İİ MAN BERK * Balık ölmüşdür. Küfede kıpır- Mayor, İramda sıçramağa başlıyor. iize koşuyor, ölüyor. Çocuk yattığı yerden balığa do- kunuyor. Bir kedi kadar uysal. Göz göze geliyorlar, artık balık ebililejiniğ vaziyettedir, çocuk onu peyeri, Eld& etmenin verdiği sıkıntı; oan bütün vücudümle duyuyorum! , Eümle kumda bir duvar resmi şisiyorum, Oraya balığı çıkarıyo- gam (bahk duvara çıkıyor), harika: iâde tamamlanıyor. PAZAR. Sarı bir leylek sesmi çizilmiş bin kayığın önünde duruyorum. Bir kadın birşeyler almak için be- fm yanindaki satıcıya yaklaşıyor, ona bakiyorum, o da bakı- yor, arkandan yürüyorum. Biraz ileride duruyor, ellerine bakiyorum, onların düşünmiyen «l slduklurından şilphe etmiyorum! Bisan gözlerin sarhoşluğuna u- Şerak iri edirı Çin bononklarına ve #iyak İsmi kâğıddan Japon fener- derine dahyorum. Kımi gülden bir yorganmi ö- nünde duruyorum, behimle bir ka- dın da ona bakiyor, Ben yorganı En böyle devamı ediyor, sonra de- . yemin eti. Özensoy'un üç eseri giden köprü | w İk telif rolnan kitab halinde. çıkmıştır. r geçiyor ! »dopisatılarına ve edebi çehrelere dair hatıralar seni havi olarak, teşredilmiştir. ıeo3 dilen gözler ! m ie yeni şiirler No. 2228 — 541 unutuyorum, farkında olmıyarak onu düşünüyorum (bunu nereden anlıyorum)” ötede, bır yüzle konu- guyorum, Esneyen çıplak bir ayak! düşünce halinde bir dudağın silü- eti'ni görüyorum. Kadın bana hâ- fifce dokunarak geçiyor. Ayrıldığı yerde ılık bir boşluk birakıyor, Bir kası onu dolduruyor, o bana i bakmaz oluyor. Bunu bir buşka kadın takib e- diyor. Fakât ben pazardan çıkıyd- rüm. Kendi kendime «yalnızım» diye düşünüyorum. Bu sualler de- vam ediyor. , «Gazeteye bir ilân ver!» «Yalnız beni sevmesi lâzım gel. diğini de yazmalı mıyım *» «Sonra maaşımı > «Reşmimi koymalı mıyım» : «Ya yaşımı? onu koymasam belki olur, madem ki yalnız beni seven birisile evleneceğim»... «Ellerimden.. ellerimin nanl ol- : , * duğundan bahsetmeli miyim f» Ağaç. Biri : «Bus diyor, sana ağacın konuğ- duğunu söyliyeceğim ! evvelâ buna Hiç kimseye söylemi- yeceğin için 1..» Dediğini yapıyorum. O: «Öyle ise dinle. Sen bir kadın düştinüyor muaan ! Senin yerine hemen ben cevab vereyim (bu hem okadar büyük bir cür'et olmaz sa niyorum; niçin olsun), evetİ.. Ağı cın havada bir memba düşünmeğe hakkı var mıf» Ben — elbette! «Ya benim, bir şey düşünmeğe balinıyi varmı? Meselâ ben, ağacın kozuştuğunu düşünemez miyim $» Ayrılıyor. Ben yerime dönüyoe- rum. Camdan meyve yüklü gemi- leşi, usun direklerini, kirli yelken- lerini ve yolcularını düşünüyorum. Gecedir. Liman, meyve ve yaprak kokusu içinde sarhoş. Ve dallar uy- kuda olabilir... Limanı ve evi artık yarın terk edeceğim hatırıma geliyor, kendi kendime : «Kapıya. bir kâğıd asmalıyım! Benim hoşuma gitmiyen bu ev, , başkalarının hoşuna gidebilir... Son- ra o, bir kadın da olabiliri.» Yatağa giriyorum: bir çeşme, — Devamı son sayıfada — * Ah