M Sayfa Kahvelerin Islahı Meselesi Şehirlerde Sayıların Tah- didi Düşünülüyor ( Baştarafı Tirei yüzde ) almasına çalışılacaklır. Be ediyesi olmayan — nahiyelerde — Nahiye Müdür!eri kahveleri kontrol etmek vazifesle — mükellef — olacaktır. Köylüyü alâkadar eden devlet emirleri ba kahvelerde ayrılacak bir ilân yerine asılacak; ve gerek kültür bakanlığı, gerek halkevle- rinin köylü için olan neşriyatile, Cumhuriyet Halk fırkasının köylü için çıkardığı (Yurd) gazetesi ve ,köy evine abone olunacak yevmi 'bir gazeteden mürekkep bir kü- tüphanecik bulunacaktır. Köy mualimlerinin muayyen tamanlarda toplanan köylüyü günün mevzuları, rirantte yenilik, köyün bulunduğu muhite göre mahsuller Üzerinde alınması lâzımgelen ted- birler, yurt bilgisi gibi mevzular üzerinde konuşmalar ve açık mü- nakaşalar yapılması temin edile- ceklir. Eüyük — köylerde ise — shhi kaidelere uygun bir salon yap- tırılacak ve nahiye müdürlle muh- tarların tesbit edeceği bir Hlatta kahve, çay ve ayni zamamda ulu- Bsal ürünler (mahsul) satılacaktır. Şehir kahveleri için de başka şekiller ve kayıtlar düşünülmek- tedir. Evvelâ kahve sayılarının tah- didi mevzubahstır. Bazı yerlerde 300 kişiye bir kahve düşmekte- dir. Bu kadar çok kahve halkı Işsizliğe ve tenbelliğe alıştırdığın- dan evvelâ bunun önüne geçlle- cek ve kahvae sayıları — tahdit edilecektir. Kahvelerde bütün kâğıt oyun- Tarı, tavla — yasak — edilecektir. Bunun yerine şatranç, — bilardo gibi oyunlar konacaktır. Matbuat Umum Müdürlüğünün gazetelerle Osmanlıcadan -İ- 1 — Öz türkçe — köklerden — gelen Bözlerin karşısına ('T. Kö.) Ç(alâmeti) konmuştur. Bunların her bıri bakkında aıra ile — uzmanlarımızın Mmütehassın) — yazılarını gazetelere ve- feceğiz. £ — Yeni konan karşılıkların iyi Ayırt edilmesi için, geregine göre, Fransızcaları — yazılmış, ayrıca örnekler de konulmuştar. 3 — Kökü Türkçe olan kelimelerin bugünkü işlenilmiş ve kullanılan şe- killeri alınmıştır. Aslı ak olan hak, aalı üzcüm olan hüküm, Türkçe “gek,, kökünden gelen şekli gibi. Vakur— Ağırbaşlı - (ir.) Söreüux, grave Vali — İlbay Vülh — Şaşalamış, şaşırmış, şaşkın « (ir.) Stupâfait Varak — Yaprak - (fr.) Fenille Varaka — Keat - (fr.) Fewille Varakpare — Yapracık - (fr) Eorit İnsignifiane Vareste — Kurtulmuş (tr.) Dölivrâ Varidat — Gelir Vâridl — Yerinde, gelen Vartam— Uçurum- (fr.) Abime, prcipice Wasat — Ara, orta, göbek - (r.) Milleu Vasati — Orta, ortalama - fr. moyemn Vasf — (Bak: sıfat) - İr. Onalite Vüsıl olmak — Varmak Vasıta — Araç, yol - fr. moyen Vamtal nakliye — Taşıt, taşıma yaraci » fr. Mayen de transport Vüsi (Vüs'atten) — Geniş - fr. Large Vüsi (Vusayet'ten) — Atağ -İr. Tuteur Vasiyet — Tutsus İr. 'Testament. Vasletmek — Bitiştirmek, kavüştur- mak, kuvgıtmak-fr. Conjoindre, unir Vatan — Yurt, otan, vatan Vaz'etmek — Koymak - fr, Poser Vüzetmek — Öğütlemek - fr. Prücher, conseiller Vaz'ı cana — Temel atma - fr. Jeter les fondemente Vaz'ı hamletmek — Doğurmak Vas'ı yed — Elkoma « fr. Mainmise Vaz'ı yedetmek — Elkomak Vazife — 1- Ödev, 8 - Borç, 3- İş - fr. Novolr, fonetion Vazıh — Açık - İr. Olair müutabık - kalarak bu — salonlara tenzilâtlı abone temin — edecek Kızılay, çocuk esirgeme kurumu, müli ikt sat ve tasarruf cemiyati gi- bi milli teşekküllerimizin — bura- larda — reklâmlar ve — afişlerle halkı daima aydınlatmaları temin edi.ecektlir. Bu salonlara bir de radyo konması — düşünülmektedir. Eu ihtimal tahakkuk ederse gümrük- ten kontenjan harici kahveler için radyo gelirtilecektir. * Buradaki kahvelerden bir ha- zirandan itibaren tavla ve kâğıt oyunlarının yasak edilerek yalmız şatranç ve bilârdoya — müsaade edilmesi dolayısile şatranç merakı çok artmıştır. Oynanan oyunların hemen hemen yüzde altmışını şatranç teşkil ediyor — * Su Başında Kavga Etmiş.. Ve Polise Tecavüz Yapmış Dün Üçüncü Ceza Mahkeme- sinde polis memuru Bay Mustafa- ya vazife —esnasında yumrukla vurmaktan suçlu olan Hüsamed- dinin muhakemesi — yapılmıştır. Hâdise şudur: Bundan bir müd- det evvel çeşme başında maha- leye su dağıtmakla meşgul Şerif ile Hüsameddin arasında çekişme başlamış ve bu esnada kendileri- ni ayırmıya gelen polis memuru Mustafa Efendiye kızarak el ile tecavüz etmiye kalkışmıştır. Suçlu- mun ikrarı ve dinlenen şahitlerin yemin ile ifadeleri üzerine Hüsa- meddine bir ay beş gün hapis cezasile “500,, kuruş duruşma maşrafı yükletilmiştir. Vaziyet— Durtm - fr. Positlon situalior Vebal — Suç - Fr. responsabilite Vecâ — Ağrı, acı, sancı - Fr. Douleur, crampe Vecd — Urunç - Fr. Extase Vecde gelmek — Urunmak, ken- dinden geçmek - Fr. S'extasler Vech — Yüz Bervech — Olarak, gibi Vechile — Böyle, böylece, şöylece, gibi, şekilde - Fr. Ainsi Vecibe — Düşerge- Fr. Obligatior Veciz — Lâkonik (T. Kö.) Vecize — Ölger, özedı * Fr. Maxime Vedâ — Sağlıca - Fr. Adle Vedâ etmek — Sağlıcamak - Fr. Faire ses adienx Vefa — Vefa (T. Kö.) yapa « Fr. Fidelite Vefat — Ölüm, ölme Vefter — Bolluk, çokluk « Fr. Abondance Vehham — Vehimli - Fr. Apprt hensif f Vehleten — Anaıın, birdenbire « Fr. Tout d'un coup Vehm — Vehim (T. K8.) Vekâlet — Vekillik, yekelik Vekil — Vekil (T. Kö.) yeke Vekâleten — Yeke olarak, yeke- likle « Fr. Pai procuration, par interim Velerv — Bile, olsa da, ise de - Fr. Müme si Velhasıl — Sözün kısası - Fr. En resumâ, en fin Veli — 1- Yatır, eren 2- Ege gı:lıek). ece (kadın) - Fr. 1- mit 2- Tuteur, tutrice Velime — Düğün Velâd — Doğuran Velvele — Gürültü, patırdı - Fr. Tumulte Velyetmek (Aak: tevali) Veraset — İrs (T. Kö.) Verese — Mirasçılar (T. Kö.) - Fr. Höritlers Türkçeye SON POSTA Verid — Karadamar Vesaire ( V. S.) — Ve başkaları (V.B.) - Fr. Etc.. Vesatet ( Bak: tavassut ) — Fr. Mediation Vesayet — Atağlık - Fr. Tutelle Vesi — Gen' Vesika — Belge - Fr. Document Vesile — Yol, dolayı, bahana - Fr. Prütexte Vesilesile — Dolayısile - Fr. A Voccasion de.. Vesvene — Kuşku - Fr. Soupçon Vesvese etmek — Kuşkulanmak Veted — Kazık Veter — kiriş Veza — Tartı « Fr. Pesage Vezne — Kasa - Fr. Caisse Veznedar — Karacı - Caissier Veznetmek — Tartmak - Fr. Peser Vicahen — Yüzyüze - Fr. Par confrontation Vicahi — Yüzüne, yüzüne karşı, kendi varken - Fr. En sa pre- sence Vicdan — Vicdam (T.Kö.)- Fr. Conscience V'ıgıı — Yön, yönet yönerge - Fr. ireci Vifak — Uygunluk, barış - Fr. Coneorde Vikaye etmek — Korumak, etir- emek - Fr. Proteger, preserver Vilâdi — Doğuştan * Fr. De nais- sance, congönital Vilâyet — Il Virane — Ören - Fr. Ruine, de €ombres Virdi zeban etmek — Dile dola- mak - Fr, Röp&ter toujours Visal (Vuslet) — Kavuşma - Fr, Union, joulssance Volkan (Bak: bürkân) — Volkan, yanarda; hudus, tahaddüs ) — Vuku (Ba Olma Vukuat — Olan biten « Fait' öve nement Mümkümük- vuku — Olağan - Fr. Possible Vukuf — Biliş - Fr. Conna'ssance Vukuf hâsıl etmek — Öğrenmek- Fr.*Connaitre Vusta — Orta - Fr. Moyen Kurunu vusta — Ortaçağ Asrı hâzır — Yeni çağ Kurunu uhrâ — Sonçağ Kurunu ulâ — İlkçağ Vuasır — Çağdaş - Fr. Contem- porain Vusul — Ulaşma - Fr. Arrivte Vuzuh — Açıklık - Fr. Clartt Vuzubu mazar — Yalgörü - Fr. Ciartö de vue Vücub — Düşergem Vücut — - Varlık - Fr. Existance, 2 - Beden - Fr. Corps Vüs'at — Genişlik Vüsuk — Gerçek'ik - Fr. Aut- benticite | Vüsü — Güç - Fr. Pouvoir A Yabis — Kuru, kurak Râtıb — Yaş, yeşak-Fr. Humide Yâdetmek — Anmak - Fr. Se souvenir Yadigâr — Andaç Yave — Yava Yaver — Yaver (T. Kö.) Yazıhane — Yazak, büro(T. Kö.) Yels—Umutsuzluk, yels (T. Kö.) Fr, Döseapoir Yekçeşim — Tekgöz Yekdiğer — Birbiri - Fr. L'un Vautre Yekdil — Birgönül, gönülbir - Fr. D'accord Yekaasak (Bakı Nesak) — Bir- ton, birtarz - Fr. Uniforme, monotone | Yekpare — Tekparça - Fr. Fait | d'üne seüle plsce, bice | Yekta — Tek, tekin, benzersis - | Fr. Unigue Mayta 6 Karşılıklar Kılavuzu Yed — El Yedbeyet — Eline, dogrudan-Fr. De la main'â la malin, direcöment Yegâne— Biricik, tek- Fr. Unigue Yegân yegân — Birer birer, tek tek - On â un Yeokün— Tutar, toplama, som-Fr. Total Yemin — Ant - Fr. Serment Yemin etmek — Andiçmek, am detmek - Fr. — Jürer, — prster Yemin — Sağ Yesar — 1 - Sol- Fr. Gauche, 24 ( Bak: Servet ) - Fr. Richesse Yesir — 1 - Kolay, 2- az Yetim — Ökatiz - Fr. Orphelin Yevmi — Günlük - Fr. Öuotidlen Yevmi mahsus — Bayragün - Fr. Fate Yevmiye — Gündelik - Fr. Salalre Yübuset — Kuruluk, kuraklık Yüma — Yüm - Bonne augure Z Zâbit — Subay Zâbıta — Polis Zabıtname— Tutulga - Fr. Proctik verbal Zâbit vekill — Yarsubay Zaptetmek — Tutmak, almak, ele geçirmek, kapamak - Fr. Sal prendre, congutrir, #'emparer Zade — Oğul - Zadegân — Aksoylar, soyutlar| FT Les ır'ı!otıîitoıl,: I"F nobi Zâf — Zayıflık - Fr. Faiblesse Zafer — Yen, utku - Fr. Victolr? Zağ — Ka kuzgun Zığif — Sl?rz;'ncl- r. RĞpt'lİlF' Zâhir — Dışyüz, açık, belli - F” Extörleur, clair, manifeste Zahire — Yeysl - Fr. Vivre Ea Zahiren — Görün'lşte - F eç parence i Zahiri — Dıştan K ğ Takmet — Emek, eke P: geeti ü Ç Deyest 15 dexı yüledk