Halide Özsoy'un Ölümü dolayısıle 21 vci baharını doldurmadan aramızdan ayrılan Halideyi de doymak bilmiyen kara toprağa gömdük. Bunun ölümü ile yalnız Mer- kez Bankası öilesinden bir uzuv kaip olmuş değil, Türklüğün ateş- li, cesur, azimkâr olduğu kadarda çalışkan bir evladı yok olmuştur. Genç yaşfa vefa! eden Halide ÖZSOY Dün göz yaşlarımız içinde onün değerli vücutunu taşıyan ta- butunu omuzlarımızda götürürken anlattıklarını düşünüyordum. O her vakit halen ikinci #ını- fında bulunduğu İktisat Fakülte- sini birinci olârak bitirmeği, dok- torasni vermeği ve bundan 80018 da namını ebedileştirerek eserler yaratmağı düşünür ve bu uğurda yemek ve istirahat zamanlarını bile durmadan çalışmağa hasre- derdi. Fakulteyi bilmem; fakat o- Du banka şefinden hademesine kadar herkes severdi. Temiz ah- lâkı dürüst muamelesi ve bütün arkadaşlarına karşı sevgi ve say- gısı herkeğe kendini asındırmıştı bunun en açık delili arkasından akıtılan göz yaşları idi. Gerçi arkadaşları onun yaluız cesedini kara toprağa terketmiş- lerdi onun öramızda ebedileşen rnhu hepimizin kalplerinde yaşsa- maktadır ve yaşayacaktır. 206 — Servetifünun — 2404 Hafta Hasbıhali — İ incel sahlfeden devam -— hayata girdi ve tekmil kıt'aları sardı. İnsanlık gleminden tam mğnaşile insanlığı kaldırdı, insan- ların birbirlerine karşı merhameti, şevkati, adaleti kalmadı. Son bir İsviçre gazetesinde okudnm. Tav. siye eyliyor; amanın dikkat ede- lim, çocuklarımızı iyi doyurup sağlam büyütelim, ahlâkını muhâ- faza edelim. Bu cihet temin olun- maz ise istikbal kuvvetsiz, ahlâk- sız evlâtlar eline düşer ! Değirmenderede ki bahçemizde iri ağaçlara ve onların sürgün dal- larına, sağlam köklerine baktıkcâa bir eski Fransız müellifin sözü hatırıma geliyor. Müellifin sözü şudur : «Sağlam ve temiz yetişmek için siz daima tabiatın yürüyüşüne bakınız; onu taklit lâzımdır. Men- faat hırsı peşinden koşmak insanle- rı tabii ağaçlara benzetmez ©o0ğ- kun canavarlardan daha fena olur!» Pekâlâ. Tarihin ve insanlığın gösterdiği mükemmel örnekler or- tada iken acaba bütün dünya ne- den dolayı birbirlerini ezmek yak- mak ile meşguldür! İşte buna cevap bulunamaz. Yakmak ve yıkmak huylarının insanlarda bu derece coşkun olması dünyada eski Mısırın sağlam taş ile yapılmış ehram yadigârlarını ortada bıraktı; ilk defa Mısır ehramlarını 1889 da görmüştüm. O sene Perisde meş- hur bir sergi açılmış ve orada demirden Eyfel kulesi kurulmuş idi. Herkes hayran idi, Fransayı alkışlıyorlardı. Aradan 53 yıl geçti, Parisdeki Eyfel kulesi yıkılacak haldedir diyorlar; fakat eski Mısı- rın yadigârı Eyfel kuleleri duru- yor!! Ahmed İhsan TOKGÖZ Bankanın makine gibi işleyen servislerinde kendine düşen işini zamanından evvel bitirmeğe can atar, iş sahiplerinin bütün kolay- lıkları kendine haş kibarliğile gös- terir boş zamanlarını kitaplarına hasrederdi. Kederli ailesinin anlattıklarına göre de iki üç saatlik uykuyu kâ- | fi görerek diğer saatlerini kitap- larına veren Halidenin hiç bir ar- kadaşı bir gün bile hayatından şi- kâyet ettiğini duymamıştır. Ne yazıkki Felek onu tam randıman vereceği, yarın için verdiği ümid- leri sahihleştireceği bir anda ara- mızdan aldı, Onun hayatta yegâ- ne istediği şey çalışmak ve mu- vaffak olmaktı, derslerinden ayrı- ca bildiği zamanlarda edebiyatla uğraşır, taparcasına sevdiği Yab- ya Kemal olmayı kurardı. Değerli arkadağımız Nafiz: (Halidenin ağabeyini) sevgili kar- deşi Healidenin ebedi ziyandan bütün arkadaşlarını seninle bera- ber göz yaşı döktüğüne inansanda, teselli veremeyiz çünki bütün Banka ve Fakülte gençliği &enin kadar teeelliye muhtaç. Hepimizin başı sağ olsun. DOĞUM Mecmuamızın tertip şefi arkadaşımız Mehmet Dizman- ın bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir. “Servetifünun. mini miniye uzun ömürler dilerken ailesini tebrik eder. ger senenene masssses090uveBesansrsumse0rr2e, Huyatasş8000000sssrürare00900ssa00ss000000s10” Sabri Fettah : Gravür (Kendisi)