# Lg um. ei A ER 5d e EMMANUEL BOVEDEN: HALID FAHRİ OZANSOY! — İl Arnold, kendisine bu kadar muhabbet gösteren bu adama inanmalı mıydı, bunu kestiremiyordu. Ondan korkuyor ve â&yni zamanda, daha ileriye git- mek, ona itirafta bulunmak, kalbini ferahlatmak ar- zusiyle yanıyordu. Kendisini çağıranı tanımıyan bir hayvan, önüne uzatılan tabağa doğru ilerilemeğe cesaret edemiyordu. Bu muhabbet hakiki mi, yoksa bir yem miydi! İlk atacağı adımda ensesine bir el yapışmıyacak mı idi? Ne yapmak lâzımdı! Polis komiserine baktı, Çehreğinde, böyle bir iki yüzlülüğü meydana vuran hiçbir şey yoktn. Bu, yüzünün hat- ları iyilik ve zekâ ile dolu, güzide bir adamdı. Fakst bu adamın Arnold'a ızhar ettiği sempati, ona, mesleğini feda ettirecek kadar büyük mü idit O mesleği ki, biç şüphesiz, önünden, bu dünyanın bütün sefaletlerinin geçtiğini görmek zevkini ver- diği için intihap etmişti! Herhalde böyle olmalıydı. Fakat niçin? Hayır, bu imkânsizdı. Susacaktı, Ko- nuşmak, itiraf etmek budalalığında bulunmayacakti. Şükünunu bozmamakla beraber, M. Bugeaud daha fazla ısrara başlamıştı. İtirafların pek yakın olduğunu keşfetmişe benzeyordu, Delikanlının ağ» zından sırrını almak için, artık ona, ikna etmeğe çalışmaktan başka bir iş kalmayordu. — Dostum, siz bir cinayet işlediniz. Biliyorum bunu. Fakat nasılki en büyük hareketlere sebebi sâik olabilirse, ayni suretle, bütün cinayetlerin de en güzel olan bir tanesi vardır. Bu masanın üstünde, size ait olan bir dosya bulunuyor. İsminiz Arnold Blake'dir, yirmi dört yaşındaşınız. Blanche cadde- sinde, kırk yedi numaralı binada ofturmaktasınız değil mi? Hayır... hayır... oturun yerinizde... bırakın sözümü bitireyim... bir lâhza sonra serbest olacak- sınız. Birkaç dakikanızı daha buna bağışlıyabilirsiniz. Hasılı elimde 8ize aj bir dosya bulunduğunu &göy- İüyorum. Ey, o halde dinleyin beni, işte bu dosya benim için mevcut değil... beni alâkadar etmiyor. Elimle onu işte böyle itiyorum ve karşıdan &izin gözlerinizin içine bakıyorum. Başınızı çevirmeyin, Bakın bana, saklanmağa hakkınız yok... Hah, pek âlâ... işte böyle... görüyorum ki bir şuurunuz Vvör, size beslediğim alâkaya lâyıksınız. Pek âlâ, şimdi, gitmeden evvel, bana hakikati söyleyin. Bu, sizin kalbinize ferahlık verecek, ve bir defa serbest ka lınca, tekrar yeni bir hayata başlıyabileceksiniz. Korkudan titreyen Arnold: — Demek ki yeni bir hayata başlıyabileceğimi sanıyorsunuz öyle mi? Diye gordu. — Evet, dediğim gibi... — Oh! mersi, Bay komiser. Bilgşeniz o kadar minnettarım ki... — Aldanıyorsunuz, dostum. Böyle hareket edişim, sizikendime minnettar etmek, bu hakkı kazanmak için değildri, Yalnız vicdanıma itaat ediyorum. Bu defa Arnold, polis Eomiserliğinde bulunduğu- nu tamamile unutmuştu. Nihayet kendisini seven bir adama tesadüf etmek sevinci, bu sahneyi aklı. selimle tedkikine mâni oluyordu. Adeta içki ile sar- hoş olmuş gibiydi. Gazapla : — Evet, Ben korkunç bir cinayet işledim, dedi. Mamafih bu adam bana hiç bir fenalık yapmamıştı. Fakat izzeti nefsimi o kadar kırıyordu ki... Zira bu adamın karısı bana para veriyor, beni hakir düşü- rüyordu. Her lahza bana ondan bahsetmekteydi. O, bir şeyden şüpheleniyordu. Karısının sonra bana ver mek için kendisinden istediği parayı vermekten im- tina ediyordu. — Mamafih, bu cinayetten evvel bir sirkat cürmü işlemiştiniz. Çaldığınız paranın mikdarı ne kadardı? — Bilmem, altı yüz yahut yedi yüz frank. Fakat bu parayı yanımda muhafaza bile etmedim. Kendi- mi daha sokakta bulur bulmaz, birdenbire hareke- timin dehşetini idrak ettim ve bu parayı nefretle rüzgâra savurdum. — Bu kadının kocasına roştladığınız zaman, da- ha evvelden kendisini öldürmek tasavvurunda mıy- dınızt Yoksa bir an kendinizi kaybetmeniz netice- sindemi böyle hareket ettiniz? — Niçin bana bunu soruyorsunuz? — Basit bir tecessüs! Öyle hissediyorum ki bu cinayeti evvelden tagmmüd etmiştiniz. Fikrimde al. danıyor muyum f — Devamı var — Yakında çıkıyor : S. Nahid BILGA Türk Tiyatro Tarihi Birinci cilt 3 I. Tanzimattan evvelki sahne faaliyeti nasıl başladı LI. Tanzimattan sonraki beş büyük tiyatro teşekkülül Şimdiye kodar hiç neşredilmemiş dokümen, kroki ve orijinal resimler, 9 — Servetifünun — 7361 ei