Çeviren: OKTAY AKBAL . «Bu yazı Leon Tolstoy'un bal- dızının, büyük edib hakkında yaz- mış olduğu eserden alınmıstır.» 4 Kont Leon Nicolaiviteh'i ilk gördüğüm zaman yirmi yaşınday- dım. Kontun hemşiresi Maria Ni- colaievna evlenmiş olduğundan kışları Moskoyada geçiriyordu. O- rada iki Tolstoy kardeşlerle; Leon ve Nicolas ile tanıştım. Birbirlerine, bilhassa tatlı ifa- deleri ve derin bakışları ile benzi- yorlardı. İkiside bizimle oyun oynuyor ve hikâyeler anlatıyordu. Leon pek söze karışmıyordu. Nicolas : — Levotchka yine &iyah oelbi- gelerini giymiş, baloya gitmek için beyaz kravat takmış.. diyordu. Harpten biraz Bonraydi. Sıvastopol muhasaraşının hikâ- yeleri bizi meraklandırıyordu. Leon Nicolasivich üniforma ta- şıyor ve bize hatıralarından bah- sediyordu. Onu, kız kardeşim Sonia kadar dikkatle dinliyen yoktu. İlerde ka- rısı olacak olan Sonia ona hay- randı. Albümüne Tostoy'dan şu parçayı yazmıştı : “Çocuğun ruhunu dolduran fi- kirlerin tazeliğini, bu düşüncesiz- liği, şefkat ihtiyacını nerede bul- malıf,, Soğuk ve sâkin bir karakterde olan kız kardeşimiz Lise ayni say- faya şu cümleyi yazmıştı : “Amma aptalsın Sonia., Leon Nicolaievite'in ziyaret- leri daima beklenmedik bir za- manda olurdu. Bazan çok kısa, bazan çok uzun sürerdi. Bazı davet edildiği zaman gelmez, bazı davet edilmeden çı- kar gelirdi. Onunla konuşmak bi- zim için bir zevkti. Her şeyle alâkadar olur, her- kesle konuşurdu. Gençler, ihtiyar- lar, uşaklarla bile.. Üzerine iyiliğin sevimliğini çe- kiyordu. Bir gece Tourgeneft'in «İlk aşk» ından bir parça okumuşttu; mevzu bir genç kız için biraz açık oldu- gundan, odama ,yatmıya gönderil- memek için oturduğum yerde u- yuyor gibi yapmıştım. Sonra Leon Nicolaieviteh on altı yaşında bir gencin aşkının hayatta duyulan en kuvvetli his olduğunu söyledi. Ayni romandaki baba sevgisi o kadar yüksek değildi. Kont Leon bir müddet Samsa- ra'ya gidip kımız kürü yaptı. Samara'dan dönerken Moskova- ya geldi. Bize uğradığı zaman laşnaıa - Poliana mektebinden iki talebesi kendisine refakat ediyordu. Bu yeni ziyaet kardeşim Sonis- yı derin hüzne boğmuştu. Farkina vardım ve sordum: — Kontu seviyor musun Cevap verdi: — Bilmiyorum, Daha sonra Alman guvernantlar Kontun eve Sonis için degil, fa- kat Lise için geldiğini söyldiler, Ona Kont di- yorduk veonun- la yalnız Fransız- ca konuşuyorduk. Leon Nicolai- eviteh kendini çirkin sayıyor ve gok üzülüyordu; bana bunu birçok defa söylemişti. Fakat bilmi- yordu ki, düşün- cekinin derinliği simasına, gözleri- ne , nazarlarına ; nüfuz eden bir tatlılık veriyordu. Tasnaıa - Polinna'ya gittik. Bir ay sonra büyük babamın evine döndük. Leon Nicolajeviteh oraya beyaz bir ata binerek geldi. Bir akşam yemek salonun& geç- miştik. Ben piyanonun arkasında, bana şarkı söyletmemeleri için unu- Seni bulamazdım, SEVDA Evinizin önünde dolaşsam San sözlerinde bahçalar olan ! Şimdi evimdeki karım Senin kadar küçük olmaz çocuklarım... Gök yüzü bugün ne kadar da çok Yıldızlarla dolu avuçların... TOLSTOY'UN ROMANI tulmamı bekliyordum.I.eon Nicolai- eviteh Sonia'nın yanındaydı. Te- beşirle masanın örtüsüne bazı harf- ler yazıyordu. d Hartleri okudum: “BD. V. HO: Aş NE P. V. 8. L. aşağıya ilâve etti: D.L.G.9.0.C. Sonia derhal şifreyi çözdü: *#Dans votre famille, on dit â tort gue je viens icij pour votre sosur Lise. Detrompes 1es gens gui crois cela - Ailenizde buraya kız kardeşiniz Lise için geldiğim söy- leniyor, böyle düşünen insanlara aldandıklarını söyleyiniz.,, Sonra fırçayla harfleri sildi ve şu cümleyi yazdı. Ben şifreyi der- hal çözdüm: “Gençliğiniz ve saadete olan ihtiyacınız bana yaşımı ve mes'ut olamıyacağımı hissettiriyor.,, Eylül ayında Kont, mektupls kız kardeşimin izdivacını talep etti. Ertesi gün nikâh yapıldı. bi Evlendikten sonra genç evliler İasnaia - Poliana'ya gideceklerdi. Bütün eşyalarla beraber göm- lekler de paket edilmişti. Leon giyecek gömlek bulama- dığından Kremlin'desaray kilise- sinde yapılacak olan merasim bir saat geçikti. Gece yarısı araba evi terk etti. Kardeşimin an- nemden ayrılışı çok hazin oldu. Leon Nicolaj- eviteh yavaşça So ni&'yı yanına 0- turttu, Sonia ağ- lıyordu. Uşak kapıyı kapadı ve atlar gürültüyle hare- ket ettiler. Sonia bana birkaç gün sonrâ yazdığı bir mek- tupta şöyle diyordu: Cahit KÜLEBİ “İstikbali düşünmiye korkuyo- rum. Şimdi artık genç bir kız iken olduğum gibi bir rüyada değilimş İstikbal görünüyor, onu kaybet- mekteon korkuyorum. Bunu evlen- diğin zaman anlarsın.,, 125 — Servetlfünnn — 2371