15 Ocak 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3

15 Ocak 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SER VETİIFUNUN Sahibi ve müessisi A. İhsan Tokgör Neşriyat Müdürü : H. Fahri Ozamsoy Fiyatı 15 Krş, UYANIŞ SİYASİ — EDEBİ —İLMİ—SOSYAL— HAFTALIK GAZETE a Kuruluşa 1891 Ya 5) — cut 9İ No, 2368 Telgraf : Servetifünun İslanbal Teleton : 21013 15 İkincikânun 1942 Perşembe HAFTA MA S$S B Iİ HARE | Dünyayı düşünmiyelim, yurdumuzu düşünelim — Şahsımızı dilşünmiyelim, hepimizi birlikte düşünelim — Karnım tok, sırtım pek olsun, elverir — Avrupa ve cihanın hodbinliği muharebeyi doğurdu; muharebe parada ve malda kıymet bırakmadı. Yazan: Ahmed İhsan TOKGÖZ Bir arkadaşı gördüm. Sordum: — Naamlsın bakalım? — Nasıl olduğumu hiç düşüp- düğüm yok! Sade dünya naşı! ola- cak diyorum ! Baksana, dünkü Ak- şam gazetesinin baş makalesinde okudum: Avrupada fareleri ve kar- gaları yemeğe başlamışlar ! İkimiz birden gülüyorduk! Hey gidi Avrupa 1! Ne oldu sana? Vak- tile geni hatırladıkça, senin mü- kemmel ve bol yaşayışını, hiç bir eksiğin olmayışını ve istediğin eğ- lenceyi kolayca buluşunu düşünür- dük, sana hasret çekerdik. Sana benzemek en büyük emeldi. Be- nim gençliğimde Avrupa deyince aklımıza başta Fransa ve Paris ge- lirdi. Bizim içki düşkünü bir «Ba- bacan»ımız vardı, o her zaman şu Parisin bulvarları üzerindeki bir gazinoda kafayı dumanlams- dan dünyadan gidersem gözüm açık kalacak! derdi. İyi yürekli Babacan dostumuz bulvarlar gazi- nosunda istediğini yapmadan ve belki gözü açık gitti simma iyi ki bugünü görmedi. Çünkü sevgili Babacan: “Can boğazdan gelir!, derdi ve her şeyden ziyade yiye- ceği ve içeceğini düşünürdü. Onun gık gık tekrarladığı birtek söz da- ha vardı: “Karnım tok, sırtım pek olsan, üst tarafı kolay!, derdi. Hısım ve akrabaca kendisine Ba- bacan amca dediğimiz bn iyi yü- rekli adam &on derece kanaat ve feragatle beraber çok merhamet- liydi; asıl adı Halil ağa idi, rahı- metli babamın lalssıymış ve ben daha çocukken köyüne dönüp git- mişti amma arasıra İstanbula gelir ve hepimizi mutlaka yoklardı, gön- İümüzü alırdı, Bugün dünyanın şimdiki halini gördükçe ve insan- ların ruhunda hâkim olan hoğbin- liğin bütün felâketlere sebeb oldu- ğunu anladıkça mübarek, yurdu- muzun eşki adamlarını derin hür- met ve sevgiyle anıyorum, Sonra dün konuştuğum bir başka arka- daşın söylediğini hatırlıyorum; şöy- le demişti: — Başkalarının çektiğinden ve derdinden bana ne? Ben sade ken- dime bakarnu. — Peki, çareyi nerede görü- yorsunuz | Başkalarının ellerinde- kini almakta mı — Size başkalarını düşünmem dedim ya! Kendimi düşünürüm! İşte bu kadar ! İşte bolşevikliğin tohumu ! İşte Avrupayı yakan büyük yangının kıvılcımı bence budur. Belki yan- lış düşünüyorum, olabili; kat'i id- İstanbul - 14 İkinoikânun - 1942 diaya cesaretim yoktur, Fakat her halde sevgili yurdumda ben ç0- çukken görüp tanıdığım Babacan Halil ağalarden, benim lalam Re- ceb ağadan nümnne görmez ol- dum. Kanaatli ve sade hayattan ayrııp türlü türlü süs ve keyif masraflarını karşılamak itiyadı, te- bit olarak ihtiyacı arttırıyor, ms. nevi ve ahlâki temizlikten uzak- laşmak ise bu ihtiyaçlara İâzim parayı bulmak için çare bulmakta ince ve temiz düşünceyi silip sü- pürüyor!! İşte bundan dolayıdır ki oldum olası, köylü hayatını sev- dim, kırk yıl önee Değirmendereli oldum, Orada ilk zamanlarda ts- nıdığım ihtiyarlar da öyle insanca hareketler gördüm ki bugün ha- tırladıkça rüya görüyorum sanıyo- rum. Kırk yıl evvel tanıdığım çok ihtiyar köylülerde yalan söylemek, bir başkasının malına göz dikmek, hele bir başkasının hakkını yemek ihtimal haricindeydi. Büyük mey- ve bahçelerisin arasında Şşiradiki gibi bölüm telleri ve duvariarı yoktu; fakat hiç bir bahçenin ©8- hibi kendinin olmıyan mahsule el sürmezdi. gelip' bahçeler arasında dolaşıra ona zorla ikramlar yaperler ve — Lütfen sahifeyi çeviriniz — 91 — Servetifünun — 2369 Civardan bir yabanei |

Bu sayıdan diğer sayfalar: