İKİ GARİP AŞIK — 210 uncu sanifeden devam — mıştık ama, bunlar bizden de ay- nasızlarmış |» Ama, okuyucularım ne gorlu bir durumda olduğumu ederler ve bana hak verirler, Gi- nirlenmemek elimde mi? Mün&- sebetsizin biri çıkıyor iki saal ağk hikâyesi dinletiyor, Ve sonunda, aman Yarabbi! Güzel kelebeğim üzerinde bir hak iddia ediyor. Bağırdım : « Bu bir meselesidir namus t6- mizlemek gerek ! » Yolarkadaşım- artık rakibim olmuştu-büsbütün afalladı ; « Telâşlanma iki gözüm! Ne yaptık ki ? Seni arkadaş bildik ve gevgilimizin resmini gösterdik ! >» — Sevgiliniu mi? Babandan mı kalmış?» — Elbette sevgilim; nışanlım, hatta canımın içi! Sen kim olu- yorsun ki teli Herbalde senden çok m) if Elektrik mühendisi ! » — Yaramaz bayım, Avrüpada tahsilim ve üstelik te doktoram vari, « — Ne doktorası? » — Afişi» — Gülerim aklına sayın afiş doktoru! Bu kafayla Selma'nın Bana âşık olacağını umuyormu- sun ?» « Orası size ait değil, Belma bütün varlığı ile benimdir |,» “ Belma mı? Yanlışınız ola- cak!» — Hayır Belma!> — Selma!» Şöför araya girmeseydi, herifi bir temiz pataklayacaklım. Düşündüm : herhalde şeytana rast- lamış olacaktım. Tanrı, başıma bu püsküllü belâyı musallat ettiğine göre vaktiyle çok büyük bir günah işlemiş olucaktım. Bir sigara yakınca, sinirlerim biraz yatıştı. Mazimi gözden geçi- rerek, geçmişte büyük bir günah işleyip işlemediğimi araştırmaya koyulmuştum ki, yolarkadaşım özür dileyen bir sesle başladı : - — Sayın bay görülüyor ki iki- miz de aynı kıza tutulmuşuz. Size kendisini Selmâ diye tanıtmış, ba- nada Belma diye.. Her ikimize de ümit vermiş, kalplerimizi büyüle- miş. Bms, inanıu bana ki onsuz 214 — Servetifünan — 2404 — yaşayamam. Onu bana bırakın, köleniz olurum. » — Bana, yapılması imkânsız bir şey teklif ediyorsunuz. Ne kadar wshrep çektiğimi biliyor musunuz? > — Ah, keşke karşıma çıkmamış olsaydı.. » — Keşke ben de tanımamış ol- saydım... » Gece yarısına doğru, yol üze- rinde bir köye vardık. Kamyone- iimiz, yolcu otellerinden birinin önünde durdu. Otelin altındaki lokantada içmeye karar verdim. Efkâr basınca ne yapılır * İçime kurt düşmüştü, Bu uzun yollarda kendimi başka türlü nasıl avute- bilirdim $* Rakı geldi. Yolarkada- gım, hayır rakibim de karşımdaki masada, başı avuçları arasında dü- şünüyordu, O da rakı getirtti. İç- meye koyulduk. Yüreğime düşen ateş, yavaş yavaş beynimi de yakmaya koyul- du. Ah, ipsandaki bu kıskançlık, bu şüphe ve bu tatmin edilmek Ihtiyacı,, Duramıyordum. Yukarıda söylediğim gibi, ben azim sahibi bir gencim. Çabuk karar veririm ve verdiğim karardan da asla dön- mem ! Geri dönüp, bu bilmeceyi, bu ölüdürücü mug&mmayı çözmeye karar verdim. Artık ne için E..'ye gidecektim ? Her şey altüst olmuş tu. Eşyamı K... ye giden bir oto- büse aktardım. Sabaha karşı F... 'deyim. Ona gidiyorum. Ne biçim yürüdüğümü siz tasarlayın. Utan- masam koğacağım. İşte kıyıdaki kırmızı kiremitli ev, işte sarma- şıklı penceresi. Evet, rakibim de böyle tarif etmişti. Kapıyı bir fır- tına gibi sarsıyorum. Yüreğimi sarsan elektrik akımı bu &efer iki yüz yirmi volt.. Açıyor, o açıyor ve bahar gibi yüzüme gülümsüyor. —«Bana ihanet ettin-diyorum- Artık her şey bitti!» —eFakat, siz kinısiniz ki *» di- yor karsımdaki.... —<Selma, ne çabuk unutuldum.. Beni öldürüyorsun ! >» Hayret.. Genç kız deli bir kah- kahayla içeri koşuyor...» Selma! Selma ! diye bağırıyor. Ve biraz sonra Selma geliyor. Hakikatın anahtarı, muammanın kilidine so: kulmuş bulunuyor.. Fakat neden sonra .. Selma izah ediyor: “Biz iki- ziz, bizi anamız bile ayıramaz!,, Uyanıyorum. “Affedin - diyo- rum - İkiniz de bağışlayın. Bu, bir kuruntudan başka bir şey de- ğildir. Boğazıma hıçkırıklar tıkanıyor. Baadet kıçkırıkları. . Meseleyi ol duğu gibi anlatıyorum. Gözleri- mizdeki bütün saadet vaşlarını akıtıncaya kadar gülüyoruz. “Kâş-diyorlör bana kavuş ve ondan özür dile |,, Oh, ne kadar mesudum. Bir taksi ile ona 215 inci. km. de ye- tişiyorum. “Sevgili bacanak,, diye sarılıyorum ona. Bir çocuk gibi seviniyor, “Bu kadarcık küçük ş6- yi de gulıyamadık. Aşk gözümüzü ne kadar bürümüş. ,, diye gözle- rinden yaşlar boşanıyor. Şöför Omuavininin mırıltısını duyuyorum: “Bu herifler kaçık değillerse Allah belâmı versin! ,, Evet, hele bir sevsin de şöför muavininide görürüz. EB. . de güçlükle üç gün kala- biliyorum. Kelebeğimin hayali uzaklardan bana el ediyor. “Gel çabuk gel!. “diyor bana. . Ve ben içimdeki engin susayışla, ona ye- niden koşuyorum. Şinasi ÖZDEN TASHIH Arkadaşımız Şair Halit Fahri | Ozansoy'un geçen sayıda çıkan Şiirde ne yapmak istedim? adlı yazısındaki “Yokolma. şlirin son mısradan evvelki mısrada “ilâh. «ilân» çıkmıştır. Okuyucularımız - dan tashih etmelerini rica eder, özür dileriz. Milliyetin Felsefi ve Türklerde Ulusal inanç İçinde 26 Türk mütefekkirinin ya- zısı vardır. Mukaddimeyi yapan: İZZETTİN METE TAVSİYE EDERİZ. m Giğim.