m Mrs. Siddons “Lady Wacbeth, de Mamillius— Çünki beni öpüyorsun, ““'gok fazla ve benimle sanki ço- cukmuşum gibi oynuyorsun. Se- pi, biraz daha fazla seviyorum... Il-st Kadın — Neden Altes! Mamiliwiz — Kaşlarının daha siyah olduğundan değil! Yalnız tek şartla : ayın ondördünden daha güzel olmaması, bunun kâdınla- ra dahâ çok yakıştığı söylenir Bâdece onlar bunu kalemle çek- mezse | I-ci Kadın — Bunu da kim öğret- ti, sana -? Mamilisis — Hiç, kadınların yüzü. Seninkiler ne renkte, rica ede- rim T-oi Kadın — Mâvidirler, Altes. Mamtiluis — Palavra atıyorsun. Bi- rinin burnu mâvi olduğunu gör- düm, kaşlarının değil, I-ci Kâdın — Dinle Prens! Kraliçe yakında yine anne ola- câk yani yakında hürmetlerimi- zi sunacağız yeti bir Altese, O zaman gelde seniule hir daha oynayalım ! I1-oi Kadın — İyice şişmanladı... fazla şişkin... Bâri iyi bir snatte olsa ! Hermiona — Fakat siz orada ne fı- sıldaşıyorsunuz * Şimdi oynamak keyfin var : şu- rada dur da bana bir masal anlat £. Mamâlliş — İyimi, kötü mü Hermione — Biraz neşeli olsun... 42 — Servetifünun — 2390 Bir mucize: SHAKESPEARE Mamilliw — Kış zamanında kötü- sü daba iyidir... şeytan ve pe- rili bir tâne biliyorum Hermione — Peki anlat Otur şuraya ve nasıl daha iyi geliyorsa sana öyle yap ta Beni perilerinle korkut Bunlarda çok uştasın, bilyorum. Mamiliuiş — Bir varmış... Hermione — İlikten otur bakalım !.. Ne varmış! Mamilivis — Bir adam varmış... Veo, ere evinde otu» ruyorm Fakat, e söyleyeceğim ki ç6- kirgeler duymasın ! Hermione — Peki haydi anlat, — Ve yalnız benim kulağıma, haydi! Mamillius böyle gözdüğümüz gibi konuşuyor, annesiyle yukarı- dan, lalasına kızıyor çünki o bunu «sanki hâlâ çocukmuş gibi kuvvet- le öpüyor» ve onun sürmeleriyle ihtiyar insan sözlerile alay ediyor ; biz, derhâl kader böyle bir çocuğu gözetliyor diye düşünüyoruz; ve hakikaten ölüm onun civarında dolaşmaktadır; o çok hassas, çok zekidir, evdeki şerefsizliği, baba- amın çirkin kıskançlığının &nneşini düşündüğü bâli duyanca, yatağa düşüyor ve ölüyor, Macbeih'de de Lady Macduft'un da bunun gibi müstesnâ bir çocu- ğu var. Babası ölmüştür, yâni Macbeth tarafından öldürülmüştür, Annesi de ona şimdiden sonra nasıl yaşa- yacağını soruyor: — Kuşlar gibi, an — Nasıl, böcek ve iy e mi? — Elime geçenle, demek isti- yorum. Ve bütün mükâleme ilahi bi- günâhlığıyle o kadar olgun ve o kadar yaşlı insan mükâlemesidir ki. bu çocuğun fazla yaşayamıyacağını hissediyoruz ; o, bu küçük ve lekeli hayat icin çok fazladır; ve eğer böyle düşünmüşsek haklıyız, çün- IV D. PROTOPOPESCU'dan Çeviren ; CAVİT YAMAÇ kü bunu tâkip eden sahnede Mao- beth'in gönderdiği câni belirecek- tir, bu da çocuğu boğacaktır, fakat çocuk ölmezden önce ona olgun bir ifadeyle iğrençliğini bildirecektir. Shakespeare'in çocukları öldü- rülmezlerse kaybolur veyâ bapis- hâneye düşerler, ki bu da ölüm demektir. Mincü Riohard'ta, Richard tara- fından öldürülen Clarence dü- künün kız ve erkek çocukları ve büyük anneleri York Düşesi arasındaki mükâlemeler hayrete ler, vericidir : Brkek çocuk — Sevgili büyük an- neciğim söyle babam öldü mü Gigi” — Hayır, oğlum. G. W. BROOKE “His ncü Richard, ia