X germsmim 12 Sayfa Yazaa : All Rlll Deli Aslan Tefrika No ait 18 Süvariler Elli Atı Sürüp Götürmüşlerdi Işte bu sobaplerdendir kl. Bu akşam kalenin kapı altındaki oda- da Şahin Bey yoldaşlar İle vazi- yeti konuşur iken, Subuska üzerine gelen düşman kumandanlarından, onları Gpek yakından tanıyarak, bahsediyordu. Zaten bütün Macar ve Ab man hudut beylerile birçok ma- ceraları olan Türk Beyleri Şahin Beyin bu meclisinde eksik daeğil- di; ve Şahin Bey vaziyetin ağır- lğını — gidermek için şataretle bazı işlerden bahsetmek siyase- açma yolu addeylemişti, yan tarafına döndü ve orada oturan — boeyaz palabıyıklı — bir sipahi beyine hitap etti: — Dayı Hasan, senl neş'esiz ıbr!yuıı. yok sa (Zerrinoğlu) ld diye mi kay- gılsın ? Şahin Beyin bu sözüne karşı bir az daha uzak- ta oturan — bey- lerdenbiri gülerek cevap verdi: — (Nadajdi) ye bizim dayı Hasan - Bey kız- maliın da kim Tazaan! — Geçen- lerde (Nadajdi)nin B ivarileri — dayı Hasan Beyin elli atını ta bağla- irın içinden sürüp götürmüşler.. Bu sözlere he- def olan Dayı Hasan Bey, kur- naz bir müdafaa tavrile karşılık verdi: — Yoldaşlar, benl — kızdıra- mazsınız; çünkü (Nadajdijnin yürz elli hergelesi bugün benim ahır- larımda yem yiyor; — hangimizin Kkârlı olduğunu Allah bille! - Gerçek osüralarda (Nadajdi)nin müfrezeleri Subuska yaylasından Dayı Hasan Beyin kırk elli atımı almıştı. Hasan Beye çatmak için bundan yakışıklı bir fırsat olmazdı. Fokat şakacı olduğu — herkesçe bilinen Dayi Hasan Bey öyle hü- cumlardan yılacak adamlardan değildi; o, herkese tuhaf ve sus- turucu bir cevap verebilirdi. Hem bu ihtiyar asker de Şahin Beyin asıl istediğini anlamıştı. Ak, pa- labıyıklarını büktü ve oradakilerin ıüılıriııe ayrı ayrı bakarak: — Şahin Beyin okadar kork- tuğu bu ( Nadajdi ) efendi yok olan Jan H Diya başladı... O zaman san- mt'arı ölmek ve öldürmek olan muharipler, Dayı Hasan Beyin — kale kumandanına karşı giriştiği |bu ustaca taarruzdan dolayı, bir- — |bisne bakarak güldüler. Şahin - Bey de, mavi gözlerini kırpıştı- Iıur!k: | — Ey, söyle bakalım, Dayı Hasan; Şahin Beyin okadar kork- tuğu ( Nadajdi ) ne yapmış?.. Dayı Hasan Bey lâkaydane çubuğunu yaktı ve mecliste otu- ranlara bakarak; — Ağalar, dayılar, beyler; dedi; size büyük kahraman deni- len bu ummacı ( Nadajdi ) hak- kında tatlı bir hikâye 8ö:'esem dinler misiniz? ı Herkes tasdik manasına baş- larını eğdiler,.. Şahi,» Bey de gülüyordu: «in- Gi e © e tini bu akşam münasip bir söz İşte böylece, keyifli bir halde * ll—(b.ıdııdl') yine Üstümüze gel- di Bügyük Macar kumandanlarından olup bilahare kıral di (bizimle yaptığı mubarebelerle şöhret kü ınılı #özü istediği yola koy- muştu. Dayı Hasan Bey çubuğunu kuvvetli kuvvetli iki defa daha çekti: — Ağalar bilir siniz ki: (Na- dajdi) kahramanlık davasındadır; sonra bilirsiniz ki: (Nadajdi), ko- ca ÂAlman imparatorunun daima | yardımını aldığı ha'de bu mini minl kalemizden senelerce daha bir tek taş koparamadı; hele şu- nu daha iyi bilirsiniz ki: Kendi kahramanlığına okadar güvenen (Nadajdi) yi er- meydanında rezil - edip geri döndü- ren genç yiğitle- rimiz de yok de- ğgildir. Şimdi (De- almıştır) M Aslan) bu mecliste olmadığı için sözüm yüzüne karşı öğmek maz... (Nadaji) ye Deli Aslanın iki sene evvel bıyıksız. bir deli- kanlı iken yaptığı lıi #lbet katır- larsınız. Kumandan Şahin Bey tekrar işe karıştı: Eğ —- Dı.yıı Hasan; dedi; sana varaca, n Aılı'ı:ı!ı ’Eu Mıuğu:.yı;n.di)ıl)me:ı ği işl bırak da Alman elçisini iki sene evvel İstanbula götürürken Deli Asl: Bis h çıkan tahufliği DU Talatı. Y Dayı Hasan beyıı ghlıri parladı, çubuk iki defa daha çe- kildi; sonra söylemiye başladı: — Ağalar, tanrı bir doğru “#öylüyorum; altmış — yaşındayım; bu serhadta çok yiğitler gördüm, fakat bizim Deli oğlan giblsini analar çok seyrek doğurur. Şahin bey doğru söyler; kaza ölümden kurtulursa Deli Aslanın elini az- rail bile güç büker, ( Şebeş ) ka- lesi altında yoldaşlara yardıma gidip (Rezin oğlu) nu ve (Na- dı,dı) yi bwduğııııııı işi bilirsi- niz. Bu işda Aslanın yarar- hığını da batırlaramız. Şimdi Şahin beyin .dediği — Alman — elçisl hikâyesine gelelim: İki sene evvel Nemse Imparatoru bizim padişaha bir elçi gönderdiya; herif galiba ( Lüi ) isminde cebbar, inatçı bir kâfirdi ve Nemse çasarının biz budut beylerinden olan şikâyetini padişaha — anlatacakmış. Onun için, bu yandan da karşılığını vermek lzere bizim hudut palan- kalarından birer bey de sefirle Istanbula gittik. ( Arkası var ) SON POSTA Filipin İsyancıları Japonyanın Yardımını İstiyorlarmış Manilla, &6 — Filipinde iayan eden Sakdalistlerin başkanlarım dan Ramos'un teslim edilmesini Japonyadan dilemek niyatindedir. Tokyodan alınan telsiz haberleri- ne göre Ramos birtakım nüfuzlu Japonların yardımını kazanmıya çalışıyormuş. Müstakil Filipin adlı bir ge- zete çıkarmaktadır. Amerikaya karşı Japon — yardımını dileyen bir de beyanname neşretmiştir. * Manilla 5 — Tehassun etmiş olan birkaç yüz asinin — üzerine yerli bir jandarma kolu sevkedil- miştir. Zabıta, asilerin elyevm Japonyada bulunup — mühimmat yetiştireceğini vadeden bir mek-« tubunu ele geçirmiştir. Venedik Konferansı Taoplandı Ve İşi Bitirdi Venedik 5 — İtalyan - Macar ve Avusturya mlülmessilleri ara- sında —müzakere başlamış, bu hususta bir tebliğ neşredilecektir. Öyle anlaşılıyor ki Macar murah- hası bilhassa ökonomi sahasında Italya ile Yugoslavyanın yakın- laşmaları tezini müdafan etmiştir. Yeniden silâhlanma bahsinde ise Macaristan bu İşin görüşülmesini istemiş, fakat İtalya bu işin Uluslar Kurumuna ait olduğunu iddia — eylemiştir. — Macaristanın iddiaları — konferansı uzatacağa benziyor. Amerika Otomobil Sanayl- inde Grev Detroit 5 ( Amerika —Şevrole etomobil fabrikalarını, Ruffalo- daki montaj atölyelerini kapamış- tır. Bu suretle Mişigan mıntaka- sında — 33200 kişi daha işsiz kalmıştır. Ford Fabrikasında Başka Kaçakçılık Yapılıp Yapılmadığı Araştırlacak Ford — fabrikasında 29 bin liralık bir gümrük kaçakçılığı yapıldığından dolayı açılan dava- dan sonra iki ayda yapılan bu kaçakçılıktan başka kaçakçılık yapılıp yapılınadığı tetkik edile- cektir. Bu münasebetle Ticaret Odası mümessillerinden ve güm- rük memurlarından mürekkep bir ehlivukuf heyeti teşkil edilmiştir. Eczacıların Kazanç Vergisi Değiştirme Teşebbüsleri Netice Vermedi Doktorların kazanç — vergisl hakkındaki teoşebbüsleri müsbet netice vermesi Üzerine eczacıların da Ankaraya gönderdikleri heyet dün dönmüştür. Yapılan teşebblis- ler netice vermemiş, 1935 mall yılında eczacıların kazanç vergisi değiştirilemiyeceği anlaşılmıştır. Furuncular Tröstü Belediye Yeni Teşekkül Hakkında TahkikatYapıyor Bazı küçük furunlar narhtan aşağı ekmek satarak büyük furum- lara rakabet ediyorlar. Büyük furunlar bu rakabetten kurtulmak için birleşmişler ve küçük furun- ları satın almaya, bu suretle bir furuncular tröstü yapmaya başla- mışlardır. Belediyede bu vaziyeti tetkike başlamıştır. Mays 6 BEKLENEN KARTPOSTAL ? Baştarafı 11 inci yıııdı ) mahzün baktı: — Bügün de birşey yok ma- dami, dedi. Ve soura onu tesel- liye çalıştır — Merak etme!. Belki postada kaybolmuştur.. Hani bazan olur yal. Misis Hirsting o kadar dur- gun, o kadar müteessirdi ki pos- tacının bu sözlerini işilmedi. Ağır ağır kapısinı kapadı ve içeriye girdl Postacı da hem yoluna devam etti, hem bu kadının bir- kaç gündenberi niçin bu kadar merakla bir mektup beklediğini düşündü. Nihayet hatırladı. Ken- di kendine: — Evet, dedi, kocası ölmeden evvel her sene onlara kısa ve komik bir kart gelirdi. Misis Hirsting gömüldüğü kol- tuktan dalgın gözlerle — dışarıya bakıyordu. Şimdi cadde tatilden dönenlerle dolu idi. Renk renk otobüslerle arabalar halkı şehre taşıyordu. Yaya kaldırımdan insan sürüleri akın ediyordu. Misis Hirsting'in — gözlerinin önünde çok eski seneler geçti. O da bir zamanlar melekler gibi mavilere bürünmüş genç bir kızdı. Kırmızı yanaklı, — parlak - gözlü, uzun boylu güzel bir delikanlı ile nice deniz kıyılarında dolaşmıştı, yüksek yarların — Özerinden nice guruplar seyretmişti. Sonra her akşam pencerenin altından geçen- lerin ayak seslerine nasıl kulak verirdi. O, delikan'ının koşa koşa gelişini masıl anlardı. — Dışarıya bakar bakmaz gülümseyen, parlak mavi gözlerle nasil karşılaşırdı. O gırada — Misis Hirsting'in gözü epeyce uzaktaki bir otobüse ilştü, Hemen — yerinden fırladı. Acele ile kapıya koştu. Çünkü Sam ile Sara dönüyorlardı. Sam biraz yorgun görünüyor- du. Sar her zamankt gibi neş'eli idi. Misls Hirsting kaynı ile kare sını içten gelen bir hararetle se- lâmladı. Sam başile —mukabele eti Sara Şemsiyesini — salladı. Biran içinde otobüs geçip gitti. Mıııı Hirsting'in göğeli birden- bire dırı'dı. Sanki içinde kabaran hıçkırıklar boğazına kadar yükse- liyorlar, dışarıya taşamiyorlar, onu boğmıya çalışıyorlardı. Zavallı kadın bu şlddetli te- essörü ilk defa duyuyordu. Alelâ- esle sokak kapısını kapadı. He- men odasına çıktı ve kocasının koltuğuna atıldı. O zaman göz- yaşları bir sel gibi aktı. Kadıncağız kocasının ölümüne bu kadar ağlamamıştı. Tecesürü Samdan veya Saradan bir kart gelmediği için değildi. Unutulmak!., Aranmamakl.. Yalaız ve bikes kak makl,. Işte bu, müthişti.., t Duvardaki sant onbirl çalar- ken postacının sesi duyuldu. Ken- disini çağırıyordu. Hemen gözle- rini sildi. Üstünü, başını düzeltti. Kapıya indi. Ihtiyarın kolu içeri« ye uzandı. Beyaz bir kart bıraktı. Misis Histing titeyen ellerile kartı yakaladı. Hemen gözlüğünü taktı. Bu; her zamanki gibi kır- mızt burünlü komik bir resimdi. Arkasında mavi mürekkeple ya- zılmiş iki kelitmelik bir tebrik vardı. İmzaya baktı. Okunamıyor- du, silik gibi duruyordu. İmzanın okunamaması şüphesiz ehemmi- yetsizd. Ha Sara göndermiş, ha Sam, ne ehemmiyeti vardı... -Bi- raz geç amma Blackpool den her zamanki gibi bir kart göndermiş- lerdi yal.. Misis Hirsting yavaş yavaş konsolun Üstündekl çekmeceye yaklaştı kapağını kaldırdı. Kartı içine koydu, Pencereden giren ve çekimecenin içine vuran — güneş kartın üstünü İyice aydınlatıyor- du. Berekot versin Misisş Hirsting pulun Üzerindeki damgaya dikkat etmedi ve çekmeceyi kapadı. O saırada uzun caddenin öbür ucuna varmış olan ihtiyar pastacı Misis Hirsting'in kartın damgasını farketmeden sakiadığımı —bilmiş olaa idi son —derece memnun olacak ve içindeki — korkudan kurtulacaktı. Çünkdü haline acıdığı için ihtiyar kadına © kartı postacı yollamıştı. Emlik ve Eytım Bankası ilânları Kıralık Emlâk Esas No. sı Mevkiü ve Nev'i Deporito 14/2 Beyoğlunda Âşıklar mıydııııııdı. Cumhuriyet 30 Lira gazinoso bitişiğinde 2/1 No. h dükkân, 302 Istanbul'da — Tahtakalede 4 No. li odalı 85 , dükkân. 168 Büyükada'da Yalı mahallesinde Altınordu 150 » caddesinde 19, 21, 23, 25 No. l plâj oteli, Yukarıda mevkileri yazılı iycılcr bir yahut üç sene müddetle kiraya verilmek ve 11 Mayıs leleri yapılmak Üzere açık arttırmaya çıkarılmıştır. Şubemize gılınıloı'ı ftorj 935 Cumartesi günü saat onda iha- Isteklilerin K Kadıköy Sulh Birinci Hukuk Hâkimliğinden : Kadıköyünde Osman ağa mahallesinin kâğıtçıbaşı sokağında 15 Nolı hanede oturmakta iken nerede bulunduğu bilinemeyen Beliğe. Emlâk ve Eytam EBankası tarafından aleybinizde açılan kira karşılığı seksen yodı Hra kırk sekiz kuruşun tahsili bakkındaki da- vanın bakılan muhakemesinin bitiminde ilânen tebliğ edilen gıyap kararına karşı bir göna itirazda bulunmamış ve mahkemeye gek memiş olduğunuzdan vakiaları kabul etmiş addile müddeabih seksen yedi İira kırk sekiz kuruşun bin yirmi kuruş masarifl mu- hakeme ve yüzde on Ücreti vekâlet ve yüz seksen kuruş müeccel Uâm harcıcın tahsiline kabili temyiz olmak üzere 6/4/935 tarihinde gıyabınızda karar verilmiş olduğundan başkâtip ihbarnamesi makamına kaim olmak üzere ilân olunur. tıbllî İstanbul Belediyesi İlânları Cihangir yangın yerinde 5/17 adada 205/1 harita numarada 0,75 ııııılıı:ilr yüzünde ve 21/25 metro murabbaı sahasındaki B. Mali arsaya 233 lira 75 kuruş kıymet tahmin olunarak satılmak üzerö açık arttırmaya konulmuştur. Alâkalı olanlarla satın almak isteyen- ler 17 lira 54 kuruşluk muvakkat teminat makbuz veya mektubi'e beraber ihale günü olan 18/5/ 935 Cumartesi günü ıııl 15 de Daim! encümende bulunmalıdır. B.