4 Aralık 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10

DA ML Yazan : Esat 1 — Günlerim tatsız, gecelerim azap olu... Ve ömrümün küpü ne yarık ki hâlâ bu gün ve gecelerle doldu- rulmakta. Bğer bu küpü bu gün ve ge celer doldurup çatlatacaksa... 2— Düşünüyorum. Sana yazdığım her kelime dip- siz bir kuyuya atılmış bir taşdır. Evet taşı atan her kimse boş yere ümitle dipten gelecek gesi beklerken ne kadar gülünçtür de- ğil mi? Ve gene düşünüyorum ki ben o mevkideyim. ğe Gece beni yine sokaklarda ya- kaladı. Ve eminim ki güneşle selâm- laşmamız yine bu sokaklarda ola- cak. Artık beni binalar o kadar 81- kıyor ki.. Hele onları dolduranlar.. Duvarlarla çevrili heryere, ma- nasız t&bloların asılmaşı mecburi olan yerler kadar kızıyorum. Bana sokakların hürriyetini verin. Duduklarda bir şiirle ne güzel kat edilir onlar., « Ö sokaklarda, Görülmek istenir bir insan Mazideki bir hayal Lâkim yabanci sesler Meçhul gülüşler duyulur Fakat o sokaklarda Bir hatıra defterinin yaprakları gibi Mazi görülür, » Doğru mu ? Acaba ben mazimi ancak sokaklarda mı okuyabile- ceğim 4 — Eskiden sana gönderilen, gön. derilmeyen birçok şiirler yazardım, Bugün ise okumaktan vakit bülürmyurunu ki. Elimde bilyük, pek büyük bir roman lr. Hü tömlün kahramanı: Sen. Mevzuu, en ufak teferruştın kadar senin hayatın, SI — Servetifünun — 2363 ALAR Sadun SÜMER Burada defalarca senin gülüşün, kizışın, yürüyüşün ve oturuşun zevkle okudüğum b&hislerdir. Onda ezbere bildiğim bahisler de var, işte ikipi; Olacak her şeye olduktan son- rası gibi üzülmesini beceremeyişin ve vapur biletlerinden şans bek- liyerek rakamları cem ve tarh ediğlerin.. gi Kararımı verdim. İlk fırsatta benden çok uzak olan senden, teneffüs ettiğin hu- vadan uzaklaşacağım. Fakat ne yalan söyliyeyim ne yazıkki bu, elimdeki romanı Iğlettayin kaps- tacağım demek değildir. Biliyorum bunlar tuhafına gi- diyor, belki de şüphe ediyorsun. Eğer öyleyse yazık. Hiçbir söz &on söylenen gözler kadar hakikat kokmaz. Son, bu kelime bana sana bir çok sonlar yazmış olduğumu he. tırlattı. Ve tanışmamızın üzerinden ge- celerim kadar korkunç, gecelerim kadar uzun, upuzun yıllar geçtiği halde ben yine sana şu sensiz 80- guk altı manasız duvar ârasında geçmiş son sözlerime karışacak bir son söz daha karalamakla meş- gülüm. Ve eğer küptim o güne kadar dolmazea 1951 de doğacak bir güneş beni şişkin göz, dağınık saç, ve sararmış bir çehreyle sans önümdeki kâğıda içimden, içimdeki âlemden birşeyler aksettirebilme deaim- bunn güleceğim yıllar katılmıyacak mı? Kendisine günler ardınca dö- nüpte her defasında büna daha meak bir karşılayış gösteren ye- gâne dostum yastığımdır. Onunla beraber vermişimdir, insanların tuhef, feleğin haksız olduğu kararını, Ve yine onun hissesi vardır, sana gezmamak lâzım geldiğini düşündüğüm halde sabahleyin ka- ralayacağım cümlelerin kuvvetini seçmekte., Fakat ne tuhaf, ben yine de ihmal ederim ona koşacağımı bil- diğim halde.. 3 — Çekilmez kokmuş fikirlerle do- lu şu köhne dünyanın üzerinde hayat. Yalan değilse neden daimi de- ğildir bahar? Sonbahar neden bir hasta çeh- regi tasır f Fakat ben yinede hayatımı seviyorum. Çünkü seninle ayni yıllar bo- yunca sürüklenmekte... Bekliyorum. Seni benden uzaklaştıran her saniyeyi, sana doğru koşan adım- larımdan biriyle katlederek bekli. yorum. Ama unutma ki ıstırapla, şevk ile, ümitle bekliyorum. Yatağa girdiğim her gece, çeh- reni öpen ber güneş, saçlarında belirecek her ak; sana sonsuz bir arzu ile beklendiğini unntturaca- ğına, hatırlatsın. Seni yılların ve yıllar boyunca azapların yok edemiyeceği bir kuvvetle bekliyorum. « Bekliyorum. Öyle bir havada gel ki Vaz geçmek mümkün olmasın. > Esat Sadun SUMER için, elimdeki kalemi dişlerimi arasında hırsla ısırırken bulacak, Ve kimbilir o gün sen, nerede ve naşıl olacaksın? ğe Hayatım... Öyle bir zincir tasavvur et ki, talihsizlik, ıstırap, bekleyiş ve elem gibi yirmi bir muhtelif parçadan müteşekkil uzun, upuzun rengâ- renk bir zincir... Görüyorsun ya yıllarım her ıstırap ve bekleyiş dolu.. Gelecek sayılarda : Cahit Sıtkı TARANCI Sabahattin KUDRET Salah BİRSEL Cahit KÜLEBİ Ahmet NECATİ'nin Şiirleri Capli YAMAÇ, Samim KOCAGÖZ Emin ÜLGENER'İN hikâye - roman ve nesirleri