30 Mart 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15

30 Mart 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2333—538 UYANIŞ İstanbul camileri ve hayır müesseseleri — 293 üncü sayıfadan devam — etmiştir. Kadıköy ve Üsküdar ta rafında kadro harici bırakılan ca- milerin hiç birisinin yıkılmasına müsaade etmemiştir. Müzenin tas- vibinden geçen kadro harici cami- lerin şimdiden yıkılarak enkazının satılmasına başlanmıştır. Yalnız kadro harici kalan camilerden Lângada Bostancıbaşı oAbdullah Ağa camii geçenlerde yıkdırılırken selğâhiyetli kimseler tarafından ba- zı haklı, yerindeitirazlar yapıldı. Dört duvar üzerinde 12 köşeli bir kubbe durduran bu mabedin büyük bir mimari kıymeti olduğu anla- şıldı. Kadro harici kalan diğer ma . bedier hakkında da bu gibi iti- razların vaki olacağı anlaşılmak- tadır. Camiler, me&citler, tekye, ve türbeler, medreseler, imarethaneler mezarlıklar Çümhuriyet inkılabın- dan evvel evkafa bağlı idi. İnki- lâbdan sonra camilerden maadası muhtelif kanunlarla evkaftan çö- zülerek belediyeye verildi. Fakat İstanbul belediyesinin büdcesi çok dardı. Bunlara bakamazdı. Baka- madı da. .Bunlar on, oniki seneden- beri metruk bırakıldı. Bunlarda büyük ve umumi bir harabi baş gösterince belediye geçenlerde med- reseleri tekrar evkafa devretmek arzusunu gösterdi. Fakat evkaf idaresi kubbe kurşunları yok olan ve yer yer çöküntü eserleri göster- miye başlıyan medreseleri bu halile kabul etmemektedir. Bugünkü şerait altında İstan- buldaki mâ&bedlerin, hayır müesse- selerinin ve tarihi eserlerin ergeç yıkılmıya mahküm olduğunu aşa- gıda saydığım sebeblerden dolayı kabul etmek zarureti vardır. 1 — İtsanbuldaki büyük cami- lerin ve onların etrafındaki med- Tese, imarethane, şifahane, tekke ve türbelerin birçoğu pâdişahler, şehzadeler, sultanlar, sadrâzam ve- vezirler, zengin hayır sahibleri ve kumandanlar tarafından zaferle bi- ten büyük istilâ savaşlarından son- ra elde edilen büyük servetlerle yapılmıştır. Bunların en çoğu Os- manlı fütuhatının en parlak dev- rine raatlıyan onbeşinci asrın &on yarısile onaltıncı asırda yapılmıştır. Bu devir büyük servetle beraber Sinan gibi bir sanat dâhisine ka- vuşmak o bahtiyarlığına ermiştir. Fatih, Davud paşa, Atik Ali paşa, Beyazıd, Piri paşa, Sultan Selim, Haseki, Mihrimah (Üsküdarda) Şeh. zade, İbrahim paşa, Mihrimah (E- dirnekapıda), Süleymaniye, Rüstem paşa Sokullu Mehmed paşa, Piyale paşa, Azabkapısı, Kılıç Ali paşa, Atik valde (Üsküdarda) Nişancı, Abmed paşa, Cerrahpaşa, Sultanah- med gibi en büyük camiler işte bu fütuhat devrinin yadigârlarıdır. Sokulan eski Osmanlı imparatorlu- gunun şimdi Türkiye toprağından ayrılan parçalarında, yapancı dev- letlerin elinde kalmıştır. Bu muh- teşem mabedler bu suretle gelirle- rinin çoğunu kaybetmiş ve bugün- kü Evkafın dar büdcesile idare edilmek mecburiyetinde kalmıştır. 2 — İsanbul Bizanslılardan 8- landığı sırada umumi nüfusu elli bini geçmiyordu. Osmanlı impara- torluğu zamanında nüfusu birden: bire artti. Umumi harbten evvel ve mütareke yıllarında bir buçuk milyona bile yaklaştı. Mütarekeden sonra hükümel merkezi Ankaraya geçince İstanbulun nüfusu azalmı- ya başladı. Mütareke yıllarında İs- tanbulda polisin yaptığı bir nüfus tahririnde 350,425i erkek olmak üzere 690,857 kişi çıkmıştı, Bu nü- fusun yalnız 447,581i Türk ve is- lâm mütebakisi ecnebi ve ekelii- yetlerden ibaretti. 1935 yılında u- mumi nüfus yazımında İstanbulda 424,041 i kadın olmak üzere 741,005 nüfusu tesbit edilmiştir ki. Umumi harbden evvelki nüfusun yarısına inmiş demekti, 3 — Muhtelif âmillerin tesiri altında İnsanların dini rabita- ları gevşemiştir. Umumi harbten evvel ağzına kadar dolan en büyük easmilerde . bile gimdi pek fazla cemaat görülmemektedir, 301 Mevsim Modası Yeni şapka modelleri İstanbul mâbedlerini, âbidele- rini ve hayır müesselerini kurtar- mak için tek bir çare vardır, Dev- leb umumi büdcesinden her sene bunların tamiri ve idamesi için hiç olmazsa on milyon lira ayml- malıdır. İstanbul mâbedleri, Abideleri ve hayır müesseseleri arasında Bİ: zanstan Türklere kalan eski mâ- badlerin ve &bidelerin de önemli bir yeri oldnğunu unutmamak Iâ- zımdır, Bugün İstanbulda hâlâ ayakda duran Bizans eserlerini tepkik eder- ken Topkapı sarayı ve eski Türk ve İsiâm eserleri müzelerinde yeni keşfedilen Fatih Sultan Mehmede sid üç vakfiyeden ilk defa ig- tifade etmek fırsatını buluyorum. Bunlardan Topkapı sarayında bu- lunanlardan birincisi (1835) numa» rada kayıtlı 192 satırlik ve tomar halidedir. Başında Fatihin oelile yaptığı burası vardır. Fatihin İs- tanbulu işgal eder etmez ilk defa yaptığı vakfiyedir. — Sonu geltcük rapudn —

Bu sayıdan diğer sayfalar: