24 Aralık 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4

24 Aralık 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

p (7 günde 1I| ' Garplılık - Şarklılık Bdebi san'atta ne garblılık, ne şarklılık . diye bir dâvâ olmadığı gibi, hakiki san'atı tek tip olarak tanımak icap eder. Tekâmül, bu tip san'atın istikbâle vaidlerini su- nar, Her ustanın vücuda getire- ceği eser, ovun malzeme bolluğu ile, kendi kabiliyet ve kudretine bağlıdır. Yani kuruntusüna değil | İyi eserler önünde dainıs bay- rTanız. Bu hayranlığımıze, hiç bir şey mâni olamaz; çünkü tekâmülü bu yönden çerçeveleri kırıp ağar- ken gayet güzel hissederiz. San'at- ta, taklitt te göze çarpar. Garp san'atkârının, â&n'st ince- liğine ermiş bulunması, başkalarını san'at âşıklarını * hayran eder, İn- kârı mümkün olmayan iyi bir eser karşısında, san'at inceliğini ararız. Birbirine zıt iyi ve kötü, yine bir birinin mevcudiyetini isbat eder, Daha güzeli bulmanın ilk ar- susu burada başlar. Yaratmak hır- 8, dimağı zorlar; insan a6iz gör- düğü kendisinde, bir şeyler dener, Yapabilen bir gsan'atkâra, ne garplı, ne de şarklı gözüyle bakmak de- ğillde; sadece “dan'atkâr,, diye dü- şünmek gerektir. Garplı bir eserin mükemmei oluşunu kale almadan tekmelemek, yıkmak muzipliği ne- den icabetsin? BSan'atın kzeymeti daima güzelliğini taşımasındadır. Bu çeşit bir tekâmülü görmek, san'at &lemimize açılacak yeni bir kapının müjdesidir. Arzularımızın tahakkukuns asbırsızlanırsak, ye- rinde olur. Bekliyoruz. © YENİ DAVA Yeni nesil ; Nihayet davalarının samimiyetiyle günden güne sayı- sını artiran bir zümre var. Bu sümre, lir ve romanlarımızda ro- alite arayan, yepyeni bir san'at dünyası yaratmak arzosu ile çır- pınan bir zümredir. İlk bakışta başkaları tarafından kendilerine “saşmalar ,, diyenler oldu; halâ da olmakta!. Fakat, bu sah'atta öyle bir tez varki, bütün muarızlarına saşmalatan tez... ” 62 — Servetifünun -— 2418 Günkü dâvanın en orjinal ts- raf: Şiir, hayatta düşünmek ve mevcudatın içinden alarak hakikat olan tarafını verebilmektir. Koca- bir fikir, dağını, vezin ve kafiye mumunda eriterek kurşun gibi dökmek ne? Nihayet bir kubbe altında ses çınlatmak hırsiyle de- gil de, meyveyi bizzat dalından toplayabilmek san'atı... İşte bu dâvanın erkek bir müdâfii olarak, inkâr edilemiyecek bir kültürle ortaya çıkan ve daima garp sun'a- tının inceliklerine nüfuz edebilen kudretli şair İlhan Berk'i de gö- rebiliyoruz. İlhan Berk, yeni nesil arasında başlıbaşına bir mevzu gibi ele alınabilir. Bu genç şair, tezle- rine destek yaptığı garp san'atkârı kadar, kendi milletindeki kıymet- leri de bulup çıkarabiliyor. Tezlerinde en iyi nümüneleri Cahit Sıtkı, İlhan Berk, Orhan Veli ve Sabahattin Kudret gibi genç şairler mükemmel çisrak ve- rebiliyor. Bu sahada samimi ve gelişen bir hava var. © BİR İLLET İki gün önce iyi dediklerimiz, iki gün sonra kötü oluyor! Niçin acaba 1 Hükümde şahsi kinler va- sıta oluyor. Bir insan anlamak ko- lay bir iş değildir. Adım adım ts kip etmek gerek. Kötü oldnğu ka- dar iyi taraflarını da aramak ica- beder. Her şeyin kötü tarafından kabı daldınp kaldırmak, elbette kötü neticeye varmaktır. Bu kabil itiyatlar, çirkin oldn- ğu kadar, sahibini de içinden çı- kılmaz bir zorluğa gömer... Öyle bir illet ki “derdime de- vâ yok neyleyim ben,, gibi!., “Yeşil Giresun, Enver KONANÇ İNSEL KİTABEVİ D.H LAWRENCE LADY CHATTERLEY'IN ÂŞIĞI Çeviren : Avni İNSEL Dünyada eu büyük tira jı yapan eser Kitablar arasında.) Parlak bir istikbal nasıl kazanılır ? Çeviren : Ömer Rıza Doğrul Meşhur Geasson'un yazdığı en güzel ve mevzu itibarile herkesi alâkalandıran en keymetli eserle- rinden biridir. Bir istikbal kurmak hayaita muvaffak olmak her gen- cin, her insanın, en bellibaşı he- defidir. Herkesin emeli, bu hedefe Yarmaktır. Bu emeli gerçekleştir- mek için ne yapmalı ve nasıl ça- lışmalı? Bir çok insanlar, bunu öğrenmek için ömürlerinin mühim bir kısmını israf ediyorlar. Ve 30- Dbunbda ya öğrendiklerini tatbik e- demiyecek hele gelmiş oluyorlar, yahud çok pahalıya mal olan bijl- gilerini tatbik ederek çok geç mu- vaifak olnyorlar Bu eserin en büyük kıymeği, bunu öğrenmek için, vakit kaybet- meğe lüzum bırakmamasıdır. Çüm- kü eser, hayatın her vadisinde çâ- şan ve muvaffak olanların ne yaptıklarını, bir istikbal karmak için işe nasıl başladıkları; çalışma- lannı nssl inkişaf ettirdiklerini ve hedefe nasıl vardıklarını anla- tan hakiki ve canlı hikâyelerden müteşekkildir. Bu hikâyelerden her birinin kahramanı, ydşamış, çalışmış ve muvaffak olmuş bir insandir, Aziz okuyucularımızın bu kitabı okuyup istifade etmemeleri imkân- sızdır, Arkadaşımız Ömer Rıza Doğrul pek gelis bir ifade ile ter- cüme etmiştir. Okuyucularımız ha- raretle tavsiye ederiz, kltabçılar- dan temin edilebilir, Fiatı 75 ku- ruştur. Meşhur adamların meşhur sözleri Fransızcası 17 kere basılan bu eser, BE. Cazes tarafından yazlmış ve J. Bahar tarafından tercüme edilmiştir, Eserin ilk basımı sür'at- le tükenmiş olduğu için ikinei de- fa daha nefis bir surette basılmış- tır. Dünyanın en büyük şahsiyet- leri tarafından insan, hayat, zaman, gençlik, ruh, kendi kendini tanı- mek, iyilik ve fenalık, ahlâk ve ahlâkiyat, şuur, saadet, ümid ve ıstırab hakkında söylenen en kıy- metli sözleri toplamaktadır. İkinci basımının da birinci basımı gibi rağbet göreceği şüphesiz olan bu eseri tavsiye ederiz. Fiati 50 ku- ruştur,

Bu sayıdan diğer sayfalar: