SERVETİFÜNUN Na. 2189—304 UYANIŞ Tedi yön & lay yerine gr e yazstesi 2-1013 ; İstanbul Uyssış Abonesi: Mei, pi Vr die aylığı 600 a Yabancı yener 1250 kuruştur. İP GE) Gaselemizt ilân verecekler, İstanbulda Komal Sâlih, Holer Saanen ve Halı İlân Şirketine gitmelidir. Telefon Okuyucu Yazıları Vuslet Öpüş.. Gözlerim ufka daldı, Bulutlar hep alaldı, Dalgalar birer saldı, Sen sılaya giderken., ” Yetmişlik bir olnenin ağzında ki türküyü, Ben gurbet ellerinde, gezen bir öksüz &andım, Uğursuz kapılara geçen demir şürgüyü; Vusletin kucağında ağlıyan bir yüz sandım. Ah! göz yaşlarım akma; Bana o türlü bakma, Beni yalnız bırakma, Nineler ağlamayın gurbeti yıkan sıla, Boz dağların ardında şimşek gibi çakıyor. Her sevinç taşıyan er, koyulurken bir yola Şimdi artık onları tatlı şefkat yakıyor.. Onların ak saçında acı sürmüş ömrünü, Ümit ise onlarda bir teselli arıyor. Şehvet ruhtan ayrılırken gözlerinin önünü Bilinmeyen bigüpah hatıralar tarıyor... Haluk Seren Daha vakit pek erken.. # Gönlümü sen dağlama, Yeter artık ağlama, Bir öptüşle bağlama, Bana <hoşen kal» derken.. 7.6.38. Faruk Nâzım Sezan — 168 inci sayıfadan devam — bizde kim bahsediyorsa «küfr ve ilhadr ile damgalamıya çalışıyor. iardı. Bu devrede eli kalem tutan her kişi bir reddiye yazmıştır de nilebilir.. Bunların arasında mad- diyun mezhebinin delaleti (Şeh- benderzade Ahmed Hilmi 3392), Hak ve hakikat (Manastırlı İsmail Hakkı, 329), AÂmakı hayal (Şeh- benderzade Ahmed Hilmi 8217) Red ve isbat (Harputi zade Hacı Mustafa, 330), Tenkidi muhik (Ömer Faruki 330). ilk hatıra gelenlerdir. Fakat iskolâstik bu kadarla kalmış değildir. Mehmed Ali Ayni, İzmirli İsmail Hakkı, Şemseddin, Ferid, Ahmed Naim.. telsefe neş- riyatına hep birden'yüklenivermiş- ler ve garptan bu mevzulara aid tercümeleri adeta inhisarları altına slmışlardır. Ve eizvit mektepleri için yazılmış ne kadar felsefe ki- tsbı varsa tercüme etmişlerdir. Zaten Darülfünuda kürsiler de el- İerindeydi. İzmirli İsmail Hakkının« Muhas- selülkelâm» ı bu devrede çıkar. Ru kitapta müteehhirin kelâmı da gayri kâfi görülmekte ve medern felsefeyle mezcedilmiş yeni bir ke- lâmın müdafaa ve tecrübesi yapıl- ımaktadır. Bütün bu tedrisab ve neğriyatla ayağa kalkmış reaksiyonun hedefi materyalizmdir. Tabiatile çok müdhiş ve ayni zamanda sistematik olan bu dar- belerden gonra Baha Tevfik ve arkadaşları gurubu dağılmış ve mu- akib bile yetişmemiştir. Ancak mütareke ve mütareke- den sonra diyaletik materyalizm devam eder ve nisbi bir inkişaf gösterir, Mamafih Kurtuluş, Aydınlık ve diğer bir iki mecmuada yer bulan diyaletik materyalizme ancak son senelerde Engelsin (Lüdvik Fo erbah 935) ve Adoratskynin (Diya- letik materyalizmi 936) gibi bazı ter- cümeler kazanabilmiştir. Gene bu son senelerde diyaletik materya- lizmi müdafaaya geçen Hilmi Ziya (Yirminei asır tilozoflarına bakınız) yı da kaydetmek icab e Bunlara Haydar Rifatın (Felsefe) (Epikür) tercümeleri de ilâve eği- lebilir. Diğer taraftan mütareke ve cumhuriyetin ilk senelerinde isko- lastik şahlanrgasında devam edi- yordu. Hatta kimse bulamıyor Tevfik Fikrete çullanıyorlardı, Şem- seddin (Zulmetten nura) ve (Hure fattan hakikate) kitaplarında Pey- gamber zamanında müslümanlığı istiyesek kadar ileri gidiyordu. (3) Fakat, birdenbire (o tedrisatın lâyık eseslar üzerine değiştirilme- sini ve Şeyh Said isyanı hakkında irticas karşı beliren poletik aksülğ- mel iskolâstiklere ön büyük darbeyi vurmuştur. Bu tarihlerden sonra bizde iskolâatik mektebi bir çerçiye- ye büzülmüş, muallim Cavdet (Mu- alim mecmuası) Mehmed Ali Ayni ve İsmail Fenni (4) bazı eserler ve makalelerile ayni ananeyi devam ettirmekte bulunurken Şemsettin, İzmirli İsmail Hakkı tarihciliğe geçmişlerdir. Bugün tefekkür hayatımızda ma- teryalizme ve bilhassa diyelektik materyalizme karşı hâlâ reaksiyon- lar mevcutsa da bunların çoğu ek- letik vaziyette felsefe hareketlerin- den ibarettir, Derli toplu olarak yalnız Bregöonizm inkişaf etmek- tedir. (8) Mehmed AH Ayninin (Reybilik 1â- ilâhilik bedbinlik nedir 987) ve Ahmed Na- ımin (Riza Tevfik Beye cevap 888) isimli broşürlerine bakınız. 4) (zelei şükük 998) (Maddiyun mez- hebinin izmih lâli (987) (büyük şeyler 984 AHMED İHSAN Basımevi Ltd.