be Yahya” Ben senin yerinde ol. sam Ömeri dalındayken erik ağa- cını kökünden biçerdim! dedi. Yahya hıralandı. Eilerindeki fiacanları etrafa savursrsk ayak altında dolaşan üç kız kardeşini ve küçük Hüseyinle Fıstık Hayri- yi arkasına taktı; Ömerlerin bab- çesine seyirtti, Yahya ağaca tırmanıyor, beş kardeş erik yüklü dalları taşlıyor- lardı. Bu elti kişilik muhasara ha reketine köyün diğer çocukları da iltihak etmekte gecikmedi. Yerden bavalanan taşlar, saplarından ko- pan erikler Ömeri sersem tavuğa döndürmüştü. Kahvedeki köylüle- rin çocukları Aliyi ortalarına al- mışlar ibiğini yoluyorlardı. Yah- ya ağaca çıkmış Ömerin bastığı dalı tartaklıyordu. Çocuklar var kuvvetlerile basıyorlardı teşi 1.. Çok geçmeden ağaç bir sonbahar man- zarası arzetti. Yalnız en tepedeki dalda birkaç erik kümesi hâlâ sal- Ianıyordu. Bunlardan biri koptu. ve Ömerin burun kemiğine çarptı. İşte o zaman elleriyle tuttuğu dalı bıraktı. Yahya ağacı bâlâ sara yordu; Alinin Ömer vücuttan çı- karılmış bir eavab gibi yere düştü. Fakat iyileştiği zaman bir maz- bata yaptırttı. Yahyayı mahke- meye verdi ve iyileştiği zaman Allahın izniile Haticeyi nişan etti. Yahyanın hâlâ Haticeye yanık olduğunu söyliyerek arasıra ona takılırlar. O cevab vermez, kıza- rarak güler.., Bu gülüşlerden ben çok şeyler seziyorum. Sonu hayırlı olgun... Bugün Yahyanın son mahke- mesidir. Onun sahitliğini sütçü Yu- sufla mandıracı Durduoğlu yala cak, Neticenin berât olacağı mı hakkak. Yalıya henüz ondördünde bir çocuktur... Gelecek, sayımızda DİLDE GECE Halid Fahri Ozansoy'un oriji- nal görüslerle dolu sebest bir şiiri GERHARD HAUPTMAN Yazan : Ondokuzuncu &sırda başlıyan Alman natüralizmi en mühim bir şahsiyeti olarak, hâlâ ayakta duran Hauptmann başlı başına bir devir gibi mütalâa olunabilir. Onda Al- man natüralizmi, bir olgunluk manzarası gösterir. Bir devrin bir mektebin mü- measili olmak ve hâlâ ayakta du- rubilmek ancak dünya çapında mü- elliflere nasib olmuştur. Almanlar Goethe, Şiller gibi Hauptmann ile de iftihar edebilirler. Hauptmann 1863 Silezyada doğmuştur. Genç- liğinde ilk hevesi heykeltraşlıktay- dı, Fakat kısa bir zaman zarfında bundan vazgeti.. Gençliğinde tabii hâdiselerin sürüklediği birçok ge- çici heveslerin peşinde koştuktan sonra meslek olarak seçtiği edebi- yat vadisinde girdiği mücadeleler. den kolayca sıyrılarak bir hamle- de idealinin en yüksek zirvesine kadar yüseldi. İlk eseri olan «Vor- sonnenutergang»» Lesşing tiyatro» sunda temsil edildi. Bu piyesi iyi sükse yapmamış olmasına rağmen şahsiyetleri kudretle tahlil edebil- miş olması ilerisi içih bir vaid demekti, O çok acı tenkitlere rağ- men tuttuğu yolundan ayrılmadı. Hedefine her hangi bir mani kar. şısında yılmadan yürüdü. Daha sonra yazdığı «Enişsame mench> ve «Die Weber» eserile lirik bir hava yarattı ve dünya kıymetleri arasında kendisine iyi bir mevki yaptı. Bu eseri zamanın itçi ve köy haysiıua derinden derine tah- lillerle göstermiş ve köylü ruhunu iyi aksettirmişti. Eserlerinğde insan ruhları kuvvetle tahlil eder gsti- rablar ve Sillezyada köy hayatını esnaf, tüöcar, muallim, irad sahibi rahip, ayyaş gibi muhitinin hava sını kuvvetle çizen bu karakterleri eserlerinin içinde canlanır. Ss. Nahit BIiLGYA Bu mfellifin orijinalitesi sadece bir fikir adamı olmaaıdan ibaret değildir. Almanların son yarım asır içinde tanıdıkları tek müte« fekkir olan Gerhard Hauptmann- dır. Onu Almanlar kadar İngilig- ler, Fransızlar ve batının ileri mil- letleri de benimsemişlerdir. Yef- miş beşinci doğum yılı münasebe- tiyle Hamburg'da temsil edilen Biga piyesi muhitlerinden çok u- zaklar da derin akisler bırakmığı tır. Son asırda yetişen Alman ti- yatro teknisiyenleri arasında ken. dişine büyük bir şöhret yapan Hans Robert bu eseri sahneye koymakla yakın bir zamanın yebi bir mektep kurucusu olduğunu göstermektedir. Thalia tiyatrosunda rejisör Hans Rebert Boitfeldt tarafından yep- yeni bir tarzdu sahneye konan EBlga piyesi Hauptmann'ın en çok oynanmış eserlerinden biridir. Bse- rin sahneye konuş tarzı Alraân ti- yatro mahfilinde yepyeni bir hâ- dise uyandırmıştı. Hauptmann bizce de yabancı olmıyan bir yazıcıdır. «Giineş ba- tarken», « Yedi köyün Zeynebi > adıyia udapte edilen «Rosa Brand» adlı iki eseri bizde de büyük mu- vaflakıyet kazanmıştır. “Servetiftünün, Gelecek sayısını FİKRETİN hâtırasına tahsis ediyor 16i — Servetifünun — 2349