ede « dim, — Alay mı ediyorsunuz?. ü » , Yarınki nushamızda : Harbin cilveleri Yazan Çeviren 4.H. Rosny Alinâö Nurullah Ataç rim. Gökte bulutlar toplanıyorndu. Biraz nın yanına döndü. Ziyafet ve eğlence sona erince, bir sa- Nihayet bir sabah Asya steplerinden ki d eai BU bah sahilden tzakta duran Türk gemi- opup gelen bu, müstakbel büyük İm lerinden küçük kadirgalar geldi. paratorun evlâtları, başlarında Sultan ğ &. |Orhan olduğu halde, artlarında toz bu- *Teodora halkın meyus çığlıkları, İm- | Xtları kaldı a toz. toriçe İrini ile kızlarının gözyaşları | ,, ırarak Bizanstan uzaklaştı- gında kadirgalardan birine bjndiril- aTa di. İN Marmaranın yosun kokulu rüzgür - yarı, Türk gemilerinin beyaz yelkenleri- ni şişirince, sahilden duyulan avazlar, (***) Nilüfer Hatun Bilecik Tekfu- runun kızıydi. Sültan Osman tarafın- muştu. Halbuki Teodora ölünceye ka- dar hıristiyan kalmıştır. (**) Silivrikapı Bugünkü Program 15. L inciteşrin 1936 — Hâlâ kül rengi iskarpinlerinizle daha yürüdükten sonra M, Berliotz: merdivenden çıktığınızı görür gibi olu- yor ve ayak seslerinizin çıkardığı gürül tüye göğsümün çarptığını duyuyorum. Bu sırada Madam Furtye ziyaretçisi- ne bir sandalye uzattı. Onun böyle ko: nuştuğunu görünce katılarak: — Fakat bana inanın!.. dedi. Muhay- yeleniz çok garip bir devir temsil et - Ben bütün ömrümde külrengi ğim şeyi anladınız değil mi? Hayır.. Anlıyamadım doğrusu.. — Sevgilim, perii ilhamım.. Talikimi — ve hayatımı size bağlamama müsaade — edin!. Reddetmeyin.. Eskisi kadar yent size karşı zaafım var.. Bunları söylerken semaya doğru göğ lerini kaldırıp: ğ mekte.. bi iskarpin giymedim. — Sizi seviyorum dedi.. « — Böyle iskarpinleriniz olduğunu İ- Rıhtım tenhaydi. Dere sessiz sessiz a-. — kıyordu.. Berliotz, devam etti : - Yalvarırım size.. Susmayın.. vefakârlığıma met edini. - Uzum yıllardan sonra size avdetimi- mecbut| eden bu sadakate acıyın!.. — Fakat dostum, yaşımızı düşünün! izi seviyorum. Sizden başkasını — düşünmüyorum, 'i — Fakat siz iki defa evlendiniz., de iki artistle.. yice biliyorum ve hatırlıyorum, — Ben de size ikinci defa söylüyo- rum ki böyle bir iskarpin yoktu. Boş yere vakit kaybetmeyin.. Ne sgöyliye « cekseniz söyleyin de.. Bestekâr sustu. Külrengi iskarpinli bir genç kadın muhayyelesini okşuyor- du.. Şimdi Madam da onu süzüyor, ve |karşısındaki adam için kendisinde bir şefakatin uyandığını hissediyordu. O - na yaklaşarak : — Haydi dedi. 'Ne düşündüğünüzü ğ rü riptim. Sizin mevcudiyetiniz bana hej şeyi, her ıztırabı unutturacaktır. ğ ğfu“y sonra Osman İSTANBUL t cevabını göl d <i ike öğle neşriyatı: : vi izans sarayı büyük bir duğş;p:îa 1240: Plâkla Türk muşiklal, Mı:,soı.';.:. hğ ğ iyar öf ç : hafif mi -1A: va'ı'fâı““ u_grışı_ynıdıı ihlııuy: geodora, |e 1305 S G %&mnukuun in ı.ıuı'wgi ekti. Mühtelif pi z d 1 4 n : Sir S'îhm:g; büyük bir telâşla - ::;_ Çay santi, dana mutikisi, 1930: Dr. Ot gn İi Bti O LA L , ua Osmanlı gemisi 86 ” da x Mak üup::çsıilivriy. gelmişli. Şarkıları. 2030: Türk musiki beyeti ıım:_ © der%n' saray ları lırı!ıudıâ aan Klasik eserler. 31i Pı::ır; :ıoıır. 2130: üslenmeğ d, Zamabak . 2230: Ajans hal bi ı;h:,ı,::y_: Wî& gül Lk,,ku,;,;;ı,, Orkestra. LAY — - sakanıl, yuvarlak” OMUZİN' | 14. Oçkastra. 17 “Yerli haberler. 17.5: Sü- ada aç gel Güree ea y el he mar||, PASLANMAZ Ğ dar, 1880: Şarkılar. 19.15: Musahal bi || Hasan ı_.r.' B.ç.ğ' () © yıllar ığ.lılıınlwyhk bar a e Oekestra, 2030: Haberler. 2046: Plâk a Hot Yreler atlatmış bulunuyordu. İmpara- |F6 (hafif müsiki. 2145: Almanya, Bir dakikada tıraş eder, Ne sa- mAn:ıe.m.:amııüı,ahcmmumww*n ıı,ân:nedıf;îy.mârç“mn Yaşındaki geç * UDAPEŞTE tiyen paslanmaz. Alâmeti fa < '::“' r'hıuıı:'Y—ı::- ve hattâ tayin b ,.mıır.'ıus: Dans plâkları. 19.30: |f rika ile ihtira beratı vardır. Ne t İmpara - 11.35: 2020: Salon örkestrasi. 21i Baber- |) İnsilizler, ne Fransızlar, ne de İle vatan haini ilân edilmiş, M::uı Almanca — Tmusahabe. 225 Çigan Amrıkaıx;w ;ı: bütün dünya bu yüzde büyük bir kuv |tf 207 v l Tni YE el çteler e "“’lcplı,.:: 'ı.,n nğınlblıîıldır- orkestrası. “»'”"" h:.,,"._ kinasile Hasan tıraş sabunu ve l 16. 1 inciteşrin 1936 tıraş kremi, tıraş kolonyası, tıraş Bütü çocuk İmparatorun İSTANBUL pudrası birer şaheserdir. Mutlaka ılm,';.n gın:iı?ım ara- Neşriyatı: Hıs:!rı markasını arayınız; — israr idi. d:ı&aîuğı':- Sırp kralile V- M:o» plakla Türk musikisi, 1250: Ha- |If ediniz. İ',;S*n_?eposu ? Ankara, Yuşmuş, fakat zulüm ve istibdat İçin- _; 108: PlâkIA hafif müzik, 125: Muh- İstanbul, Beyoğlu. Vi İ zf SAA LA kenınner Vadn Te n h. b"'“l::::m bir müddet için Bi- ı:::';._! aati dans musdkisi, 1930: Spotr ırudııh:ı u.mwın Türk ;W eten Zansa hâkira almuş bulunuyordu. Ta- | Dananeleri, Bti getik tarafından, 20: (AUA Ve Plâkla, solalar, 21.30: Orkestra, Mh“&m'mw*wuî_ :,".Mmmmımmgu». B I“N M dür ü “Waf edilmemişti. A DKĞK liğ L n 3 ; söyleyin bana, M. Berliotz dalgınlıktan uyandı ve gözlerini odadaki eşyalarda gezdirme- ge başlayarak kısık bir sesle cevap ver- di : — Evet.. Buraya geldikten sonra şüp lmadı artık.. Sizi daima ve hâ- lâ da sevdiğimi anlıyorum.. Bütün ha- yatım müddetince sizi tahayyül ettim ve sayıkladım. — Hangi hayat M. Berliotz? Şöhre- tiniz bize kadar yayıldı. Lyon ve Milâ- noda herkes sizden bahsederken, ar - tist kadınlarla düşüp kalktığınızı, ve onlarla seviştiğinizi söylerlerdi.. — Evet.. Fakat o sevgiler boştu.. Sizi unutmak için böyle boş aşklara kendi- mi kaptırdım. Amma muvaffak olama- dım.. Ve siz yegâne aşkım ve yıldızım olarak kaldınız.. Madam Fuftye öfkeli bir tavır ala - rak : — Fakat, dedi. Musikişinas hazret - leri, bu şakalarınız beni incitiyor.. M. Berliotz Madamın kolunu asabi bir hareketle tutarak : — Şaka mı? diye inledi. Bakidenberi ilham aldığım kadının siz olduğunu Bu sırada Madam Furtyenin oğlunun -— evine yaklaşmışlardı. Madam: l — İşte, geldik!.. dedi, Hadi Allaha 1s. | marladık dostum. j Berliotz nikbin bir halde kekeledi: — Affınızı dilerim, sizi çok rahalsı ettim; gücenmediniz değil mi? Madam Furtye, bestekârdan, ancak, z başka bir gün için bir randevu vermeke — le kurtulabildi. Sözünde durmuştu; â- ma bu sefer onu yalnız karşılamadı, — 'Yanında torunlarından birisi vardı. — Berliotz oradan çıkınca torun ninesle ne sordu! ğ — Bu Müösyö kitm nine? l — Bu büyük ve meşhur bir musiki- şinastır, çocuğum. Onun adı ve şölM İ her vakit anılacak ve kalacak. : Bir müddet sonra Berliotz oradah, © şehirden uzaklaşmıştı. Fakat, mü: A ye tatlı bir muhabere büyük bestekârın " ihtiyarlığını okşuyordu. ÜĞ Madam Furiyeye gelince Berliota « — dan aldığı her mektubu okürken kendi — kendine şöyle derdi : : — Hangi kadın var iki böyle bir er * kek tarafından sevilsin de mes'ut ol e' — Şimdi sizden talep etmeğe geldi. | — — Lâkin daima bedbaht ve musi:: $