4 Ağustos 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15

Sahi Aşk bsıiz G5 Yazan: AlikemalMeram İki dosttular. Pencereleri ağır ve kalın perdelerle örtülü bir odada oturuyorlardı. Yüksek tavandan uzun, örme bir zincirl8 odanın ortasına sarkıtılmış şık bir abajürde çok mumlu bir ampul yanıyordu. Özenle döşenmiş gık mobilyaların arasında onlar. da birer parça eşya gibidiler. Hiç konuşmuyorlardı. Dışarıda yağmur yağıyordu. Ev sahibi kırkına em çok esmer iir adam- dı. Misafir, ondan daha gençti. Birbirlerinden sıkaldikleri ıçın susmuyorlardı. Bir- birlerinin zayıf ve gülünç taraflarını bulmak için yekdiğerinin bakışlarını kovalıyan kimselerden değil- lerdi. Sükütları, hayatı çok yaşamış insanların iç kırıklığından mütevellit tutukluğa benziyorda. Genç yüzlü misafir bir ara, ağır, âğır konuşmağa başladı. Sesi bulanık, dili dolaşıktı. Kelimelerin ühenr- ğini yayıyordu. — Biliyormusun, dedi. Öyle garip hislerle dolup yorum ki; ne diyeyim, nasıl anlatayım. Bir şey- ler arıyorum, hayır yalnız bir tek şey. Bnlamadığım bir kayıbım var. Nasıl diyeyim, seviyorum gibi ge- yor bana. Evet seviyorum. Müthiş bir aşk var içim- de. Fakat kimi seviyorum” işte bunu bilmiyorum. Çünkü sevgilim yok.! Bir an sustu. Dostunun çok esmer yüzüne, çek derin Hatlarına baktı, Sonra gene, aynı kırık sesle devam etti. Hem öyle yok ki; yaşadığım bu dünyadamı. ölü mü. yaşıyor mu, varmiydi, kaptı mı, şimdi nerededir, kimdir, nedir bilmiyorum. İsmini, şek- lini bulamıyorum. Şöyle diyeyim, hayatımda birer hatıra bırakıp geçmiş, hangi kadını hatırlasam onu seviyorum gibi geliyor bana. İşte o zaman, enu bul- mak, arkasından koşmak, aramak, sormak istiyorum. Fakat bu nedamet dolu hisler, adları unutulmuş her kadının, düşüncemden kayan hayal olmuş çehre- lerinde ayni hislerle dolaşıb duruyor. İşte böylüiü, sahibini bulamadığım bir aşkla doluyuim. Yıllardır, kendimle baş başa kaldığım her zaman, bu Ma sevgimi, oan hatırladığım her kadıns veriyor Bahat niş de çok geçmeden anlıyorum ki; ne odur, ne d öt ek bati gizli ve büyük m ir . a seyle gel bilsen ne kadar Dağınık düşüncelerimde birbirine ai nm beni bazan çok uzak genelerime götürtiyör, on yil — Bu büyük sevgimi, o an hatırladığım her “kadına veriyorum. UYANIŞ 173 evvel delicesine sevdiğim bir kadını hatırlıyorum.. Sowra, sonra. ne tuhattır, onu bulmak, çılgınlar gibi ondan, evet o, kadından aşk dilenmek istiyorum.. Fa- kat ne acı şey, bütün o eski günlerimin hüsran ve inkisarları #llişir emi İruyür, ondan aldığım her acı, her ıztırab beni kendime getirinekte geç kalmi- yor, titriyorum ; Ne garib yiv, «sonra daha dün ay- ya bir kadın için, içimde derin bir sızı duyu- Mn Yi aaöyle,, yokaa bütün bu ızdırablarım, uzak, yakın tahassürlerimi ebedi.yı irızlığıındanmıdır * Yoksa bii, kafamın İçimde raraltığini, ihiküncelerimin için- de Şuşntağum. bir zur mı seviyorum... Ve onun blitükiir. ki, fraliğim Şek, Balluğum © değilti. Belki böye değil mi ! Fakat çukluğunu Şüwü, şwna hissettiğim, hayalini gep elan belime epi ölağıddlgıcı sevdigim bir insan, öwvdiğim bir kadın Var, | İakat bu kimdir, kimdir bu, ve İsiçi onu tüsil, hwrelerde bulabileceğim? Bana söylütüllülü kalınduşın hangileri böyle unu» tulmaz bir üpklü reyiir 1, #pazla ıstırap verenimi? kaçıp büsbütün Esybolanımı1 Bizi kandırdığı bin tatlı ve güzel sözün, tir gun, hiç ummadığımız bir gi, a est vw İkurran bir İmınmzda bütün o vaid ve sözlerin yaliit;, yalnız yalan olduğunu söyleyip böylece ümid ve arzularımazı kısar kuyusunda bo- gup: — Aptal! der Wii arıtarak gidenlerimi? yoksa, zeman, #ililii önümüze Cıkanlarımı? yahut bütün mianetleri #rmümizdin ödenen salılıklarımı sevilir? gönlümücür ince zarını delebilen $iyahmı, mavi bir gözmüdür”! Bana Wirlu, söyle bana.. Bunlardan hangileri ömürlü bir aşkla sevilebilir, ben, hangilerini seve- bilirim * Bulamıyorum ben!.. Çünkü, böyle olanların bâzan hepsinden, İiitüüi lu birinden hoşlandım, sevi- yorum gibi geldi tana.. Şimdi ise, hâlıramda kalan hepsini seviyorum.. Daha birşeyler aöyliyecekmiş gibi, düşüne, düşü. ne, sustu, Bir defa, kalın perdelerle örtülü pencere- ye, sonra arkadaşının hiç birşey #öylemiyen yüzüne baktı. İki elinin zayıf ve uzun parmaklarını, seyrelmiş dağınık saçları arasına daldırdı. Öyle kaldı.