ROMEN EDEBİYATINDAN : İHTİYAR URCAN İ Yazan : i 3 Pavel DAN ..wnasaz ..essres Çeviren : Cavit YAMAÇ | Allah onu, tenbel, iğe ip yer- leştirmeyi bile beceremiyen bir kız ve bir gelinle cezalandırmıştı. Herşey kendi sırtına yükleniyordu. Ve üstelik te, herkes, Triloin'nun kızı Anna'nın çalışkan olduğunu iddis ediyordu. Allah belâsını ver- sin... Çeyizini çöller de kaybedeni... Çünkü o sâdece kibir ve gösteriş. Çividen çıkan yumağa : — Buraya gel, &teğie yanaşı şey. Benimle alay mı ediyorsun 9 İğ yerde, kafası kesilmiş bir tavuk gibi yuvarlanıyordu. Ke- miklerini çıtırdatarak uzandi ve ipi yerden almak istedi, uzanır- ken ip koptu : — Yuh, böylesini de görme- miştim. Bu yumak yeniden bürü- İecek, yarın obürgün örücü gele- esi. İplik bürerken Noel gelecek. Çorap ve hizmetçilere (elbise işin, ne zaman iplik büreceğiz? Evde, üstelik, üç karıyız. Bu be- nim kıza şaşmam. O, genç ve bu- daladır, Fakat gelinim olacak o çirkef, ihtiyar bir hergeledir. Ko- casını ne diye giydirmiyor ? yal. nız ipliği yıkadı. İplik yine kop- tu, Kadın yumağı yere fırlatıp bir tekme attı. Eve girmek için yü- rüdü, ayağı kapıya takıldı : — Haydi yanıp ütülesi, şey... Seni yapan da kahrolsun! Kazığın etrafında bağlı olan ve kimsenin aldırmadığından öl. mek ihtimâli bulunan domuzları gitti, çözdü. Heryerde mutlaka ken- disi bulunmalı. Dişi domuz homur- 106 — Servetifünun — 2369 danarak ona yaklaştı, entarisini yakalamaya yeltendi. Onun kafasına şiddetle bir tek- me attı, domnz avluyu uluyarak çınlattı. Simion, ona, sundurmadan ba- ğırdı : — Sen delirdin mi be karı 9 Domuzları kazıkta bağlıyken ne döviüyorsun ? Ludovica cevap vermedi. Yu- karıdan bayırdan bir araba geli- yordu. ©, önüne çıkmak için koştu. — Gheorghe be, aslanim, bizim Valer'le dedesini, görmedin mi * Acaba Ayazma'da kalmadılar mı? Dün akşam değirmene gittiler ve halâ gelmediler. Nerede bulunduk- larını İblis bilir. — Ben onları görmedim Lu- dovica teyse. Ben Câmpia Turzii den geliyorum. Benzin almaya gittim, onları görmedim. Şimdi Ludovica avluya doğtu döndü, kocasına çıkışmak istiyor- du. Fakat Simion, bereket ki şansı varmış, yokoluverdi. — Ey, Traian, Trsian, gel mama- liganı ye! diye bağırdı. Çocu- guna doğru yürüyerek, gel, sana vereceğim şeyi ömrün olduğu ka- dar aklında tutarsın. Ona hiç kimse, ihtiyar ile oğ- lanun Turda'ya gittiğini söyle- memişti, fakat o bundan şok emin- .di. Anna'yı bir öte bir beri, öyle süslü, baş örtüsünü enesesi üzerine eğmiş dolaşıyor ve avlunun glamı- yacağı kadar şarkı söylerken du- yunea birden üzerine seak sular dökülüyor sanki biri onu boğazın- dan sıkıyordu. Önüne çıkan her- şeyi yere vuruyor ve herkese sa- taşıyordu. oEvdekiler (“© bugün, onun günü ulduğunu,, görüyor ve imkân nisbetinde uzaklaşarak her- kes bir yerde etrafınna bakıyorrdu. Gelini onu kıvranırken deyre- diyor, ve bundan büyük bir zevk alarak ufak kurnaz gözlerile gü- lümsüyordu. Ellerini belinde tü- tuyor alt dudağını ısırarak gü- lümserken sanki : “Çatlasan da patlasanda toprak yine bizimdir, diyor gibiydi. Ludovica'yı afakan- lar basıyor, bir yumrukla gelinini toprağın dibine sokup #vi tutuştu- rarak kendini kuyuya atmayı dü- şünüyordu. Gün batarken kocasına yine çıkıştı, ona bir çok küfürler ettik- ten sonra Turda yoluna Veler ile ihtiyarın önüne çıkıp : «Moineşti pazarı bu tarafta mı 9 > diye svr- maya gönderdi. — Sen, karı, biraz aklını başı- na topla! Bu kadar sinirlenme! Bak, şimdi, belki Valer'i bayır te- pesinde bakmaya kıyamadığın bir gift hayvanla gelir göreceksin, Ba- bam şimdilerde gelmez. Onun ta- biatını sende bilirsin. Ludovica yumuşar gibi görün- dü. Fakat Anna'yı şarkı söyler duyunca yeniden parladı. Kocası Islama ve Paşkalyasın.