Elbette tohum çürümeyince filiz vermiyeceklir. rx Cahit vezin ve kaliyenin dar çerçevesinden kurtul- duğu zaman esasen dünya şiirinde böyle bir aksülâmel mevcuttu. OVezni sosyal bir unsur olmaktan çıkaran Nazım bu tarzın en güzel nümunelerini vermişti. Cahit bütün bu şekil ve ruh değişikliklerini günü gününe ta- kip ediyordu. Böyle olmasına rağmen niçin Paristen gönderdiği şürlerde ruh bambaşka olsa bile Orhan Veli ve arkadaşlarına yakındı. Acaba Cahitle Orhan ayni ihtiyacı aynı zamanda mı duydular? Böyle olma- mak lâzım. Orhan Veli ve arkadaşları bu yeni tarzı Türk şürine getirirken, ilk fedaiydiler. Cahit bu dâvaya gönülden hizmet ettiği halde, dahaaz cesurdu. Esasen Cahit'e Orhan'ın kül halinde tesir edişi buradan geliyor. » Xx Cahit Türk şiirine ne getirdi? Türk şiirini uzun bir devir ölülere mahsus hare“ ketsizlikten, mütemadiye dısta dolaşmaktan, kurtarmak son on senenin şairine nasib oldu. Cahitin bu dışa ait değişikliklerde rolü yassiftir, bir zevke saplanıp kalma- mak, her yeninin ihtiva ettiği güzellikten, istifade et- mektia. Türk şiirinin İisanının zenginleşmesinde, gerek yeni kelime ilâve etmek, gerek getirilmiş kelimeleri işlemek- te de Cahitin rolü yoktur. Cahit esacen şir lisanının kifayetsizliği içindedir, Kullandığı kelimeler şiire mah- sustur.. Munistir, mahduttur. Fakat son on senelik şiir ufkunun genişlemesinde, mısraların hayal hendesesinden, şiirin ölçüden kurtul- masında Cahit'in emeği ve değeni asla unutulmıyacaktır. Türk şiirine swbtilil6'yi Cahit getirdi. “xx Muayyen bir neslin, benim neslimin şürle ülfeti olan hangi çocuğuna rastlasanız, dudaklarında şu mis- raları bulacaksınız : Getti gelmez bahar yeli Şarkılar yarıda kaldı. Bütün bahçeler kilitli Anahtar Tanrıda kaldı. Yeni bir aşktan önce O zomanlar ben her gün, Vapurları karşılamıya giderdim. İstasyonlarda dolaşırdım Tren saatlerinde. Vaktimi parklarda, Caddelerde geçirirdim. Ah, nerden bileyim. Yeni bir aşktan önce gezildiğini, Böyle yerlerde ? Bir şehirde yalancılık Bütün gün bulvar kahvelerinde Gelip geçen tramvayları seyrederek Vakit geçiriyorum. Caddeler sulanınca, ikindi vakti, Sevdalılar geçiyor Taksilerde, faytonlarda. Postacı mektup dağıtıyor Her oyunda yeniliyorum. Akşamları evinize dönerken Beni hatırlayınız ! Geç vakıtlara kadar Yalnız dolaşıyorum, sakakta. Yemek yedikten sanro, Bir türlü uyumak istemiyorum. Ahmet NECATİ Görülüyor ki Cahit Türk edebiyatında belli başı bir şairin tesirinde kalmamıştır. Belki parça parça ve zaman zaman gerek kendi neslinin şairlerinden gerek geçmişlerden onda izler görülür, Esasen biz burada tesiri en dar mânasında alıyoruz. Cahit'de sanat sanat içindedir. Sanat ancak kendisine hizmet eder. Onun bütün gayreti saf şiiri tam şiiri vermeğe çalışmaktır. Onun için de, ne belli başlı bir mektebin başlangıcı, ne de devamıdır. Cahit'in bütün ömrü bir şiirden fazla bir şey olan Robenson gibi şiir zirvelerine yükselmiye çalışmakla geçecektir. Şahap SITKI EMİN ÜLGENER TA Ş — Roman -— Pek yakında n 161 —Servetifünun — 2374 Me A. ww.