em şid SERVETİFÜNUN No. 2198—513 F T A YA Z |I Ss | Geçmiş olsun, ibret olsun "Korkulu rüya geçti ama ne korkulu rüya!.. İn- diiitere Bagvekili üç defu Alımanya seyahati yapıyor. enin patlama felâketleri karşısında İngiliz mramt parlğmento müzakerelerini dinlerken dprik tesasürden ağlıyor. Dünyanın her köşesinde diydişe, telâş ve korku! Analar düşünüyor, zevceler gözyaşı döküyor, babalar, sinir'eniyordu. Büyük bir muharebe olursa neler görüleceğini yirmi yıl evvelki muharebeyi yaşıyanlar pek güzel tahmin eyliyorlar ve göz önüne getiriyorlar. Hem Şismi yıl evvelkinden belki yirmi kat duha dehşetlisi görülecek! Öyle ya, yeni silâhlar, yeni tauklar, hele shyımz ve hesabsız yeni bombalı tayyareler ve sonra öldürücü, boğucu gazlar! Doğrusunu ararsanız muh- temel bir muharebede insanlığı en ziyade korkutan bu yeni öldürücü Aletler olmuştur. İyi düşünenlerin idi de bu müthiş ölüm âletlerinde idi. Ama o ğletleri kullanmak için değil... Binlerce adamı bir dakikada yakıp savuracak olan bu yeni ületlerden belki insanlar korkarlar, yılarlar da muharebeden çeki- #irler depiliyordu ! Bu ümit çok doğruydu ve sanı- Yaram kit, dört büyük adamıu Münihde toplandığı p gözletinin önüne gelen en korkunç levha buydu sonunda dünya medeniyetinin yıkılmasından baş- bir gey olmiyacağı aşikârdı. Salgın muharebe felâketini insanlardan uzaklaş- İytmağa yeni muharebe âletlerinin dehşeti nekadar tesir eyledise bütün dünya halkının muharebeye karşı kistettiği endişe ve nefreti, dakikası dakikasııa gene #ökyarın her köşesine ulaştıran işitme ve dinleme #nakineleri de çok hizmet etti demek lâzırtdır. Rad. #owmnas başına oturan, yahut sokakta ve gazinoda iörü dinliyenlerin tayısı acaba son haftada kaç nis sayılırdı? Bu milyonlarca âdamlar işittik- Şerine, karşı duyduklarını yüzlerinde gösteriyorlar, dizlere anlatıyorlar ve kalemlerile yazıyorlardı ve #üm bunlar dahi havadis olarak tekrar rad- T herkesin kulağına götürülüyordu. İnsan neka- âar eşiikçi olsa bile bütün dünya halkının menfi hiş- lerine Karşı göz göre ayaklanmaz. Onun için ben böyle düşüyüyorun: Bir taraftan öldürme âletlerinin dehşeti, bir taraftan öldürüp savurma âletlerinden sonra dünyada hasıl olacak müthiş zaruret ve felâ- ket manzaralarının düşüncesi.., Ve nihayet radyolarla bütün insanlardaki hislerin dakikası dakikasına her tarafa nakli muharebe tehlikesinin hızmı azaltmağn ve İren yapmağa çok hizmet eyledi. Teğirmenderede oturduğum köşemde Fransız, Al- mağ ve İsviçre gazetelerini de okumaktan geri dur- Tauyoram. Her hirinin çaldığı hava gene başka! İş #wulamn arasında hakikati bulmaktadır. Değirmendere 5 Birinciteşrin 1938 24 yıl evvel başlıyan ve yirmi yıl evvel güya Fransiz ve İngiliz ve İtalyanların zaferile sona eren umumi harbi görmüş yaşamış olmazsanız, Avrupa gazetelerinde okuduklarınızla radyoların kulaklarınıza duyurduğu haberler size hakikati tam gösteremez. Çek ve Südet meşelesinde bir kere büyük muha- rebeden evveline bakmalıdır, Orası neydi? Avusturya ve Macaristan İmparatorluğunun bir parçası, demek ki, Çekler Südetlerle umumi muharebeye müttefik- lere karşı Almanya ile beraber girmişlerdi. Bunlardan Çekler, düşmanların masihatlerine kapılarak yedi asırdır rahatça ve beraberce yaşadıkları Avusturya İmparatorluğuna karşı ihanet eylediler. llatta mem- leketten dışarı adamlar kaçırıp «Çek lejyonleri» un- vanile alaylar teşkil ettiler ve Fransa ile Rusya or- dulayna iltihak ettiler; Avusturya ve Almanya aâker- lerine silâh kullandılar. Buna müttefikler tarafı «Va- tanperverlik» adını verdi, Almanlar ise «ihanet» dedi- ler. Çekler müttefiklerin nasihatine uyup o tarafa geç- mekle 1918 sulh muahedeleri akdolunduğu zaman çok gayri tabii olan Çekoslovakyayı kurdular. Şimdi ne oldu? Gayri tabii olan Çekoslovakya sarsıldı, kendi- lerini vaktile bu yola teşvik edenler imdada gelmek şöyle dursun biz «Çek» adını taşıyan bir ufak millet için İngiltereyi ve Fransayı muharebeye sokamayız dediler. Bunlar dahi tarihin belki mükerrer olarak yazdığı vak'alardandır ama daha çok barizdir. Acaba 1914 - 1918 muharebesinde baştan çıkarılan ufak milletler sonra uğradıkları sarsıntı ve felâketleri gördükten sonra bir daha büyük devletlerin nasihatlerine kapı- lir mı? Kapılmamak lâzım gelir. Umumi harbten son- ra uğranılmış olan sarsıntılarda en evvelâ gözlerini açanlar balkanlılar oldu. Balkanhlar birbirine sarılıp, büyük devletlere gölge etme başka ihsan istemez demek yolunu tuttu. Şimdi Çek de işi anladı ama geç kaldı. Lehliler daha önce anlayıp işin makul yoluna gitmişlerdi. Bu netice de hayırlı bir iştir, Hiç olmazsa bundan sonra şu veya bu ufak milletleri baştan çıkarıp bin türlü vaadler ve nasihatlerle büyüklere yardımcı et- mek siyaseti dahi iflâs eyledi demek lâzım gelecek. Ahmed İhsan TOKGÖZ Uyanış “Servetifünun,, hakkında baş muharririmizin hazırlıyacağı yazıyı gelecek nüshamızda bulacaksınız!