yet ederek kendilerinden evvle gelenleri tenkit ettiler, etmesey- diler terakkinin devamına inan- mamak icab ederdi. Hamdullah Suubhi'nin riyase- tinde Servetifünun'da kurulan Fec. riati gençlerinin isimlerini aşağıya yazıyoruz. Hepsinin yaşları o ta- rihte yirmi ile sayılıyordu. Şimdi onlar da aksaçlılar kısmına girmiş bulunuyorlat ve ben edeb ve irfan hayatımızda iki mühim nerlin ya- nında yaşamak fırsatını görmüş ol- makla iftihar ediyorum. 1910 da Servetifünun'da kıy- metli bir muhit yapan gençlik başlıca şu zatlerdi: Hamdullah Subhi, Yakub Kadri, Fazıl Ahmed, İzzet Melih, Refik Halid, Köprülüzade Fuat, Emin Lâmi merhum, İsmail &nbhi, Şa- habettin Süleyman merhum, Ali Canib, Mehmed Behçet, Emin Bü- lend, Şekib Akif, İsmail Müştak, Asaf Muammer, Bedri Nuri, Ali Sü- ha, Ahmed Samim merhum. Fecriati Servetifünun'da Balkan Harjhne ve sonra Umumi Harbin patlayışına kadar devam eyledi. Muharebeler bu fikir ve nur genç- lerini birer tarafa dağıtmıştı. 1000 inci nüshada Edebiyatı Cedide ailesine mensup olanlar dan bugün dünyada bulunmayan- lar o tarihte gazeteye çok iltifatlı mektuplar yollamışlardı, bunlardan bazılarından 50 inci yılda dahi parçalar nakil eyledik ve hayatta olanlardan gelenler makaleleri aynen derce eyledik. Hiç unutmam çok sevip takdir ettiğim Ruşen Eşrefle birkaç Avru- palı mühim gazetecilerle beraber bulunuyorduk ve beni Frenk mu- harrirlere takdim ederken şöyle demişti : — Ben ilk yazımı Ahmed İhsana götürdüm ve ilk yazım Servetifünun'da çıktı. Ama nazil, Ta ilk sahifede.. Bu, twnim en tatlı bir hatıramdır. Ruşen Eşref bundan sonra şun- ları anlatmıştı : — Türk edebiyat âleminin bü- yük rüknü olan Tevfik Fikret merhumun Bebek tepesindeki Aşi- yan'ına gitmiş ve onunla görüşe. rek hislerimi anlatmış ve yazdıkla- rımı merhum üstat Tevfik Fikret'e sıkılarak göstermiştim. O, okudu, sonra bana şöyle dedi: «Siz bunu Servetifünun'a götürünüz, Ahmed İhsana benden selâm söyleyiniz.,.» Ben bir gün makalem ile Serveti- fünun matbaasına gittim. Tabı makineleri başında yelekle dolaşan Ahmed İhşana makalemi uzattım ve Tevfik Fikret'in selâmını söy- ledim. Ahmed İhsan aldı, okudu ve bana sordu : «Ruşen Eşref kim- dirf... Kızararak «benim» cevabını verdim, Bana çok teşvikli sözler gözledi, Fakat en büyük sevimcim makalemin o hafta çıkan Serveti- fünunda başmakale oluşu idi! i # Servetifünunun tercümei halini yazarken Ahmed Samimden bahs etmeden geçemeyiz : 1910 senesi Haziranı matbuat tarihimizde çok acıklı ve çok çir- kin bir vak'ayı kaydetmiştir. Bahçekapısında birfırın vardı, Orada hâsıl olan köşede, gece ka- ranlığında ve arkadan patlayan bir rövelyer kurşunu Ahmed Sa.