4 Aralık 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

4 Aralık 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MACAR HİKÂYESİ: ESKİ ROMANLAR Yazan : “assos yere Jules KRUDY Çeviren ....... ........ Fuat OKAY Hayatı, uzun sonbahar yağmur- ları gibi sükünetle akıp gidiyordu. Ateşin karşısında eski hissi romüân- lar okumasını seviyordu. Alaca ka- ranlık ortalığı sardığı zaman kita- bı bırakarak saatlerce bahçeye bs- kar, çoktan beri görmediği ağaç- ları, artık unutmuş olduğu funda- lıklam, bahçenin nihayetindeki, hayli zamandır yanına uğramadı- ğı küçük beyaz çardağı gözlerinin önüne getirirdi. Frenk üzümü fi- danlarının arasında bukleli başı ve golgun yüzü ile iyi kâlpli Kont Monte Kristoyu veya sırtında tor- bası ile serseri Yahudiyi görür gi- bi olduğunu zannederdi. Bsmeral- da keçisini oraya âürer, kırmızı, kürek mabkümu damgasını taşı- yan Jan Valjan uzun ve 86s8İiz adımlarla yürürdü. Sonra, lâmba- yı yakar, perdeleri çeker, güzel ve sonsuz hülyalarla dolu, rahat ve kuş yuvası gibi sevimli şatağını huzırlar, en mükemmel romanlar- la dolu büyük kutuyu baş ucuna yerleştirir, ve ekseriya mütevazi akşam yemeğinden sarfınazar ede- rek mesut yatar, lâmbanın abaju- runa biraz şekil verdikten sonra eline bir kitap alırdı. İşte, eski bir muharibin dul kansı Bayan lige- ti böyle bir hayat geçiriyordu. Evvelce güzel, hatta ocfzipti. Albümünün derinliklerinde iştira- het eden eski fotoğrafları arasında, dilber çehreli bir genç kadının, bir sandalyanın arkalığına dayanmış olarak veya bir kitabın yaprakla- 34— Servetifünun — 2363 rını resgole kanştırırken çekilmiş resimleri vardı. Ancak, beş sene veya daha fazla bir zamandan be- ri aynaya bakmaz olmuş, ve sa- dece ihtiraslı bir roman okuyucu- su haline gelmişti. Eski muharip- lerden olan kocası harp meyda- nında kaldıktan &onra, romanlar- dan teselli aramıştı. Bayan Lige- ti, evden dışarı çıkmak âdeti ol- madığından, kocasının ölüm habe- ri üzerine matem elbisesi giyme- di, Yalnız, Şarlın fotoğrafının üze- rine krepten bir örtü ve milli renk- leri taşıyan bir kokart koydu. On. dan gonra akşamlara kadar roman okudu, O devirde macar kadınları pek çok okuyordu. Bundan başka, o zamanki ki- taplardan çoğu, bugtnkilere nazs- ran daha fazla okumak için bası- lıyordu. Üzerlerinde lüzumsuz hiç- bir süs, hiçbir arabesk yoktu. Ol- sa oluşa, müellifin ve kitabın adı- Dın etr#finds güllerden yapılmış bir çerçeve ve bir yazı «Altı cilt- ten mürekkeptirr veyahut: «On iki cilttir» , Aman yarabbi! on iki ciltlik bir roman! Yeryüzünde bun- dan daha büyük bir cesaret ola- bilir mi f.. Bu harikulâde fransızos roman. lana kadınlı erkekli kahramanları Bayan Ligetinin etrafında yavaç yavaş, nihayet esrarengiz bir âlem yarattı. Her gün münhasıran oku- maya tahsis edilmiş on altı saati- ni yatakta geçirir, romanları bir- biri arkasından yer gibi okurdu. Üç Silâbşorlar ve meşhur Navar Kıraliçesinin şövalyeleri yatağının etrafında hayaletler gibi gezini- yorlardı. 113 numaralı kira arabası gece yarısı, tam Notrdam saatinin ağır ağır on ikiyi vurduğu ve Ka- tedralin yakınındaki çıkmaz sokak- ta buz gibi soğuk bir rüzgâr esti- ği anda evinin önünde duruyordu. Her gece, maskeli adamlar, rahip- ler, şövalyeler, düşesler, katiller ve polis hafiyesi Mösyö Lökok kendisini ziyarete geliyorlardı. Pol dö kok'un çapkınca bir kitabı onu dul olduğuna müteesşif ediyordu. Bazen Parisli maceraperest Şera- mi'nin yatağının altından çıktığı- nı görünce sinirlenmiyordu. Böylece yıllar geçti. Arasıra, okuduğu romanlar ona halâ genç olduğunu hatırlatıyordu. Fakat çok defalar, geceleyin, siyah ve geniş pelerinine sarınmış olarak endde- leri adımlıysn acaip ve korkunç bir adamdan başka birşeyle alâ- kadar olmuyordu. Birgün kocası çıkageldi. Resmi gazetenin yazdığı gibi harpte öl- memiş, memleketten kaçıp yaban- cı ülkelerde seyahat etmişti, Bu aralık oldukça kocaman bir sakal bırakmıştı. Eski güzel saçlarının yerinde çıplak tepesi parlıyordu; geri kalan bir “miktar saçını ihti- mamla #aramıştı. Karısı onu gö- rünce kitabını elinden düşürdü : — Acaip ? Şarl demek yaşıyor- sun ha?1|. Şarl karısını kucakladı ;

Bu sayıdan diğer sayfalar: