20 Nisan 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8

20 Nisan 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2936—541 Büyük garb Thackeray'in kaleme aldığı Va- nity Fair romanı, muherrire en büyük şöhreti getirecekti, İngiltere okuyucuları 1848 senesinin sonla- rından itibaren 1848 yılının orta» larına kadar, aybaşlarını sabırsız- lıkla bekliyerek, iki mühim romanı takib ettiler. Bu romanlar Dickens in Dombey and Son (Dombey ve oğlu) tefrikasile, kanarya sarısı bir kap üstünde Thackeray'ın işmini okurlara tanıtan Vanity Fair ese- riydi. Romancı, romanına «Kahra- manı olmıyan bir eser» demesine rağmen, İngiliz okuyucuları, eserde ismi geçen Becky Sharp adınkaki kadın, tip'e aşırı derecede ısınmış- lardı. Filvaki, Thackeray'ın kale- mile resimlendirilen Becky Sharp (Beki Şarp) öyle güzel, iyi, zeki bir kadın değildir. Fakat bu maddi dünyada ilerlemesini, refaha irişme- sini, bieln bu hasletini pek iyi knl- lanan bir tiptir. Vanity Fair'in ilk formaları, okuyucunun nazarı dik- katini celbetmekte gecikmedi. Keeri takib edenler gittikçe artan bir iş- tiyakla formaları #radılar, Thacke- ray ilk defa olarak, eserine hakiki imzasını koyuyordu. Filhakika ro- mancı, o ana kadar, makelelerini, romanlarını hep James Yellowp- lush, Fitzboodle veyahut İkey So- lomon gibi takma isimlerle çıkar- mıştı. Artık edebiyat dünyası onu tanımıya başlamış, ve özbeöz Thac- keray olduğunu anlamıştı. Yüksek sosyete kendisini arıyor, gazeteler hep ondan bahsediyorlardı. Ecne- biler, bir sosyal toplantıda veya bir ziyafette uzun boyln, munta- zam ve geniş alınlı, pek erken kırlaşmış gür saçlı, kırık burunlu ve asil tavırlı birisini gördüler miydi, bunun yeni edebiyat arslanı Thackeray olduğunu derhal anlı- yorlardı. Çocukluğunda bir yaramazlık dolayısile bir arkadaşile kavga ne- ticesinde kirik burunlu kalan Thac- keray, İngiliz okuyucusunun ken- disine gösterdiği alâkadan, ona karşı beslediği iştiyak, sempati, onu bir edebiyat dâhisi gibi yükseltişlerin- den fena halde sıkılıyor, şaşırıyordu. Kadın romancılardan Charlotte Brönte, Yorksir'deki evinde Vanity UYANIŞ stadları: Thackeray ve Vanity Fair Yazan: Fair'i okumuş, pek beğenmişti. 1848 de çıkan Jane EByre romanının ikin- ci tabına yazdığı bir ön sözde göy- le demişti : «Ben, Thackeray'yi zamanının içtimai canlandırıcısı olarak karşı- hyorum. Apaydınlık bir zekâsı var. Nüktesi boştur. Bu iki hasleti, dehâsının en bariz vasıflarıdır.» Vanity Fair'ın kapış kapış edil- mesi, muharrire şöhret getirmesi, 'Thackeray'ın nefsine karşı vlan iti. madını kamçıladı, arttırdı. O za- mana kadar istediği gibi kolaylıkla ve serbestçe çalışamıyan muharrir, kadir bilir okuyucularının teşviki sayesinde yepyeni bir ruhla mesgi- sine koyuldu. (1848-50) de çıkan Pendennis isimli müteakib romanı- nın (ki bir bakıma otobiografikdir) ilk fasılları bu ruhi haleti pek güzel aksettirir. Bundan sonra Thacke- ray umumiyetle şaheseri diye telâk- ki edilen Esmond'u yazdı. 1854 de de TheNewcomes (türediler)i neşretti, Bu devre, üstad romancının en mesut devresidir, Kızları kendisile arkadaşlık edecek derecede yetiş- mişti. Thackeray kızlarına meftun- du. Alıştığı, ayağını bir türlü çeke- mediği klüblere gitmesine rağmen, . yeniden düzelen her köşeşinde neğ- enin çınladığı evinden, yuvasından da zevk alıyordu. Parayı saklama- sını bilmiyen, haddinden fazla müs- rif olan, bu yüzden de asl& istediği kadar zengin olamıyan Thackeray harvurup harman savurmasına rağ- men müreffeh bir hayat sürüyordu. 1851 de ilk defa olarak konferans- cılıga başladı. 18inci asırdaki İn- giliz (Omizahcıları mevzuulu geri konferansları pek alkışlandı. İngil- terede ve Amerikada verdiği kon- feranslar kendisine epice para ge- tirdi. 1857 de Es&mond'un ikinci kısmını teşkil eden The Virginians (Virijiniyaliler)i yazdı. Aylık for- malar şeklinde olan bu eşer 1859a kadar sürdü. Thackeray 1860 da 343 Eseri İbrahim Hoyi The Cornhill mecmuasıdın başmu- harriri oldu. Para kazanmak ba- kımından kendisine en fazla kör getiren de bu iştir. Bu mecmuada üç romabı çıktı. Gazeteden kazan» dığı paralarla Kensingten de Palace greende muazzam bir köşk yaptırdı. Ve burada edebiyat dünyası men- subları ile sosyetenin sivrilmiş si- malarına ziyafetler çekti. Fakat artık eski kuvveti, mecali kalmıştı. Gittikçe zayıflayor, marizleşiyor, yıllardır mübtelâ olduğu ispazmoz- lar sıklaştıkça sıklaşıyordu, 1883 noelinin arifesinde hizmetçisi, ona kakaoşunu götürdüğü zaman, dâhi romancıyı yatağında ölmüş buldu. Thackeray bir arkadaşına yazdığı bir mektubda: «Başkaları bizimle birlikte ki- liseye gidebilirler, fakat seyahati- mizi yalnız yapmalıyız.» Demişti. Hakikaten üstad Thac- keray, sözünde durmuş, son ve ebedi yolculuğunu tek başına yapmıştı. İbrahim Hoyi İmzasını okuyamadığım, Beyamd- dan mektub yollıyan okuyucuma : — Teveccühlerinize teşekkürler ederim. Milton'a dair bir etüd hazır- uyorum. Yakında gene bu sütünlar- da okuyacaksınız. Saygtlarım efen- dim. Ii Ho, İnönü Antolojisi Reişicumhurumuz Büyük İnönü için muharrir Fahreddin Mete bir Antoloji hazırlamaktadır. En maruf muharvirlerin de ya- zıları bulunacak bu kitap yakında neşriyat sahasına çıkacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: