$ONOtLKOŞESİ MEFİSTO Faustun heyatina aykırı olan bir Mefisto için kendini mazur göstermek ve Faustla olduğu ka- der Allahla da olan ihtilâfını mühimsetmemek için her şeyden evel Mefistonun Geethe'ye benz6- mesi lâzımdır. Jecgues Copeau bir yazısında: «Bir eser, yazılsın, de- mişti, onun semeresi, muhafazası bir başkasına düçer, > Yalnız o değil. Bir eserin ya- gılmasında eserin kahramanları da en âğ &anatkâr kadar mühimdir, Fanatta Goethe ancak nâzım vazi- yetindedir. Yoksa Faustu yaratan Gethe'yle beraber bizzat Mefisto- yu yaratan da Faussttur. Bir de bunlara öteki şahısları, Mergarete'i ahaliyi, habis ruhu, gök yüzünü, zındam ve ay ışığını ilâve etmek lâzımdır. an'a eseri içinde bize hiç bir şey yabancı değildir, Metistonun ne kadar bize ben- zeyen bir hâli yar? Her san'at eserinde, kendisin- den gayri bir şey arayan taraf meveuyt, Fâustu kolundan çekip soralım: — Nereye gidiyorsun ? — Bir şey aramağa... diye ce- vap verecek. Bu «Bir çey aramak» hadisesi her #an'at olmak iddiasını güden eser için mukadder bir netice. Lamartine Rafağl'in başında şöyle yazıyor. «Kalbin bir takım duygularıyla o kadar uygun manzaralar iklim- len mevsimler, asatler, harici te- sadütler vardırki tabiat sanki ru- hun ve rah tabiatin bir parçası haline gelmiş zannolunur ve eğer sahneyi dramdan ve dramı sahne- 16 — Servetifünun 2362 Salâh BİRSEL Yazan : den ayırırsanız sahnenin rengi u- çer ve duyulan bis sönüp gider, Renöden Britanyanın sarp kayalıklı sahillerini, Atala'dan çöl yaylala- rını, Werther'den Sonuabe'nin sisle- rini, Paul ve Virgini'den güneş içmiş dalgaları ve sıcaktan terli- yen ıas1z tepeleri kaldırın, ne Ghs- teaubriand'ı ne Gethe'yi, ne Ber- nardin de Saint-Pierre'i anlarşınız., Mefisto ve Faustun akrabalığı kadar Mefistonun Margarete ve ötekilere olan yakınlığı bu anlam- da yazının başında ilân ettiğim Mefistonun aykınılığına bir (con. trast teşkil eder. Mefistoda daima Faust ve ö- tekileri, arayan ve etrafındaki boş- luğu ve sanatkârla kendi srasın- daki mesafeyi doldurmağa doğru ceht sarfeden bir şuur görülüyor. Dağa kısmetini arameğa çıkan «Kral Lir» ıztırabının ve yalnız lığının en yüksek noktasında bs- ğırmek isteseydi : — « Shakespere » diye feryat ederdi. Shakeaspere kendi olan yazısı gerçivesi içinde Hamlet, Macbet, Sezar ve Kral Lirin kaderlerini tagımaktadır. Sanat eserinin bir hususiyeti de İnsanlara doğru genişlemek arzusu. Doktor Faustia, Mefistoda, Mar- garete'de bizimle yaşamış, bizim içtiğimiz sudan su, havadan havsa nasibini almış bir tsvır görülebilir, Panait istrati'nin romanları da dünyayı görmeğe giden Altlu- Ecnebi karikatürleri : Açıkgöz — Size, kilometre başına ödesem, ol- maz - mı — Kilo başına ödeseniz daha iyi olur. — Dünkü olanı duydun-mu ? — N'olmuş ? — Yeni dişçi kapısına bir tabela asmış. lar'da (1) olduğu gibi dünyanin ıztırabinı örtmeğe çalışan bir gay» ret içinde yazılmışa benziyor. İstratinin her romanında dün- yayi görmeğe giden insanın de- mesi vardır. hi) Panait İstrati : Baraganin deve leri,