B. Welles bugün raporunu B. Roosevelte verecek AKŞAM Amerikanın müttefiklere kredi açacağına dair bir cereyan var Sene 22 — No. 7698 — Fiati her yerde 5 kuruş PERŞEMBE 28 Mart 1940 Bahibi: Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Şevket Rado — Akşam matbaası Müttefikler - Sovyet Rusya münasebatı gerginleşiyor Sovyetler, Fransanın talebi üzerine Paris sefirlerini değiştirdiler Leon Blum : « Sovyet Rusyanın garp demokrasilerine dönmesi ihtimali pek varid değildir. Bu ihtimale bugünkü vazifeler ve el ile tutulabilecek menfaatler feda edilemez » diyor Siyasi faaliyet safhası Ankara 27 (Başmuharririmizden) «— Hüdiselerdeki durgunluk propa- günda neşriyatına daha fazla yer ayır. tayor, Son günlerin haberleri colan geyler» den ziyade «olacak şeyler» eirafında tahminler ve tefsirlerden #barettir, Öyle anlaşıyor ki, esaslı muharebeler için hazırlıklarını henüz bitirmemiş tarafla harbin muharebe- siz bitmesinden halâ ümidini kesme- miş taraf, sadece politika cephesinde çarpışmakta devam ediyorlar, Almanya, kendisi için kârlı olacak bir sulha varabilmek için siyasi faa- Miyetlerini artırmaktadır, Bu faaliyet bir taraftan İtalya ile Sovyetleri daha sıkı bir işbirliğine sürüklemek, diğer taraftan harbin olduğu yerde ve oldu- de etmek gayelerini güdüyör; Alhari- | yanın inaksâdı, bu süretle, müttefik- ler ciddi o miuharebeye başlayıncaya kadar vaziyeti kendi lehine kullan» mak, sulh fikrini mümkün olduğu ka- dar her tarafa sokmak, ve muhtaç olduğu iptidai maddeleri elde etmek imkânını son güne kadar uzstmak- tır. İtalya İle Sovyet Rusyayı harbe sürüklemekten ümidini kesen Alman- ya, bu Iki devletten, harbin genişle- mesine engel olmak için istifadeye çalışıyor, Fransa ve İngilterede görüleni son hareketler Almanyanın bu tarzdaki siyasi faaliyetlerine karşı koymak zaruretinden ileri geliyor. Bu mem- leketlerin âmme efkârında yer eden «harbin daha fazla kudret ve şiddet- le sevk ve idöresis düsturunu bu mâ- nads almak lâzımdır. Bundan mak- sat, siyasi sahada zuhur edecek fır. atları kaçırmamak, ve bilhassa düş- man menfaatlerini her ne zaman ve her nerede olursa olsun baltalamağa çalışmaktır. Bunun en mühim şekli hiç şüphesiz Almanya aleyhindeki ab- lokanın mümkün olduğu kadar ta- en büyük neticesi de alışverişi olan bitaraf Necmeddin Sadak (Devamı 5 inci sahifede) Boston (Amerika) 27 — Fransız sefiri B. De Saint Çulnin, Sovyet Rus- ya, başka bir bitaraf memlekete ta- Aarruz ettiği takdirde kendisine harp ilân edileceğini söylemiştir. Berlin 27 (A.A.) — Stefani ajansı bildiriyor: Berlin matbuatı Fransiz - İngiliz siyasetinin yeni hedefi Sovyet- ler Birliğine karşı bir harp ilânı oldu- gunu iddia eylemektedir. Alman mat- buatına göre Fransız ve İngiliz gaze- telerinin Rusya aleyhinde kullandıkla- rı lisan bu İddiayı teyid ediyor, «Nachtausgabe» gazetesi, müttefik- lerin harbin garp cephesinde mevzii bir halde kalmaması için her türlü telilikeleri göze alacaklarını yazmak- tadır, B. Blum'un makalesi Fransız sosyalist partisi reisi eski başvekil B. Leon Blum, Paris - Soir Mareşal, Türkkuşu okulunu teftiş etti Gençlere : “Arzu ve tale birer hava kartalı bim hepinizin istikbalin olmanızdır ,, dedi Mareşal, Türk Hava kurumunun göklere hâkim bir gençlik yetiştirmek yolundaki mesaisinden çok memnun kaldığını söyledi Ankara 27 (A.A) — Genel kurmay | başkanı mareşal Fevzi Çakmak, bu gün saat 9 da ilk devresini bitiren münasebetile Türk Hava kurumunu şereflendirmişler, Piânör meydanında her tip plânör- İer üzerindeki çalışmaları ve paraşüt atlamalarını, Elimesut meydanında gedikli talebelerin uçuşlarını, inşaatı bitmek üzere bulunan büyük han- gara plânör atölyesini ve tamirden geçen tayyareleri gördükten sonra «Türkkuşu okulunu; teftiş buyur- muşlar, modelcilik lâboratuarında, paraşüt ve motör sâlolarında saat 12 ye kadar kalmışlardır, Sayın mareşal Etimesut meydanından aynlırken gedikli talebeyi ve öğretmenleri şu sözlerle taltif buyurmuşlardır... (Devamı 7 nci sahifede) ingilizler yedi Alman tayyaresi düşürdüler Gene İngiliz tayyareleri Şimal denizinde bir de Alman karakol gemisi batırdılar Londra 28 — Garp cephesinde geniş mikyasta tayyare uçuşları Ve müsa- gazetesinde «Sovyetlerle harp tehli- keleri» serlevhasile yazdığı uzun bir makalede İngiltere . ile..Fransanın Geri çağrılan Sovyetlerin Paris (Devamı 5 inci sahifede) LE sefiri Suriç demeleri olduğu haber verilmektedir. İngiliz tayyareleri filolar halinde uçan Alman keşif tayyarelerile şiddetli muharebeye tutuşmuşlar ve beş Alman tay. yaresi düşürmüşlerdir. İki tayyareye de düşmüş nazarile bükılmaktadır. Bu #uretle dünkü hava muharebesi Almanlarin yedi tayyare kaybetmesi ile neti- “üçler paktı akdi fikri yürümüyor Ribbentropun, Stalinle - Hitlerin görüşmesi hususundaki teşebbüsü netice vermedi B. Molotof Berline gidecek mi? Londra 27 (A.A.) — Kopenhazdan «Daily . Telegraph? gazetesine . bildirili- yor; Üç haftadanberi von Ribbentrop, Polonyada yeni Alman - Rus hududun- da bir Stalin - Hitler mülâkatı tertip et- meğe uğraşmaktadır. Stalinin bu proje- yi kati surette reddettiği emin bir men- badan bildirilmektedir. Diplomasi yolile Berline gönderilen bu husustaki Sovyet sevabında Stalinin Hitleri Moskovada görmekle bahtiyar olacağı fakat Alman devlet reisine Berlin ile Moskova arasın- da yarı yolda mülâki olmak imkânını göremediği bildirilmiştir. B. Molotof Berline gidiyormuş Beme 27 (A.A.) — Basler Nachrih- tenin Berlin muhabiri, Molotofun Berlin ziyareti meselesinde Alman Hariciye (Devamı 7 nci sahifede) Dikkatle nr: Ne şap, ne şeker! en büyük serlâvhasında şu ibare: <Reyno dedi ki:» İsmi bu tarıda telâffuz edilen ya- hut yâzılan mühim bir şahsiyet olma- dığına göre, kastedilen zatın Reynaud olduğu metinden anlaşılıyor. (Telâf- fuzu, Reno'dur... Yani «y» siz!) Has isimlerin imlâlarını muhafaza etmemenin bizi sürüklediği yanlışlar. dan işte biri daha... Reynaud ki, dili- ni en iyi bildiğimiz ecnebi memlek&- tin mühim siması... İngiliz tayyareleri Şimal denizinde dört Alman karakol gemisine de açmışlar ve bunlardan birini batırmışlardır. e Fransız sefirleri Parise çağırılıyor Başvekil B. Reynaud sefirlerle Paris 27 (A.A.) — Harp komitesi bu sabah bir toplantı yapmıştır. Rey- yanud, başlıca hükümet merkezlerindeki Fransa setirlerini ; Parise davet ederek görüşmeğe kadar vermiştir. İlk olarak Roma ve Brükscl büyük elçileri davet olunacaktır. Paris 27 (A.A.) — B. Paul Reynaud dün akşam söylediği nutukta Balkan lardan bahsederken şöyle demiştir: «Bu nutku söylediğim saatte, Hitler Balkan- larin ekonomik istiklâline halel getirmek için her şeyi yapmış bulunuyor. Alman- ya gözlerimizin önünde her vasıtaya baş vurarak Avrupanın büyük bir kısmı üze“ rinde hegemonya tesisine çalışmaktadır. Çok çetin bir mücadeleye giriştik. Çekeceğimiz ıztıtaplar var. Fakat, bu çetin harbi kazanacağız. Dünyanın en büyük iki imparatorluğu kaynaklarını vaziyet hakkında görüşecek birleştirmişlerdir. Zaferi kazanacaklar- dır, yeter ki bu kaynaklardan istifade etmesini bilsinler.> emmek emini e - : : Elim bir ziya Abdurrahman, Yahya, Ali ve Asaf Malta ile Emina ve Münevver Telcinia babaları, Bayan Hayret Maltanın eşi, Bay Talât ve İbrahim Telcinin kayınpe- deri ve merhum Halil, Derviş Lâtif ve Yahya Maltanın kardeşleri şehrimizin maruf kazmir tüccarlarından ABDURRAHMAN MALTA Hakkın rahmetine intikal etmiştir. Ce- pazesi bugün saat |4 de Nişantaşında Teşvikiye caddesindeki İmren apartı” anından kaldırılacaktır. Musiki öletleri ve tesirleri ?.. Radyo - Gramofon oparlörü: Musiki âletlerinin en tesiriisldir. İnsan» da kahramanlık, cesaret hislerini uyandı- Fır. Dinliyenler — oparlör sahibi isterse Herkül olsun — gidip döğmek, hattâ üldür- Boru: Muktedir ve zengin bir elde öttüğü tak- dirde dinliyenleri mest ve hayran eden bir ülettir. Fukat iktidarsız bir elde — çalan isterse eski bir borazancı başi olsun — öt- Saz: Biribirine zıd tesirler yapan bir let gru- pudur. Meşelâ yaz bahçelerine yakin otu- ranlara uykuyu haram ettiği halde uzak» taki belediyeleri uyutup yasak tatbikini Davul; | Musikiden ziyade “bir konuşma âletidir, | Saz ve Sözün insan kulağına işlemediği, yani insan modern! vasıftan çıkıp vahşileşe- | rek tam - tam sesine ihtiyaç duyduğu za- mıaolarda pek işe yarar! Kös: . Insan basansiyetini törpüleyen bir âlet- tir. Hayatlarında bir defacık olsun köş dinlemiş olanlar bir daha davuldan, boru- dan, sazdan, oparlörden, hatti edebi tas- fiyeden müteessir olmazlari..