19 Mart 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4

Ay hakkındaki müsahabesini gördüm. Onu da hem keyif ve hem tak- dirle okudum, Bilmem, belki adım Tokgöz olduğundandır, Kastomoni Taşköprüsünde Tokgöz oğulların- dan Saraç Abdurrahman ağanın torunu oluşum, mutlaka Tokgöz, Açıkgöz, Yılmazgöz kelimeleri kn- lağıma hoş getirir; daima babamın bana yazdığı mektupları hatırla- rım; mutlaka Gözümün bebeği evlâdım sözile başlardı. Büyük anam baua her sabah mektebe giderken : Tanrı seni kem gözden saklasın yavrum der idi. Akşam- ları bir az gecikirsem beni görün- cp ilk sözü: « Nerede gecikdint Gözüm yollarda kaldı !» derdi. Bü- tün bu tatlı zamanları hatırladım. Ortada ne güzel we şefkatli hava- lar eserdi. Şimdi bu göz kamaştı. ran zamandan eğer görmüyorum |! Sonra düşünüyorum: Şefkat ve yürekten sevgi nerede 7 Doğrusu diyecek yok! Tam eski tabirle dün- yada göz gözü görmüyor! Her ket birbirinin gözünü oymağa uğ- raşıyor. Gözüm diyene gözün çık- sın diye cevap veriyorlar t Pekâlâ bunun sonu ne olacak ? Orası kat'i surette karanlık! Cihan harbinin başında buluuanlar, yine birbirlerine tehdit sözleri aavuru- yorlar ! Her biri diğer tarafa: se- nin kökünü kazıyacağım, &enin yerinde yeller esecek diyor! Ya- şasın medeniyet ve insaniyet! O halde bana mektubu yazanın sözüne avdet eyliyorum. Şefkat- tan mahrum Avrupalıları model tutacak yerde Japonları örnek yapmak galiba daha doğru diye- ceğim ama ben yine başka kanaatta kalıyorum. Kendimizden başka kimseye benzemek istemiyorum. Atalarımızın çalışkanlığına ve Ea- naatine dönelim, bundan âlâ selâ- met yolu olamaz! Biz ne Avru- palılara kem gözle bakıyoruz; ne- de Japonlara gözümüzü değdirmek istemiyoruz. Bizim göz bebeğimiz kendi istiklâlimizdir. İşte ben de Göz kelimesini ziyade kullanarak biraz yazdım. Aman kimsenin gö- zü üzerimde kalmasın ! Zaten kal- maz; çünkü ben kimsenin ne ken- disine ve ne malına göz dikme- dim ve dikmem ! Ahmed İhsan TOKGÖZ 206 — Servetifünun — 2378 Sabır.. Hayat güzeldir diyenlere bir türlü ısınamadım; Gidenlerin sabrına şaşıyorum, Gelenlerde benim sabrıma şaşocaklar.. Ölümün sonsuzluğu bizde her şeyden derin; En sağlam öğütlerde vız geliyor.. Yılan ayak, taş yumruk, İşkenceden bir koğuk, Sabır getiren beşik, sabır götüren tobut. İHSAN BORAN Sürme Arabaci Sürme arabacı, sürme ! Başım dönüyor şehre yaklaştıkça.. Olup bitenleri görmemek için Kapanıyor gözlerim | Sürme arabacı, sürme | Anam gençli ayrıldığım zaman Saçları bembeyaz olmuştur belki. Belki gençliğinin rüyasını görmektedir Bir mangal başında şimdi... e. Nil — Sürme arabacı, sürme İ “Dönüp bulmamak.. korkusudur karartan gözümü Tanıdık bir çehreye rastlamamak yollarda Sokakları boş, çeşmeyi kurumuş, Saatı durmuş bulmak korkusu.. Bırok, çolsın tekerlekler yolların sazında Bize yeni bir gurbet türküsü.. —ıı — Sürme arabacı, sürme | Babam ava gidemez olmuştur Genç çoban sürüyü güdemez olmuştur.. Bana kurt masalı anlatan değirmenci Yeşil bir tümsek olmuştur belki. Sürme arabacı, sürme | Yaklaştıkça şehrin voroşlorına Kuduruyor içimdeki deniz | Razıyım hasretin acısıno Bilmek istemiyorum, görmek istemiyorum | Sürme arabacı, sürme !.. ŞİNASİ ÖZDEN