11 Ağustos 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5

11 Ağustos 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2199—505 mecmua > demek işin kıymetini ve ciddiyetini kökün- den süpürür. Gazete bu haberi verdikten sonra bizleri Avrupada iyi tanımıyorlar, yazanlar cahillerdir diye o “adsız Fransız mecmuayı bahane ederek kalem hücumunu umumileştirmek çok yanlış bir şey olsa gerektir. Bu mektuba başlarken dedim ya, harbı umumide ve ondan sonta mütareke yıllarında uzun müddet .istihbarat ve propaganda işlerini yakından gördüm. Avrupalılar ya- nm asırlık fena propaganda ile Türkleri fena bibirlerdi, Ormanlı bükümetleri de siyasi hareketlerle düşmanların ekmeğine yağ sürmüştü. , Türkiye kendisini Avrupaya bildirip sevdirmek için Besim Ömere uzattığın gazetenin yazdığı gibi kendi tarafımızdan çıkarılacak propaganda mecmuaları, broşür. leri ve albümlerile istediğimizi yapamayız kanaatindeyim. Türk inkılâbı ve onun modem ve meden yükselişle. ripi Avrupaya ve cihana o memleketlerin kendi guze- teleri ve mecmuaları bildirmelidir. Bu da yabancı gar zete muhabirlerine memleketi iyi göstermekle ve yaptık- larımızı hususi tarzda onlara duyurmakla olur. Büyük Önder: Atatürk'ün eseri o kadar ulu ve göz- leri kamaştırıcı haldedir ki bizim broşür dağıtmamıza hacet yoktur. Kemalizm yürüyüşü kendi kendisini du- " yuruyor ve matbuata, âlemin kulağına inikâs eyliyor. Zaten- bazı yabancı memleketlerin kendilerini yük- selir göstermek için çıkardıkları gayet nefis sayısız ki- tablar, broşürler, albümler ve mecmuaları görüyoruz. Onların ne olduğunu adını okuyanlar derhal anlıyor, ve omuz silkip geçiyor. Göz yaldızlamaktan başka ehem- miyetli rolü olmıyan bu neşriyat gönderildiği yerde şöyle bir bakılıp kenara atılmaktadır. Onun için Avrupaya ve cihana Kemalizmi tanıtmak için en birinci vasıta, evvel& onların kendi gazeteleridir, ikincisi de bizden Avrupaya gidenlerin kültürlü muhitlerde iyi temaslar yapmasıdır. 5 İşte bunun en büyük ve parlak delili. Profesör Ba- yan Âfetin Cenevre tahsil kongresindeki konferansı. Sayın Bayan Afetin kendisi İsviçre Cenevresinde tahsil ederken Cenevre üniversitesinin muhitinde Türklük lehine en büyük propagandayı şahsile temin etmiş çok kıymetli ve ehemmiyetli bir şahsiyettir. Muhterem Ba- yanla bir kaç defa Cenevrede bazı toplantılarda bulun- dum ve bu yüksek bilgili ve yüksek görgülü kadının Türklüğe ne kadar büyük hizmet eylediğini anladım ve kendisine karşı çok derin bir minnet hissi duydum. Bunu yazmağı borç bilirim, Bu defaki Almanya seyahatimde, gelişimin daha ilk günlerinde aldığım Berliner İllustrierte Zeitung musavver gazetede iki resim gördüm. Resimler ve altındaki yazıların tesirini, sonradan çok Alman tanıdıklarımdan duydum ve anladım. 21 Temmuz tarihli ve 29 numaralı bu nüshada Hataya aid iki resim var, serlevhası şudur: UYANIŞ Nach 20 Jabren; Wieder türktsehe Truppen im Saidi - Askerlerimizin hayyanlarını& ayaklari stilin vlnüğ,. Ölsem de gani yemem dayan biz Türk. dadğimv 20 yıl sonra Türk ordusunun tekra? Senki Resimlerden birisi ordumuzu görerek yere düşen 80 yaşında bir ihtiyar Türk katkmının — Artık ölsem de gam yemem, askedlesimizi bi daha gördüm, Demeşini gösteriyor. Diğeri Türk askerini görünce yelk kurbanlar keserek hemen fukaraya dalı GE mektedir. Bu resimlerin ve yazıların tesiri, bağa İdlesim. yapıp dağıttıkları damgalı propaganda İszallenli il mukayese edemeyiz. PE Sonra burada görüp duyuyorum, baugi miele benimle ilk konuşan oteki Türk olduğumu anla. derhal ve hemen ayni tarzda gibi: , — Yeni Türkiyeye hep hayranız| Diyorlar. Bir hafta evvel bul telgrafhaneye bir telgraf götürdüm, Türkçe kli. Memur sordu : — Bu ne lisan? — Türkçe. Derhal şu cevabı verdi: — Bek işte buna sevindim. "Tüflleriyö —Basfaşi

Bu sayıdan diğer sayfalar: