el Dönen yazılar Baltacıoğlu ve Tiyatro — 186 ıncı sayıfadan devan — Appiâ aksiyon olarak eseri alır, Aksiyonun istinadgâhı metin (Text) dir. Aktör aksiyona değil, metne dayanır ve aksiyon kendiliğinden çıkar. Appia tiyatroda; müellifi de, ışığı da, aktörü de, mizanseni de esas unsurlar olarak kabul eden gebsiyetlerdendir. Avant - Garde'cılar ve Baltacı- oğlu: Büyük harp sonrası Fransız tiyatrosunda birer meşale olan Baty, Dullin, Jouvet, Pitoöft, tah- nede tuluatçılığın en büyük düş- mahları olarak tavsif edilebilir. Tiyatrodo yaptıkları inkılâbın bir nebzesini do bu sayede kazanmış- lardır. Dünyanın hiç bir ileri ti- yatrosunda, bilhassa inkılâbçılar; temsilde aktörün tulüat yapmasına cevaz vermemektedirler. Hiç bir müellif (Baltacıoğlu müstema) bu- Da razi olmaz. Kitabının dördüncü kısmı ken- di kendinin medhiyeleri ile dolu.. Üstad kendini medhededursun... Diğer Ye son kısım iseşşahsi fikirle- rinin neğvünema bulması için, ti- vatro ile hiç bir bakımdan alâkası olmıyan İspat çırpınışları ile istilâ edilmiş. Bu kltabı tiyatro mübtedisine tavsiye edemeyiz ; Çünkü o gencin eline istenilen egeri vermiş olama- yız. Bir tiyatro seyircisine de tav- #iye edemeyiz: Çünkü, bugünkü tiyatronun seyircisidir. Cahit IRGAT Hamiş : Baltacıoğlu; Yeni Adam'ın 19- V1-941 tarihli 338 sayısında çı- kan bir yazısında şöyle diyor: «Yaşar Nezihi, Vedad, Mehmet Ali ( Sadi Tek heyetinden), Halid Pişkin... Bun- ları bir araya getirin ve bir saçak altına sokun, oynasınlar; Türk tiyatrosu bütüm azameli ile belirir.» (!) © Türk Tiyatrosu Tarihi — 187 nci Sayıfadan Devam — hayali taaşşuklardan, daha doğru- su bir takım dırıltılardan ibaret olmayıp vaktile vukubulmuş bir 192 — Servetifünun — 2350 vak'ai fecianeyi mugavver olarak o vak'a hakkında kariin kiramca bir fikiri mahsus hissettirmekten ibarettir. Ümid ederimki deru- nunda bulunacak hataiyat karlin hazeratının dâmeni affile mestur kalır: Veminellahi tevfik... Medresei Edebiye meznlarından Mehmet Seyfi Bü altı perdelik dram Manak- yan efendinin idare ettiği Osmanlı Dram Tiyatrosu taraiından temsil edilmiştir. Daha sonraları bircok tulüat tiyatroları bu eseri Kırmızı kedi meyhanesi cinayeti diye oy- namışlardır, Abdülhamid devrin- de birçok tiyatro eserleri yerli ol- duğu halde isimler ecnebi olduğu için tercüme kokusu taşımaktadır. lar, Yani bu esrdeki hâdise pek &lâ burada geçebilir. Buna biraz- da melodramının tesiri olmuştur. Günkü yerli piyes yazanların melo dırama karşı fazla zaafları vardı. Bu hastalık uzun müddet devam etmiğtir. Osmanlı dıram tiyatro- sunda Kont di Granşan, Manakyan, Juli Binemeciyan, Şarl «namı di- ğerle > rahip Janpol, Holas, Mös- yö Jorj komiser, Aleksan Diruze hafiye, Şahinyan Jakson fabrika bekcisi, Ahmet Fehim Rokber mayhaneci, Çopnayan Vanjolün ve Şarl'ın metresi, Aznif madam Fran- sovana Jolün ve Şarl'ın metresi Mari hanım temsil etmişlerdir. Muhterem katil ' Milit ve ih- tilâli eser 3 perde. Müellifi: Aka- gündüz. Donanma Cemiyeti Heyeti Tem- siliyesi tarafından, yirmi defadan ziyade vaz'ı sahne edilmiş ve hep- sinde mazharı takdirat olmuştur. 1330. Naşiri: Ay - Yıldız kütüp- hanesi : Zarafet matbaası, — Devamı var — * ARTHUR RİMBAUD — 108inci sahifeden Devam — — Evet dedim, İyi bir insan olarak yaşaınak ve ölmek istersen Allaha inan. Rimbaud .biraz düşündükten sonra benden salibi istedi ve Haz- reti İsaya duw etti Bütün harekö- tını tetkik eden papaz giderken titrek bir sesle bana: — Kardeşinizde çok az tesadüf edilen bir iman var, dedi. Brtesi sabah Rimbaud gözlerini açmamak üzere dünyaya kapadı. Artık ruh vücutter ayrılmış ve ara- larında hiçbir bağ kalmamıştı. $im; di karyoladu kanserin çürüttüğü ve muhtelif ii gişirdiği bir et külçesi v Seyahat pm Rimbaud ölümün meşum gemisiyle dönmemek üze- re açılıyordu. 37 yaşında Olan şâif bu seyahat için daha çok gençti. İki gün sonra cenaze Charleville şehrine getirilerek annesine tesliri edildi. Madam Rimbaud sabalun seki: zinde rahip (Gillet) yi buldu. Ona iki saat mühlet vererek cehezeyfi kaldırmasını söyledi Rahip iki sa- st içinde bu işin olamıyacağıni ve cenaze merasimine Rimibaud'nun arkadaşlarını, hocularını onu seven: leri çağırmak istediğini bildirdi. Madam Rimbaud asabileşerek rahip efendi dedi, bu gösterişe ne lüzum var. siz bir an evvel cenuzeyi kal- dırıp bu işi bitirin... » Şimdi saat 10 dur Charleville sokaklarında bir kaç rahip ve &gi- yahlar giyinmiş iki kadının ağır, sessiz adımlarlarla takip ettikleri mütevazi bir cenaze alayı görüyo- TUZ.... İşte bu dört beş kişi Rimbaud. nun gön teşhicileridir.. Siyahlar giyinmiş kadınlarsa: annesi ve kız kardeşl... Sokaktan geçen yolcülaf bu garip cenaze alayına hayretid bakıyorlar ve ölünün kim oldüğunu anlayabilmek için tabutu takip edenleri merakla tetkik ediyorlardı. Bütün tecesşislerine rağmen 1d yazıkki hiç kimse bu mukaddes ölü- nün (Saison en enfer) ve (İftumi- nation) eserlerinin dâhisi olduğunu keşfedemedi! Biraz sonra tabut Charleville de ki aile mezarlığına getirildi. Şimdi Rimbaud çok azap ekti. ği bu sefalet diyarına acı ve tatlı hatıralarını bırakarak ona esraren- giz vaidlerde bulunan beyaz gül- lerle çevrilmiş mütevazi mezarındâ yeni bir istirahat alemine sozsised dalıverdi....J1854 - 1891) Eserlerini tahlil etmeden evvel Rimbaud'nun edebiyata getirdiği yeniliklerden ve şahsi kıymetindön bahsetmek ısterim. Neriman KURTBAY