sılmak'şöyle dursun, Edebiyatı Ce- dide ve Servetifünun isimlerinin tarihi içine, asıl sonra gelecek ne- siller tarafından en şuürlu bir şük- rân ile alınacağına gittikçe imân etmekteyim. Yarın o nesiller gi- zin resimlerinizi arıyacak, &izin sözlerinizi (ve gesinizi duymak isteyeceklerdir. Onun için Servetifünun'u ne- kadar anlatsanız azdır. Binâ ettiğiniz âbidenin en ufak tefsilâtını da anlatın ki o nesiller o kadar güçlükle içinde Ahmed İhsan denilen Türk çocuğunun şepceılık azmini ve bünerini an- latsınlar da, bumisâl önünde ken- di mılletlerinin kudretine âid irğ- delerini beslesinler, Üsküp Türkiye Cumhuriyeti Konsolos Saffet Ürti / Teroüme J Ahmed İhsan Tokgöze Geneve 2 nisan 1940 Servetifünun'un 28 Mart tarihli nü&hası Ahmed İhsan Tokgöz'ün ecnebi dostlarına, Cümhuriyetlerin kadir ve kıymet bilir olduğunu bir daha isbat eyledi ; hayatının uzun yıllarını Servetilünun's hasreden Ahmed İbsan Tokgöz, yurdunun fikri inkişafına daima hizmet etmiş olmakla ve bakkile temayüz et miştir. Otuz yıldan ziyade müddet- tir Ahmed İhsan Tokgözü tanıyan bir dost sıfatile kendinin faaliye- tini, yurdseverliğini ve çok yüksek hislerini takdir ederek ona karşı hürmetlerimi beyana yirekden mü- sarıat eylişyorum. Servetifünun ile ilk miünasebe- tim, Ahmet İhsan Tokgözün Bey- oğlu Belediye reisliği zamanındâ başlar. O zaman bile kendisinin istikbali iyi görerek ve hali hazır- dan endişe ederek belediyede kendisine tevdj edilen vazileyi çok itinm ile ifa ederdi. Cenevre şehri belediyesinin nmumi kâtibi olarak vazife gördü- güm o zamanlarda birkaç defalar bizleri ziyaretle müftehir etmişti ve Beyoğlu Delediyasi ile Cenevre belediyesi arasında çok dostane rabıtalar tesi etmiştik. Sonra Ahmed İhsan Tokgöz İstanbulun ve Halicin, ruhlarâ aaa detler veren kıyılarına dönüp gitti, fakat tarihi Çenevre çehrinin &88- hillerini okşıyan Cenevre gölünün kıyılarını unutmadı ve bizi sık sik ziyaret eyledi. Ben kendisinin fel- seli düşünceler içinde #akladığı ateşli ve düzgüu ruhunu, ber zaman mevcud gördüm. Daima bir veya birkaç yıl evvelki mükâlememizin cereyanını değiştirmeden devam edebiliyorduk ve daima onun çok geniş tecrübelerile kazandığı zen- gin bilgilerinin steşini bu mükâle- melere katardı, Türkiye Millet Meclisinde nebua luk vazifesini, ecnebi diyarında dahi tam manâsile ifa eylediğine yürek- ten şehadet ederim Daima Türklü- günü kuvvetle, iman ile gösterirdi ve eçnebi diyarlarında başka türlü kanaatler içinde yaşıyan muhitler- de 'Türkiye Cümhuriyetine lâyık olduğu hürmet ve muhabbetin tesi» rne çok hizmet ederdi. Avrupa ve — 3s —