Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| Eömüldü. Bütün başlar dehlize doğlü — —.'<ı | cpı Bunların birinde henüz ço |. Bizans sarayinın büyük merasim 529 sayra 10 , SON. POSTA —— .—— hu < M OSMANLI SARAYINDA I((ınlllN ELLERİ g Teodora iz se e 12 Pren Yazan : Ragıp Şevki ösmanlı ülkesine götürülen Bizanslı gelin kapalı bir e tu. Tahtın etrafından ipek perdeler, taht içine otm-_tulmuş lar sarkıyordu Har SarkIF DT : ELAN ve başında parlayan kü- la çıkarıldı. birden bire fazlalaştı ve nihayet uzak- laştıkça kayboldu, gitti. Güzel Teodora putlar- diyarından, lin elbiseleri Ta ; - e aliyor: ,laîfimmuza hürmetlerini arza geliyü? r İ ödd Bezdirdikten sonra başın! | Öiler, dedi. Size kat'i bir CEVR ll'ıı Htkı N — “Sman oğullarına gelin &! Salon bir anda derin bir sessizliğ? Uzandı. Uzaktan tok ve sert ayak S€ö” tTi işitiliyordu. Sarayın loş aydınlığ! İÇinde kapıdan beyaz burma sarıklı, Darlak siyah gözlü, dik ve genç VÜCUT irile yedi Osmanlı elçisi göründiı. Tak- le açılan gözlerin önünden impara> kımn tahtına kadar yakıaşular ve diz Tp selâm verdiler. Müz ilerden biri koynundan P Çıkararak öptü ve başiNâ ş ;:1 nîonra İmparatora_uzağîı:kumlmuş_ p, Mutena yerinde-iki ta cuk dene- ,kadar küçük olan Yuanis Palogoa;_ oğe diğerinde kaii pederi Ve n G aîş_ ')ihtı'yar Kantaküzen - oturu3” ” -.| Kantaküzen mektuba uzun bOY lu g05 kaldırdı: mahzuz etİ- ap vereî:'ı_il'-. Mek için bana zaman bırakmanız rica Eceğim, ; | — Vzun Boylu, iarar gödürTüre ei dlk biır sesle :’ n Ha — İmparator Hazretleri, C“*î'*jh',sı-ı r ıııımğ sizden kızınız Teodolîîîî (;Ğg;r zin $ 1Z z ahtiyarlığın imkâns ıîın') aptığı Ancak Ü tanım Şevketlâ Sultan ö Savua da bir mek- Salonun ÇA Haşmetlü kralınız bizi Eklifi, İmparatoriçe ÂN Ultana yapmıştır. ğ aşta henüz çok genç üszaîe Or P ak üze Slonunu dolduran bütün kalabalir İt tek isimle serapa dikkat kesıldlne; z Kantaküzen alâkasını pelli etme WPem Bize bu hususta izahat vıîrmenızn 1 mâaadEHÜ var. değil mi? dedi. Çi sükünetle anlattı : —— . 1;; Ân dö Savua ile aı-aıııriıîiakğ1 îğîad; RakiSı"z daha iyi bılırısııi.ı;ıı - Hat a ikinel efik daha temin etî €k için Sultanımıza elçiler gbndeî İ M kızlarından birini Sultanımıza rdi ceğini vadederek muavenet istedl. Şıim di sizden alacağımız cevaba göre: *İçilere cevap vermiş olacaBiZ- antaküzel:ı bu izahat karş_ıs_ı_ndar agâ: De itidalini kaybetmemiş, bütün N a kasını kullanarak elçileri ikna eİmM'3 Bi ay sonra Osman oğullarına t cevabını göndermişti. Yü ğ Bizans sarayı büyük bir düğün haa_ Sirhğı ile uğraşıyordu. İhtiyar İmpar ? Kantaküzen'in güzel kızi Te(?dora, ' gidecekti. ıilan İmpa- merasim Bir sabah saray büyük bir telâşla U- koyduk- |Y İ küzen bey 'İdiz çökmüş, boyun muva- | 'Onu kapısında görünen teşrifas MO gÜS .-tacııleeyl?n .kapalı -bir taht içine 0- | ) : | Muru, elindeki asayi üş defa yere VUT SÜYT gm Tahtın etrafında ipek per- | minareler V“_K“bbelef diyarına ayak *duktan sonra bağırdı: : turtlfln_"uğk ı;ıalılal' sarkıyordu. ü bastığı gün, bullaîı Orhaıj 'îlmîi'î yaşı- İ — Komşumuz ve dostumuz Osman | deler, ıp—ara*—' dan çıkar çıkmaz, bşum nı dfıldurmıışuı. Fakat yüzü hâlâ gü * O8lu Orhanın müuhterem elçileri imps Alay $ ı da sokaklara döküldüler. |zeldi. Çatık kaşları, geniş omuzları, be- ; alk ş Hut ğîğfî;dğ Teodorayı Silivriye gölürme- ö a ğe memur edilen Türk süvarileri gidi- e “du, Halk çığlık çığlığa bağ”?-"f?lîf .ge.. î'-îîn ğendilerine göster'ılmesım istiyor- 1 ğ ebdebe içinde dan çıktı Ve tozlu ol alarak nihayet u. Alay Trinon (**) kapısın yollarda saatlerce Y Silivriye vardı. mda derhal çadırlar rya OVâaS <rinin tahtı etrafında İmpa- n ç çadırları kuruldü. le üç kızının ratoriçe İrini i sim ba ; eĞ az atı üzerinde, etrafında dev e tahtırn ile birlikte geldi v kendi eliyle açti. iri üstüne binerek geline ttan takdir, hayret, hay - yet avazeleri duyulu- Jet erkâni perdelerinı bakıyor,; etra : ranlık ı;e meclübiye yordu. T dor.a, Şrarı bellerine kadar çıplak, kırmış duran döküz hadım ağasının ortasında, gül vufu hç_— yecandan solmuş bir halde goî-undu. Hadım ağalarının ellerinde tuttuğu meş ale ışıkları ile gözleri zümrüt gibi par- lıyrodu. Gelin görünür görünmez, borular ve düdükler çalmağa başladı. Bîzanşm meşhur şarkıcıları ortş_y_a_çık_ıyqr,_ gü - zelıTeodoı'anm güzelliğini, .îıhı:.ını, ca- zibesini, anlatan şarkılar “soyluş.rnîle'n—, halk en neşeli ve çılgın eğlenceleri ile gülüp oynuyordu. RE KY gy Slemberya ovaSi tam iki gün iki ge- ce Bizansın şakrak kahkahaları, çapkın musikisi, güzel seslerile çır)]adı d.urdu. Ziyafet ve eğlence sona erince, bir sa- baîı sahilden uzakta duran Türk gemi- lerinden küçük kadirgalar geldi. — MTeodora halkın meyus çığlıkları, İm- ratoriçe İrini ile kızlarının gözyaşları arasında kadirgalardan birine bjndiril- dı.IVI.':ırı'naı'ar.ıın yosun kokulu rüzgâr İ tarı, Türk gemilerinin beyaz yelkenleri- sahilden duyulan avazlar, » ni şişirince, l(en güzel arkadaşlığını vermişti. ( yaz sakalile, yirmi yaşında bir genç ka- dar sağlam duruyor, burma tülbeni des tarı ile Osman oğullarının ülkesine bü- yük bir kudretle hükmediyordu. Teodora bu yeni hayatı derhal be - nimsedi. Söğüt ovalarında at koşturan Türklerin gür ve tannan sesleri, bağlar da, bahçelerde şarkı - söyleyen kızla - rın neşesi, ince söğütler, koyu yeşil çamlar, sarayın aydınlık odaları güzel Bizanslıya aykırı gelmedi. Hele kocası- nın birinci karısı Nilüfer Hatun, ona Aradan bir yıl geçmeden Teodora, kocası, iki ortağı ve dört üvey oğlu ile birlikte Bizansa, babasına miSafir gi- diyordu, ' Sultan Orhan muhafız askerlerile Üs küdara gelmiş, İmparator. tarafından büyük ve mutantan bir merasimle kar- şılanmıştı. İki gün damatla kayin pe - der durmadan avlandılar, biribirlerine muhteşem ziyafetler çektiler.. Orha - nın dört oğlu ile üç karısı, Kantaküze- nin aile erkânı ile bir arada eğlendiler, bir arada gezip avlandılar. Kantaküzen Sultan Orhana Kostan- arasındâa kaldı. Nihayet iki gün sonra babasının verdiği hediyelerle kocası - nın yanına döndü. Nihayet bir sabah Asya steplerinden kopup gelen bu, müstakbel büyük İm- paratorun evlâtları, başlarında Sultan Orhan olduğu halde, artlarında toz bu- lutları kaldırarak Bizanstan uzaklaştı- lar. (***) Nilüfer Hatun Bilecik Tektu- runun kızıydı. Sultan Osman tarafın- dan Bilecik zaptedildiği zaman Şehza- de Orhanla evlendirilmiş, müslüman ol —— (**) Silivrikapı muştu. Halbuki Teodora ölünceye ka- dar hıristiyan kalmıştır, — RADYO Bugünkü Program 15. 1. inciteşrin 1936 İSTANBUL Öğle neşriyalı: 12,30: plâkl dis, 13,05: plâkla hafi Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam peşriyatı: t müzik, a Türk musikisi, 12,50: Hava- 13,25-14! dans musikisi. 19.30: Dr. || konferans. 20: Rıfat ve bestelemiştim de.. mın ölümünden sonra tiyatroya gitme- meğe karar verdimdi. cek.. derim.. ru yürüdü.. O vakit bestekâr: ca söyliyeceklerim vardı da.. meseleyi sizinle görüşmeğe gelmiştim. geçti. Son ayrıldığımız zaman siz on iki yaşındaydınız ve şimdi altmış-yaşında- sınız. Bense altmış altısına: giriyorum.. dızı olarak kaldınız.. dan - bahsediyorsunuz. Nasıl olur? Siz on iki yaşında bir çocukken ben on se- kiz yaşında bir kızdım; beni nasıl sev- miş olabilirsiniz; o zamanki rüyalardan ne kalabilir ki.. Musikişinasın aşkı . Tanınmış bestekâr Berliotz, odasına girince Madam Furtye birden şaşırdı. Onun da sahah erkenden kendisini zi- yarete geldiğini zanneden Madam ba- girdi: — Sen de mi M. Berliotz her sabah beni iki defa ziyaret edeceksin? Sonra gülerek ilâve etti: — Geldiğin için sana darılmıyorum; beni mazur gör!. Biliyorsun ki bu şehir ahalisi çok saygısız insanlar da... Berliotz : — Size bir loca | bileti getirmiştim. (Eşlilye berberi) adındaki operette bu- lunmanızı istedim. Çünkü şarkıları ben — Maatteessüf M. Berliotz; kocam - — Fakat benim bestelerim söylene- — Besteleriniz söylense bile;. Rica e- Ve onu uğurlamak üzere kapıya döğ- — Madam beni affediniz!, Size ayrı- — Nedir? Neden bahsedeceksiniz? — İlk tanıştığımız zamanlara ait bir — Fakat ara yerden ne kadar zaman — Lâkin siz hayatın ve gençliğin yıl- — Hangi çağa ait temsil ve hâtıralar- Jİnerek : Nâkili: F. Berçmen söylemekle şaka söylediğimi mi zanne- diyorsunuz? Emin olunuz ki (Garip şarkılar), (İtalyada Herold) ve (Stilla Monti) yi bestelediğim zaman hep si » zin ruhunuzla ve sevginizle meşbu - dum,Ah.. Hayır, hayır, sizi hiç bir za- man unulamadım.. Konuşurken bestekârın sesi titriyor ve sık sık içini çekiyordu. Her iki ka- lunu kavuşturarak Madamın önünde durmuştu, Furitye bestekârın kendi önünde diz çökeceğini sezerek öfkesinden k:pkıı'ım zı oldu. Sonra sandalyesinden külka » rak bağırdı: : k — Yemek yemek üzere çocukların yanına gidiyorum ben.. Vakit geçiyor, beni mazur görün artık. M. Berliotz da ayağa kalkmıştı. — Evet., Siz hakikaten bir anasınız, — Hem de nineyim M, Berlioiz; es- kiden sizden altı yaş büyjiktüm, Simdi de öyle ama, sözleriniz bende gençlik. tesirinden ziyade ihtiyarlık tesiri bırak- , İtı. Yani sizden çok daha yaşlı olduğu- mü hissettim.. , Berliotz iri vücudile ayakta dimdik ( durarak parlak gözlerini kırptı: i — Yaşlarımız mevzuubahsolamaz. de di, Değil mi ki kalpler gençtir. Madem- ki evden çıkıyorsunuz, size refakat et- : meme müsaade eder misiniz? Madam, hayır diyemedi. Onu bir a« ralik odada yalnız bıraktı., Biraz sonra- -- siyah elbiselerini giymiş- bir halde dö- , — Hadi çıkalım dedi., ; Broto caddesini konuşmadan geçti -) ler:. Madam ufak tefek vücudile Berli- otz'un iri boyu yanında çocuk gibi kahs' yordu. Bestekâr geniş şapkasile büyük, ihtilâlden kalma artistleri andırıyor --—l Ş ş -(ederim ki on- H . İr & yordu. P(;akat Orhan bu teklifi kabul et- 'Jar rüya değildi. Yarınki nushamızda : ral!îîdam B miyor, donanması ve askerleri arasın- | 'Ben sizi hakika- . : . — Oğ ae dan'bir d.akika bileî_ ayrıılmıyordu. İten — sevmistim . Harbln Clıvelel'l 1ızakt(a)gıjî?:ulr)lıiîî 0'* antinyeye geçti, iki gün iki BECE |ayasında sizi gör- vsz YAY ayrılalım.. sarayda, anasının. ve kız kardeşlerinin | Gükçe kıskançlık- J.H. Rosny Ainâ Nurulilah Ataç — Şimdi mi? tan deliye döner - dim. — Alay mı ediyorsunuz?, — Hâlâ kül rengi iskarpinlerinizle merdivenden çıktığınızı görür gibi olu- yor ve ayak seslerinizin çıkardığı gürül tüye göğsümün çarptığını duyuyorum. Bu sırada Madam Furtye ziyaretçisi- ne bir sandalye uzattı. Onun böyle ko- nuştuğunu görünce katılarak: — Fakat bana inaniın!.. dedi. Muhay- yeleniz çok garip bir devir temsil et - mekte.. Ben bütün ömrümde külrengi iskarpin giymedim. — Böyle iskarpinleriniz olduğunu İ- yice biliyorum ve hatırlıyorum, — Ben de size ikinci defa söylüyo- rum ki böyle bir iskarpin yoktu. Boş cekseniz söyleyin de.. Bestekâr sustu. Külrengi iskarpinli bir genç kadın muhayyelesini okşuyor- du.. Şim na yaklaşarak : yere yvakit kaybetmeyin.. Ne söyliye -| di Madam da onu süzüyor, ve karşısındaki adam için kendisinde bir şefakatin. uyandığını hissediyordu. O - — Haydi dedi. "Ne düşündüğünüzü ' söyleyin bana, M. Berliotz dalgınlıktan uyandı ve Hayır rica ede v rirı. Gökte bulutlar toplanıyordu. Biraz daha yürüdükten sonra M, Berliotz: ğim şeyi anladınız değil mi? — Hayır.. Anlıyamadım doğrusu.. ve hayatımı size bağlamama müsaade edin!. Reddetmeyin.. Eskisi kadar genâ size karşı zaafım var.. Bunları söylerken semaya doğru göz lerini kaldırıp: — Sizi seviyorum dedi.. Rıhtım tenhaydi. Dere sessiz sessiz a- kıyordu.. Berliotz, devam etti : — Yalvarırım size.. Susmayın.. Bu vefakârlığıma mefhamet edin!. Uzum eden bu sadakate acıyın!.. — Fakat dostum, yaşımızı düşünün! — Sizi seviyorum, Sizden başkasını düşünmüyorum. ' — Fakat siz iki defa evlend de iki artistle,, — Lâkin daima bedbaht ve muzla riptim. Sizin mevcudiyetiniz bana heş şeyi, her ıztırabı unutturacaktır. J Bu sırada Madam Furtyenin oğlunun iniz:, Henr — Şimdi sizden talep etmeğe geldi. — Sevgilim, perii ilhamım.. Talihimt yıllardan sonra size avdetimi- mecbur! k - * 4 h ! .'A -J T Vi E 4 FAŞ D, Yandı : ; tarafından z ; ; : İnkaya tü ! iki ; İ r klaşmışlardı. Madam: ——— — — Otuz parça Osmanlı gemisi gelini al- | Lxadaşları tarafından iğyz îumîit;î:;îk gözlerini odadaki eşyalarda gezdirme- aîr_ı_etâî ğîğ.î, rde 5i Bödi Alaha G * $ 4 6 e "e w * bi , ** D 4 , â 'A lnşş( üzere Silivriye gehmştl; eli şarkıları. 20.30-;1?1';1_'“;?;*;112 îıom_ yi ğç_g îoaş]ayarak kısık bir sesle cevap VeT- | yarladık dostum. " eodora, saray kadınları tara * aan klasik eserler. 6** Bi : - | Berliotz nikbin bir halde kekeledi: ——— © dşrhaı süıs’ıenmeğe başlandı. Zğnîîğkiîî Orkestra. 22.30: Ai;;ı; lîı;;erıerı. — Evet.. Buraya gelfiıkter_ı sonra sîıuap — Affınızı dilerim, sizi ço;; rahatsığ — yîkbembeyaz VüCUdü,' gıu y umuzlal’l 17: Yerli haberler. 11.15: Sa- z 4 ınâa.(.h artıl;iı SIZİ daınBıştve h “|ettim; gucenmEdmlz deEiî mi? *l' "kanıldı. Saçları yuvarlak OMUP . | 16: Orkesira A 1g.90: Plâk- PASLANMAZ W e a cünce zi tahayyül lli | bağka bi güzilçin bertekllsne MA ü*“"lünıde halka halka kıvrıldı, beyaz 8€ İon örkestra. 18.10: hâıs_ Mu;.ahabe. 19.30: yatım müddetince sizi tahayyül ettim |haşka bir gün için bir randevu vermeke ÖEREE eT A büyük ba- lar. 18.50: Şarkll"âoî 'Ha'berlef- 20,445: Plâk Hasan T"'.' Blçlğl ve Saylkl"“?m" dRadi le kurtulabildi. Sözünde durmuştlu; â- —— di( ) ©O yıllar içiııdoninns uiığipara' Hafif orkestra. 20.50: ŞLASI Almanya,| Bir dakikada tıraş eder. Ne sa- K Hangi hayat M. Berliotz? Şoh_re- ma bu sefer onu yalnız .karşılamadlı L Teler atlatmış bulunm'oEdu- . gü neşriyatı (hafif mwkı)'ri ' bun, ne de fırçaya ihtiyaç vardır. tiniz bize kadar yayıldı. Lyon ve Milâ- | yanında torunlarından birisi varı_iı. V :"' Andrenikos öldüğü gün yeırm eç- |Fransa, Romanya haber eı.i. Katiyen paslanmaz. Alâmeti fa - İğ|Poda herkes sizden bahsederken, ar -| Berliotz oradan çıkınca terun ninesir — aşındaki oğlu Yuanis Palogolus & BUDM..EŞ lâkları, 19.30:|İğ rika ile ihtira beratı vardır. Ne İp| tist kadınlarla düşüp kalktığınızı, ve 'ne sordu:! A 0461 DENA U z onlarla seviştiğinizi söylerlerdi.. — Bu Mösyö kim nine? F tora ve hattâ tayin ga taküzen, saray İngilizler, ne Fransızlar, ne de 17.35: Şarkılar. 1 Amerikalılar, ne de bütün dünya tro. 20.20: Salon orkestrasi, 21: Habe — Bu büyük ve meşhur bir musikle Mişti. Fakat İm edil İmpara — Evet.. Fakat o sevgiler boştu.. Sizi Hkaı O NTR ilân edilmiş, | TYe usahabe. 22.5: Çigan » Faka! z i usikde — b İrikaları ile vatan haini '1““ ç k v- İler. 2140: Almanca m . aynını yapamaz. Hasan tıraş ma- unutmak için böyle boş aşklara kendi- |sinastır, çocuğum, Onun adı ve şöhreti — U Yüzden nazır başına büyük bir ııiln'- orkestrası. 23: Dans BKYN kinasile Hasan tıraş sabunu ve BBi mi kaptırdım. Amma muvaffak olama- |her vakit anılacak ve kalacak. K b toplıyarak isyan bayrağını kal ı_nııkl Proğl':;' tıraş kremi, tıraş kolonyası, tıraş dım.. Ve siz yegâne aşkım ve yıldızım| Bir müddet sonra Berliotz orıîdan, T Muştı, 3a imol ai D pudrası birer şaheserdir, Mutlaka olarak kaldınız.. — o şehirden uzaklaşmıştı. Fakat, muşfiîi H Bütün çekişme, çocuk İmparatorun İSTANBUL Hasan markasını arayınız; israr Madam Furtye öfkeli bir tavir ala - |ve tatlı bir muhabere büyük bestekarın_:._.v :nasıAn dö Savua ilııi:nntaküzell;lar:' öğle Neşriyatı: — K müsikisi, 1250: Ha- ediniz. Hasan deposu : Ankara, rak : ) L ihtiyarlığını okşuyordu.' SA - inda idi. An dö Savua Sırp kra'??. 13,30: Plâkla TÜY ; m'ıs 25: Muh- İstanbul, Beyoğlu. — Fakat, dedi. Musikişinas hazret -| Madam Furtyeye gelince Berliotz. « — Yuşmuş, fakat zulüm Ve istibdat için-| — |— 13 05: plâkla bafif mür's n leri, bu şakalarınız beni incitiyor.. dan aldığı her mektubu okurken kendi — I € kıvranan halk Kantakü ibz telif plâk neşrlyaFf—_ J si ve halk şarkıları. 20,30: Bayan Belma ve M. Berliotz Madamın kolunu asabi |kendine şö_yle derdi : af Na B f:çmişti. Kantaküzen İ'“'“P.a]-nı âi- e wiya"c; ns musikisi, 19.30: Spor arkadaşları tarafından Türk musiksi ve halk bir hareketle tutarak : — Hangi kadın var kıdbdyle : Iî îl "T barışmmm sonra bir müddet için ğ 18,30: Çay saati, î Genk ğ s;fmdan—. 20: ( şarkıları. 21: Plâkla sololar, 21.30: Orkestra.| — Şaka mı? diye inledi, Eskidenberi kek Çarafından sevilsin de mes'u zansa hâkim olmuş bulunuyordu. Vü- | . Cnabeleri, / Esre üsiki- |22.30: Ajans haberleri, — ilham aldığım kadının siz olduğunu masınt.. ka ikesi henliz ları tarafından Türk m > K u biyü l " An dö Savua'nın ah OT |sadi ve arkadas , ; n N ÇÜYU ETEN T AA U İ - ni İne d