SER'VETİFOİNUNUMN ELLİNCİ SENESİ 16 Mart 1940 Servetifünunun ellinci senesi... O kadar üldü ww? Sahi! Birden- bire, yarım asırlık koskoca bir sümüan meesilezi içide bütün ha- yatıiii darmadağınık oldu sanki!. İşt hayatım, benliğim, zannetti- gim şeyler... Bunlar o kadar mu. * hite karışıyor, başka hayatlarla, başka şahsiyetlerle o kadar birle- şiyor ki insan âdeta kendi varlı- ğından, ayrılığından ve yaljnızlı- ından şüpheye düşüyor. Bili sene içinde ne kadar çok insan, ahbab ve dost! Fakat hani onlar nerede * Öldü, diyorlar. Ts. nıdıklarımızın sevdiklerimizin hep- si ile beraber biz de bir parça ölmedik mit Her ölen dost ve âşina bizim de müşterek hayatı- mızdan hisseler koparıp götürme- diler mi? Servetifünun elli yaşında! Hani Fikret, hani Ranf, hani Cenab, hani Saffeti, hani Neaib, hani, hani.... Servetifününun ilk günlerini hatırlıyorum. Henüz bir idadistale- besiyim. Fakat elimde küçük bir teroüme, Ahmed İhsan Beye gidi- yorum... Sonra bir çalışma ve tahsil devresi ve nihayet Servetifünun edebiyat devresi... Hatıralar, ihti- saalar okadar birden, o kadar kar- makârışık, birden bücum ediy ki! İçimde duyduğum velvele İnna dinletmek, kendimi dinlemek jiri. kânını vermiyor, Geçti... O ışık, hülya ve ideal ile dolu günler geçti. Dostlar git- — 18 — tiler, yalnız bir hâtıra kalılı Ser vetifünun edebiyatı * () da herşey gibi geçti, edebiyat kürihisle kü- çük bir nokta gibi. Fakat modern Türk edebiyatının dönüm noktası- nı ortaya getiriyor ve içimizde bir memnuniyet bir iftihar bişsi... Kim bilir, belki kendi kendimizi aldatı- yoruz. Elli sene, hayatını Gervetifü. nuna haşrederek misli görülmemiş bir sebat ve muvaffakıyet rekoru kıran Ahmed İhsanın etrafında biz sağ kalanlar bugün gene top- landık. Onu tebrik ediyoruz, ger- çekten, kalbden. Sizler biraz da- ha geçecek ve biz birdaba buluş- mıyacağız. Baki kalan bu kubbe de bir hoş seda imişi Hüseyin Cabit YALÇIN Lİ Boyesii 13. MI, 1940 Üniversitede geç vakit çalışıyo- rum, Telefonum açıldı. Aşina ol- duğum hir ses, Ahthed İhsan Tok- gözün weşbli #esi. Bans haber ver- di ki bu Martın 27 sinde ellinci yılına basıyor, ve ilâ- ve etti: Bu nüshaya bir yazı gön- dermezmisniz? Masamın üzeri dopdolu. Oka» dar çok işim var ki, bir şey yaz” mıya benim için imkân yok. Fakat, Ahmed İhsanın ve eser- lerinin İformasyonum üzerindeki tesirini düşündüm ve ceab ver- dim: Yarına birşey yetiştiririm. # «a Ahmed İhsanı 20 yıldan beri tanıyorum. Fakat ismini ve eder- lerimi her halde en az kırk yıldan bert biliyorum,